Kasyopya Deneyi
  Kasyopya Celseleri 2
 
16 Kasım 1994 F___ ve Laura

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba. Nasılsınız?

S: (L) Sanırım bu akşam fena değiliz. Karşımızda kim var?
C: Roligea.

S: (L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S: (L) Son zamanlarda okuduğum bir kaynakta, Bernadette Soubirous'a Bakire Meryem'in göründüğünün iddia edildiği Lourdes'deki tapınaktan bahsediliyor ve...
C: Enerji odaklanma merkezi.

S: (L) Orada ne tür bir enerji odaklanıyor?
C: Duaların istikrarlı düzeni nedeniyle pozitif.

S: (L) Peki Bernadette'e görünen şey neydi?
C: Enerji bilinç dalgası görüntülemesi.

S: (L) Bu görüntü onun kendi zihninden mi geldi?
C: Yakın.

S: (L) Pek çok kişinin iyileşmesi...
C: Pozitif enerji konsantrasyonu nedeniyle.

S: (L) Georgia'da Conyers'teki Bakire Meryem hayaleti olaylarına neden olan şey ne veya kim?
C: Yanıltıcı bir enerji alanı.

S: (L) Bu enerjinin ardında kim var?
C: Kertenkeleler.

S: (L) Neden?
C: Daha büyük bir resmin ve planın parçası olan bir zihin karıştırma girişimi.

S: (L) Büyük resim ve plan nedir?
C: Fetih.

S: (L) Bu onların yapacakları fethe nasıl yardım ediyor?
C: Bilgi yayarak.

S: (L) Sahte bilgi yayma yoluyla mı yani?
C: Pek çok yönden etki ediyor. Akıl çeliyor. Bu çağda akıl çelme bombardımanları altında yaşıyorsunuz.

S: (L) A___ rüyasında bazı semboller görmüş ve bu sembollerin neyi temsil ettiklerini öğrenmek istiyor.
C: Tek tek.

S: (L) Bu?
C: Savaş.

S: (L) İkincisi?
C: Yaşam gücü.

S: (L) Üçüncüsü?
C: Yüksek boyutlarla ruhsal birlik.

S: (L) Dördüncüsü?
C: Yıkım.

S: (L) Beşincisi?
C: Korku.

S: (L) Peki buradaki mesaj nedir?
C: Onun öğrenmesi gerekiyor; unutmayın size bazı şeyleri söylersek, önünüzdeki süreç için gerekli korumayı elde edemezsiniz.

S: (L) Ben de dün gece rüyamda yengeme ait bir yavru köpek gördüm. Rüyamda yürürken arkamı döndüm ve bir arabanın köpeği ezdiğini gördüm. Çok canlı bir sahneydi ve rüyadan çok üzgün bir şekilde uyandım. Bu rüyanın nedeni veya amacı neydi?
C: Bu rüya gerçeklerle çok ilgili değildi.

S: (L) Yalnızca öylesine bir rüya mıydı?
C: Evet.

S: (L) Pekala, şimdiki soru son zamanlarda tartışmakta olduğumuz bir şeyle ilgili. Bazı arkeologların ve diğer bazı şahısların iddia ettiği gibi siyah ırkın herhangi bir grubu tarihte kendi başlarına yüksek bir medeniyet yarattılar mı hiç?
C: Evet.

S: (L) Yardım olmadan, kendi başlarına mı?
C: Hayır.

S: (L) Kimden yardım aldılar?
C: Kertenkeleler.

S: (L) Siyahlar genel olarak, kayıt edilmiş olan tarihin büyük bölümünde neden bu kadar ilkel bir zihin kalıbıyla ve bu kadar ilkel koşullarda yaşayageldiler?
C: Modern etkileşimlerden yalıtım.

S: (L) Neden?
C: Karma. Gaddar hiyerarşik eski toplum yapısının cezası.

S: (L) Siyah insanlar Kertenkeleler tarafından beyaz insanlar kadar sıkça kaçırılıyor mu?
C: Evet.

S: (L) Bu konuda neden yok denecek kadar az şey duyuyoruz?
C: Genel olarak siyahların kültürü hakkında çok az şey duyuyorsunuz.

S: (L) Siyahlar kendi kültür yapıları içinde dünyadışılardan ve kaçırılmalardan haberdarlar mı?
C: Daha az farkındalar ve daha az tartışıyorlar.

S: (L) Medya yoluyla manipüle edildiğimizi biliyoruz. Hangi yöntemleri kullandıklarını ve amaçlarının ne olduğunu öğrenmek istiyoruz.
C: Daha net ol.

S: (L) TV veya filmler yoluyla zihinsel manipülasyon yapmak için hangi teknik yöntemleri kullanıyorlar?
C: Bildiğiniz görsel ve sözlü bombardıman.

S: (L) Bilinçaltı fikir aşılaması kullanıyorlar mı?
C: Çoğu zaman gerekmiyor.

S: (L) Çocukların dinlediği müziklerde onları programlamaya yönelik herhangi bir çaba var mı?
C: Evet.

S: (L) Bilinçaltına yönelik etkiler var mı?
C: Evet.

S: (L) Elektronik sinyaller mi kullanıyorlar?
C: Evet.

S: (L) Peki televizyon programlarında elektronik sinyalleri kullanıyorlar mı?
C: Kullandılar ama o kadar sık değil.

S: (L) Acil yayın sinyali testlerinde gönderilen bu tür herhangi bir sinyal var mı? (Ç.N.: Acil yayın sinyali; ABD'de bir dönem acil güvenlik durumlarında devlet başkanın tüm halka seslenmesine yönelik kurulmuş bir sistem.)
C: Hayır.

S: (L) Eğer kertenkeleler sık bir şekilde bizimle besleniyorlarsa ve gelip gezegenimize el koymayı planlıyorlarsa, bunu neden 300.000 yıl önce üzerimizde hakimiyet kazandıklarında yapmadılar?
C: Sizinle aynı boyutta yaşama arzusu duymuyorlar.

S: (L) Neden?
C: Siz 3'üncü seviyesiniz, onlar 4'üncü seviye.

S: (L) Şimdi planladıkları şey nedir?
C: 4'üncü yoğunlukta sizi yönetmek.

S: (L) İnsan ırkının asıl olarak tohumlandığı ana gezegenin yanıp kül olduğunu söylemiştiniz; bunun nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: Genişleyen yıldız.

S: (L) Eğer yıldız genişlediyse, yakın bir zamanda genişlemiş olmalı, doğru mu?
C: Orada zaman sizinkinden farklı.

S: (L) Nasıl yani?
C: Zaman/mekan eğriliği.

S: (L) Zaman/mekan eğriliği derken neyi kastediyorsunuz?
C: Fazla karmaşık ama bu kavramı bir ölçüde anlıyorsunuz.

S: (L) Yani o sistemdeki yıldız genişledi ve bizim ana gezegenimiz yandı. Öyleyse, biraz gevşek bir zamansal karşılaştırma ile bu, insanların yaratılmasından çok kısa bir süre sonra gerçekleşmiş olmalı, öyle değil mi?
C: Bu karşılaştırmada kendi zaman algınızı gevşek olarak dahi uygulayamazsınız.

S: (L) Bu hususta biraz yardım istiyorum. Eğer o gezegen küle döndüyse neden insanlar orada tohumlandı... Kısa bir süre sonra küle dönüşecek olan bir gezegende var edilmenin amacı nedir?
C: Pekala. İşte bir şok-edici geliyor; henüz tamamen yanıp küle dönmedi.

S: (L) Peki nedir? Bize yanıp küle döndüğünü söylemiştiniz. Buradaki asıl hikaye nedir?
C: Tamamen yok olması sizin 4'üncü yoğunluğa geçişiniz sırasında olacak. D'Ankhiar'da şu anda insan bedenleri yaratılıyor.

S: (L) O gezegende şu anda insan yaratılmasından kastettiğiniz şey nedir? Yoksa o gezegen bu gezegen mi?
C: Hayır. Büyük döngünün kapanmasıyla ilgili.

S: (L) Şu anda orada insan varlıklarının yaratıldığını mı söylüyorsunuz?
C: Evet, öyle. Irkınız orada üretiliyor.

S: (L) Nasıl?
C: Boyut geçişi, anladın mı?

S: (L) Orada 4'üncü yoğunluk bedenlerinin mi yaratıldığını söylüyorsunuz?
C: Hayır. 3'üncü.

S: (L) 3'üncü yoğunluk bedenleri... Şu andaki bedenlerimizden çıkıp o bedenlere mi gireceğiz?
C: Uzaklaşıyorsun. Dikkatli düşün. Boyut. Gerçeklik. Döngü.

S: (L) Şu anda orada insan ırkının bedenleri üretiliyor...
C: Evet.

S: (L) Ve boyut sınırı geçişi sırasında o gezegen tamamen küle dönmüş olacak...
C: Evet.

S: (L) Şu anda o gezegende üretilen insanlar boyut sınırı geçişi sırasında nereye gidecek?
C: Eski dünyaya.

S: (L) Eski dünyaya mı gidecekler?
C: Sizin bildiğiniz şekliyle zaman yok. Hepsi kolektif bilince yönelik derslerden ibaret.

S: (L) Yani bu büyük döngünün kapanmasıyla birlikte herşey baştan mı başlayacak?
C: Pek sayılmaz; hatırla, başlangıç diye birşey yok.

S: (L) Dünyadaki pek çok ruh, dünyaya gelmekte olan bu yeni bedenlere mi girecek?
C: Evet.

S: (L) Ve eski insanlık olarak, öyle mi?
C: Evet.

S: (L) Ve herşeye bir daha başlayacaklar?
C: Evet.

S: (L) Yani çok sayıda insan bu oyuna baştan başlayacak?
C: Yakın.

S: (L) Bu ceza mı?
C: Hayır. Varoluşun doğası.

S: (L) O noktada bazı ruhlar da bir üst yoğunluk seviyesine mi gidecek?
C: Evet.

S: (L) Bize bunun bir yüzdesini verebilir misiniz?
C: Hayır. Şu anda açık.

S: (L) Eğer bu döngünün bir noktasında şu anda kulladığımız bedenler o gezegende üretilip dünyaya getirildiyse, o bedenleri kim getirdi?
C: Boyut geçişi.

S: (L) Kim değil ne, öyle mi?
C: Herşey "kim" ve "ne"dir.

S: (L) Önceki gece Gezici Yolcular'ın bu bedenleri o gezegenden alıp dünyaya getirdiklerine dair birşeyler söylediniz, değil mi?
C: Evet.

S: (L) Peki o zaman bu Gezici Yolcular boyutlar mı?
C: Evet. Siz de öyle.

S: (L) Lineer zihnimize neler yaptığınızın farkında mısınız?
C: Bir kutu dolusu kurtçuk. (Ç.N.: Kutu dolusu kurtçuk [can of worms] deyimi, sonraki çeşitli celselerde de kullanılıyor. Genelde zararlı nitelikte olan ve sakınılması gereken şeyleri işaret etmek için kullanılıyor.)

S: (L) Teybin bozulduğu o gece genişleyen bir yıldızın bazı yaratımlara neden olduğundan bahsediyordunuz. Bundan biraz daha bahsedebilir misiniz?
C: Boyutötesi atomik remolekülerizasyon.

S: (L) Remolekülerizasyon nedir?
C: Tekrar oluşturulma.

S: (L) Neyden neye tekrar oluşum?
C: Karmaşık. Yoğunluk çarpışması.

S: (L) Yoğunluğun neyle çarpışması? Hangi yoğunluğun?
C: 4'üncü seviye oluşumu öğren.

S: (L) Nasıl?
C: Araştır.

S: (L) Bunu, mekan-zamanda, saf enerjinin bir düşünce kalıbı etrafında şekillenebildiği ve böylece katı madde haline gelebildiği bir nokta olarak anlayabilir miyim?
C: Yakın.

S: (L) Daha üst yoğunluklardan üçüncü yoğunluğa enerji veya katı madde geçişi, evrensel enerji için travmatik bir olay mı?
C: Subjektif.

S: (L) Bu bir çeşit ölüm mü?
C: Ölüm ve doğum aynıdır.

S: (L) Bu remolekülerizasyonun meydana gelmesi için yıldızı ölmekte olan bir gezegende mi olması gerekiyordu?
C: Eğer 3'üncü yoğunluk remolekülerizasyonuysa.

S: (L) Yani enerjinin 3'üncü yoğunluk fiziksel seviyesine gelmesi için... Enerji 3'üncü seviyeye gelirken aşağı mı iniyor?
C: Hayır. Yukarı.

S: (L) Yukarı çıkan nedir?
C: Moleküller, atomik madde. Işık ilk yoğunluktur ve bütün yoğunlukları birleştirir.

S: (L) Yani biz 3'üncü yoğunluktan 4'üncü yoğunluğa geçerken, kaynakla olan birliğimizden daha da uzaklaşmış mı oluyoruz?
C: Hayır. Işık ve karanlık, bütün yoğunlukları birleştiriyor.

S: (L) Kaç tane yoğunluk derecesi var?
C: 7.

S: (L) Yedinci seviyeye ulaştığınızda, 1'inci seviye ışık olarak mı tanımlanıyor?
C: 7'nci seviye varoluşun çekirdeği.

S: (L) Eğer yedinci yoğunluk varoluşun merkezi ise, bu, 1'inci yoğunluğun varoluşun dış kenarı olduğu anlamına mı geliyor?
C: Taban.

S: (L) Bir varlık 7'nci yoğunluğa ulaşınca, sonra ne yapıyor?
C: Biri 7'nciye ulaştığında herkes ulaşıyor.

S: (L) 7'nci seviyede yaşayan varlıklar var mı?
C: Zaman mevcut değil.

S: (L) Işık, elektrik enerjisine dönüştüğünde, aslında yoğunluk mu değiştirmiş oluyor?
C: Evet.

S: (L) 1'inci yoğunluktan 3'üncüye geçtiğinde mi elektrik haline geliyor?
C: Evet.

S: (L) 7'inci seviyede yaşayan varlıklar var mı?
C: Big bang.

S: (L) Big bang 7'nci seviyede mi?
C: Yeterince yakın.

S: (L) Yani hepimiz 7'nci seviyeye ulaştığımızda hep birlikte patlayacak mıyız? Hepimiz bir olacağız ve herşeye baştan mı başlayacağız?
C: Yakın.

S: (L) Bu pek hoş bir düşünce değil!
C: Neden? Zaman diye birşey yok, orası ebedi ikametgahınız. 7'nci yoğunluk, bedenin ölümü sırasında gördüğünüz ışık.

S: (L) Ölüp bedenini terk ettiğinde yedinci seviyeye mi gidiyorsun?
C: Görüyorsun.

S: (L) Rafta "Mikail'den Mesajlar" (Messages from Michael) denen bir kitap buldum. Bu varlık, ruhların sürekli olarak evrende bir yerdeki bir çeşit ruh jeneratöründen çıktığını söylüyor. Bu bilginin kaynağı nedir?
C: 3'üncü yoğunluktaki bedenli bir varlık.

S: (L) Bu bilgi kesin olarak doğru mu?
C: Hayır. Ruhlar zaten yaratılmıştı.

S: (L) Yani zamanın ilk anında mı?
C: Evet.

S: (L) Herşey çok biçimsiz görünüyor.
C: Bu sizin algınız.

S: (L) L___, J___ ve benim geçen haftadan beri aynı şekilde hissettiğimiz ağrının kaynağını öğrenmek istiyorum.
C: DNA değişiklikleri.

S: (L) Peki bu DNA değişikliklerinin kaynağı nedir?
C: 4'üncü yoğunluğa doğru ilerliyorsunuz.

S: (L) Bu ne kadar yakında olacak?
C: Açık.

S: (L) Nefilimlerle insanların genetik melezlemesi konusunda özel bir döllemeden bahsetmiştiniz. Bunun "yapay döllenmeden" farkı nedir?
C: Fark yok.

S: (L) Kitapta, Babil kulesi zamanında Nefilimlerin insanoğlunun kızlarına baktıkları ve onları karıları olarak aldıklarından bahsediliyor. İyi bir çeşit etkileşimden bahsediliyor gibi. Bu, Nefilimlerin görevlerini terk edip insan "eşlerine" yönelik hisler besledikleri anlamına mı geliyor?
C: Hayır. Tarihin diğer bir aldatmacası. Genetik deneylerin bir tasvir ediliş şekli.

S: (L) Sfenksin görünümü neden kedimsi bir insan şeklinde?
C: Kedi enerjisini temsil ediyor.

S: (L) Mısırlıların kedilere tapması veya onlara büyük saygı duyması bununla mı ilgili?
C: Kökeninde.

S: (L) Bu kedi tanrının kökeni neydi?
C: Atlantis geleneği.

S: (L) Atlantislilerin kedi tanrı geleneğinin kökeni nedir?
C: Batıl inanç.

S: (L) Bu batıl inanç neyle ilgiliydi?
C: Önemli birşey değil.

S: (L) Belki de önemlidir çünkü bu tanrıyı onurlandırmak için böyle büyük bir anıt yapılmış ve eminim insanlar bunun kökeninde ne olduğunu bilmek istiyorlardır.
C: Özgürlük Heykeli'nin kökeninde ne var?

S: (L) Bir ilke. Yani sfenksin kökeninde de kedilerle ilgili bir ilke var, öyle mi?
C: Yakın.

S: (L) Herhangi dünyadışı varlıkları, tanrıları veya tanrıçaları temsil etmiyor mu?
C: Hayır.

S: (L) Peki bu tanrının adı neydi?
C: Endurra.

S: (L) Bu tanrı veya tanrıçaya tapınım neden sona erdi?
C: Zamanla terk edildi.

S: (L) Kertişlerin bin yıl boyunca insanlar arasında yaşadığını söylemiştiniz. Bizim zaman ilüzyonumuzda bu ne zaman gerçekleşti?
C: Atlantis'in zirvesinde.

S: (L) Atlantis medeniyeti ne kadar süre boyunca var oldu?
C: 70.000 yıl.

S: (L) Büyük dinazorların zamanında dünyada yaşayan akıllı insan varlıkları var mıydı?
C: Evet ve hayır.

S: (L) Bu ne anlama geliyor?
C: Geçici zaman eğilmesi .

S: (L) Geçmişin herhangi bir noktasında tek bir bedende her iki cinsiyeti de taşıyan fiziksel bir insan ırkı oldu mu hiç?
C: Hayır.

S: (L) Fiziksel insan ırkı her zaman iki cinsiyetli, yani erkek ve dişi oldu, öyle mi?
C: Evet.

S: (L) Atlantis bir dizi afetle mi battı?
C: Evet.

S: (L) Kaç afet?
C: Üç.

S: (L) Bu afetlerin hepsi aynı nitelikte miydi?
C: Hayır.

S: (L) "Nuh tufanının" Atlantis'teki son afetin ve yok oluşun hikayesi olduğunu söylemiştiniz, değil mi?
C: Evet.

S: (L) Bunun nedeni neydi?
C: Venüs.

S: (L) Buna Martek'in neden olduğunu söylediğinizi sanıyordum?
C: Evet.

S: (L) Eğer buna Martek neden olduysa, Venüs nasıl neden olabiliyor?
C: Venüs Martek'e de "neden oldu".

S: (L) O zamana kadar dünyanın bir su buharı örtüsüyle çevrili olduğunu söylemiştiniz, doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Ve Mars gelip kendi suyunu dünyanın atmosferine boşaltınca da bu su bir tufana neden oldu, doğru mu?
C: Yakın.

S: (L) Venüs güneş sistemine ne zaman girdi?
C: Yaklaşık 80000 yıl.

S: (L) Venüs dünyaya kaç yakın geçiş yaptı?
C: Yedi.

S: (L) Sakinleri tarafından üretilen psişik enerji nedeniyle patladığını söylediğiniz Kantek gezegeninin Venüs'le bir ilgisi oldu mu?
C: Hayır.

S: (L) L___ geçen gece melatonin altığında neden uyuyamadı?
C: Melatonine uyumlanıyor.

S: (L) F___ için herşey pozitife doğru ilerleyecek mi?
C: Nihayetinde, eğer zor dönemi geçirebilirse.

S: (L) Zor dönemleri atlatıp inanç ve sabır geliştirirsek bunu tekrar yaşamak zorunda kalmayacağız, doğru mu?
C: Açık.

S: (L) Sizce annem Largo'daki o kadınla daha ne kadar kalır?
C: 4-6 ay daha.

S: (L) A___ B___ ekin çemberleri konusunda beni neden tekrar aramadı?
C: UFO dedikodu alemi.

S: (L) Ona ne söylediler?
C: Bilgi kaynağının gerçek olmadığını.

S: (L) Bu dedikoduyu kim başlattı?
C: İki kişi.

S: (L) Kim onlar?
C: F___ ve W___. Yine ego.

S: (L) Size şunu sormak istiyorum: bizimle bu iletişimi başlatma nedeniniz bu bilgilerin insanlara yayılması mı? Yoksa sadece bizim araştırmalarımıza verilen yanıtlar mı?
C: Evet. Her ikisi.

S: (L) Eğer bu bilgileri insanlarla paylaşacaksak, bunun...
C: Direnç ve müdahale ile karşılaşacaksınız. Direnin.

S: (L) Tüm bu direnç ve bu dedikodular gerçekten heves kırıcı.
C: Doğru insanlar değil.

S: (L) Bana doğru insanlardan birkaçını söyleyebilir misiniz?
C: Problem değil. Sadece sahip olduklarına yönel.

S: (L) Tamam, teşekkür ediyoruz ve iyi geceler.
C: İyi geceler.

-----------------









19 Kasım 1994 F___, Laura, V___, T___ ve J___

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba. Lütfen ritüel yapmayın. Enerji akışını zorlaştırıyor.

S: (L) Bu akşam kiminle birlikteyiz?
C: Zora.

S: (L) Ölmüş birinin ruhu musun?
C: Hayır.

S: (L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S: (V) Bu akşam, psişik bir vampir olduğunu iddia eden J___ isimli genç bir adamla tanıştım. Bahsettiğim kişiyi tanıyor musunuz? Sohbet ettiğim kişiyi?
C: Hayır.

S: (V) Öğrenmek istediğim şey, kendisini yanlış mı tanıttığı?
C: Evet.

S: (V) Şeytani bir etki altında mı?
C: Hayır.

S: (V) Benimle oyun mu oynuyor?
C: Hayır.

S: (V) Sorunu nedir?
C: Hayali.

S: (V) Benimle tekrar konuşmak istiyor ve sanırım bunun nedeni şu ikisinden biri; ya enerjimi almak istiyor ya da yardım istiyor. Enerjimi mi almak istiyor?
C: Bir anlamda.

S: (V) Tavsiye anlamında benden yardım istiyor mu?
C: Hayır.

S: (L) Onun zamanını mı harcamak istiyor?
C: Açık.

S: (V) Yani yapışık ruh etkisi altında değil, öyle mi? Buna inanmak zor. Yapışık ruhu var mı? (Ç.N: "Yapışık Ruh" veya "Ruh Yapışması" [Spirit Attachment] terimi, dünyadaki fizik bedensiz bazı varlıkların, bedenli varlıkların eterik/ruhsal bedenine çoğunlukla geçici olarak yerleşmesi anlamında kullanılıyor diye düşünüyorum.)
C: Çok olası.

S: (L) Terry bilinçaltında neden bu kadar derin kızgınlıkları olduğunu sormak istiyor.
C: Hayatıyla ilgili pek çok koşullardan dolayı kurban rolünü oynadı.

S: (L) Bu karmik mi?
C: Her zaman öyledir.

S: (L) Bize bu konuda ne yapılabileceği, bunun nasıl hafifletilebileceği konusunda bir ipucu verebilir misiniz?
C: Bu yönde zaten ilerleme kaydediyor.

S: (L) Süreci hızlandırabilecek birşey var mı?
C: Gerekli değil.

S: (T) Bu konuda yapabileceğim birşey var mı, yoksa kendi ilerleyişi içinde azalacak mı?
C: Doğru yoldasın, endişelenme.

S: (T) Hiç kaçırıldım mı?
C: Çocuklukta.

S: (L) Yetişkinliğinde hiç kaçırıldı mı?
C: Belki 3'üncü düzeyde.

S: (L) 3'üncü düzey nedir?
C: Kaçırılmanın türü.

S: (L) Kaç düzey ve türde kaçırılma var?
C: Altı.

S: (L) 3'üncü düzey nedir?
C: Bilincin "alfa" durumuna getirilmesi.

S: (T) Perde anılar mı yani? (Ç.N.: "Perde Anı" ya da "Perdeleyici Anı" [Screen Memory], bu cümledeki haliyle, negatif dünyadışılar tarafından kişinin belirli bir negatif etki altında tutulması sırasında o kişinin bu olayı olduğundan daha olumlu ve hatta tamamen olumlu birşey olarak algılamasını sağlamak üzere kişinin zihninde uyandırılan veya projekte edilen düşünce veya görüntüler. )
C: Yakın.

S: (T) Yani gerçekte olandan başka birşey görüyor oluyorum, öyle mi?
C: Evet ama çocukluktaki gibi fiziksel değil.

S: (V) Mağaralara mı götürüldü? Griler onu mağaralara mı götürdü?
C: Bu tuhaf bir soru.

S: (L) Fiziksel olarak kaç kez kaçırıldı?
C: 27.

S: (L) Peki alfa durumu yaratarak bilincine kaç kez müdahale ettiler?
C: 196.

S: (T) Bilincimi alfa durumuna sokmaları ben uykudayken mi oluyor?
C: Bazen.

S: (V) Bilgisayarının başındayken oldu mu hiç?
C: İş yerinde.

S: (T) Honeywell'de çalışırken mi?
C: Büyük beyaz binada.

S: (L) Büyük beyaz bina nerede? (T) Honeywell bina kompleksini söylüyorlar. (F) Hepsi beyaz mı? (T) Hepsi beyaz. (V) Honeywell şirketi Kertişlerin ajanları mı?
C: Hayır. ABD devletinin.

S: (T) Evet. Devletle anlaşmalı bir şirket. Peki yeni işimde hiç oldu mu?
C: Hayır.

S: (T) Bunun sebebi devlete bağlı bir şirket olmaması mı?
C: Kısmen.

S: (T) Diğer kısım neyle ilgili?
C: Son zamanlarda bilinç arttırıcı deneyimler yaşadın.

S: (T) Ve bu bilinç arttırıcı deneyimler zihnimle oynamalarını zorlaştırdı öyle mi?
C: Evet.

S: (T) Bu bilinç arttırıcı deneyim neydi?
C: Ruhunu arama dönemi.

S: (V) Ruhsal arayış çabaların mı oldu? (T) Hayır, tek söyleceğim şey 6-7 haftadır %100 depresyon içinde olduğumdur. (L) Terry'nin depresyonuna neden olan şey nedir?
C: DNA değişimi.

S: (T) DNA değişimine neden olan şey nedir?
C: 4'üncü yoğunluk seviyesi realitesine ilerleyiş.

S: (L) Bu her zaman ağrıya, acıya veya depresyona neden oluyor gibi görünüyor, neden?
C: Tüm 1'inci düzey değişimler bu etkiyi yapar.

S: (L) 1'inci düzey değişimler nedir?
C: Düzey tanımlaması, önemi vurgulamaya yönelik.

S: (L) 1'inci düzey en önemli olan mı?
C: Evet.

S: (L) Sayı yükseldikçe önem azalıyor yani?
C: Yakın.

S: (L) Jan'in sağ omzundaki ağrıya neden olan şey nedir, çünkü bu hepimizde de var gibi?
C: DNA değişimleri.

S: (L) Bu rahatsızlığı azaltmak için reiki kullanılabilir mi?
C: Gerekli değil ve tavsiye edilebilir de değil.

S: (L) Bu sıkıntıya katlanmamız mı gerekiyor?
C: Tüm "sıkıntıları" kısa bir süre sonra önemli yaşamsal değişiklikler takip edecektir.

S: (V) Benim bu sıkıntıyı yaşamıyor olmamın bir nedeni var mı?
C: Yaşayacaksın.

S: (T) Bu değişimi yaşadığıma göre artık kaçırılmayacak mıyım?
C: Açık.

S: (T) Tüm bu kaçırmaları aynı varlıklar mı yapıyor yoksa farklı gruplar mı var?
C: İki grup.

S: (T) Birincisi hangi grup?
C: Griler.

S: (T) Diğeri?
C: Kertenkeleler.

S: (T) Marissa Tower isimli kadın Kertişleri mi kanallıyor?
C: Evet.

S: (T) Kanalladığı bu Kertişlerin insanlara karşı niyetleri iyi mi?
C: Hayır.

S: (T) Onunla ilgili olumsuz eleştiride bulunduğumda kendimi bir tehlike altına mı soktum?
C: Bu noktada değil.

S: (T) Kertişleri kanallayan bu kadın hakkında söylemek istediğiniz başka birşey var mı?
C: Kertenkelelerle fazla etkileşimi tavsiye etmiyoruz. "MUFON"daki bazı kişilere karşı dikkatli olmanız gerek.

S: (T) Devletin MUFON'u bir istihbarat toplama kuruluşu olarak kullandığı doğru mu?
C: Evet.

S: (T) Bir rüya sırasında bilgi almıştım. O bilgi gerçek miydi, yoksa sadece bir rüya mıydı?
C: Bozuldu.

S: (T) Kim veya ne tarafından?
C: Çatışan enerjiler.

S: (L) Bu enerjilerin kaynakları nedir; bunlar Terry'nin içinde mi, yoksa dışında mı?
C: Her ikisi.

S: (T) Bu devam edecek mi?
C: Tekrarlanacak. Tekrarlanan rüya kalıplarını fark ettin mi?

S: (T) Rüyalarımın çoğunu hatırlamıyorum.
C: Melatonin dene; bütün antidepresanlardan uzak dur.

S: (L) Esrar da bir antidepresan mı?
C: Hayır.

S: (T) Rüyadaki bilgi sadece benim için değil, herkes için mi önemli?
C: Tüm bilgiler öyledir.

S: (T) Farklı insanlar farklı bilgi parçaları mı alıyor, yoksa bazı insanlar kaldırabilecekleri kadar bilgiyi alıp devam ettirilmesi için bu bilgiyi başkalarına mı aktarıyorlar?
C: Çok sayıda soru.

S: (T) Bu bilgiler birleştirilmesi için parçalar halinde farklı insanlara mı veriliyor?
C: Yakın.

S: (T) Yani benim aldığım bilgiler tek başına bir bütün değil, öyle mi?
C: Diğerleriyle bağlantı kurun. Bilgisayar ağını kullanın. Aralarında bağlantı kuran ve bu şekilde parçaları bir araya getirenler var.

S: (T) Bilgilere nasıl ulaşabilirim?
C: İste.

S: (L) Melatonin almaya mı başlasın?
C: Hayır. Bilgisayar ağını kullanarak diğerleriyle bağlantıya geçin.

S: (T) Bilgisayar ağını kullanarak nasıl bilgi alabileceğimi mi araştırayım?
C: Hayır. Sizin gibi diğerleriyle bağlantı kurun.

S: (L) Başkalarının benzer rüyalar görüp görmediğini mi soralım?
C: Diyalog kurun.

S: (T) Bir gece enteresan bir rüya gördüm. Holografik veya bir sanal gerçeklik bilgisayar ekranı gibiydi. Ekran parlıyordu ve bilgiler geçiyordu. Bilgiler farklı farklı renklerdeydi. Bir sürü farklı belge vardı. Uzun belgeler sanırım bir tür teknik referans belgeleriydi. Karanlık bir boşluk gibiydi. Orada değildim bile. Sadece orada benim önümde duruyordu ve ben de bir ekranı izliyor gibiydim. Kırmızı belgeler vardı, çok kısa. Sanırım içinde emir gibi bazı şeyler vardı, beni korkuttu. Ne olduklarını hatırlamıyorum. Yeşil dökümanlar ve sarı dökümanlar vardı. Bilgiler aktıkça ekranın rengi değişiyordu. Bir sürü belge vardı. Hepsini okuduğumu biliyorum ama ne olduklarını bilmiyorum, hatırlamıyorum.
C: Terry'yi hipnotize et.

S: (L) Oğlumla yaptığım hipnozda karşılaştığım şey önceki bir yaşamındaki bir kaçırılma mıydı?
C: Yaşam sonu incelemesi. "Majestic"i oku.

S: (L) Bir kişi öldüğünde ve bedenini terk ettiğinde, ruhu karşılayan ve onu yaşam sonu incelemesi ve sonraki yaşam planlamasına yönlendiren varlıklar bizim dünyadışı dediğimiz varlıklar gibi miler?
C: Bazı durumlarda. 5'inci yoğunluk.

S: (L) Yani bu türde birşeye yardımcı olan dünyadışı varlıklar 5'inci yoğunluk varlıkları mı? Yoksa ölen kişi mi 5'inci yoğunluk oluyor?
C: Dünyadışı tanımlaması kişinin bakış açısına göre değişir.

S: (L) Ama o "varlık" 5'inci yoğunluktaki biri, öyle mi?
C: Evet. Deneyim titreşim seviyesi.

S: (L) Planşet bu gece neden bu kadar yavaş hareket ediyor? (Ç.N.: Planşet; ouija [wica diye okunuyor sanırım] tablası denen, üzerinde harf ve semboller bulunan ve psişik bağlantı yoluyla mesajlar alınmasını sağlayan tabladaki hareketli, harfleri işaretleyici parça)
C: V___'nin ilgisi başka bir yöne kaydı.

S: (L) İlgisi neye kaydı?
C: Yazarlık.

S: (T) Bir soru daha soracağım ve bu son sorum olacak. Rüyamdaki bilgiyi bana gönderen kimdi?
C: Son sorun olması gerekmiyor. Karmaşık.

S: (T) Bilgiyi gönderenler iyi adamlar mıydı, yoksa kötü adamlar mı?
C: Daha farklı bir kavram.

S: (T) Hangi ırktanlar? Belirli bir ırka mı mensuplar?
C: Pek sayılmaz.

S: (L) Bu konuda bize birkaç şey söyleyebilir misiniz?
C: Pekala Laura. Kozmik bilgi alma sistemi.

S: (L) Kozmik bilgi alma sistemi ne alıyor?
C: Hatırlayın, bilgisayar kozmik güçlerden alınan ilhamın bir ürünü ve evrensel gerçeklik bilgisi alma sistemini yansıtıyor.

S: (T) Evren bir bilgisayar ağı, öyle mi?
C: Tuhaf bir düşünce kalıbı.

S: (T) Kastettiğim şey, evrenin çok büyük ölçekteki, karmaşık...
C: Çok büyük ölçekli bir bilgisayar ağı gibi, yakın.

S: (T) Peki dünyadaki bilgisayar sistemini kullanarak ona erişebilir miyim?
C: Bir anlamda, ama henüz doğrudan değil. Ama bekleyin. [Mola]

S: (L) İşte döndük. Bizi dinliyor muydunuz?
C: Artık her zaman sizinleyiz.

S: (L) Hepimizle mi?
C: J___ ve T___'yi ekledik. Daha fazla kişi eklenecek.

S: (J) Sabahları gelen telefonların belirli bir düzeni mi var?
C: Hayır.

S: (J) Uyanmam gerektiğinde telefonumun çalmasına neden olan bir dış etken var mı?
C: Hayır. Sadece raslantı.

S: (J) Evimizdeki her iki telefonda da açtığımızda karşı tarafın kapatmasıyla ilgili önemli birşey var mı?
C: Üç arama MUFON'la olan bağlantınız nedeniyle birer kontroldü.

S: (L) T___ ve J___'nin telefonları dinleniyor mu?
C: Telefon dinlemeler artık gerekli değil.

S: (L) Neden?
C: Teknolojik gelişmeler.

S: (L) Telefonlarımız dinlenmeden de bizi dinleyebilirler mi yani?
C: Evet.

S: (L) Kapalı olsa bile telefonlarımız üzerinden bizi dinleyebilirler mi?
C: Dinleyebilirler.

S: (T) Kızılötesi frekansı yoluyla TV üzerinden bizi dinleyebilirler mi?
C: Teknoloji bunun çok ötesine geçti. Yerin "kulağı" var. Uydular herhangi bir konuşma veya buluşmayı izleyebilir.

S: (J) Şu andaki konuşmalarımız izleniyor mu?
C: Hayır.

S: (T) Arabalarımızdaki elektronik ateşleme sistemleri yoluyla hareketlerimiz takip edilebilir mi?
C: Gerekli değil. Teknolojik ilerlemede insanlara hangi ölçüde "yardım edildiğinin" henüz farkında değilsiniz.

S: (T) Yardım eden kim?
C: Bu, uzun ve karmaşık bir yanıt gerektiriyor.

S: (T) Bu ateşleme sisteminin kullanılmasıyla ilgili duyduğum şeyin doğru olup olmadığını bilmiyorum ama sanki bunu doğrulayan garip birşey yaşamıştım.
C: Dezenformasyona karşı dikkatli olun. İlginizi gerçeklerden uzaklaştırarak sizi müdahale edilmeye, fethedilmeye ve hatta yok edilmeye açık bir hale getiriyor.

S: (L) Elektronik ateşleme sistemleriyle ilgili bilgi doğru mu?
C: Dezenformasyon güvenilir gibi görünen kaynaklardan gelir. Sahte bilgi toplamamanız sizin için çok ama çok önemli çünkü sahte bilgi, bilgisizlikten daha fazla zarar vericidir. Unutmayın, bilgi korur, ihmal ve bilgisizlik tehlike yaratır. Bahsettiğin bilgi T___, sana bilinçli olarak verildi çünkü sen ve J___ ve diğerleri, 4'üncüden 7'inciye kadar olan yoğunluk seviyeleri konusundaki yoğun ilginiz nedeniyle hedef seçildiniz. Birer "tehdit" olarak belgelendiniz bile.

S: (L) T___'ye yaşadığı olayın ne olduğunu söyleyebilir misiniz? (elektronik ateşleme konusundaki doğrulayıcı deneyimi...)
C: Unutmayın, dezenformasyon yüksek seviyeli eğitim alanlarca verildiğinde çok etkili olur çünkü o kişiler tarafından hipnotik ve boyutötesi teknikler kullanılarak elektronik anormallikler meydana gelmesi sağlanır ve bu yolla, verilen sahte bilgi doğrulanmış gibi algılanır.

S: (T) Camaro'daki adam kimdi?
C: Bir saptırma.

S: (T) Yaklaşık iki hafta önce bu bilgiyi duyduğum bir video kasedi izledikten sonraki gün oldu. Güçlendirilmiş bir Camaro süren bir adam çıktı... (J) Hayır! Kasedi izlediğimiz geceydi! (T) Kasedi izledikten sonra bunun hakkında konuşmaya başladık ve bir kez daha izlemeye karar verdik. Sonra Gary ve ben köpeği biraz gezdirmek için dışarı çıktık, sonra geri döndük ve köpeği verandada bıraktık. Ve dışarıda birer sigara içtiğimiz sırada Camaro'lu adam otoyolun kenarına çekti; motor kapağının altından buharlar çıkıyordu. Hortumumuzu rica etti biz de olur dedik. Arabasından çıktı; kot pantolon ve tişört giyiyordu ve dağınık sarı saçları vardı. Motorunun su kaynattığını söyledi. Gulfport'tan geliyormuş ve Ocala'ya gidecekmiş ve arada bir yerde motoru su kaynatmış. 275'inci yol evimden biraz uzakta. Tüm o yolu gelmiş, bir benzin istasyonu ve bakım tesisini geçmiş ve anayoldan ayrılarak su almak için benim olduğum sokağa gelmiş. Sonra da yeni ateşleme sistemlerinin, araba belirli bir hızın üzerine çıktığında nasıl kapanacak şekilde tasarlandığından, bu yüzden de özel bir yarış arabası ateşlemesi taktırdığından ama o zamandan beri de aşırı ısınma sorunu yaşadığından bahsetti. O gece ateşleme sistemleriyle ilgili filmi yeni izlemiştik ve hayretler içinde kaldık. Şimdi öğrenmek istediğim şey ise, bu tür "doğrulamaları" veya eşzamanlılıkları ayarlama gücüne ve yeteneğine sahip olan kişilerin kim olduğu?
C: Dezenformasyon yayanlarla aynı güçler: Yılan Kardeşliği/Konsorsiyum/İlüminati/Yeni Dünya Düzeni/"İsa-Düşmanları"/Kertenkeleler.

S: (T) Ama ben onlar için bir hiçim. Neden bu kadar zahmete girip Camaro'lu bir adamı benim evime göndersinler ki?
C: Birden fazla yanıt gerekiyor: İlk olarak, hiç kimse "hiç" değildir. İkincisi, belirttiğimiz güçler için herhangi birine bireysel gibi görünen bir olay yoluyla etki yapmak hiç zor değildir. Üçüncü olarak, T___ bir hedef olarak belirlendi ve J___ de öyle ve diğeleri de, çünkü doğru yoldasınız. Dördüncü olarak, bu bölge şu anda çok sıcak bir deneyim yuvası ve çok hızlı bir bilinç artış bölgesi niteliğinde. [Mola verildi ve molada Philadelphia Deneyi hakkında konuştuk.]

S: (L) Sanırım bizi dinliyordunuz. Philadelphia deneyi hakkında neler söylersiniz?
C: Her zaman dinliyoruz. (Laura harfleri okumada hata yapıyor.) Biraz daha kahve al Laura. (T___ bir süre tablada V___'nin yerini alıyor.)

S: (L) Bir anlamda siz de kozmik bilgisayar ağı bilgi alma sisteminin bir parçası mısınız?
C: O ya da bu şekilde herkes öyle.

S: (L) Philadelphia deneyi T___'nin izci başkanının anlattığı şekilde mi oldu?
C: O tanım Philadephia deneyine ait değil.

S: (L) Peki bahsedilen gemi Philadelphia deneyinin parçası olan gemi mi?
C: Üç taneden biri.

S: (L) Geminin maruz kaldığı etkiler, anladığım şekliyle Philadelphia deneyinin bir sonucu muydu?
C: Realite moleküler kalıntısı.

S: (L) Philadelphia deneyi okuduğumuz yazıda belirtildiği şekilde mi gerçekleşti?
C: Yakın.

S: (L) Al Bielek deneyin bir parçası mıydı?
C: Evet.

S: (L) Bu konuda verdiği bilgiler gerçeklere mi dayalıydı?
C: Yakın.

S: (L) Bedensel yaş olarak gençleştirilmesi ve kardeşinin yeni bir bedene girmesi ile ilgili verdiği bilgiler doğru mu?
C: Hayır.

S: (T) Kardeşi Duncan, gerçekte iddia ettiği kişi mi?
C: Hayır.

S: (L) Al Bielek'in kendisi iddia ettiği kişi mi?
C: Hayır. Bir teknisyendi ama gemide değil.

S: (L) Yani zamanda ileri ve geri gitmedi?
C: Doğru.

S: (T) Yani kendini olduğundan başka biri olarak mı göstermek istiyor?
C: Evet.

S: (T) Özenti bir kişilik mi?
C: Hayır. Devlet ajanı.

S: (T) Preston da bir devlet ajanı mı?
C: Evet.

S: (T) Bu hikayeyi neden anlatıyorlar? Dezenformasyon dışında...
C: Halkın tepkisinin ölçülmesi için gerçeklerin yavaşça açıklanması.

S: (L) V___, T___'nin arkasında durup enerji vermek için ellerini onun omzuna koysa iyi olur mu?
C: Gerekli değil çünkü T___'nin kendi enerjisi yeterli. George Bush Philadelphia deneyi ile bağlantılıydı.

S: (T) 2. Dünya Savaşı'nda donanmadaydı. (L) Ambrose Bierce'e ne olduğunu öğrenmek istiyorum?
C: Öldü. Kendi kendine yanma vakası.

S: (L) Uyuşturucu destekli bilinç değişimi yoluyla uzayla temas kurma üzerinde çalışan Marcia Moore'a ne oldu?
C: Kertenkeleler tarafından sürekli kaçırılma kurbanı.

S: (L) Neden?
C: Gerçeğe çok yaklaştı.

S: (L) Peki biz de gerçeğe çok yakın mıyız?
C: Evet.

S: (L) Biz de Kertenkeleler tarafından sürekli kaçırılacak mıyız?
C: Bilgi korur.

S: (L) Ama onun da çok bilgisi yok muydu?
C: Uyuşturuclar yüzünden bloke oldu.

S: (L) Zaman yolculuğunun nasıl gerçekleştiğini öğrenmek istiyorum.
C: Karmaşık.

S: (L) O zaman bir ipucu verin.
C: Zaman döngüsü kavuşumunu değiştirmek için atomik yapının elektromanyetik olarak düzenlenmesi yoluyla boyutötesi transfer.

S: (L) "Siyahlı Adamlar" (Men in Black) olarak tanımlanan kişiler kim?
C: Kertenkele projeksiyonları.

S: (T) Yani sadece bir görüntüyü mü projekte ediyorlar?
C: Evet.

S: (T) Yani Siyahlı Adamlar fiziksel bakımdan gerçek değiller?
C: Kısmen doğru. Bu teknolojiyi bilmiyorsunuz ama isterseniz tanımlayabiliriz.

S: (L) İsteriz. Lütfen tanımlayın.
C: Pekala. Hazır olun. Önce zamanda "yolculuğu" biraz daha tanımlamamız gerekiyor çünkü iki kavram birbiriyle yakından ilişkili. İlk adım yapay olarak elektromanyetik bir alan oluşturulmasıdır. Bu, gerçekliğin boyutları arasında bir kapı açar. Sonra, gerçeklik iliştirme kanalına erişim için katılımcının düşüncelerini kanallanması gerekir. Sonra da enerjiyi uygun boyut köprüsüne odaklaması gerekir. Elektronlar doğru frekans dalgasında düzenlenmelidir. Bunun ardından tüm yoğunluk seviyelerindeki algıları dengelemek için boyut "perdesi" içinden üçlünün gönderilmesi gerekir.

S: (L) Üçlüyü açıklar mısınız?
C: Üçlü şu şekildedir: 1. Madde, 2. Enerji, 3. Gerçekliğin algılanması. İşte böyle millet.

S: (L) Betty Andreasson'u kim kaçırdı?
C: Griler.

S: (L) Kaçıran varlıkların ona verdiği bilgiler perdeleyici bilgi miydi, sahte bilgi miydi, yoksa dezenformasyona yönelik bilgi miydi?
C: Hepsi ve kısmen de doğru bilgiler.

S: (L) Şeytani bir ele geçirilme olduğu düşünülen Ann Haywood olayında, bu kadına ve ailesine eziyet eden varlıklar kim veya ne?
C: 3'üncü yoğunluk "B" bölümü enerji anormallikleri; "poltergeist" ile aynı.

S: (L) "The Haunted" adlı kitapta Smurl ailesi ile ilgili olarak anlatılan vakada, evlerinde Kocaayak türü bir yaratığın görülmesini da kapsayan çok ilginç olaylar var. Bu olayda meydana gelen şeylerin kaynağı nedir?
C: Aynı.

S: (L) Yani bu iki vakadan hiçbiri "dünyadışılarla" ilişkili değil?
C: Doğru.

S: (L) Bu iki olay ile Karla Turner tarafından tanımlanan olay ve diğer kaçırılma olayları arasındaki belirgin benzerlikler neyden kaynaklanıyor?
C: Benzerlikler yoruma açık. Turner'ın evi, Griler ve diğerleriyle etkileşim nedeniyle pek çok olay türüne açıldı.

S: (L) Griler ile etkileşimlerde böyle şeyler sıkça oluyor mu?
C: Bu türde yoğun bir faaliyet olduğunda, pek çok çeşit şeyin içeri girmesine neden olan kanallar veya "pencereler" açılıyor.

S: (L) Peki "old hag" denen ve insanlarla seks yapan varlıklar kim? (Ç.N.: ingilizce'deki "old hag" terimi, bizdeki "cin" kavramına yakın ama aynı olduğundan emin olmadığım için orijinal halinde bıraktım.)
C: Poltergeist tipi varlıklar.

S: (L) Poltergeist varlığı nedir?
C: Kendini açıklıyor.

S: (L) Poltergeist varlığı, poltergeist etkisinin meydana geldiği kişinin bilinç altı enerjisi ile mi meydana geliyor?
C: Diğer herşey gibi, algılanan ile algılayan arasındaki bir etkileşim.

S: (L) Peki bu olayda algılanan nedir? Bir enerji oluşumu mu, yoksa gerçek bir varlık mı?
C: Her ikisi. Unutma Laura, sen de bir enerji oluşumusun.

S: (L) Pekala, S___'yi hipnozla bir gemiye götürülme deneyimini yaşadığı zamana döndürdüğümde, diğer bazı olaylarda görülenlere de çok benzeyen bir kadın vardı. O kadın kim veya neydi ve neden oradaydı?
C: Bu "kadın" giderek popülerleşiyor, değil mi?

S: (L) Hipnozdaki bu kadın kimdi?
C: "Hag".

S: (L) Neden bu kadar popülerleşiyor? (J) İyi olmalı!
C: Bilmiyoruz.

S: (L) Kızım A___ benimle ilgili ruhsal gözleminde bana bağlı bir kordon ve kordonun ucunda da mavi bir astronot görmüş. Gördüğü bu mavi astronot neydi?
C: Rehber.

S: (L) Bağlantısını kopardık. Onu orada bırakmam daha mı iyi olurdu?
C: Sana bağlı.

S: (L) George Adamski'nin gördüğü güzel Nordik varlıklar kimdi?
C: George Adamski'nin son derece gelişmiş hayal gücünün ürünü.

S: (L) Birkaç kez uçan dikdörtgen şeklinde büyük kutulardan bahsedildiğini duydum. Bunların kime ait olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: Kertenkele projeksiyonları.

S: (L) Neden bu kadar çok türde araçları var?
C: Hepsi onların değil.

S: (L) Reiki inisiyasyonu için tavsiye edilen kişiye gittik. Şu anda doğru reiki inisiyasyonunu alıyor muyuz?
C: Oraya doğru gidiyorsunuz. Enerjinin somutlaşmasına izin vermelisiniz. Doğal öğrenme (Imprinting) kavramını anlıyor musun?

S: (L) Evet.
C: O zaman biliyorsun.

S: (L) Reiki uygulaması yapmak, bu gücün somutlaşmasını sağlayacak olan şey mi?
C: Kısmen.

S: (L) Elimizdekilerden daha eski ve daha güçlü reiki sembolleri var mı?
C: Evet.

S: (L) Orijinal semboller Sanskritçe kökenli mi?
C: Evet.

S: (L) Bunları nerede bulacağız?
C: Bulmayacaksınız.

S: (L) S___'den öğrendiğimiz reiki sembolleri ulaşabileceğimiz en yakın halleri mi?
C: Evet. Yeterince iyi.

S: (L) Bir kişi reiki inisiyasyonu aldığında bu, ellerdeki enerji alış ve veriş akışını, pozitif ve negatif enerji akışını ters mi çeviriyor?
C: Evet.

S: (L) O zaman sağ el alıcı el mi oluyor?
C: Evet.

S: (L) S___'nin yaptığı Sui Ching düzenlemesi, diğer kişilerden aldıklarımızdan daha fazla mı güç veriyor?
C: Evet. İnanın.

S: (L) Öğrettiği spiritüel uygulamalar, her ikimiz için de faydalı mı?
C: Fena değil.

S: (L) Sadece fena değil mi, yoksa çok mu iyi?
C: Unutma, bazı şeyleri kendi yolunda ilerlerken öğrenmen gerekiyor.

S: (L) Haklarında birşeyler okuduğum, kalın dudaklı, kaba nitelikli, gri bedenli ve gri üniformalı olarak tanımlanan ve Güney Amerikalıların "Malos" dedikleri varlıklar ne veya kim?
C: Kertenkele projeksiyonları.

S: (L) Betty Andreasson'un mavi elbiseli olarak gördüğü çamura benzer varlıklar da bunlar mıydı?
C: Evet.

S: (L) Betty Andreasson kaçırılmasında Finiks'i (Phoenix) gördüğünde nereye götürülmüştü?
C: Gerçekliğin başka bir boyutu.

S: (L) Betty Andreasson, deneyimlerinin pozitif olduğuna ve onu tanrıya daha fazla yaklaştırdığına inanmakta haklı mı?
C: Hayır.

S: (L) Kandırıldı mı?
C: Hayır. Bir kurban.

S: (L) Avustralyalı pilot Frederick Valentich'e ne oldu?
C: Kertenkeleler tarafından alındı ve vücudu parçalandı.

S: (V) Giderek daha fazla iğrençleşiyor! (L) Pekala, bu mor enerji lehhası hakkında bilgi almak istiyorum. Bu para yatırmaya değer birşey mi?
C: Hayır. Sahte. Ama güzel renk.

S: (L) Ustalık inisiyasyonunu almak için ne kadar beklemem gerek?
C: Sana bağlı.

S: (L) S___ öğrencilerinin altı ay beklemesini tercih ediyor. Ben uzun zamandır reiki yaptığım için, benim bu kadar uzun beklemem gerekli veya faydalı olur mu?
C: Sana bağlı.

S: (V) Son zamanlarda hepimizin neden böylesine bir saldırı altında olduğumuzu bilmek istiyoruz. (Ç.N.: Saldırı (Attack) terimi, bundan sonraki celseler boyunca da çok sık kullanılacak olan ve özellikle negatif dünyadışı varlıklar tarafından yapılan yıldırıcı etkiler olarak tanımlanabilir.)
C: Çünkü şu anda hepiniz doğru bir kaynakla bağlantı kuruyorsunuz.

S: (L) Bob Oeschler bir devlet ajanı mı?
C: Yarı.

S: (L) Ontario'da Carp'taki UFO inişi gerçek bir UFO inişi miydi?
C: Evet.

S: (L) Bu olayda kim vardı?
C: Griler.

S: (L) Başka herhangi bir güç?
C: Hayır, ama devlet bunu bir fırsat olarak kullanmak istiyor. UFO'nun kendisi sahte değildi ama Guardian'ın hikayesi öyleydi.

S: (L) UFO gerçekten dünyadışılar tarafından mı kullanılıyordu?
C: Evet. Devletin elinde çok miktarda UFO film kaydı var. Bunları ihtiyatlı olarak kullanabilir.

S: (T) Guardian'ın hikayesinin sahte olmasından neyi kastediyorsunuz? Video kaydı gerçek mi?
C: Kasetteki görüntüleri, uydurduğu hikayeye bir delil olarak gösterdi.

S: (T) O görüntüyü, kendisini Guardian olarak tanıtan kişi mi çekti?
C: Hayır.

S: (T) Kim çekti?
C: Askeriye.

S: (T) O görüntüyü çekmek için Ontario Kanada'da olmaları gerektiğini nasıl biliyorlardı?
C: İniş olayı NATO yedek askerlerinin eğitim aldığı bir üssün yakınlarında gerçekleşti.

S: (T) Olay kendilerinin iddia ettikleri yerde mi gerçekleşti?
C: Yakınında.

S: (T) Çiftlikteki kadın bu senaryonun bir parçası mıydı?
C: UFO'yu gördü. Hikayenin bir parçasıydı.

S: (T) Kadının yaşadığı UFO olayı, Guardian videosundakiyle aynı olay mıydı?
C: Hayır. Ama benzer.

S: (T) Yani bir UFO inişi gören bir kadın var bir de videoya alınan başk bir UFO inişi olayı var. Ve kadın çıkıp gördüğü şeyi anlatınca onlar da ellerindeki videoyu kadının hikayesinin bir delili olarak kullandılar, öyle mi?
C: Evet.

S: (T) Kadın NATO'nun bölgedeki faaliyetinden haberdar mıydı?
C: Hayır.

S: (T) NATO faaliyeti kadının olduğu yere yakın mıydı?
C: UFO'lar tüm büyük askeri faaliyetlere üşüşüyor.

S: (T) Devlet, dünyadışılar tarafından dünyaya saldırılmasına dair bir senaryo hazırlayıp bu yolla tüm dünya insanlarını bir korku haline sokup tam kontrol ve hakimiyeti kabullenmelerini sağlamayı mı planlıyor?
C: Açık. Ama eğer öyleyse, fiyaskoyla sonuçlanır.

S: (T) Neden?
C: Pek çok neden: 1. Görsel efektler yetersiz olacak ve açıklar verecek. 2. Gerçek saldırı daha önce meydana gelebilir. 3. Başka olaylar araya girebilir.

S: (T) Ne gibi?
C: Dünya değişimleri. (Ç.N.: Yaklaşan kırılma ve dönüşüm sürecine ait büyük olaylar kastediliyor sanırım.)

S: (T) Devlet yönetiminde bulunan ve tüm dünyayı ele geçirerek kendi yönetimlerinde mutlu olmayı uman kodamanların, dünyanın yakın geleceğinde çok önemli değişimler meydana gelecek olması gerçeğini hesaba katmadıklarını düşünmekte haklı mıyım?
C: Yakın. Farkındalar ama inkar eğilimindeler.

S: (T) Bu dünya değişimleri, komet kümesinin varmasından önce mi meydana gelecek?
C: Hayır. Ama "zaman" çerçevesi henüz kesinleşmiş değil.

S: (T) Eğer neler olacağını bilselerdi bile paralarını arttırıp dünyayı kontrol etmeye devam etme yönündeki aptal küçük planlarına devam ederlerdi sanırım, doğru mu?
C: Evet. Hırs bir hastalık.

S: (T) Tüm akılı ve yetenekli kişileri dünyadan başka bir gezegene taşıma ile ilgili "alternatif üç" diye bir plan var mı?
C: Hayır.

S: (T) Bu da bir dezenformasyon mu?
C: Evet. Mars'a iniş de öyle. Ama Mars anıtları değil.

S: (T) Mars'taki anıtları kim yaptı?
C: Atlantisliler.

S: (T) Yani Atlantisliler gezegenler arası yolculuk yapabiliyorlar mıydı?
C: Evet. Kolaylıkla. Atlantis teknolojisinin yanında sizin teknolojiniz Neandertal çağı gibi kalır.

S: (T) Ay'da Richard Hoagland'ın keşfettiği yapıları kim inşa etti?
C: Atlantisliler.

S: (T) Bu yapıları ne için yaptılar?
C: Kristal gücüne yönelik enerji aktarım noktaları. Anıtlardaki veya heykeldeki sembolizma kullanılmış.

S: (T) Hangi heykeli kastediyorsunuz?
C: Örnek; Yüz.

S: (T) Bu kristaller hangi gücü topluyordu?
C: Güneş.

S: (T) Mars ve Ay'da güç toplama istasyonları kurmaları gerekli miydi? Bu onların gücünü mü arttırıyordu?
C: Gerekli değildi ama sizin milyon dolar sahibi olmanız da gerekli değil. İlişkiyi anlıyor musun? Sizin toplumunuz nasıl paraya açsa, Atlantisliler de güce açtı.

S: (T) Bu güç toplama işi onların sonunu getiren şey miydi?
C: Evet.

S: (T) Bu gücün kontrolünü nasıl kaybettiler?
C: Bilgisayarlarınızın sizi kontrol edecek hale gelmesi gibi, o güç de onları kontrol eder hale geldi.

S: (V) Yani hayata ve kendi zekasına sahip olmaya benzer birşey mi?
C: Evet.

S: (L) Yani bir anlamda bu kristal yapıların canlandığını mı söylüyorsunuz?
C: Evet.

S: (L) Peki sonra ne yaptılar?
C: Atlantis'i yok ettiler.

S: (L) Ama Atlantis'in, güneş sistemindeki bir gezegenin yakın geçişinden dolayı yok olduğunu sanıyordum?
C: Hasar gördü ama düzeldi.

S: (L) Yani Atlantis, Mars'ın yakın geçişinden dolayı zarar gördü ama sonra toparlandı, öyle mi?
C: Toprakları tamamen değil kısmen yok oldu.

S: (L) Peki Atlantis kaç ayrı yıkım gördü?
C: Üç.

S: (L) Biri Mars'ın yakın geçişinden kaynaklandı, değil mi?
C: Evet. Ve kometler.

S: (L) Mars ile kometler arasında bir çeşit etkileşim oldu, öyle mi?
C: Evet.

S: (L) İkinci yıkımın nedeni neydi?
C: Venüs.

S: (L) Peki üçüncü ve son yıkım neden kaynaklandı?
C: Kristaller.

S: (L) Kristaller hala etkin mi?
C: Bermuda üçgeni.

S: (L) Bunun bir efsane olduğunu sanıyordum?
C: Hayır.

S: (L) Peki o kristal ne yapıyor? Sürekli etkin mi?
C: Hayır. Düzensiz.

S: (L) Bilinçli, duyarlığa sahip bir varlık anlamında mı etkin?
C: Hayır.

S: (L) Etkinleştiren şeyler nedir?
C: Pek çok faktör.

S: (L) Etkinleştiğinde ne yapıyor?
C: Boyutötesi pencere açılıyor.

S: (L) Diyelim ki bir insan Bermuda Üçgeni'nde gemiyle seyahat ediyor ve o pencere açıldı ve bu kişi o pencereden geçti. Kendisini nasıl bir durumda bulur?
C: Askıda kalan bir canlılığa (Suspended Animation) benzer birşey.

S: (L) Askıda kalan kişiler, canlılıklarının bilincinde olurlar mı, yoksa bilinçleri de mi askıda kalır?
C: İkisinden biri.

S: (L) Bu durumda sonsuza kadar kalırlar mı, yoksa geri mi dönerler? Yoksa başka bir yere mi giderler?
C: Açık. Herşey olası. Aynı şey Philadelphia deneyi katılımcılarının başına geldi.

S: (L) Eğer bir kişi bu boyutlararası askılı hayatiyet durumuna gelirse, sonsuza kadar öyle mi kalır?
C: Belki.

S: (L) Ölemezler mi, bunu mu kastediyorsunuz?
C: Milyonlarca yıldır bekliyorlarmış gibi bir algıları olabilir.

S: (L) Onları bu durumda kurtaracak bir kişi veya bir yol yok mu?
C: O denizciler neden delirdiler sanıyorsun?

S: (L) Bermuda Üçgeni'ndeki kristal dışında başka etkin kristaller de var mı?
C: Evet.

S: (T) Devlet bunları biliyor mu?
C: Yarı.

S: (L) Diğerleri nerede?
C: Japonya açığında, Brezilya'da, Ural dağlarında, Kuzey ve Güney kutuplarında.

S: (T) Ay ve Mars'takiler de etkin mi?
C: Evet.

S: (V) Japonya'daki depremlerle bir ilişkisi var mı?
C: Evet.

S: (L) Eğer kristallerden biri bulunsa ve teknolojisi çözülseydi ve başka bir tanesi daha...
C: Şu şekilde cevaplayalım: Eğer Neandertaller bir Boeing 747 bulsalardı, onu nasıl kullanacaklarını bilebilirler miydi?

S: (L) Bu kristallerin fiziksel ebatları neydi ve yapay mı yoksa doğal mıydılar?
C: Çeşiti ebatlar. Yapaydılar.

S: (L) Yontuluyorlar mıydı?
C: Evet.

S: (L) Yontulmada hangi şekil veriliyordu?
C: Piramit.

S: (L) Yani Gize'deki Büyük Piramit'le aynı orantılara sahip tam bir piramit miydiler?
C: Yakın.

S: (L) En büyüğü tabanından tepesine ne kadar uzunluktaydı?
C: 1500 metre.

S: (L) Ortalama uzunlukta olanları ne kadardı?
C: 150 metre.

S: (L) 1500 metre yükseklikte olan hala duruyor mu?
C: Evet.

S: (L) Peki nerede?
C: 600 kilometre doğunuzda.

S: (L) Birkaç yıl önce bir pilot suyun içinde bir piramit gördüğünü bildirmişti...
C: Gördüğü şey piramidin okyanus tabanından yukarıda kalmış olan tepesiydi. %90'ı gömülü.

S: (V) Meditasyonda Dünya değişimleri sırasında ortaya çıkan kristaller görmüştüm. Bu meydana gelecek mi?
C: Evet.

S: (L) Atlantis'in batışı sırasında bu kristal nasıl oldu da çatlamadı veya kırılmadı?
C: Sıradışı ölçüde güçlü. Bir atom bombası bile onu parçalayamaz. Kristal, termonükleer bir patlamanın zincirleme reaksiyonu absorbe eder ve saf enerjiye çevirir. Bu onun tasarımsal işleviyle ilgili.

S: (L) Peki sonra ne olurdu?
C: Atlantislilerin yaptığı gibi mühendislik yoluyla odaklanma olmazsa enerji dağılır.

S: (L) Bu teknolojiyi nereden elde ettiler?
C: Kendileri geliştirdi.

S: (L) Kendileri mi icat etti?
C: Evet.

S: (L) Dünyadışılarla etkileşime girdiler mi?
C: Evet.

S: (L) Hangi dünyadışılarla?
C: Kertenkeleler.

S: (L) Bu kristaller ne tür bir güç frekansı kullanılıyordu?
C: Tam bant genişliği.

S: (T) Kristallerden kaç tanesi dünyadaki devletler tarafından keşfedildi?
C: Tümü.

S: (T) Onları kullanmaya mı çalışıyorlar?
C: Boşuna.

S: (T) Deniyorlar mı?
C: Belki.

S: (T) Ay'dan çekilmelerinin ve uzay programını durdurmalarının sebebi bu mu?
C: Hayır. Devlet teknolojiyi anlamıyor.

S: (T) Ay'daki faaliyetlerini sona erdirdiler mi?
C: Açık.

S: (T) Mars'taki kristaller nedeniyle mi oraya gitmeyi bu kadar istiyorlar?
C: Evet.

S: (T) Kristaller yüzünden mi yoksa anıtlarda saklanan şeyler yüzünden mi?
C: İkisi de değil.

S: (T) Mars'a gitmeyi neden istiyorlar?
C: Keşif.

S: (T) İnsan ırkının tepesinde bulunanlar gerçekten göründükleri kadar aptallar mı?
C: Subjektif.

S: (L) Elektrik üretmek için o kristal şeklini kullanabilir miyiz?
C: Mümkün ve yapıldı.

S: (L) Karmaşık mı?
C: Evet.

S: (L) Hematit taşının fiziksel beden üzerinde nasıl bir etkisi var?
C: Açık.

S: (V) Peki ya Stephenson isimli adam?
C: Eğer bütün katılımcıların o yönde inancı varsa.

S: (V) Laura bugün kalbi üzerinde bir şifa aldı mı?
C: Evet.

S: (V) Stephenson bilgisini nereden aldı?
C: Okudu.

S: (L) J___ bir yapışık ruh temizleme yaptırmasını tavsiye edip etmediğinizi öğrenmek istiyor.
C: Zararı olmaz.

S: (L) Kaç tane yapışık ruhu olduğunu öğrenmek istiyor.
C: Üç tane. İkisi pozitif, bir negatif.

S: (L) Peki T___?
C: Dört; 3/1.

S: (L) Bunları nasıl edindi?
C: Araştır.

S: (L) Daha önce T___'yi hipnotize etmem önerilmişti. Bu öneri hala geçerli mi?
C: Evet.

S: (T) Jerry'ye güvenebilir miyim?
C: Belki.

S: (T) Kaptan Kirk filmin sonunda ölüyor mu? (V) Gizli Dosyalar (X-Files) dizisinde kertenkele etkisi var mı?
C: Hayır.

S: (T) Gizli Dosyalar insanlara duymaları gerekenleri mi söylüyor?
C: Evet.
------------------------------------------


















24 Kasım 1994 F___ ve Laura

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba.

S: (L) Bugün kiminle birlikteyiz?
C: Pihmi.

S: (L) Hiç dünyada yaşadınız mı?
C: Hayır. Kanal artık uyumlandığı için her seferinde sorgulamanıza gerek yok.

S: (L) Yani kanalın titreşimleri uyumlandı ve artık bu kanala başka enerjiler müdahale edemez mi?
C: Siz istemedikçe.

S: (L) Bugün Karla Turner'dan aldığım mektubu gördünüz mü?
C: Biz Kasyopyalıyız.

S: (L) Yani gördünüz mü?
C: Senin bütün yaşam auranın farkındayız Laura.

S: (L) Kanalladığımız bilgilere gösterdiği tepkinin nedeni neydi? Onu üzen birşey var gibi, nedir bu?
C: Bazı kişilerin olumsuz yorumlarından etkilendi. Niyetin konusunda şüpheci, bu celseyi harfi harfine gönder.

S: (L) Tamam, ona ne söyleyeceksiniz? Sizin gerçek bir kaynak olmadığınızı ve onu oyaladığınızı düşünüyor, bu suçlamaya cevap olarak ne söyleyeceksiniz?
C: Yalan diye birşey yoktur.

S: (L) Tamam, olabilir ama o sizin söylediklerinizin doğru çıkmadığını, Güney Karolina'daki iki küçük çocukla ilgili herşeyi bütün ayrıntılarıyla tanımlayamadığınızı söylüyor ve tanımladığınız birkaç şeyi de yalan olarak yorumluyor.
C: Yalan diye birşey yok, sadece yorumlar var.

S: (L) Bu kanaldan bilgi alması onun için önemli mi?
C: Önemli olan, dünyadaki herkesin kendi adımlarıyla ilerlemesi.

S: (L) Karla'nın adımları biraz daha yavaş mı?
C: Elma ve portakalın karşılaştırılması gibi.

S: (L) Doğruluk konusuna değinmek istiyorum. Doğruluğu nasıl arttırabiliriz, belirleyebiliriz veya üzerinde nasıl çalışabiliriz?
C: Doğruluk 3'üncü seviye kavramı. (Ç.N.: Buradaki "doğruluk" [accuracy] terimi, özellikle de tahmin ve kehanetlerin doğru çıkması ile ilgili.)

S: (L) Biliyorsunuz ki bu seviyede bir bilginin doğru veya iyi olduğuna karar vermek için onun meydana gelip gelmediğine, doğru çıkıp çıkmadığına bakarız.
C: Evet.

S: (L) Ve eğer bir kaynak bir tahminde yanılırsa genelde insanlar o kaynağa olan inancını kaybeder. Bu gerçekçi olmayan bir beklenti mi?
C: Evet.

S: (L) Bunun sebebi gerçekliğin değişkenliği nedeniyle doğrulanmanın imkansız birşey olması mı?
C: Eğer bu mümkün olsaydı, varoluş diye birşey olmazdı. Evren, bir öğrenme laboratuarından başka birşey değil.

S: (L) Pekala, bu noktada Karla Turner'la yazışmanın ve onunla bilgimizi paylaşmanın herhangi bir anlamı olup olmadığını merak ediyorum.
C: Elbette. Hepiniz öğreniyorsunuz. Daha hızlı öğrenmek için bilgilerinizi paylaşın.

S: (L) Ona pozitif yönde yardımcı olmak için söyleyebileceğim herhangi birşey var mı?
C: Empati göster. O başkalarını kendinden önce tutacak şekilde büyütüldü.

S: (L) Tamam, mevcut olasılıklara göre T___ ve J___ bu Cumartesi bizimle olacak mı?
C: Evet. Ama sana bağlı. İsteyin, alacaksınız. [Gelmelerini rica ettik ve geldiler].

S: (L) J___'nin söylediğine göre arkadaşları S___ ve S___, M___'nin fikrini benimseyerek benim kötü bir cadı olduğumu düşünüyorlarmış. Bu doğru mu?
C: Evet.

S: (L) M___ F___ bunu neden yapıyor?
C: Diğerleriyle aynı; kendine hizmet eden, ego merkezli bir dünyadasınız.

S: (L) Bana karşı özel bir kini var mı, herhangi özel bir nedenden kaynaklanan?
C: Kısmen, seks ile ilgili sözlerinden dolayı.

S: (L) S___'ye karşı olan güdülerinin cinsel ilhamdan kaynaklandığını söylediğim için çıldırdı, değil mi?
C: Evet. Gerçekler acıtır.

S: (L) Bu son volkan patlaması hakkında bilgi verir misiniz? Sebebi neydi?
C: Dünyanın ısınması.

S: (L) Isınmaya neden olan şey nedir?
C: Titreşim frekansı değişimleri.

S: (L) Bu titreşim frekansı değişimlerine neden olan şey nedir?
C: Daha önce de söylediğimiz gibi, yaklaşmakta olan dalga.

S: (L) Yani bu dalga o kadar büyük ve geniş ki, mutlak varış noktasından yıllar önce etkileri hissediliyor, öyle mi?
C: Doğada tüm dalgaların varıştan önce bir çekiliş aşamaları vardır.

S: (L) Bu bir dalganın sahile varmadan önce herşeyi kendine çekmesi gibi mi?
C: Evet.

S: (L) Yani şu anda geri-çekiş aşamasındayız [el hareketleri ve seslerle gösteriyor].
C: Güzel bir benzetme.

S: (L) 1981 ve 82'de kızım A___ uykusunda sık sık penceresinin önünde timsah olarak tanımladığı birşey görüyordu. Uyanıp çığlık atıyordu, biz de uyanıyorduk ve bir keresinde elbise dolabının köşesinde duran bir figür gördük. Tüm bu olaylar bir ejderle karşılaştığım rüyama kadar...
C: Kertenkele.

S: (L) Ne yapıyorlardı?
C: İnceleme.

S: (L) O incelemelerinde ne keşfettiler peki?
C: Kaçırılabilecek potansiyel kişiler.

S: (L) Herhangi birimizi kaçırdılar mı?
C: Hayır.

S: (L) Neden?
C: Durdurdun.

S: (L) Nasıl durdurdum?
C: Bilginin kökleri farkındalıktadır.

S: (L) Yani benim farkındalığım bunu durdurdu, öyle mi?
C: Yakın.

S: (L) Ejderhayla savaştığım rüyayı gördüğümde bu sadece bir rüya mıydı, astral bir olay mıydı yoksa Kertenkelelerle gerçek bir etkileşim miydi?
C: Her üçü.

S: (L) Peki benim direncimle karşılaştıklarında buna tepkileri ne oldu?
C: Hayalkırıklığı.

S: (L) O zamandan beri bizi rahatsız etmeye çalıştılar mı?
C: Evet.

S: (L) Peki bunlarda hiç başarılı oldular mı?
C: Evet.

S: (L) Nasıl?
C: A___.

S: (L) Annem yoluyla mı?
C: Evet.

S: (L) Onu kaçırdılar mı?
C: Duygularını bulandırdılar.

S: (L) Şimdiye kadar en iyi atışları bu muydu?
C: Evet.

S: (L) Peki daha kötüsü olabilir mi?
C: Her zaman daha kötüsü olabilir.

S: (L) Yani her zaman çok dikkatli olmamız gerekiyor, öyle mi?
C: Başkalarının seni yolundan alıkoymasına kesinlikle izin verme. Seni gerçekten uzaklaştıracak pek çok girişime maruz kaldın. Şimdi birkaç bildiri geliyor: Dur. Varolan herşey sadece birer derstir. Bu sonsuz bir okul. Herhangi birşeyin varolmasının başka hiçbir amacı yok. Cansız madde bile öğreniyor. Herşey bir "İlüzyon". Her bir birey aklında tüm varoluşa sahip. Şimdi bunu biraz düşün. Her bir ruhun gücü sonsuz ve eğer nasılını bilirse tüm mevcudiyeti yaratabilir veya yokedebilir. Siz ve biz ve diğer herkes, varolan herşeye ortak sahip oluşumuzla birbirimize bağlıyız. Eğer istersen yeni evrenler yaratabilir ve o evrenlerde yaşayabilirsin. Hepiniz içinde yaşadığınız evrenin bir kopyasısınız. Aklınız varolan herşeyi temsil ediyor. Ne kadar çok şeye erişilebileceğini görmek "eğlence."

S: (L) Ne kadar çok şeye erişilebileceğini görmek kimin için eğlence?
C: Herkes. Zorluklar eğlencedir. Aklının sınırı nerede sence?

S: (L) Nerede?
C: Biz sorduk.

S: (L) Sanırım bir sınır yok.
C: Eğer sınır yoksa, senin kendi aklın ile başka herhangi bir şey arasında fark nedir?

S: (L) Eğer nihayetinde herşey birse, sanırım bir fark yok.
C: Doğru. Eğer iki şey mutlak olarak sınırsızsa, o iki şey tamamen aynı şeydir.

S: (L) Bu akşam verecekleriniz bu kadar mı?
C: Başka zaman daha fazlasını verebiliriz.

S: (L) Kocam kulaklarının neden sürekli çınladığını öğrenmek istiyor. (Ç.N.: Laura'nın eski kocası.)
C: Kertenkele etkisi.

S: (L) Bu kertenkele etkisi neden kulaklarının çınlamasına neden oluyor?
C: Bilgi yoluyla korunmayan veya daha az korunanlar üzerinde odaklanıyorlar.

S: (L) Bunu durdurmak için ne yapabilir?
C: Zihni açıp öğrenmek.

S: (L) Eğer bunu yapmazsa sonuç ne olur?
C: Daha fazla saldırı.

S: (L) Geçen gece T___ ve J___ buradayken, biz tablanın başına oturmaya hazırlanırken sol kulağımda aniden daha önce hiç yaşamadığım çok keskin bir ağrı yaşadım. Bu neydi?
C: Kulak sinirinde elektriksel taşma.

S: (L) Buna neden olan şey neydi?
C: DNA değişiklikleri.

S: (L) Bir de şimdi A___'nın omuzunun her tarafında ağrı var. Bu da DNA'larındaki değişimlerden mi kaynaklanıyor?
C: Evet.

S: (L) Her bir ruhun mutlak gücü olduğunu ve tüm varoluşu yaratabileceğini ve yok edebileceğini söylediniz. Bu diğer ruhların varlığını da kapsar mı?
C: Evet. Ama bundan daha karmaşık. Başka bir celsede daha fazla açıklama yapacağız.

S: (L) Eğer teknik anlamda spesifik soruları sorarsak, bize bir zaman makinesinin veya bir boyutötesi transfer makinesinin nasıl yapılacağını anlatabilir miydiniz?
C: Evet. Ama gereken bütün parçaları nereden bulacaksınız?

S: (L) Bunu yapacağımı söylemedim. Yalnızca bize nasıl yapılabileceğini anlatabilir misiniz diye merak ettim. Bu akşamı burada bitirmeden önce bize söylemek istediğiniz birşey var mı?
C: Diğerleriyle bilgi alışverişinde bulunun ama kişilere dikkat edin.

S: (L) Çalışmamıza yardımcı olacak biri gelecek mi aramıza?
C: Bekle ve gör. Daha yeni başlıyor.

S: (L) Bu akşamki yardımınız için teşekkür ederiz. Düzenli olarak bilgi almaya devam edebilecek miyiz?
C: Titreşimler uygun olduğunda. Titreşimler, R___'leri davet etmenizin faydalı olacağını gösteriyor. Enerjileri iyi.

S: (L) V___ aramızda olduğunda biz tablanın başında çalışırken arkamızda durarak bize reiki vermesi faydalı olur mu?
C: İsterseniz.

S: (L) Bunun çok önemli olmadığı hissini alıyorum.
C: Açık. İyi geceler.
------------------------









26 Kasım 1994 F___, Laura, T___ ve J___

S: Merhaba.
C: Tabladaki değişiklik için teşekkürler. [Birkaç tane noktalama işareti eklemiştik.] Bunu yapmanızı sağlamak için ruhlarınız üzerinde çalışma yaptık.

S: (L) Bunu yaptırmak için ruhlarımız üzerinde çalışmanıza gerek yoktu. Bu bizim için de gerekliydi. Bunu yapmak istiyorduk.
C: "Kolektif akla" geldiğinde herşey etkileşimli.

S: (T) "Kelime sonu" işareti cümlenin sonu için değil, her kelimenin sonu için, böylece bu konuda bir sıkıntı çekmeyiz. (J) Buna ihtiyacım yok...
C: Gelen kelimeleri anlayacaksınız.

S: (L) Evet, şimdi sorularımıza geçebiliriz.
C: Ben kimim Laura?

S: (L) Her defasında sormama gerek olmadığını söylemiştiniz. Tamam, bugün yanımızda kim var?
C: Eğlence.

S: (L) Adın eğlence mi?
C: Aptalca.

S: (T) Biz mi aptallık yapıyoruz yoksa eğlenceli ve aptalca bir gece mi geçireceğiz?
C: Laura'nın biraz rahatlaması gerek.

S: (L) Tamam, ismini alabilir miyiz lütfen?
C: Murean.

S: (L) Yanımızda olmana sevindik Murean.
C: Vurgu ikinci hecede.

S: (T) Bu gece Laura, F___ ve T___ tablanın başında, J___ de yazıyla ilgileniyor, tamam mı?
C: Elbette T___.

S: (T) Teşekkürler.
C: Birşey değil.

S: (T) Geçen cumartesi gecesinden anladığım şey şu: tablanın çalışması için bizden gelen enerjiye ihtiyacınız var ve...
C: Enerji katıyorsunuz.

S: (T) Ben şahsen mi enerji katıyorum?
C: Ve J___.

S: (L) Sadece burada olmalarıyla mı? (T) V___'nin yerine el koymuş gibi hissetmek istemiyorum...
C: V___ öğrenme sürecinde daha erken bir aşamada, bu yüzden enerjisi biraz daha az.

S: (L) V___ grubun bir parçası ve hepimizle birlikte öğreniyor ve hepimiz o ya da bu şekilde farklı aşamalardayız. Onun muhteşem bir iyileştirme yeteneği var ve buna grupta kesinlikle ihtiyaç duyuyoruz. (T) Ve L___ de bir balıkçı.
C: V___ "İkizler" burcu bir aşığın duygusallığına sahip. Bu sayede daha iyi reiki veriyor.

S: (T) Onun duygularının incinmesini veya tabla başındaki yerini aldığımı düşünmek istemiyorum.
C: Rahat ol T___.

S: (J) Bir rüyamda saçlarımdan asma bağlarının büyüdüğünü görmüştüm. Bir aynanın önünden geçerken bunu gördüm ve "Bundan kurtulmam gerekiyor" dedim. Bu rüyanın bir önemi var mı?
C: Hayır.

S: (J) Sinüs sorunlarıma neden olan şey nedir?
C: Duyguların bastırılması.

S: (J) Hangi duygular?
C: Hisler. Çocuklukta duygularını göstermemen öğretildi.

S: (J) Büyüdüğüm evde düşünceler ve yaratıcılık çok bastırılıyordu. Peki sinüslerim konusunda ne yapabilirim?
C: Dışarı çıkıp birkaç saksı kır. [Büyük kahkahalar] Ciddiyiz. Diğerlerine bir zararı olmaz.

S: (T) Dışarıda bir sürü saksı var. (J) Saksıları kırarken kızgın olduğum şeyleri ve isimleri söylemem faydalı olur mu?
C: İstersen. Saksı önerdik çünkü sende çok var. [Gülüşme]

S: (T) Bunu yapalım, çok eğlenceli olur! [Biri saksıları vurmayı öneriyor.]
C: Silahlar çok ama çok dikkatli olmayı gerektirir, aksi durumda zararlı olabilir.

S: (J) T___'nin annesi katarakt ameliyatından neden o kadar korktu ve neden hala iyileşmedi? Yapabileceği birşey var mı? (T) Çok fazla soru. Annem bir katarakt ameliyatı geçirdi. Daha önce ailede bu ameliyata giren pek çok kişi oldu ve hepsi düzgün bir şekilde ve hızla iyileşti. Annemin iyileşmesi istendiği şekilde olmuyor ve gözünü kaybedecek diye ödü patlıyor. Hiç korkmadığı başka bir sürü ameliyat olmuştu ama bundan çok korktu.
C: Çok fazla düşünce kalıbı.

S: Bu ameliyattan neden bu kadar korkmuştu?
C: Yapısı böyle.

S: (J) Ama diğer hiç bir ameliyattan korkmadığını söylüyor.
C: Yanlış.

S: Gözü iyilecek mi?
C: Eğer düşüncelerini değiştirirse.

S: (L) Gözüne reiki verdiniz mi? (J) Hayır. (T) Öyleyse bu hafta bir ara gidip bunu yap.
C: Tavsiye etmiyoruz. Güçlü bir şekilde direnç gösterecektir.

S: (L) T___ ve J___'nin yapabileceği birşey var mı? (J) Veya onun kendisinin yapabileceği...
C: Bu onun dersi, sizin değil. Lütfen kişilsel nitelikteki soruları azaltın.

S: (T) Bu bir özgür irade evreni ve bunu bize söyleyemezler. Gördünüz mü, kitabı okudum!
C: Aferin Terry! [Kahkahalar].

S: (T) Yavaş öğreniyorum ama sonunda dersleri alıyorum.
C: O kadar yavaş değilsin.

S: (L) J___ ve T___'nin ruhsal hayvanlarının ne olduğunu sorabilir miyiz en azından?
C: J___ fare, T___ yılan. [Kahkahalar]

S: (T) Benim totemimin yılan olmasının Kertenkelelerle veya ejderlerle bir ilgisi var mı?
C: Hayır. Bunu daha önce söylemiştik.

S: (T) Ejerhaları severim çünkü fantazi kitaplarını çok severim. Ama kertenkelelere çok düşkün değilim.
C: Dungeaons and...

S: (T) "Dungeons and Dragons", en sevdiğim oyunlardan biridir. Bu oyunu sevdiğim için bu tür...
C: Biliyoruz.

S: (T) Hepimizin hobileri var. Hayatımda kesici silahlarLa aramda bir bağlantı olduğunu hissediyorum, bunun nedeni nedir? Ortaçağ oyunlarını ve benzer şeyleri sevmemin kökeninde ne var?
C: Kılıçlar. 1713'te bir korsan tarafından öldürüldün.

S: (T) 1713'te bir korsan tarafından neden öldürüldüm? (L) Çünkü oradaydın. (T) Yanlış zamanda yanlış yerdeydim, desenize.
C: Yeterince yakın.

S: (L) O hayatındaki adı neydi?
C: George Caldwell. İngiltere'de Plymouth'ta yaşıyordu. Meslek; donanma.

S: (L) Karşılaştığı ve ölümüne neden olan korsan grubu kimdi?
C: Britanyalı caniler.

S: (T) Rütbem neydi?
C: Üsteğmen.

S: (T) Geminin adı neydi?
C: HMS Siderail.

S: (T) Ne tür bir gemiydi?
C: Uskuna. (Ç.N.: İki direkli yelkenli.)

S: (T) Yani askeri bir gemi değildi?
C: Evet.

S: (T) Savaş gemisi değilmiş. (L) Evet uskunalar hiç savaş gemisi olarak kullanılmadı.
C: Evet. Ama Donanma tarafından el konulmuş bir gemiydi.

S: (T) Britanya Donanması'nın el koyduğu bir gemi miydi?
C: Evet.

S: (T) Bu olay Britanya Amiralliği'nde bir yerlerde kayıtlı mıdır? Hiç kayıtlara geçti mi?
C: Hayır. Örtbas edildi.

S: (T) O zamanki donanma personeliyle ilgili kayıtlar var mıdır hala?
C: Evet. Londra'ya git. Kayıtlara erişim için New Scotland Yard'la temasa geç.

S: (T) Geminin kaptanı kimdi?
C: Plymouth'lı Ian Miller.

S: (L)T___ evli miydi?
C: Hayır.

S: (T) Öldüğümde kaç yaşındaydım?
C: 23.

S: (T) O vakte kadar hayatım eğlenceli miydi?
C: Açık.

S: (J) Lise'nin ilk yılında diğer kızlarla, özellikle de M___ S___'yle oynadığımız belirli bir oyun vardı, bu oyun hakkında ne söyleyebilirsiniz?
C: M___'nin bodrumu çok karanlık görünüyor. Mum ya da ışık uçları. Ritüel tarzında kelimeler söyleniyor.

S: (F) Ne yapıyordunuz? (J) Evet. (L) Şaka mı yapıyorsun? (J) Hayır. (F) Ne yapıyordunuz? (J) [Kahkahalar]
C: Bahsettiğin sahneyi şimdiki "zamanda" görüyoruz. Yorumlamak zor çünkü yaptığınız şeyleri diğerlerinden gizlemeye yönelik bir çaba var gibi görünüyor. Ama olayları etkilemeye veya büyü yapmaya yönelik bir çaba gibi görünüyor.

S: (L) Büyü mü yapıyordunuz? (J) Hı hı. (L) Büyüleri işe yaradı mı?
C: Açık.

S: (J) O kelimelerden herhangi birini algılayabiliyor musunuz?
C: Çözemiyoruz.

S: (J) Üzerinde daha fazla konsantre olursam?
C: Belki.

S: (T) Biz sormadan bize söylemek istediğiniz birşey var mı?
C: Titreşimlerinizi temizleyin. Şu anda çok interferans var. (Ç.N.: Parazitleyici, engelleyici titreşimler)

S: (T) Bu interferansın kaynağı nedir?
C: Çok ve çeşitli.

S: (L) O kelimeleri öğrenmeyle ilgili gerilim ve beklentimiz statiğe mi neden oldu? (Ç.N.: Statik kelimesi, sonraki bazı celselerde de kullanılan ve enerji akışını yavaşlatarak veya durdurarak öğrenmeyi bloke eden etkiler anlamında kullanılıyor sanırım.)
C: Kısmen. Ama unutmayın, bu iletişimin temel amacı, kişisel faayetler ve bilgiler değil, herkese evrensel öneme sahip bilgiler aktarmaktır. Son ifademizi açıklamak istiyoruz. Bu oluşumu kişisel bilgiler ve kazanımlar için kullanmayı tercih etmenizde bir sorun yok, çünkü bu özgür irade. Ancak, eğer bu bağlantının gücünü korumasını ve hatta arttırmasını istiyorsanız, kişisel sorgulamaları sınırlandırmanız akıllıca olur çünkü bu kendine hizmet alemine ait bir özelliktir ve o alem sınırlandırıcıdır ve sonunda bize hiç benzemeyen kendine hizmet güçlerinin buraya bulaşmasına neden olacaktır.

S: (L) Ben çok yorgunum. Tabla'dan ayrılsam olur mu?
A: "Ne kadar çok, o kadar keyifli."

S: (L) Sorumu sorabilir miyim?
A: Sor.

S: (L) Önceki gece "Kabil'in damgasından" bahsediyorduk ve ben celse kaydının bir kısmını kaybettim. O konuya dönüp biraz daha bilgi almak istiyorum. "Kabil'in damgası" hikayesinin arkasındaki asıl olay nedir?
A: Kıskançlığın ortaya çıkışı.

S: (L) İnsanlarda kıskançlığın ortaya çıkmasına neden olan şey neydi?
A: Kertenkele yönetiminin başlaması.

S: (L) Kertenkelelerce ele geçirilme olayı cennetten düşme zamanında meydana gelen bir olay değil miydi?
A: Evet.

S: (L) Habil ve Kabil'in hikayesi o yönetimin bir parçası mıydı?
A: Hikayenin sembolizması.

S: (L) Yani Kertenkelelerin yönetimimizi ele geçirmesini, kıskanmanın başlamasını ve kardeşin kardeşe kötü davranmasını sembolize ediyor, öyle mi?
A: Kısmen. Kabil'in damgası, Kertenkelelerin dünyanın titreşim frekansının idaresini ele geçirmesi sonucu ortaya çıkan kıskançlık özelliğini ifade ediyor. Omurgadaki yumru, Kertenkelelerce bilinçli olarak uygulanan DNA sınırlamasının fiziksel bir kalıntısı. Anladın mı?

S: (L) Tamam, şimdi J___ elini ensemde hareket ettirecek ve söylediğiniz yumruya geldiğinde ona durmasını söyleyin.
A: Tamam. [Oksipital (kafaarkası) çıkıntı bölgesi işaret ediliyor]

S: (L) Oksipital çıkıntının olduğu alan mı? (Ç.N.: Bir kaynakta omurganın kafatasıyla buluştuğu yer olarak tarif ediliyor.)
A: Evet.

S: (L) Bu eklenti öncesi omurganın ve kafatasının durumu nasıldı?
A: Orada bir çıkıntı yoktu. Kıskançlık oradan çıkıyor, bunu hissedebilirsiniz bile.

S: (L) DNA sınırlandırmasından kaynaklanan bu duygular, Carl Sagan'ın bahsettiği "Sürüngen Beyin"le alakalı mı?
A: Dolaylı olarak.

S: (L) Peki bu Kabil'in damgasının ortaya çıkması sırasında dünyada bu etkiyi almayan başka insanlar var mıydı?
A: Tüm insanlara eşzamanlı olarak eklendi.

S: (L) Fiziksel olarak bunu nasıl gerçekleştirdiler? Bu olayın mekanizması, tekniği neydi?
A: Hazır mısınız? DNA çekirdeği, karbonla ilişkili henüz keşfedilmemiş bir enzimdir. DNA'nın ilk on faktörü ışık dalgalarıyla yakılmak suretiyle iptal edildi. O noktada omurganın tepesindeki yumru da dahil olmak üzere pek çeşitli fiziksel değişimler meydana geldi. Tüm bu değişimler eterik bedene de yansıdı.

S: (L) Hepsi bu mu?
A: Hayır. Ama fazlası gerekli mi?

S: (L) Sormak istediğim şey, o sırada dünyada kaç tane insan olduğu ve bu işlemin her birine teker teker mi uygulandığı?
A: Ağır ol!

S: (L) Kaç insan vardı?
A: 6 milyar.

S: (T) Şu andakinden 500 milyon fazla.
A: Hayır, 200 milyon.

S: (L) Tamam bu insanlar dünyadaydı, peki yapılan bu etki hepsini birden mi değiştirdi?
A: Işık dalgası yoluyla değiştirme.

S: (L) Işık dalgaları DNA'yı etkiliyor mu?
A: Evet.

S: (T) Peki bu ışık dalgalarının geldiği yer neydi?
A: Bizim merkezimiz.

S: (L) Sizin merkeziniz nedir?
A: Bizim alemimiz. Başkalarına hizmet alemi.

S: (L) Peki kertenkeleler Başkalarına Hizmet aleminden gelen ışınları nasıl kullandılar?
A: Gelişmiş bir teknoloji kullanarak ışık frekans dalgalarını değiştirdiler.

S: (L) Tüm bunlardan anladığım şey şu ki, sanki bir savaş olmuş ve siz kaybetmişsiniz...
A: Evet.

S: (L) Bu, Pleiades'lilerin bahsettiği savaş mı?
A: Evet.

S: (T) Konu değişmeden şunu sormak istiyorum, siz Kasyopyalılar mısınız?
A: Evet.

S: (T) Aynı zamanda Pleiades'liler misiniz?
A: Hayır.

S: (T) Pleiades'lilerle ilişkili misiniz?
A: Evet, diğerleri de öyle.

S: (T) Hepiniz ışık ailesi misiniz?
A: Evet, aynen öyle. Ödevini yapmışsın.

S: (T) Çalışıyorum. Yani geçmişte başka bir güç sizi yendi ve bizim üzerimizde değişiklikler yapmak için ışığın gücünü kullandı, bu doğru mu?
A: Evet. Şimdi şunu anlayın: Bunların hepsi doğal büyük döngünün parçası.

S: (L) Eğer bunların tümü bir doğal büyük döngünün parçası ise, eğer yanılıyorsam düzeltin, öyle görünüyor ki siz "iyi adamlar" ve diğer "kötü adamlar" tüm bunları eğlence olsun için yapıyorsunuz, öyle mi?
A: Hayır.

S: (L) Ama bunun doğal bir büyük döngünün parçası olduğunu söylüyorsunuz. Bu doğal büyük döngü, aydınlık ile karanlık arasında sürekli bir etkileşim olmasını mı gerektiriyor?
A: Evet. Biz evrenin doğal denge sisteminin "ön cephesindeyiz". Yani, bir varlığın "Bir" ile tam birliğe ulaşmasından hemen önce bulunduğu yer. 6'ncı seviye.

S: (L) 6'ncı seviyede olmaktan hoşlanıyor musunuz?
A: Siz 3'üncü seviyede olmaktan hoşlanıyor musunuz?

S: (L) Dürüst olmak gerekirse, hayır. (T) Evet sürekli daha yukarı çıkmak için çabalıyoruz. Yani 6'ncı seviyeden yukarıda başka seviyeler de mi var?
A: Evet, bir tane.

S: (L) O da, Bir'le birleşme mi?
A: Evet.

S: (T) Peki geçmişte diğer tarafla yaptığınız savaşta...
A: Devam ediyor.

S: (T) Yani bu savaş devam ediyor... Işığın gücünü geri kazandınız mı?
A: Biz hiç kaybetmedik, siz kaybettiniz.

S: (T) Anlıyorum. Sanırım karşımızdaki ana güç Kertenkeleler, tabii yanlarında başkaları da vardır...
A: Evet.

S: (T) Demek sizin ışığınızı değil bizimkini aldılar, öyle mi?
A: Zorlayarak olmadı. Şu anda onlarla yanyanasınız.

S: (T) Yani biz tüm evrende sürekli devam eden bir mücadeledeki savaşlardan bir tanesinin içindeyiz, öyle mi?
A: Evet. Denge doğaldır. Unutmayın, tüm bunlar büyük döngüdeki derslerden ibaret.

S: (L) Çok merak ediyorum... Siz ve Kertenkeleler savaştığınızda ne yapıyorsunuz? Yani, herhalde birbirinize silahlarla ateş etmiyorsunuzdur, tanklarınız falan yoktur...
A: 4'üncü seviyede olmadığınız için anlayamayacağınız kadar karmaşık.

S: (J) Savaştığınızda bizim bu savaşı algılamamızın herhangi bir yolu var mı?
A: Öncelikle: biz "savaşmayız." İkincisi: Evet; doğada meteoroloji ve dünyasal değişimler yoluyla algılayabilirsiniz.

S: (T) Sizin onlarla karşı karşıya gelme biçiminiz atmosferdeki ve dünyadaki fiziksel değişimler şeklini mi alıyor?
A: Ve uzaydaki.

S: (T) O şekilde mi anlıyoruz? Yani ne kadar çok hareketlilik varsa o kadar çatışma mı oluyor?
A: Unutmayın, biz ışığız. Onlar ise karanlık. Her iki taraf da, gerçekliğin tüm seviyelerine yansıyan yüksek seviyeli düşünce formları.

S: (T) Yani bizim algılayabildiğimiz şeyler üçüncü yoğunluğa gelen şeyler oluyor ama eğer 4'üncü veya 5'inci veya 6'ncı seviyeye bakabiliyor olsaydık farklı şeyler görürdük, öyle mi?
A: Evet.

S: (T) 4'üncü seviyeden 3'üncü seviyeye gelenler... Hoagland, araştırdığı Mars yapılarında tespit ettiği tetrahedral biçimden bahsederken kastettiği şey bununla ilgili mi?
A: Evet. 4'üncü yoğunluğa bir köprü.

S: (L) Siz 6'ncı seviye varlıklarının 4'üncü seviyedeki Kertişlerle uğraşması biraz haksızlık gibi olmuyor mu?
A: "Kertişler", karanlığın güçlerinin 4'üncü seviyedeki temsilcileri, 6'ncı seviyedeki değil ve siz de 3'üncü seviyedeki temsilcilerisiniz.

S: (L) Karanlığın güçlerinin 6'ncı seviye bir temsilcisi var mı?
A: Evet.

S: (L) Peki bu 6'ncı seviye temsilcisi ne olarak biliniyor veya görünüşü nasıl?
A: Oryon, sizin "civarınızda".

S: (L) Oryonlar 6'ncı seviye Kendine Hizmet varlıkları mı?
A: Evet.

S: (L) Sizin gibi onlar da birer düşünce formu mu?
A: Evet.

S: (L) Hiç fiziksel madde içinde ortaya çıkarlar mı?
A: Çıkabilirler.

S: (L) Kertişleri kontrol eden güç onlar mı?
A: Yakın.

S: (L) 6'ncı seviye Oryonlar ile 4'üncü seviye Kertişler arasında 5'inci seviye bir güç veya varlık var mı?
A: 5'inci seviye, her iki "taraf" için düşünme ve gözlem (contemplation) bölgesi.

S: (L) Yani düşünme ve gözlem bölgesinde bir etkinlik yok mu? (J) Mola yeri gibi mi?
A: Yakın. Dengeleyici.

S: (L) Işığın güçlerinin 3'üncü seviye bir temsilcisi var mı?
A: Evet.

S: (L) Onlar kim veya ne?
A: Sizin gezegeninizde yoklar.

S: (L) Peki kendi gezegenleri var mı?
A: Katrilyonlarca.

S: (L) Öyle görünüyor ki durumumuz hiç parlak değil. Gurdjieff'in dediği gibi burası evrenin Sibirya'sı gibi.
A: Evren sonsuz ölçüde büyük.

S: (L) Eğer Kendine Hizmet eğilimli 3B (3 boyutlu) varlıkların yaşadıkları gezegenler varsa, onların görünüşleri bizimki gibi mi?
A: Siz KH (Kendine Hizmet) eğilimlisiniz. BH (Başkalarına Hizmet) varlıklarını mı kastettin? (Ç.N.: Orijinal metinde kısaltma kullanıldığı için ben de KH ve BH kısaltmalarını kullanıyorum.)

S: (T) Bu evrende 3B bir BH ırkı var mı?
A: Evet. Zaten söylemiştik.

S: (L) Eğer BH varlıklarının olduğu gezegenler varsa...
A: Bazıları size benziyor.

S: (L) Öyle bir yerdeki yaşam nasıl acaba? (T) Bize bunu söylemezler. Bu kendimizi geliştirerek bizim bulacağımız birşey.
A: Aynen öyle.

S: (L) Görünüşe bu kadar önem vermemiz KH olmamızla mı ilgili?
A: 3'üncü seviyede fiziksel bir konu olarak algılanmıyor.

S: (T) Kafamda kendi kendime sohbet ederken benimle konuşan kim?
A: Sen.

S: (L) Peki başka varlıklarla konuşuyor muyum?
A: Konuştun.

S: (L) Bunu hepimiz yapıyor muyuz?
A: Hayır.

S: (T) Laura'nın böyle konuşmaları oluyor mu?
A: Oldu.

S: (T) F___?
A: Aynı.

S: (T) Her ne ise onunla iletişim kurmaya devam etmem iyi mi?
A: Sana bağlı.

S: (T) Sizinle bağlantılılar mı?
A: Hayır.

S: (T) Neden bahsettiğimi biliyor musunuz?
A: Evet.

S: (T) Peki bana kim olduklarını söyleyebilir misiniz?
A: Kertenkeleler.

S: (T) Benimle neden konuşuyorlar?
A: Seni döndürmeye çalışıyorlar. Unutma T___, kronik depresyonun bir "savaş" alanını temsil ediyor.

S: (T) Artık depresyonda değilim ama benimle daha çok konuşuyorlar. (J) Seni tekrar oraya çekmeye çalışıyorlar. (T) Ama beni depresyona yönlendiren birşey yapmıyorlar.
A: Dikkat et!

S: (T) Bu iletişimleri kapatabilir miyim?
A: Evet.

S: (T) "Sing" kim?
A: Seni etkilemek için görevlendirilen güçlerin lideri.

S: (T) Güçler derken, şahsen bana yönelik olarak görevlendirilmiş birden fazla varlık mı var?
A: Evet.

S: (T) Bu güçte kaç varlık var?
A: Yedi.

S: (T) Bunu içimdeki implantlarla mı yapıyorlar?
A: Hepsi sürecin birer parçası.

S: (T) Bende implant var mı?
A: Evet.

S: (T) Bu implantlar, duygularımı kontrol edip negatif olanları arttırmalarını ve böylece bu duyguların enerjisiyle beslenmelerini mi sağlıyor?
A: Kontrol değil, etki.

S: (T) Kontrol değil, etki. Ama örneğin kızdığım zaman kısa süre için kızgın oluyorum ama bu teknolojiyi kullanarak daha uzun süre kızgın kalmamı sağlayabiliyorlar, öyle mi?
A: Evet. Bilgi korur, bilgisizlik ve ihmal tehlike yaratır.

S: (T) Vücudumdaki implantları üzerinden enerjilerimi geri alabilir miyim?
A: Gerekli değil.

S: (T) Yani eğer kızgınlaşırsam ve olmam gerekenden daha fazla kızgınlaştığımın farkına varırsam ve bunu daha olumlu birşeye dönüştürürsem ve cihazları sonuna kadar açıkken bu olumlu enerjiyi onlara yönlendirirsem ne olur? Morallerini bozabilir miyim?
A: Bunu yaptığında ateşe ateşle karşılık veriyor olursun.

S: (T) Peki yapmamız gereken şey bu değil mi?
A: Açık. Deyim neyi ima ediyor?

S: (L) Sanıyorum söylemek istedikleri şey şu; eğer kızgınlaştığını hissediyorsan, bunu durdurmanın tek yolu kızmayı bırakarak mutlu veya huzurlu olmandır. Mutlu ve huzurluyken onlara herhangi birşey gönderme isteği duymazsın.
A: Bingo.

S: (J) Enerjiyi pozitif birşeye yönlendirmek. (F) Ateşe ateşle karşılık vererek savaşamazsın. (L) Gerçekte savaşabilirsin. (T) Varmak istediğim yer şu; bu mümkün mü, yani duygusal durumunu onların umduğunun aksine pozitif birşeye çevirip onlara göndermek. Bu mümkün mü?
A: Neden?

S: (T) Karşılık vermek ve yaptıklarını bir de kendilerinin tatmasını sağlamak için. (J) Onlarla savaşa mı girmek istiyorsun? O durumda hala enerjinle onları besliyor olursun. (L) Yapabileceğin tek değişiklik duygunun yönünü çevirmek ve huzurlu olmak. Eğer gerçek huzuru hissediyorsan...
A: 4'üncü yoğunluk KH'leri (Kendine Hizmet varlıkları) negatif enerjiyle besleniyor.

S: (J) Yani elleri boş kalmış olacak. (T) Ama benim düşündüğüm şey... Benim doğal bir... Negatif enerjiyle besleniyorlar. İçime birşey koyuyorlar, 3'üncü yoğunluğa gelip bizimle uğraşıyorlar...
A: Evet.

S: (T) Ve daha da fazla negatif enerji elde etmiş oluyorlar.
A: Şimdi bir benzetme: Fişi olmayan bir lamba ne işe yarar?

S: (T) Fişi olmayan bir lamba mı? Anlamaya çalışıyorum ama bana biraz daha alan tanımanız lazım.
A: Ne?

S: (T) Eğer bir lambanın fişini çekersen artık ışık vermez. (L) Kertenkeleler lamba oluyor ve sen de güç kaynağısın. Böylece onların fişini çekmiş olacaksın. (J) Kendi fişini çekmek. (T) Ben lambanın fişi miyim?
A: Hiç çalıştırılmayan bir motor ne işe yarar?

S: (J) Onların enerji kaynağı olma. Eğer negatif enerjiyle besleniyorlarsa, onları aç bırak.
A: Eğer kullanılmazlarsa, implantlar işe yaramaz.

S: (J) İmplantların çalışıp onlara istedikleri gıdayı aktarması için güç kaynağının açık olması gerekir. Güç kaynağı da negatif düşünce ve duygular. (T) Ama ben 3'üncü seviye bir varlığım. 3'üncü seviye bir varlığın bütün duygularına sahibim. Ve beni ben yapan şeylerden biri de bu. Dolayısıyla duygulardan birini kapatamam çünkü bu diğer duyguların dengesini bozar. Duygular da ışık ve karanlığa tıpatıp benziyor.
A: Hayır.

S: (T) Pozitif duygularım var ve negatif duygularım var; İkisi de beni ben yapıyor.
A: Eğer istersen, sadece pozitif duyguların olabilir.

S: (T) Eğer sadece pozitif duygularım olursa, ki güzel birşey olurdu herhalde, bu durum Kertişlerin algılayıcı cihazına nasıl bir etki yapardı?
A: Onları iptal eder.

S: (T) Yani bu cihazlar negatif frekanslara mı ayarlı?
A: Evet.

S: (T) Pozitif hisler implantları kapatıyor. Pozitif hisler duyarak algılayıcıları kapatırsam Kertenkeleler ne yapar?
A: Başka yere giderler.

S: (L) Peki ilk kez kapatıldığında bir süre için çabalarını arttıracaklarını, ama sonunda kişinin bunda kararlı olduğunu gördüklerinde uzaklaşacaklarını düşünmekte haklımıyım?
A: Aynen öyle.

S: (L) Yani ilk ipucunu gördüğünde duygularını kontrol etmeye başlaman gerekiyor. Yaşadığın herşeyi, bunların hepsinin senin kendi yaratımının birer yansıması oluğunu ve senin mutlak iyiliğine hizmet ettikleri kabulü ve bilgisi ile değerlendirmen gerekiyor. Tabii bir süre boyunca bir besin kaynağı olarak seni tekrar kazanmak için belki on kat daha fazla çaba harcayacaklar ama bunu başaramadıklarını gördüklerinde artık seninle uğraşmayı bırakacaklar, bu şekilde mi?
A: Sen ve F___ şu anda bunu deneyimliyorsunuz.

S: (L) Bu doğru. (F) Bir süredir ikimiz de çok ağır saldırı altındayız. Bu çalışmayı sürdürmek her anlamda bir mücadele haline geldi. (L) En zoru da, çalışmayı sürdürecek bir zihin yapısını korumaya çalışmak. (J) Ben de saldırı altında mıyım?
A: Henüz değil.

S: (T) Benim son birkaç aydır yaşadıklarım ilk saldırı mıydı?
A: Evet.

S: (T) Peki şimdi bana karşı daha mı nazikler?
A: İlk saldırıydı.

S: (T) Yani ne kadar pozitif olursam, onlar da o kadar çaba gösterecek ve sanıyorum ki, başıma yedi kişiyi diktiklerine göre bende kolay vazgeçmeyecekleri birşey buldular, öyle mi?
A: Yakın.

S: (T) Beni yedi kişiyi görevlendirecek kadar önemli görmeleri beni mutlu etmeli mi? Bunu bir kompliman olarak mı kabul etmeliyim?
A: Hayır.

S: (J) T___'nin negatiflik derecesi onlara çekici mi geliyor? Çok negatifleşme eğilimi mi var?
A: Tam tersi.

S: (J) Bunu açıklayabilir misiniz? (L) Negatifliğinin onlara çekici geldiğini söylediler. Hayır, onları kendine çektiği için mi negatifleşti demişlerdi? Onu Kertenkeleler için çekici kılan nedir?
A: Çekici değil, tehdit.

S: (L) Evet, bu önemli bir konu. Sanırım bir sürü insan üzerinde erken yaşlardan itibaren çalışmaya başlıyorlar çünkü aura okuması veya aura taraması gibi birşey yapıyorlar ve bir insanın büyük bir aydınlatma gücü olup olmadığına karar veriyorlar ve henüz küçük ve savunmasızken onlar üzerinde çalışma yapıp onları bir anlamda oyunun dışına çıkarmaya çalışıyorlar. (F) Evet, insanları bilgilendirme gücü yüksek olanlar kişileri. (L) Bizim yaşadıklarımız da bununla mı ilgili?
A: Evet.

[Ç.N.: Celsenin bu bölümünde T___, F___ ve Laura arasında uzunca bir konuşma geçiyor. Vakit darlığım nedeniyle ve bu konuşmada geçenler nispeten yüzeysel nitelikte olduğu için bu kısmı atlarayarak soru-cevapların başladığı yere geçiyorum.]

S: (T) ... Tamam, nerede kalmıştık. Sadece pozitif olmam, Kertişlerin benimle uğraşma arzusunu sonlandırır mı?
A: Evet.

S: (T) Hepsi bu mu? Ama implantlar orada durmaya devam edecek?
A: Ne olmuş?

S: (T) İmplantlar, frekansın aktarılması dışında birşey yapmıyor mu?
A: Hayır.

S: (T) Yani ben negatif olduğum sürece aktarıma devam edecek ve beni bu yolla takip edebilecekler, öyle mi?
A:Yakın.

S: (T) Pozitif olarak bu implantları iptal edersem beni artık takip edemezler mi?
A: Edebililer ama etkileyemezler.

S: (T) Neden beni kaçırmaları için onlara izin verdiğimi söylediler?
A: Saçma!

S: (T) Bunun saçmalık olduğunu onlara söylersem beni rahat bırakırlar mı?
A: Hayır.

S: (T) Bağlantıyı kapatırsam beni kaçırmaya devam ederler mi?
A: Hayır.

S: (T) Kurban rolü oynamamaya kararlıyım. (L) Burada başka birşey daha var. Bilgi farkındalığı arttırıyor ve böylece seni etkilemeye çalıştıklarında çok ince yollarla bunun farkına varabiliyorsun ve zihnini kontrol edip erken bir aşamada direnç gösterebiliyorsun ve sanırım önemli olan da bu.
A: Yeterince yakın.

S: (L) Bazen inanılmaz zorluklar karşısında olumlu düşünce ve hislerle direnmek zorunda oluyorsun. Zaten kimse bunun kolay olacağını söylememişti, ama buna değer. (T) Tarot kartlarım bana doğruyu söylüyor mu?
A: Belki. Bu konuda bu kadarı yeterli.

S: (T) Bir soru daha. Bana doğruyu söylediğinizi nasıl bilebilirim?
A: Açık. Buna sen karar verebilirsin. Dinleyin: Bazı açıklamalar geliyor. Şimdi, sizin çok popüler olan "Dünya Değişimleri" kehanetlerini tekrar incelemeye başlamanız için iyi bir "zaman." Neden diye soruyorsunuz. Çünkü, unutmayın ki siz üçüncü yoğunluk varlıklarısınız, bu nedenle Dünya Değişimleriyle ilgili kehanetler size anlayabileceğiniz fiziksel tanımlayıcılar şeklinde sunuluyor. Bu konunun öğrencilerinin çoğu bu kehanetlerin aslında 4'üncü yoğunluk diliyle verildiğini anlayabilir miydi?

S: (L) Bu benim rüya sembolizmasıyla ilgili fikrime yakın mı? Örneğin bir rüyada belirli uzaklıktaki bir bulutun kıvrılıp büküldüğünü görmüştüm ve o rüyada bunun bazı insanların ölümünü getireceğini biliyordum. Bu rüyayı bir tornadonun meydana geleceği şeklinde yorumlamıştım. Ama aslında o rüya Challenger mekiği kazasının rüyasıydı. Daha önce rüyayı bir tornado olarak yorumlamıştım çünkü rüyada gördüklerim bana bunu düşündürüyordu. Sanırım bir dördüncü yoğunluğa dayalı bir temsildi ve ben de rüyayı kendi aşina olduğum şeylerle yorumlamıştım. Kastettiğiniz şey bununla ilgili mi?
A: Yakın. Ama çoğu kişi kehanetleri olduğu gibi yorumlayarak kolayca çıkmaza giriyor.

S: (L) Bu konu hakkında vermeyi planladığınız başka bilgiler var mı?
A: Olabilir.

S: (L) Ouija tablası yoluyla bilgi aldıkları iddia edilen ve "Gulf Breeze Six" olarak isimlendirilen kişiler bir çeşit kehanetsi bilgi mi aldılar?
A: Evet.

S: (L) Peki bu bilgileri hangi kaynaktan aldılar?
A: Karışık.

S: (L) Aldıkları bilgiler doğru muydu?
A: Karışık.

S: (L) Kendilerine, tablalarına, transkriptlerine vs neden el konuldu?
A: Paranoya.

S: (L) Bu Dünya Değişimleri (Earth Changes) konusunda en ünlü kahinlerden biri Edgar Cayce. Ama kehanetlerinden bir çoğu doğru çıkmadı gibi görünüyor. Örneğin Atlantis'in 1969'ta tekrar yeryüzüne çıkacağı kehanetinde bulunmuştu ama çıkmadı. Ama Bimini sahili açığında çeşitli yapılar keşfedildi ve pek çok kişi bunların Atlantis'in kalıntıları olduğunu düşündü. Bu yapılar görünüşe göre gerçekten o tarihte kumlardan çıktı.
A: Sembolizma biçimlerinden birine örnek.

S: (L) Bu sembolizma örneği, Güney Karolina'da kaybolan iki küçük çocukla ilgili söylediklerinize de uygulanabilir mi?
A: Evet.

S: (L) O sembolizmaya göre siz olayı 3'üncü yoğunluktan 6'ncıya kadar olan kavramlarla okuyup sonra tekrar 3'üncüye çevirip yorumladınız. Genel hatlarıyla doğru olmakla birlikte 3'üncü yoğunluktaki kesin ayrıntılar bakımından sonuç hafifçe farklıydı. Bu şekilde mi?
A: Konunun öğrencilerinin %99.9'u bunu anlayamazdı. Bu kişiler üst boyutlardan gelen bilgileri hep kelimesi kelimesine 3'üncü yoğunluk anlayışına çevirmeye çalışıyor. Örnek olarak bir sanat galerisine giden ama bu işin acemisi olan birini düşünün. Soyut resimlere bakıyor ve "Birşey anlamadım." diyor.

S: (L) Ama somut çevirileri veya en azından birşeyleri somutlaştırma çabalarını kötülemeyelim. Ben gerçekçi sanat eserlerinden hoşlanırım. Sanatsal tercihlerimde gerçekçiyim. Ağaçların ağaç gibi görünmesini, insanların iki kol ve iki bacağa sahip olmasını isterim. Dolayısıyla tahminlerimde de yeterli düzeyde somutluk ve gerçekçilikten hoşlanırım.
A: Bazılarında sorun yok ama dikkat et yoksa "Kaliforniya okyanusa batacak" kehanetini her zaman Kaliforniya'nın gerçekten okyanusa batacağı şeklinde yorumlarsın.

[Ç.N.: Celsenin bu noktasında F___, T___ ve Laura arasında Kaliforniya kehanetine dair bazı yorumlar dile getiriliyor. Atlandı.]

S: (L) Bu kehaneti aynen söylendiği şekilde gerçekleşecekmiş gibi düşünmememiz gerektiğini anlıyoruz. Yani duyduğumuz kehanetlerin ardında daha büyük şeylerin olduğunu mu söylüyorsunuz?
A: Evet.

S: (T) Peki bize verdiğiniz tahmin ve kehanetleri doğru anlıyor muyuz?
A: Kısmen.

S: (T) Yani Kaliforniya'nın okyanusa gömülmesinden bahsederken, tüm eyaletin resmen okyanusa batmasından bahsetmiyoruz, değil mi?
A: Öyle olsa bile sizce bunun olması ne kadar zaman alır?

S: (L) Üç dakika da sürebilir, üç yüz yıl da. (T) Evet. Sizin de söyleyebileceğiniz gibi "Açık".
A: Evet. Ama sizin kahinlerinizin çoğu bunun açık olmadığını düşünüyor.

S: (J) Evet, bu konuda başka görüşlere karşı sağırlar. (T) Yani onlara göre Kaliforniya şimdi burdayken, bir dakika sonra Kaliforniya diye birşey olmayacak. Böyle mi düşünüyorlar?
A: Veya benzeri.

S: (T) Kaliforniya'nın okyanusa gömülmesinden bahsederken, ki bunu bir benzetme olarak kabul ediyoruz, fay hatları boyunca boyutlarını kimsenin bilmediği peşpeşe sismik olayların meydana gelmesi olasılığı...
A: Veya belki tamamen farklı birşeyi sembolize ediyor olabilir.

S: (L) Ne gibi? (J) Kaliforniya'daki tüm o tuhaf tipler buna sinir olacak. (L) Neyi sembolize ediyor olabilir?
A: İncelemek ve öğrenmek size kalmış.

S: (L) Durun bir dakika! Bu, bir latince sözlük bile vermeden bizi latince bir kitabı çevirmeye göndermeye benziyor.
A: Hayır benzemiyor. Sadece bir yeniden inceleme yapmayı düşünmenizi önerdik.

S: (L) Bize güneş sistemimizle bir şekilde bağlantılı bir komet kümesi olduğunu ve bu komet kümesinin her 3600 yılda bir ekliptik düzeleminden geçtiğini söylemiştiniz. Bu doğru mu?
A: Evet. Ama bu kez tüm gerçekliklerin farklı olduğu 4'üncü yoğunluk boyut sınır dalgası üzerinde geliyor.

S: (L) Tamam, yani komet kümesi, boyut sınır dalgasıyla birlikte buraya geliyor. Peki buna göre güneş sistemine girdiğinde, bu boyut geçişi nedeniyle etkileri yumuşayacak mı? Bu hafifletici bir faktör mü?
A: Etkiler hafifleyecek.

S: (T) Uzay Yolu; Yeni Nesil filmi bize bunu mu anlatıyor?
A: Olabilir.

S: (T) Siz veya Federasyon'daki başka biri o filmin yazalarını etkiliyor mu?
A: Açık.

S: (L) Yani tüm bunlar, kehanetlerdeki dünya değişimlerinin aslında anladığımız şekliyle fiziksel realitede meydana gelmeyebileceğini mi gösteriyor?
A: Emin olabilirsin.

S: (L) Yani tüm bu hoplama zıplamalar, oraya buraya gitmeler, onu bunu yapmalar...
A: Tamamen 3'üncü seviye düşünüşü.

S: (L) Eğer tüm bunlar 3'üncü seviye düşünce ürünleriylese, ve eğer bu kehanetlerin çoğu sembolikse, tahmin ediyorum ki bu kehanetler aslında enerjideki hareket ve değişiklikleri işaret ediyor.
A: Evet.

S: (L) Peki eğer bu enerji değişimleri meydana gelecekse, bu kehanetlerde değişeceği söylenen şey gezegendeki insanlar mı, ya da insan grupları ve belirli kitleler mi oluyor? Bu afetler bireysel ve veya kolektif bir temelde ruhta meydana gelecek afetleri mi yansıtıyor?
A: Yakın.

S: (L) Geçiş gerçekleştiğinde dünya üzerindeki insanların da 4'üncü yoğunluğa geçeceğini, bir çeşit gençleşme süreci yaşayacaklarını falan söylemiştiniz. Peki 4'üncü yoğunluktan tamamen habesiz olan ve 4'üncü yoğunluğa geçmeyecek olan insanlara ne olacak? Farkında olan ve frekansları değişen insanların desteğiyle dalga onları da mı taşıyacak, yoksa başka bir yere gidip başka şeyler mi yapacaklar?
A: Adım adım (sorun).

S: (T) Şimdi buraya gelen şey insan ırkını 4'üncü yoğunluğa taşıyacak olan bir dalga mı?
A: Ve gezegeni ve bütün mekan/zaman sektörünü.

S: (T) O zaman buradaki herkesi içinde bulunduğu çalışma da tamamen bununla ilgili. Yani biz insan formuna girmiş ışık varlıkları olarak yeni frekansın tutucularıyız. Dalga buraya geldiğinde yeterince kişi hazırsa dalgayla birlikte yeni frekans burada sabitlenmiş olacak ve böylece gezegende olması planlanan değişim gerçekleşecek, öyle mi?
A: Evet.

S: (L) Bu meydana geldiğinde, hala tüm bunlardan habersiz olanlara yardım edecek miyiz?
A: Açık.

S: (T) Yani biz şimdi dünya değişimlerinden, hayatta kalacaklardan ve kalmayacaklardan, yıkımlardan, 3'üncü, 4'üncü, 5'inci yoğunluk realitelerinden bahsederken, burada asıl kastedilen şey 3'üncü yoğunluk bakımından gezegenin yok olması veya 3'üncü yoğunluktaki nüfusun %90'nın ölmesi değil. Çünkü insanlar 4'üncü yoğunluğa geçiyor olacak, öyle mi?
A: Vau! "Isınıyorsun."

S: (T) Evet, yani biz yeni yoğunluğun frekans tutucularıyız. Yani insanların %90'ının hayatta kalmayacak olmasından kastedilen şey, geçirecekleri yoğunluk değişimi oluyor. Çünkü bir üst seviyeye çıkıyoruz. Tüm bu konular bununla mı ilgili?
A: Veya diğer bir olasılık, fiziksel afetleri yalnızca 3'üncü seviye dünyada "kalanların" deneyimleyecek olması.

S: (T) O halde kastettiğiniz şey bizim frekanslara uyumlanmamız ve böylece dalga geldiğinde 4'üncü yoğunluğa mümkün olduğunca çok sayıda kişinin geçmesine yardım etmemiz ve böylece bu gezegendeki karanlık güçlerin hakimiyetinin sona ermesi. Geride kalanların enerjileri de karanlık güçler için yeterli düzeyin çok altında olacağı için onlar da bu gezegenle uğraşmaktan vazgeçecekler. 3'üncü yoğunluk dünyasında daha az insan yaşıyor olacak, gezegen kendini yenileyecek ve onlar da derslerini müdahale olmadan daha kolay öğrenebilecekler.
A: Yakın.

S: (L) Bu boyut değişimi sırasında bizim yaptığımız şey bir frekansın tutulup muhafaza edilmesi mi? Yani resmen 4'üncü yoğunlukta yeni bir dünyanın yaratılmasını sağlayacak bir "süper bağlantının" oluşturulması mı? Tıpkı tek hücreli bir organizmanın ikiye bölünmesi gibi; sadece yarımlardan bir tanesi frekansın yakalanması yoluyla diğer bir boyuta geçerken bir tanesi 3'üncü yoğunlukta kalacak. Öyle mi?
A: Adım adım.

S: (L) Bir bölünme meydana getirecek olan frekansı mı tutacağız?
A: Bu yönde gelişen bir kanal (conduit) açıyorsunuz.

S: (L) Dördüncü yoğunluğa bir kanal mı açıyoruz?
A: Evet. Bir.

S: (J) Kaç tane kanala ihtiyaç var peki?
A: Açık.

S: (T) Kanal kimin için?
A: Siz ve sizi izleyecekler için.

S: (T) Anladım, 4'üncü yoğunluğa geçecekler için. 4'üncü yoğunluğa ilerleyeceğiz ve onlar da bu kanal yoluyla bizi takip edecekler. (J) Yani buna hazır olan diğerleri de bu kanalı kullanabilecek, öyle mi?
A: Grubunuz bu akşam burada.

S: (L) Sadece bu akşam burada bulunanları mı kastediyorsunuz yoksa bizi takip edenler de mi olacak?
A: Açık. Size bağlı.

S: (L) Bu kanal... Bu, bütün gezegenin yeni boyuta geçeceği kanal mı?
A: Bir tanesi sizsiniz. Başka kanallar da var.

S: (L) Başka gezegenler mi?
A: Hayır. Kanal.

S: Kanallardan biri biziz ve başka kanallar da var.
A: Sizin kanalınız henüz gelişim aşamasında.

S: (J) Yani bu aşamada bir kanal geliştiriyoruz.
A: Evet.

S: (T) Bu gezegen üzerinde kendi kanallarını geliştiren başka gruplar da mı var?
A: Evet.

S: (T) Tüm bu kanallar 4'üncü yoğunluğa geçişin sağlanmasını sağlamaya yönelik öyle mi?
A: Kanal geliştirmenin anahtarı bilgidir.

S: (T) Burada hepimizin ışık ailesinin bir parçası olduğumuz varsayımı üzerinde duruyorum, bu doğru mu?
A: Evet.

S: (T) Yani daha önce bulunduğumuz yerlerden, bu kanalı oluşturmak için bir araya getirildik, öyle mi?
A: Evet.

S: (T) Bu bölgede başkaları da var mı?
A: Evet.

S: (T) Bize katılmaları mı gerekecek yoksa kendi başlarına mı çalışıyorlar?
A: Açık.

S: (T) Yani onların mı bize katılacağı, bizim mi onlara katılacağımız yoksa her grubun ayrı mı çalışacağı henüz belirsiz.
A: Ne kadar tanınacağınıza bağlı.

S: (T) Bu hususta tanınmaya ihtiyacımız var mı?
A: Açık.

S: (L) Bu işimizi kolaylaştırır mı?
A: Açık.

S: (T) Bizi 3'üncü yoğunluktan 4'üncü yoğunluğa taşıyacak bir kanal geliştiriyoruz. Bu kanalı oluşturup 4'üncü yoğunluğa geçtiğimizde buraya gelme amacımız olan frekans tutma işini tamamlamış mı olacağız?
A: Kısmen.

S: (T) Bu kanal bizim için bir çeşit kaçış tüneli, öyle mi?
A: Yakın.

S: (L) Şunu netliğe kavuşturalım. Bu kanaldan diğer boyuta ilerlediğimizde diğer...
A: 3'üncü seviye dünya değil, 4'üncü seviye dünyada olacaksınız.

S: (L) Eski pratik Laura olarak somutlaştırmaya çalıştığım şey şu; 4'üncü yoğunluk dünyası ile 3'üncü yoğunluk dünyası yanyana mı var olacaklar?
A: Yanyana değil. Tamamen "farklı dünyalar".

S: (L) Bu dünyalar iç içe olacak ama farklı boyutlarda olacaklar yani?
A: Yakın.

S: (L) Diğer bir deyişle, örneğin bir 6'ncı yoğunluk varlığı bu gezegene baktığında bu gezegeni görür, uzayda dönüşünü görür, dünyanın çeşitli boyutlarını görür ve tüm bunlar mekan-zamanda aynı anda gerçekleşiyor olur. (J) Onlar aşağıyı görebiliyor ama biz yukarıyı göremiyoruz.
A: Evet.

S: (L) 3 boyutlu dünyada tüm o afetler meydana gelirken biz 4 boyutlu dünyada olacağız ve bu olaylar orada meydana gelmeyecek. 3'üncü yoğunluk insanlarını görmeyeceğiz ve onlar da bizi görmeyecekler. Çünkü başka boyutlarda olacağız.
A: Evet, kavramı anlıyorsunuz, şimdi bunun gerçek olup olmadığına karar vermeniz gerekiyor.

---------------------------------------









27 Kasım 1994 F___, Laura ve LM

S: Merhaba.
C: Merhaba. İllo.

S: (L) Adın İllo mu? Neredensin?
C: Kasyopya.

S: (L) Sormak istediğim birkaç küçük soru var. Evet, bunlar kişisel sorular ve sizin kişisel sorgulamalar konusunda ne hissettiğinizi biliyorum ama bu soruların öneminin bir nedeni var. Öncelikle, tablanın başına oturduğum her seferinde sol kulağın neden garip şeyler yapıyor?
C: DNA tepkileri.

S: (LM) DNA kulağını neden veya nasıl acıtıyor?
C: Değişimler.

S: (L) DNA değişiklikleri kulağı veya omuzu nasıl etkiliyor?
C: Karmaşık; "Pleiades Öğretileri"ni oku.

S: (L) Kocamın kamyonla ilgili bir sıkıntısı var. Bu basit birşey gibi görünebilir ama bizim için öyle değil, çünkü sadece gidip sorunun ne olduğunu ve neyin değiştirilmesi gerektiğini öğrenmek için para harcayamayız. En düşük masraf ile sorunu çözmemiz için neyin sorun çıkardığını öğrenmemiz gerekiyor.
C: Katalitik konvektör.

S: (LM) Kamyonda katalitik konvektör yok. (L) Yokmuş. Kamyonun nesi var?
C: Konvektörün olması gereken boşluk.

S: (LM) Size bunu kim söylüyorsa mekanik konusunda tam bir cahil. 1978 model kamyonların hiçbirinde katalitik konvektör yok.
C: Bunu bir kontrol et. Senin iddian. Konvektörün olması gereken yerin altındaki yakıt borusu tıkalı. [Bu aynen doğru çıktı! Plastik bir parça kayıptı.]

S: (L) Genel olarak doğru bilgi sağlayacak şekilde kişiyi hipnotik olarak geleceğe ilerletmek mümkün mü?
C: Evet.

S: (L) "Geleceğe Ait Kitle Rüyaları" kitabındaki istatistik olarak analiz edilmiş kitle rüyaları herhangi bir şekilde doğru mu?
C: Bir anlamda.

S: (L) Pek çok farklı senaryo sundukları için acaba... Şu anda neden bu kadar tuhaf hissediyorum?
C: Anemik/düşük kan şekeri.

S: (L) Kocamın negatif tavrına yönelik duygusal bir tepki değil yani? (Ç.N.: LM olarak tanımlanan kişi Laura'nın o zamanki kocası ve kamyonuyla ilgili soru-cevaplardan sonra celseden ayrılıyor.)
C: Belki.

S: (L) Vücudumun tonlarca fazlalığı atmaya başlamasını sağlamak için ruhuma birşeyler yapabilecek misiniz?
C: Gerekli değil, proje ilerlemeye başladığında enerjin büyük ölçüde artacak ve bunu kilo kaybı izleyecek.

S: (L) Pek çok rüyamda bir trende olduğumu görüyorum. Bu rüyalar benim için önemli birşeye mi işaret ediyor?
C: Önemli değil.

S: (L) Makyaj yapmayla ilgili rüyalarım?
C: Kendini saklayış.

S: (L) Barbara Marciniak üzerinden bilgi aktaran Pleiades'liler hangi seviyedeler?
C: 6'ncı yoğunluk.

S: (L) Tamam, A___ G___'nin nerede olduğunu ve şu anda ne yaptığını öğrenmek istiyorum.
C: Kuzey Karolina, hastabakıcı.

S: (L) Hala T___ ile beraber mi?
C: Hayır.

S: (L) Neden?
C: Ayrıldılar.

S: (L) Peki o nerede?
C: Tarpon Springs.

S: (L) Neden orada?
C: Mühendis.

S: (L) Peki ya C___ S___?
C: Atlanta'da. Ressam.

S: (L) Önceki gün C___ P___ ile konuştum. Sesi pek dostça değildi. Bu doğru bir değerlendirme mi?
C: Yakın.

S: (L) Neden öyle?
C: Aynı dalgaboyunda değil.

S: (L) Onu unutsam daha mı iyi olur?
C: Sana bağlı.


------------------------------------------


1 Aralık 1994 F___, Laura, J___ ve A___ (Laura'nın çocuklarından ikisi)

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba.

S: (L) Bu gece yanımızda kim var?
C: Romommea.

S: (L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S: (L) A___'nın tablaya eşlik etmesi iyi mi?
C: Sessizce oturmalı, "hassas" bir yaşta.

S: (L) Tablayı kullanmaması onun için daha mı iyi olur?
C: Evet. Kötü etkiler yakınlarda.

S: (L) Kötü etkiler yakınlarda mı? Peki bu "kötü" etkiler nedir?
C: Bedensiz "gargoyle"ler. (Ç.N.: bu da yine bizdeki cin kavramına tekabül ediyor olmalı.)

S: (L) Neden yakınlardalar?
C: A___ tablaya yakın olduğu için.

S: (L) Diğer koltukta oturması daha mı iyi olur?
C: Evet.

S: (L) Şimdi daha mı iyi?
C: Evet.

S: (L) Peki bu gargoyle'ler ne yapmak istiyor?
C: İletişimin yönetimini ele geçirmek.

S: (L) "Gidin buradan!". İşe yaradı mı?
C: Hayır.

S: (L) Onlara çekip gitmelerini söyleyin.
C: Biz özgür iradeyiz, sadece tavsiyede bulunabiliriz.

S: (L) O zaman onlara gitmelerini tavsiye edin lütfen.
C: Açık. Çok fazla interferans var. (Ç.N.:Bu terim daha önceki celselerde tanımlanmıştı.)

S: (L) İletişimi güçlendirmek için bizim yapabileceğimiz birşey var mı?
C: İletişim en iyi safken olur.

S: (L) Bu gece saf olmayan nedir? Benim davranış veya eylemlerim mi?
C: Hayır.

S: (L) Saf olmayan nedir?
C: İnterferans.

S: (L) İnterferansa neden olan şey nedir?
C: Emin değiliz.

S: (L) Yapabileceğimiz birşey var mı? Çocukları odadan çıkarsak daha mı iyi olur?
C: Belki.

S: (L) Eğer çocuklar odadan çıkarsa daha iyi iletişim kurabilir miyiz?
C: Düşünce kalıpları statik gösteriyor. (Ç.N.: bu terim de daha önce tanımlandı.)

S: (L) Benim düşünce kalıplarım mı statik gösteriyor?
C: Birinin.

S: (L) Bu odadaki birinin mi?
C: Olası, ama kesin değil. Kanal dışında biri.

S: (L) M___ ve S___ şu anda ne yapıyor?
C: Okunamıyor.

S: (L) Neden?
C: Statik enerji alanı.

S: (L) Statiğin oradan geliyor olması mümkün mü?
C: Olası.

S: (L) [J___ odadan ayrılarak yatağına gidiyor.] Bunun faydası oldu mu?
C: Unutma, saldırı sırasında çocuklar son derece hassastır. Şu anda psişik saldırı altındasınız.

S: (L) Tamam. [A___ çıkıyor ve yatağına gidiyor] Şimdi daha iyi mi?
C: Daha iyi, ama tam şu anda kesinlikle bir kaynak tarafından bilinçli bir saldırı altındasın.

S: (L) Şu anda kulaklarım fena şekilde çınlıyor. Bunun kaynağı nedir?
C: Dünyadışı bir etki değil.

S: (L) Bu negatif enerjinin kaynağı, gençliğinde cadılık faaliyetlerinde yaptığını iddia eden Bayan S___ H___ mi?
C: Belki.

S: (L) Bu saldırganlardan bir diğeri yine gençliğinde cadılık yaptığını iddia eden M___ F___ mi?
C: Evet.

S: (L) Ve bir diğeri de Florida'nın en büyük büyücüsü olduğunu iddia eden Bay A___ B___ mi?
C: Belki.

S: (L) İşbirliği mi yapıyorlar?
C: Belki.

S: (L) Bu durumla ilgili kesin yanıtlar verebilir misiniz?
C: Belirtilen kişilerin hepsinin etrafında statik var. Saldırı telefonda başladı. Saldırganlardan biri sana zarar verebilecek güçleri olduğuna inanıyor.

S: (L) O saldırgan M___ mi?
C: Belki.

S: (L) Tamam, her durumda M___ ve S___ bana karşı gerçekten kötü davrandı ve ben her seferinde alttan aldım ve anlayışlı ve bağışlayıcı olmaya çalıştım. Ama benden çaldıklarını öğrendiğimde gerçekten çok üzüldüm. Avukatım yoluyla o kağıdı göndermekle doğru davranışta mı bulundum?
C: Açık.

S: (L) Artık bir dur demenin vakti gelmişti. Ben hoşgörü gösterdikçe bu insanlar yaptıklarını yapmaya devam ediyorlar. Bu insanların bu kadar kötü olabileceklerine hiç inanmamıştım.
C: Peki senin inançlarını paylaşırlar mı?

S: (L) Herhalde paylaşmazlar ama buraya kadar dayanabilirdim ancak. Artık birşeyler yapma zamanı gelmişti.
C: Evet.

S: (L) Herşeyi bilen ve herşeyi gören konumunuzdan bana bu konuda biraz rehberlik yapar mısınız?
C: Hiç kimse "herşeyi bilen" ve gören değildir.

S: (L) A___'yı, M___'yi veya S___'yi göremiyorsunuz, öyle mi?
C: Statik.

S: (L) Etraflarındaki statiği oluşturan şey nedir? Kertiş ritüelleri mi yapıyorlar?
C: Statik yaratmak üzere bir çeşit cihaz kullanıyorlar.

S: (L) Bunu benden geldiğini düşündükleri bir tür hayali saldırıya karşı kendilerini korumak için mi yapıyorlar? (Eminim ki S___ onları benim şeytani bir cadı olduğuma ikna etmiştir.)
C: Doğrudan Laura'ya saldırı.

S: (L) Doğrudan bana saldırmak için bir tür makine mi kullanıyorlar?
C: Evet.

S: (L) Ne tür bir makine?
C: Işıklar, ziller, duman, siren, osilatör, EM dalgaları. (Ç.N.: EM; elektromanyetik.)

S: (L) Evimi yakmaya mı çalışıyorlar?
C: Açık.

S: (L) Bilmem gerekiyor, bu çok ciddi.
C: Emin değiliz.

S: (L) Söylediğiniz şeyler bir itfaiye aracını işaret ediyor.
C: Bilgi korur. Bilgi kazanman için sana yardım ettik ve hala da ediyoruz.

S: (L) Yani uyanık ve dikkatli olmam gerekiyor?
C: İyi fikir.

S: (L) A___ B___ telefonla M___'yi aradı mı?
C: Muhtemel.

S: (L) Bu akşam arayan kişi M___ miydi?
C: Bir çeşit cihazdı.

S: (L) F___ buradayken arayan ve yanıt vermeyen kişi kimdi?
C: Aynı.

S: (L) Bunların hepsi neden bugün başladı?
C: Enerji akışı. M___ yoğun çaba içinde. Uzak bir yerden.

S: (L) M___ uzak bir yerden bana nasıl saldırabilir?
C: Bazı cihazları deneyebilir.

S: (L) Nasıl bir cihaz evimin yanmasına neden olabilir?
C: Neden olamaz, ama o olabileceğini düşünüyor. Cihazlar S___'yi korkutuyor.

S: (L) S___'nin bana borcu olan parayı geri ödeme olasılığı nedir? Bu büyük bir para.
C: Olayların ilerleyiş şekline bağlı.

S: (L) Peki kaç olası ilerleyiş şekli var?
C: Yaklaşık 956.000 olasılık.

S: (L) M___'nin evimi yakmaya çalışması olasılığına karşı çocukların bu akşam melatonin almaması daha iyi olur mu?
C: Fark etmez.

S: (L) Söylediğim birşeyi söylememem veya yaptığım birşeyi yapmamam mı gerekiyordu?
C: Bunun üzerinde durman gereksiz.

S: (L) Sizden yeteneklerinizi kullanarak bu etkiye karşı kalkan gibi karşı koymanızı isterdim.
C: Bilgi kalkandır.

S: (L) A___ neden keyifsiz?
C: Biyolojik değişimler.

S: (L) Sadece dönemsel birşey mi?
C: Yakın. S___'de çöküntü.

S: (L) S___'de neden çöküntü var?
C: Karmaşık hisler.

S: (L) Bana yaptığı şeyleri kasıtlı olarak mı yaptı?
C: F___ ağır bir etki.

S: (L) F___ hakkında ne düşünüyor? Şimdi mi?
C: Giderek daha fazla etkisine kapılıyor.

S: (L) F___'nin mi?
C: Evet.

S: (L) Peki F___'nin ne kadar çılgın biri olduğunu görmüyor mu?
C: Subjektif.

S: (L) F___, S___ ve S___ S___'nin İncil'e inandığını düşünüyor mu?
C: Bununla ilgilenmiyor.

S: (L) Bu fiyasko onların gözlerini açacak mı?
C: Açık.

S: (L) Bu durum hakkında bilmem gereken başka birşey var mı?
C: Sadece farkındalığı sürdür.

S: (L) Bu akşam güven içinde uyuyabilecek miyim?
C: Muhtemelen, ama dua etmen iyi olur.

S: (L) Peki kime dua etmem gerekir?
C: Her zaman olduğu gibi.

S: (L) St. Michael diye bir varlık var mı?
C: Bir anlamda.

S: (L) Üst seviye varlıklar arasında, tehlike altındaki bir insana en fazla yardım edebilecek olan hangisi?
C: Evren.

S: (L) Evrene mi dua edeyim?
C: Önceki celseyi incele.

S: (L) Hangi önceki celseyi kastetiyorsunuz?
C: 26 Kasım.

S: (L) O celsede ne vardı?
C: Evren.

S: (L) Evrenler ve alternatif evrenler konusu mu?
C: Evet.

S: (L) Bilmem gereken başka birşey var mı?
C: Hayır.

S: (L) C___'yi celseye davet etmemiz iyi olur mu?
C: İyi çocuk.

S: (L) Pekala, iyi geceler.
C: İyi geceler.
----------------------------------









3 Aralık 1994 F___, Laura, V___

S: Merhaba.
C: Merhaba.

S: (L) Bu gece yanımızda kim var?
C: Wasanna.

S: (L) V___ okuldayken, başını yasladığı kitapların üzerinde küçük bir toz kümesinin meydana geldiği bir olay yaşadı. Bu neydi?
C: Ön lobdan geçen maddeleşmiş düşünceler.

S: (V) Bu gerçekten çok şaşırtıcı.
C: Şaşırmak eğlencelidir.

S: (V) Annemle aramdaki gerilimin kaynağını öğrenmek istiyorum.
C: Annesel etkiler. Psikolojik endişe hali. Erkek ilgisine yönelik anne kız rekabeti. Kişisel konularla oyalanmayalım. Uzun bir mesaj gelecek. Durun: Ukrayna patlaması, kimsyasal veya nükleer. Hawai kazası, havacılık, muhtemelen askeriyeyle ilgili. 1'inci yılından sonra Karliforniya'da tekrar sismik faaliyet: San Diego, San Bernardino, Kuzey Bakersfield, Barstow: hepsi kırılma noktaları. Hollister, Palo Alto, Imperial, Ukiah, Eureka, Point Mendocino, Monterrey, San Luis Obispo açıkları, Capistrano, Carmel: bunlar sırasına göre kırılmalardaki stres noktaları. "Zaman" belirsiz. İnsanlar tarafından kitlesel terkedişin başlaması nedeniyle Kaliforniya ekonomisinin dereceli olarak çökmesi söz konusu olabilir. Ayrıca Shasta dağı patlıyor; Lassen'de etkinlik. Okyanus tabanı alçalmaya başlıyor. Kanalı açık tutun ve durun: Kraliçe Elizabet, ciddi hastalık, kanla ilgili. Prenses Diana intihar girişimi. Kuzey Doğu ABD'de bu kış gaz patlamaları. Teksas ve diğerleri. Süpernova ve her yerde olağandışı hava. Memfis sallantıları hissediyor. Minneapolis'te gizemli Nordik kovenantla ilişkili bankacılık skandalı. Evanjelik seks buluşması ifşa ediliyor. Depremlerin birinden sonra Kaliforniya'da altın keşfediliyor. UFO'larda büyük artış, Gulf Breeze'de toplaşıyorlar. Laura çok daha fazla UFO olayına şahitlik ediyor. Devasa bir UFO dalgası. Tüm tarz ve kökenlerde. Sadece bekleyin ve iliklerinize kadar donduğunuzu hissedeceksiniz. Pek çok dünyadışı görünecek ve biz de görünür olacağız. Bunu bir buluşma olarak düşün. Herkesin buna uyanması gerekiyor. Bu tam şimdi oluyor. Herkes bireysel frekanslarına göre oyunda bir rol alacak. Bu yalnızca başlangıç. Bekle "Henry Higgins" sadece bekle!

S: (L) "Rodgers and Hammerstein" hayranı mısınız?
C: Evet.

S: (L) Pleiades'lerle ilişkiniz nedir?
C: Pleiades'liler pek çok diğerleriyle de bağlantı kuruyor; Biz sahneye sizinle çıktık ama aslında esas olarak aynıyız; sadece boyut sınırı üzerindeki odak noktalarımız hafifçe farklı.

S: (L) Tüm bu faaliyetler neden şimdi oluyor?
C: Kapanmak üzere olan büyük döngü çok özel bir fırsat sunuyor.

S: (L) Bu, geleceği değiştirmek için özel bir fırsat anlamına mı geliyor?
C: Geleceği, geçmişi ve şimdiyi.

S: (L) Tüm bunlardan öyle anlıyorum ki, eğer büyük döngüde bu noktada birşeyler değiştirilmezse herşey çok berbat bir sona doğru gidebilir, öyle mi?
C: Ama gitmeyecek. Kavramı anlamadın.

S: (L) Yo anladım, söylediğinizi anlıyorum. Tüm bunlar döngünün bir parçası. Herşey bir döngünün parçası. Kastettiğim şey...
C: Anladın mı???

S: (L) Neyi anladım mı?
C: Kavramı anladığını söyledin. Gerçekten öyle mi? Öğren.

S: (L) Sizin için çok kolay olduğuna göre neden bize reikimizi arttıracak güç sembollerini öğretmiyorsunuz?
C: Hazır değilsin.

S: (L) Ama eğer reiki üzerinde çalışırsak bize daha fazla güç sembolü öğretir misiniz?
C: Pekala, bir tanesini gösteriyoruz. [sembolü çiziyor.]

S: (L) Bu sembolün adı ne?
C: Anuki.

S: (V) Peki reikide ne işe yarıyor? Neyi temsil ediyor?
C: Enerjinin en fazla gereksinim duyulan yerde tutulması.

S: (V) Peki biri üzerinde çalışırken bu sembolü başlangıçta mı yoksa en sonda mı kullanacağız?
C: Şimdiye kadar reikide öğrendiğiniz herşey şifa enerjisinin akışı ile ilgiliydi; bu ise daha fazla güç için enerjinin belirli bir yerde daha uzun süre tutulmasıyla ilgili.

S: (L) Bu bilgiyi nereden alıyorsunuz?
C: Erişim evrenseldir.

S: (L) Dr. Usui bu bilgiyi aldı ama sonradan unuttu mu?
C: Usui bildiği herşeyi Takata'ya açıklamadı.

S: (L) Neden?
C: Ona bilginin paha biçilmez olduğu ve özellikle de gerçeği öğrenme yolunda yakıcı bir ateş duymayanlara çok fazla verilmemesi gerektiği söylendi. Sizin gibi bu ateşi duyanlar ise nasılsa bilgiye erişimin yolunu bir şekilde bulacaktı.

S: (V) Bu bilgileri diğerleriyle paylaşmamızı önermiyor musunuz?
C: Her zaman olduğu gibi, dikkatli olun.

S: (L) Bu bilgiyi ___'yle ve ___'yle paylaşabilir miyiz?
C: Açık.

S: (L) Noktaları ve yükselen çizgiyi geometrik bir kesinlikle mi oluşturmamız gerekiyor?
C: Evet.

S: (L) Sonra da daire uzuyor, yoksa tam bir daire mi oluyor?
C: [Sembolün daire bölümünün çizimi gösteriliyor.]

S: (V) Hiç görünümü bu şekilde olan bir ekin çemberi oldu mu? Gördüğüm bir tanesine çok benziyor.
C: Aynen öyle. Herşey birbiriyle ilişkili.

S: (L) Ekin çemberlerinin dünyaya verilen büyük bir tür reiki olduğu doğru mu?
C: Ama aynı zamanda mesajlar ve dersler.

S: (L) Peki bedene uygulanan reiki sembollerinin de eterik bedene yönelik eterik mesajlar olduğu söylenebilir mi?
C: Evet.

S: (L) Yani eterik alanımıza bilgi mi aktarıyor?
C: Tüm seviyelerde varolan herşey sadece birer derstir.

S: (L) Reiki konusunda özellikle öğrenmek istediğim şey şu; eğer bir kişi psişik olarak, ruhsal olarak, karmik olarak veya diğer bir şekilde yaralıysa, reiki uygulaması kişinin elektromanyetik alanına orijinal sağlıklı kalıbın tekrar düzenlenmesi yönünde mesajlar mı veriyor?
C: Evet.

S: (L) Peki bunun tekrarlanarak uygulanması sadece fiziksel değil, aynı zamanda eterik (ruhsal) şeylerin de iyileşmesini sağlayabilir, değil mi? Yani karma falan...
C: Evet.

S: (L) Yani kendimize ve diğerlerine sürekli reiki uygulaması yapmamız bizi karmik yüklerimizden, anılarımızdan veya ruhsal yaralarımızdan arındırır, öyle mi?
C: Evet.

S: (V) Az önce belirttiğiniz "buluşmayı" merak ettim de...
C: Buluşma, boyut sınırı geçişinden kaynaklanıyor.

S: (L) Peki bu boyut sınırı geçişinde neden bir buluşma gerçekleştiriliyor? Bu gerçekten çok büyük bir şov mu olacak?
C: Bir fırsat.

S: (V) Tüm pencerelerin aynı anda açılması ve böylece tüm bu varlıkların aynı anda gelmesi gibi mi?
C: Tüm evreni etkileme fırsatı gibi. "Pomp and Circumstance" (İhtişam) yani "Hope and Glory" (Ümit ve Coşku) marşının kozmik düzeyde çalındığını düşünün. (Ç.N.: Zafer marşları)

S: (L) Çeşitli tür ve ırktan varlıkların, bu kocaman evrenin en uzak yerlerinden birindeki önemsiz bir galaksinin en dış kenarında bulunan toplu iğne başı kadar küçük bir gezegende buluşması herşeyi nasıl etkileyebilir?
C: Bu senin algın.

S: (L) Peki doğru algı nedir? Dünya gezegeni ve üzerindeki insanlar, burada meydana gelen şeyler, bizim normalde düşündüğümüzden daha mı önemli?
C: Dünya bir Birleşme noktası.

S: (L) Her zaman bir birleşme noktası mı buldu? Birleşme noktası olarak mı tasarlandı? Yoksa sadece bir kereye mi mahsus?
C: Bir kerede çok fazla soru.

S: (L) Başlangıçtan itibaren bir birleşme noktası olarak mı tasarlanmıştı?
C: Doğal işlevi.

S: (L) Yani her zaman bir birleşme noktası mıydı? Burada böyle garip şeylerin olmasının nedeni bu mu?
C: Bunu yanıtlamak zor çünkü "zaman" hakkındaki anlayışınız yanlış.

S: (V) Bu tür buluşmalar diğer gezegenlerde başka gruplar tarafından da gerçekleştirildi mi hiç?
C: Gerçekleştirildi, gerçekleştiriliyor ve gerçekleştirilecek.

S: (L) Yani yapısı veya üzerindekiler farklı olabilecek olmakla birlikte birleşme noktaları olan başka gezegenler de var? (V) Bunlar paralel evrenlerde mi?
C: Uzaklaşıyorsunuz.

S: (L) Eğer bu birleşme noktaları bütün evrene dağılmışsa, bu boyut geçişi birleşmesi evrendeki bütün birleşme noktalarında aynı anda mı gerçekleşecek?
C: Hayır.

S: (L) O halde, zamanda herhangi belirli bir noktayı ele aldığımızda, belirli veya seçilmiş birleşme noktalarında meydana geliyor?
C: Yakın.

S: (L) Peki boyut sınırlarının coğrafi noktalarla bir ilişkisi var mı?
C: Boyut sınırları dalgalar üzerinde ilerler.

S: (L) Peki bu dalgalar nereden geliyor?
C: Sürekli bir döngüdeler.

S: (L) Peki dünya mı ona doğru ilerliyor yoksa o mu dünyaya doğru geliyor?
C: İkisinden biri.

S: (F) Dünya üzerinde yaşayan varlıkların mevcut olmasının, bu buluşma veya birleşmeyle bir ilgisi var mı?
C: Evet. Çünkü gelişiminizde kritik bir kavşaktasınız.

S: (L) İlk celsede verdiğiniz kehanetlerin hala geçerli ve yaklaşmakta olup olmadıklarını öğrenmek istiyorum.
C: Gelişiyorlar.

S: (L) Yani yakında meydana gelecekleri noktaya doğru mu gelişiyorlar?
C: Akışkan.

S: (L) Yani bazıları gerçekleşmeyebilir mi?
C: Evet.

S: (L) Peki bu gece verdiğiniz kehanetler de değişime tabii mi?
C: Belki.

S: (L) Yoksa daha mı somutlar?
C: Açık.

S: (L) Ken Carey'le kimin iletişim kurduğunu öğrenmek istiyorum. O bilgileri kimden alıyor?
C: Pek çok.

S: (L) Bu pek çok varlık bizim perspektifimize göre "iyi adamlar" mı?
C: Evet, bazıları. Bazıları değil.

S: (L) Bu kanaldan gelen bilgilerin bir kısmı bozuldu mu?
C: Henüz değil.

S: (L) Gezici Yolcular olarak da bilinen 6'ncı yoğunluk Oryonlar, bizi genetik mühendislikle yarattığı veya buraya koyduğu söylenenler mi?
C: Yakın. Onlar da dalga üzerindeler.

S: (L) Bu dalganın üzerinde ilerleyen gruplar... Dalga üzerinde olmak, Gezici Yolcular'ın tanımının bir parçası mı?
C: Evet.

S: (L) Dalga üzerinde olmayı seviyorlar mı?
C: Dünya üzerinde olmak sizin için "eğlence" mi?

S: (L) Dünya üzerinde yaşıyor olmayı çok seviyorum ama acı ve ağrı çekmeyi sevmiyorum ve insanların insanlara karşı zulüm işlemesini veya insanların acı çektiğini görmeyi sevmiyorum.
C: Dünya üzerinde eğlence için mi yaşıyorsunuz?

S: (L) Dünya üzerinde eğlence için yaşıyor olmayı isterdim ama epeyce süredir içten gülemiyorum. Herşeyin daha güzel olduğu bir gezegende yaşamak isterdim...
C: Yanlış anladın.

S: (L) Söylediğiniz şeyi anlıyorum. Orada yaşıyorlar çünkü yaşadıkları yer orası.
C: Evet.

S: (F) Diğer bir deyişle Dünya üzerinde yaşamayı seçtin, çünkü buraya bir bilet aldın, öyle mi? (L) Evet, öyle görünüyor. İsa ya da Kutsal Ruh tarafından kanallandığı iddia edilen "Mucizeler Kursu" (Course in Miracles) hakkında birşeyler öğrenmek istiyorum. Bu iddia doğru mu?
C: Hayır.

S: (L) Hangi kaynaktan kanallandı?
C: Çeşitli kaynaklar.

S: (L) Peki bunlar iyi adamlar mı?
C: Bazıları.

S: (L) Desenize "Mucizeler Kursu"na bile ihtiyatlı yaklaşmamız gerekiyor?
C: İyi fikir.

S: (L) Yanıtlarınızı Karla'ya gönderdim, istediği şeyler bunlar mıydı?
C: Evet. Şu anda ilgisi başkaları tarafından saptırılıyor.

S: (L) Kişiyi hipnotik olarak geleceğe ilerletip doğru yanıtlar almak mümkün mü?
C: Evet.

S: (L) "Geleceğe Ait Kitle Rüyaları" kitabında tanımlanan dört senaryo var, bu senaryoların hepsi genel olarak doğru mu?
C: Olası gelecekler.

S: (L) Yani bir insan geleceğe ilerletildiğinde gördüğü şey ille de gerçek gelecek değil de olası...
C: Kanalın kalitesine bağlı.

S: (L) Yani bazı insanlar hipnotik olarak geleceğe ilerletilip gerçekten doğru bilgiler verebilir?
C: Evet.

S: (L) Pentekost kitabının tanımına göre havariler bir odada toplandılar, günler boyunca dua ettiler ve birden bir rüzgar geldi, ateşler onların üstünde dans etti ve havariler daha önce hiç bilmedikleri anlaşılmaz kelimelerle birbirleriyle konuşmaya başladılar. Bu veya benzeri bir olayın meydana gelip gelmediğini öğrenmek istiyorum.
C: Hayır.

S: (L) Yani diğer bir deyişle "Kutsal Ruh"un gerçek vaftizi, İsa havarilerine nefesini üflediğinde ve onlara reiki inisiyasyonuna benzer birşey verdiğinde gerçekleşti, bu doğru mu?
C: Yakın.

S: (L) Birkaç yıl önce kilisedeyken hiç bilmediğim bazı kelimeleri telaffuz ediyormuşum gibi geldi. Gerçekten öyle miydi?
C: Telkin.

S: (L) Bana telkin edildi ve o nedenle oldu, öyle mi?
C: Evet.

S: (L) O anda herhangi psişik bir olay mı yaşıyordum?
C: Yakın.

S: (L) Büyük bilimadamı, araştırmacı ve yazar Jacques Valle'nin ardında kim veya hangi enerji var? Bazen asıl noktayı kaçırıyor gibi görünüyor, bazen de olan biteni tek bilen oymuş gibi görünüyor.
C: İyi biri, niyetleri saf ve iyi.

S: (L) İsa'nın görünüşü nasıldı? Boyu ne kadardı?
C: 1.75 m.

S: (L) Gözleri ne renkti?
C: Mavi

S: (L) Saçları?
C: Kızıla kaçan sarı.

S: (L) Ten rengi?
C: Açık.

S: (L) Kilosu?
C: 73 kg.

S: (L) Kaslı mıydı?
C: Ortalama.

S: (L) Bizim yakışıklı diyeceğimiz biri miydi?
C: Açık.

S: (L) F___ ve benim tanıdığımız kişiler arasında yüz olarak ona benzeyen biri var mı?
C: Belki.

S: (L) Bir isim verebilir misiniz?
C: Tarıyoruz...

S: (L) Pekala, mesleği neydi?
C: Marangoz.

S: (L) Kendi evi var mıydı?
C: Hayır.

S: (L) Vaftizci John gerçekten kellesini kaybetti mi?
C: Hayır.

S: (L) 4'üncü yoğunluğa geçişten sonraki yeni varoluş seviyesi, "Dokuz Kehanet" (Celestine Prophecy) kitabında tanımlandığı gibi birşey mi olacak?
C: Yakın.

S: (L) Karbon 14 tarihleme sistemi yeterince doğru mu ve eğer değilse temel zayıflığı nedir?
C: Belirli bir seviyede.

S: (L) Temel zayıflığı nedir?
C: "Zaman" yok.

S: (L) Dünyada boyut sınır geçişi en son ne zaman gerçekleşti?
C: Sizin ölçümünüze göre 309.000 yıl önce.

S: (L) Enerji bakımından bu dalganın içeriği nedir?
C: His.

S: (L) Bu dalga bir his mi? Bir duygu dalgası mı?
C: Hiperkinetik duyumsayış.

S: (L) Bu ne anlama geliyor?
C: Herşey.

S: (L) Anlamıyoruz.
C: Bu bağlantı için fazla karmaşık.

S: (L) Tamam. Bu dalga dünyayla kaç kez etkileşime girdi?
C: Sonsuz sayıda.

S: (L) Turin Kefeni İsa'nın vücuduna gerçekten geçirildi mi?
C: Hayır.

S: (L) Çarmıha gerilen birinin bedenine örtüldü mü?
C: Hayır.

S: (L) Peki o kefenin hikayesi nedir?
C: Romalı bir işçinin bedenine sarıldı.

S: (L) Kefendeki görünümün oluşmasına neden olan şey neydi?
C: Beden yağları, hormonlar ve diğer fizyolojik kimyasallar.

S: (L) Çocuklar bunu uzun zamandır sormamı istiyorlardı ama hep unutuyordum. Kaliforniya'da acil müdahale odasına kaldırılan bir kadın vardı. Birkaç hastabakıcı ve bir doktor onun bakımı sırasında yere yığılmıştı ve kana garip birşeylerin bulaşmış olduğuna dair bir kargaşa çıkmıştı.
C: Havalandırma sisteminden yayılan böcek ilacı.

S: (L) Yakın bir zamanda tabloit gazetelerde Edgar Cayce'nin gizli günlüğü olduğu iddia edilen birşeyle ilgili haberler vardı. Böyle bir günlük var mı gerçekten?
C: Hayır.

S: (L) Piers'ten aldığım bir makalede Persinger isimli birinin yaptığı deneylerden bahsediliyor. Bu adam bir duyusal mahrumiyet odasında insanları EM alanlarına maruz bırakarak "kaçırılma" deneyiminin bir kopyasını gerçekleştirmeye çalışıyormuş. Bu konu hakkında yorum istiyoruz ve ikinci olarak da...
C: Saçma, bazı insanlar korkuya dayalı ilhamlarla zihinlerini iyice daraltılıyorlar.

S: (L) Daha önce boyut sınırlarındaki elektromanyetik enerji akış deliklerinden bahsetmiştik ve bu bağlamda benim düşündüğüm şey, bu deneye maruz bırakılan kişilerin ciddi bir tehlike altında oldukları şeklinde, bu olabilir mi?
C: Evet.

S: (L) İnsanları bu elektromanyetik alanlara maruz bırakmanın ne gibi sonuçları olabilir?
C: Beden işlevlerinin son ermesi.

S: (L) Yani bu onları öldürebilir?
C: Evet.

S: (L) Aynı zamanda boyutlar arasındaki kapıların açılmasıyla içeri başka şeylerin de girmesine neden olabilir mi?
C: Evet.

S: (L) Bu yöntem nedeniyle yapışık ruh benzeri etkiler meydana gelebilir mi?
C: Evet.

S: (L) Yine bu yöntemle dünyadışılar tarafından daha fazla oranda programlanmaları söz konusu olabilir mi?
C: Evet.

S: (L) Bu konuda söylemek istediğiniz başka birşey var mı?
C: Aklınızı her zaman açık tutun.

S: (L) Bu tür bir deneyin kişi üzerinde ciddi psikolojik etkileri olabilir, değil mi?
C: Olabilir.

S: (L) Kaçırılan ile kaçıran arasında sürekli bir bağlantının kurulmasında hangi yöntem veya teknikler kullanılıyor? Bu psişik bir bağlantı mı?
C: Yakın.

S: (L) Bu temasın oluşturulmasında teknolojiden yararlanılıyor mu?
C: Kısmen.

S: (L) Dünyadışı bir varlığın, gözlerini kaçırılan kişinin gözlerine dikerek onu kontrol etmeye başlaması ve kaçırılanın kendini sevgi dolu ve uyum içinde hissederek iyi bir deneyim yaşamakta olduğunu düşünmesi ile alakalı pek çok olay var. Bu "bakışın" amacı nedir?
C: Hipnotik.

S: (L) Aynı zamanda bir bağlantı mı oluşturuyor?
C: Evet.

S: (L) Bu bağlantının maddesi nedir? Psişik bir kordon veya bağlantı mı var ve eğer öyleyse aynı...
C: Kanal zayıflıyor... [planşet tablanın etrafında dolanıyor]

S: (L) Bu konuda söyleyeceğiniz başka birşey var mı?
C: İyi geceler demeniz gerekiyor.

S: (L) Neden?
C: Enerji azalıyor.

S: (L) Sen yorgun musun F___? (F) Çok değil. (L) Daha önce enerjileri hiç azalmamıştı. Sorduğum şeyle mi ilgili acaba... Özellikle bu soruyu yanıtlamak istememenizle ilgili bir neden mi var?
C: Sorunu başka bir celseye sakla...

S: (L) İyi geceler.
--------------------------------------









5 Aralık 1994 F___, Laura, V___

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba.

S: (L) İşte göksel varlıklar geldi! [F___ gelmeden önce Laura ve V___ teması kurmaya çalışıyorlardı ve planşette pek fazla bir hareketlenme olmadığı hakkında konuşuyorlardı.]
C: Bunu bir işaret olarak kabul et.

S: (L) Neyin işareti olarak?
C: Tabladaki o çıkıntıyı düzeltmeni istiyoruz.

S: (L) [Düzenleme yapıldı.]
C: Tablayı masanın ortasından uzaklaştırın.

S: (L) [Biraz daha düzenleme yapıldı.] Böyle iyi mi?
C: Tamam.

S: (L) Neyin bir işareti olarak?
C: Kanal.

S: (L) Kanal mı? Bu nasıl kanalın işareti oluyor? Anlamadım!
C: Kim?

S: (L) Kim mi?
C: Kim?

S: (L) Tamam, anladım; kanal kim demek istiyorsunuz.
C: Evet.

S: (L) Bize kanalın F___ olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Bu gece yanımızda kim var?
C: Urua.

S: (L) Hazırladığım birkaç sorum var. İlk sorular biraz kişisel görünebilir ve sizin BH olduğunuzu biliyoruz. Bu gece biraz hizmete ihtiyacımız var. Olur mu? (Ç.N.: BH; Başkalarına Hizmet [eden varlık] )
C: Tamam, ama sizin de BH'ye ilerlemeniz gerekiyor.

S: (L) İlerliyoruz. Bu soruları yanıtlamanız, hayatlarımızın bazı yönlerinde bir istikrar sağlayacak ve bu da kendimizi diğerlerine tam yardıma adamamızı sağlayacak. Makul mü?
C: Tablayı çevirin lütfen.

S: (L) Hangi yöne?
C: Farketmez, hafifçe çevirin.

S: (L) Oldu mu?
C: Tamam.

S: (L) İlk soru sokağın aşağısındaki komşudan geldi; bahsettiği kurbağa olayının özelliği nedir?
C: Uyuşturucular.

S: (L) Bunun uyuşturucularla nasıl bir ilişkisi var?
C: Uyuştucudan kalan bir etki.

S: (L) Bu kurbağalar nereden geliyor?
C: Enerji getiriyor.

S: (L) Onun enerjisi mi, yoksa uyuşturucuların enerjisi mi?
C: Aynı.

S: (L) Aynı mı? Yani bu kurbağalar sık uyuşturucu kullanımının bir neticesi, böyle denebilir mi?
C: Geçmişteki uyuşturucu kullanımı.

S: (L) Sadece onun mu, yani evdeki diğerleriyle bir ilgisi yok mu?
C: Evet.

S: (L) Kurbağalar neyi gösteriyor? Kurbağaların temsil ettiği şey nedir?
C: Bir şeyi temsil etmiyor, bir sonuç

S: (L) Bunlar başka bir yerden gelen gerçek, fiziksel kurbağalar mı?
C: Getirildi.

S: (L) Anlamıyorum. Neden daha kesin bir yanıt vermiyorsunuz?
C: Senin algın.

S: (L) Eğer siz BH iseniz, önemli olan bizim algımız değil mi? Açık yanıtlarla bizi aydınlatarak hizmet etmiyor musunuz?
C: Zihnini kullanarak öğrenmene yardımcı olarak hizmet ediyoruz. Doğrudan cevaplar öğrenmene yardım etmez.

S: (L) Pekala, bu bireyin yapabileceği birşey var mı?
C: Sen ne yapardın?

S: (L) Onun yerinde olsam ben ne mi yapardım? Uyuştucuyu bırakırdım, meditasyona başlardım, ve kendimi düzeltecek her yolu denerdim çünkü evimin her yanında birden ortaya çıkan bir sürü kurumuş kurbağa korkudan ödümü patlatırdı herhalde.
C: Evet, ve?

S: (L) Herhalde düşünmem gereken başka birşey var...
C: SRT.

S: (L) Ne anlama geliyor bu? Bir kısaltma mı?
C: Evet. İki kelimesini son zamanlarda çok sık kullandın. Tamam, aynı zamanda bir kitabın adı.

S: (L) "Spirit Releasement Therapy" mi? (Ç.N.: Ruh Çıkarma Terapisi. Kişiyi, kendine ilişmiş bedensiz varlıklardan arındırma.)
C: Evet.

S: (L) Yani bu kişinin ihtiyaç duyduğu şey bir ruh çıkarma?
C: Bingo!

S: (L) Peki biz şimdi tüm bunlardan ne öğrendik?
C: Aklınızı nasıl kullanacağınızı.

S: (L) Yani bazı yapışık ruhları var. V___'nin arkadaşı B___ P___ geçmişte kanallama yaptığını söylüyor. Kimi kanalladı?
C: Kertenkeleler.

S: (V) Kanallama yaparken bunu... Herhalde bunun farkına varmamıştır.
C: Pek çok kişi onları kanallıyor.

S: (V) Bu durumda onun kanalladığı bilgileri bu bilgilerle karşılaştırmanın bir gereği yok, değil mi?
C: Sana bağlı.

S: (L) Annem, bakımına yardım ettiği M___ F___ isimli kadının fiziksel durumunu öğrenmek istiyor. O kadının durumunu daha iyi hale getirmek için yapabileceği birşey var mı? Ya da o kadının bu alemde daha ne kadar kalacağını söyleyebilir misiniz?
C: Kan dolaşımını arttırmaya yönelik masaj.

S: (L) Bu kadının iyileşerek kendine bakabilecek hale gelme olasılığı var mı?
C: Her zaman olası.

S: (L) Kısa bir süre içinde iyileştiğini kabullenmesi olasılığı ne kadar?
C: Açık.

S: (L) Annem ayrıca benim kremimin pazarlanmasına yönelik yatırım yapmasını tavsiye edip etmediğinizi öğrenmek istiyor.
C: Sizi ellerinizden tutarak ilerletmek için burada olmadığımızı anlamaya çalışın çünkü bu sizin özgür iradenize bir müdahaledir. Ancak özgür iradenizle öğrenebilir ve böylece ilerleyebilirsiniz.

S: (L) Gene de bir gelir kaynağı oluşturma hususunda, o projeye para yatırmanın iyi olup olmayacağını öğrenmek isterdim.
C: Daha şimdi ne söyledik?

S: (L) Pekala, pekala. P___ Z___, hazırlanmakta olan ipotek devri kağıdını kabul edecek mi?
C: Kendi kendine yardım etmek için sen ne yapacaksın?

S: (L) Aslında bunu tahminde bulunma yeteneğinizi test etmek için soruyorum. Olduğu şekliyle kabul edip etmemesi o kadar da önemli birşey değil çünkü eğer değiştirilmesini isterse her zaman değiştirebiliriz. Çok önemli birşey değil.
C: Giderek kişisel bir bilgilenme grubuna kayıyorsunuz.

S: (L) Kanal kaynağımızı test etmek için kişisel sorular sormanın yanlış olduğunu düşünmüyorum çünkü ne tür bir bilgi aldığımızı ancak o zaman anlayabiliriz.
C: Potansiyel olarak herkesi etkileyen test soruları sor. P___ Z___ örneğin Katmandu'da çok tanınan biri değil.

S: (L) "I AM Discourses" isimli kitap hakkında sormak istiyorum. Bu kitabın arkasındaki kaynağı söyleyebilir misiniz?
C: İyi.

S: (L) Kitabın kaynağı hangi yoğunluk seviyesinden?
C: Altıncı seviye.

S: (L) Kitabın ardındaki grubun ismini söyleyebilir misiniz?
C: Hepsi bir ve aynı.

S: (L) Diğer bir insana hizmet olarak bir sağlık okuması isteyebilir miyiz?
C: Bu herkesin faydasına mı?

S: (L) Yani sonsuza kadar hiç doğrulayamayacağımız genel sorularla mı sınırlandırılacağız?
C: Doğrulama kişisel konularla sınırlı birşey değildir. Eğer birşey sınırlandırıcıysa o şey BH değildir.

S: (V) Yani tek bir kişi hakkında bilgi almak herkese değil tek bir kişiye mi hizmet?
C: Ve size.

S: (L) Merak etmeye başlıyorum... Yani, eğer tarih öncesi dünyasına dönüp herşeye baştan başlamak zorunda olmasaydım, BH yolunun biraz fazla zor olduğunu düşünürdüm herhalde.
C: Gerçek bir ilerleme kaydedebilmeniz için bazı sıkıntılara katlanmak zorundasınız.

S: (L) Artık daha fazla acı çekmek istemiyorum.
C: O zaman yanlış yerdesin.

S: (F) Sanırım bu önemli; Karla Turner bu kaynaktan gelen hiçbirşeye güvenemeyeceğimizi çünkü ne duymak istiyorsak bu kaynağın bize onu söyleyeceğini iddia ediyordu. Bu durum, bu kaynağın bize sadece duymak istediklerimizi söylemediğini kanıtlamış oluyor. (L) Buna hiç şüphe yok. (F) Bize bazen duymak istemediğimiz şeyler söylüyor, bazen de nasıl hissediyorsa onu. Diğer önemli husus da şu ki, ne zaman bir şeyi doğrulamaya çalışsan, doğrulamanın şahsi şeylerle sınırlandırılmasının gerekmediğini söylüyor. (L) Yani son üç sorumu iptal mi etmem gerekiyor?
C: Evrensel öneme sahip şeyler daha anlamlı değil mi?

S: (L) Ama daha önce geçen iki yıl içindeki çeşitli olaylarla ilgili şeyler sorarken bunlarla ilgili bilgi edinmemin koruma sağlayacağını söylememiş miydiniz?
C: Evet, ama söylediğimiz herşey kendini koruman için bilmen gerekenlerdi.

S: (L) Benim ve V___'nin ve F___'nin korunmasıyla ilgili olarak birşey sormak istiyorum ve bu konudaki son sorum olacak; bildiğiniz gibi hem V___ hem de ben A___ B___'den kart alarak metafizik kilisesi grubuyla temas kurduk. Ben ayrıca G___ ve J___'yle bağlantılı olan S___ V___'den bir kart aldım. Bu insanların bu kartları göndermesinin ardında gizli bir amaç var mı, ve bu davetleri geri mi çevirmeliyiz?
C: Size bağlı.

S: (F) Gördüğün gibi Laura, herkesle nasıl ilişki kurman gerektiği konusunda her adımda tavsiye isteyemezsin. (L) Biliyorum. (V) Geçen ay kaçırıldım mı?
C: Hayır.

S: (V) Bu kanal aracılığıyla rüyalarımızı yorumlamamız gerekir mi?
C: Neden olmasın?

S: (L) Yani bizim rüyalarımız konusunda yorumlar yapar mısınız?
C: Size bağlı.

S: (L) Çok rahatladım! Bir imtiyaz! Pekala, dün gece bir rüya gördüm. Rüyamda çırpan kanatları olan metal yarasa kutularına benzeyen V şeklinde büyük mekanik şeyler gördüm. Korktum. Sonra ailemle birlikteydim ve ölmüş olan kuzenimi görmeye gidecektik. Kuzenimin bir bebeği olmuştu. Bebek yürüyor ve konuşuyordu ve Shakespeare'den cümleler kullanıyordu. Halam çok üzüldü ve bebeğin gayrımeşru olduğunu söyleyerek uzaklaştı. Bebek 10 günlüktü. Halam kapıdan çıktı ve bebeğin kötü olduğunu söyledi.
C: Öneri, en kısa zamanda bilgisayar ağına bağlan.

S: (L) Yani bilgisayarı aşağı indirip, A sürücüsünü tamir ettirip ağa bağlanmam mı gerekiyor?
C: Evet.

S: (V) Bunun rüyayla nasıl bir ilgisi var? (L) Sanırım Terry ve Jan'in burada olduğu günle de ilgili. Rüyalardan bahsediyorduk ve ağa bağlanarak rüyalar hakkında tartışma ve paylaşımda bulunmamız önerilmişti. Bir çeşit rüya forumu yani. Rüyadaki on günün herhangi bir önemi var mı?
C: Diğerleriyle iletişimde bulunduğunuzda tüm hayatınızda hemen büyük bir değişim olacak! Görüyorsunuz, bazen yeri geldiğinde tavsiyelerde bulunuyoruz.

S: (L) Pekala, gayet iyi anladık. Dünyadışılar tarafından kaçırılma olaylarının "tanrının kırbacı" olduğu ve aldatıcı maddi dünyadaki negatif deneyimleri reddetme yoluyla bilincin gelişip kendini bunlardan uzaklaştırmasını sağlamak için gerçekleştiği yönündeki fikir hakkında ne söyleyeceksiniz?
C: Saçma!

S: (L) Bu gayet netti! İncil'de put benzeri oyma heykeller yapılmaması şeklindeki emir hakkındaki yorumunuz nedir? Bu emir neden verildi?
C: Çok sayıda kaynak tarafından kontrol edilmeyi önlemek için.

S: (L) Bu tür heykellerin yapılmaması, çok sayıda kaynak tarafından kontrol edilmeyi nasıl önleyecekti?
C: Aldatılış.

S: (L) Peki bu tür heykellerin yapılmaması emrini kim verdi?
C: Merkez.

S: (L) "Merkez" nedir?
C: 7'inci seviye.

S: (L) Eski Mısır'da kutsal sayılan bokböceği esas olarak neyi sembolize ediyor?
C: İş.

S: (L) Temsil ettiği şey iş miydi? Peki ama...
C: Yaptığı iş.

S: (L) Bokböceğinin yaptığı mı?
C: Düşün. Ne yapıyor?

S: (L) Bokböceği diğer canlıların atıklarını küçük toplar haline getiriyor. Doğru yönde miyim?
C: Devam et.

S: (L) Ve sanırım bokböceğinin sonsuz hayatı temsil etmesinin nedeni de o topların güneşin döngüsünü temsil etmesi olabilir. Aman tanrım, sanırım anladım. Mısırlılar bunu güneşin göyüzü boyuncaki hareketine benzettiler. Tabii aslında bokböceğinin yaptığı tek şey dışkıları küçük toplar haline getirmek. İş derken kastettiğiniz şey bu mu?
C: Yakın.

S: (L) Bokböceği hakkında bildiğim herşey bu. Lütfen, burada bana yardım etmek zorunda olacaksınız.
C: Yaşam döngüsü.

S: (L) Tamam, yaşam döngüsü. Oliver Cromwell'in yükselişi ve hakimiyetinin ardındaki gücün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: Kertenkeleler.

S: (L) Zena olarak bilinen bir varlığını kanallayan Jane Allyson isimli bir kadın var. Zena'nın kim veya ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: Jane'in kendisi.

S: (L) Yani kendini kanallıyor? Yine onun kanalladığı bir süper sayborg robot olan Sitron'un sürekli tekrarladığı 444 rakamının anlamı nedir?
C: Yok.

S: (L) Güney Kaliforniya'daki o iki çocuğun anneleri tarafından öldürülmesinin karmik neticesinin ne olacağını öğrenmek istiyorum. Belki Katmandu'dakiler değil ama, ABD'deki herkes bununla ilgilenecektir.
C: Acı öğretir.

S: (L) Bu olayda anne mi acı çekiyor?
C: Ve tüm ülkedeki ilgili herkes. Herşey derslerden ibaret.

S: (L) Bu iki çocuk bu amaçla buraya gelmiş gönüllüler miydi?
C: Evet. Görevle gelmiş daha üst yoğunluklardan varlıklardı.

S: (L) 4'üncü yoğunluk BH'leri 3'üncü yoğunluk enerjisiyle mi besleniyor?
C: Hayır.

S: (L) Yıldız Çocukları Aktarımları'ndaki (Starseed Transmissions) Kuş Kabileleri hakkında sormak istiyorum. Bunun kaynağı nedir?
C: Ken Carey diğer benliğini kanallıyor. (Ç.N. Diğer Benlik [Alternate Self] sonraki bazı celselerde de değinilen ilginç bir kavram. Anladığım kadarıyla pek çok gelişkin ruh, daha fazla deneyim elde etmek amacıyla, birden fazla yere veya çeşitli boyutlara aynı anda enkarne olabiliyor.)

S: (V) Peki sorduğumuz herkes ya kendilerini ya da sahte kaynakları kanallıyorlarsa, o zaman iyi kanallar kim? Temiz bir kanal olarak kime bakabiliriz?
C: Bir örnek verdik.

S: (L) Barbara Marciniak mı?
C: Bu celsede.

S: (L) "I Am Discourses" mı?
C: Tekrar inceleyin. Put şeklinde oyma heykeller.

S: (L) Peki o zaman bize bu bilginin kaynağını...
C: Akaşik kayıtlar.

S: (V) Bunu soracaktım ama tamamen unutmuşum! Akaşik kayıtlar "Merkez" dediğiniz kaynakla aynı şey mi?
C: Hayır.

S: (L) Akaşik kayıtlar "I Am Discourses" ile aynı kaynaktan mı geliyor?
C: Temelde hepsi aynı ama farklı "dallar."

S: (L) Nostradamus bilgilerini Akaşik kayıtlardan mı alıyordu?
C: Evet.

S: (L) Yani Nostradamus'un dörtlükleri eğer doğru yorumlanırsa geçerli olabilir?
C: Önemli olan yorumlayış.

S: (L) Eğer Nostradamus'un dörtlükleriyle ilgili bir dizi celse yaparsak bize yorumlamada yardım eder misiniz?
C: Evet.

S: (L) Bu bizim için değerli bir proje olur mu?
C: Size bağlı.

S: (L) Oryonlar olarak tanımladığınız 6'ncı yoğunluk KH varlıkları insanoğlunu genetik olarak tasarlayan veya yaratan varlıklar, öyle mi?
C: Hayır.

S: (L) Yaratılıştan sonra bizi ilk değiştirenler mi?
C: Yakın.

S: (L) Yani hem BH ve hem de KH yönelimli Gezici Yolcular var?
C: Gezici Yolcular "gezgin."

S: (L) Peki "gezgin" nedir?
C: Gezici Yolcu.

S: (L) Ra Bilgileri'ne göre Gezginler kavramı bize yardım etmek için 3'üncü yoğunluğa dönmeyi seçen 4'üncü veya 5'inci yoğunluk varlıkları oluyor. Aynı gezginlerden mi bahsediyoruz?
C: 5'inci veya 6'ıncı yoğunluk.

S: (L) F___ bir gezgin mi?
C: Açık.

S: (L) V___ veya ben gezgin miyiz?
C: Açık.

S: (L) Eğer öyle olduğumuzu hissediyorsak?
C: Araştırın.

S: (L) Nasıl?
C: Sence nasıl olabilir?

S: (V) Sanırım inanç ve kendimi nasıl hissettiğim. Başka ne olabilir?
C: Cevap bu değil, tekrar deneyin.

S: (L) Hipnoz bir çözüm olabilir mi?
C: Bingo!

S: (L) Dünya'daki tüm Teozofistler için sormak istiyorum, Helena Blavatsky tarafından yazılan "Isis Unveiled" kitabındaki bilgilerin kaynağı neydi? (Ç.N.: Kitap adı, "İsis Perdesi Aralandı" gibi bir anlamda sanırım.)
C: KH ve BH Oryonlar. 6'ncı yoğunluk.

S: (L) Yani kitaptaki bilgiler her iki taraftandı? Hangi bilginin hangi tarafa ait olduğunu çıkarmak da okuyucuya kalıyor yani?
C: İyi fikir.

S: (L) Bu kaynaktan aldığımız bilgilerin KH yönelimli olma olasılığı var mı?
C: Her zaman bir olasık.

S: (L) Boyut perdesinin tanımı nedir?
C: Kendini açıklıyor. Düşün.

S: (L) Boyut perdelerinden bahsederken, aynı yoğunluk içindeki bölümlerden mi bahsediyoruz?
C: Belki.

S: (L) Boyut perdeleri aynı yoğunluk seviyesindeki boyutları birbirinden ayırıyor olabilir mi?
C: Evet.

S: (L) Peki boyut perdeleri yoğunluk seviyeleri arasında da olabilir mi?
C: Evet.

S: (L) Yani boyut perdesi, bir değişikliğin gerçekleştiği bir noktayı ifade ediyor.... Bu değişime neden olan şey nedir?
C: Doğa.

S: (L) Tasarımı açısından düşünürsek bu değişikliğin tanımı nedir?
C: Deneyim.

S: (L) Bu, atomlar veya kuantum fiziğiyle veya atomların hareketleriyle ilişkili mi?
C: Evet.

S: (L) Tamam. Bir atom 3'üncü yoğunlukta. Bu atomu 4'üncü yoğunluktaki bir atomdan ayırt eden şey nedir?
C: Gerçeklik.

S: (L) Bir boyutu başka bir boyuttan ayırt eden şey nedir?
C: Varsayım. (Assumption)

S: (L) Varsayımı belirleyen şey nedir?
C: Deneyim.

S: (L) Bizim varsayımımıza göre atomlar katı maddeyi oluşturacak şekilde birleşiyorlar.
C: Varolan herşey sadece bir derstir.

S: (L) Tamam, bize doğru gelen dalga, bize varsayımlarımızı değiştirecek bir deneyim mi yaşatacak?
C: Madde 22: Bir yarısı şu ki; dalgayı pozitif şekilde deneyimlemek için varsayımlarınızı değiştirmeniz gerekiyor. (Ç.N.: "Madde-22", Joseph Heller'in "Catch-22" orijinal adlı romanına atıf.)

S: (L) Peki bu dalga mutlak anlamda neden oluşuyor?
C: Boyut sınırı.

S: (L) Bu boyut sınırı, bir gerçeklik ile başka bir gerçeklik arasındaki sınır mı?
C: Evet.

S: (L) Yani bir boyut perdesi.
C: Evet.

S: (L) Yani Dünya bir boyut perdesinden geçecek, öyle mi?
C: Ya da "bir" Dünya. Herşey yalnızca bir derstir ve tekrarlıyoruz, bundan fazlası değildir.

S: (L) Benim deneyimlerime göre dersler genelde acı verici oluyor. Bu boyut sınırı geçişi veya bu birleşme deneyimi bizim 3'üncü yoğunlukta acı verici olarak tanımladığımız bir şekilde mi gerçekleşecek?
C: Bekle ve gör.

S: (L) Boyut sınırı 3'üncü yoğunluk mu?
C: Daha önce yanıtlandı; dur ve düşün.

S: (L) Ekin çemberleri tam olarak nedir ve nasıl oluşturuluyorlar? Biliyorum daha önce bu konuda bilgi verilmişti, ama spesifik olarak nasıl bir mekanizmayla oluşturulduklarını öğrenmek istiyorum.
C: Bu çok önemli değil, ama enerji girdabı.

S: (L) Bu enerji girdabı dünyanın kendisinden mi çıkıyor?
C: Hayır.

S: (L) Nereden çıkıyor?
C: Buradan. Altıncı yoğunluk.

S: (L) Dalga veya boyut perdesi hakkında söylemek istediğiniz başka birşey var mı?
C: Hayır, şimdi değil. Şimdilik yeterince aldınız. İyi geceler.
-------------------------------









9 Aralık 1994 F___ ve Laura

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba.

S: (L) Bu akşam yanımızda kim var?
C: [İsim kaybedildi.]

S: (L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S: (L) Bana hipnoz celsesi sırasında D___ M___'nin peygamer develeri olarak deneyimlediği varlıkların adlarını söyler misiniz?
C: Onun diğer benlikleri.

S: (L) Peki o gerçeklikte bir isimleri yok mu?
C: Bu iletişimde yanıtlamak için fazla karmaşık.

S: (L) V___'nin karşılaştığı varlıkların Minturyanlar olduğunu söylemiştiniz, bunlar da aynı değil mi?
C: Hayır.

S: (L) Diğer benlikler ile bedenli varlıklar arasında bir fark var mı?
C: Evet.

S: (L) Yani arada önemli bir fark var. Tamam, M___'nin tanımladığı karınca/sinek varlıkları kimdi?
C: Onlar da diğer benlikleri.

S: (L) Peki gördüğü yılansı, salyangozumsu varlıklar?
C: Aynı.

S: (L) Yani gördüğü tüm o varlıkların kendisi olduğunu mu söylüyorsunuz? Tüm o korkunç varlıkların...
C: Başka bazı gerçekliklerde.

S: (L) Benim de böyle başka benliklerim var mı?
C: Evet.

S: (L) Benim diğer benliklerim de böyle korkunç, karanlık ve iğrenç mi?
C: Subjektif.

S: (L) O korkunç iğrenç varlıklar küçük çocukları yemiyorlar mıydı? Onlar gerçek insan çocukları değil miydi?
C: Geyikler sizi nasıl görüyor sanıyorsun örneğin?

S: (L) Evet bunu anlayabiliyorum. Yani inekler, tavuklar da bizi öyle görüyordur. Bu son derece berbat.
C: Hamam böcekleri de.

S: (L) D___'nin celsesinden önceki gece rüyamda gördüğüm karıncalardan tek bir tanesinin bile canını almak istemediğime karar vermem bununla ilgili miydi?
C: Evet.

S: (L) O rüya beni o celsede karşılaşacaklarıma mı hazırlıyordu?
C: Evet.

S: (L) Peki bu diğer benliklerimiz konusunda ne yapacağız? Yani, içimde bir avcı gibi birşey olması hiç güzel bir olay değil. Bundan kurtulmayı, onu dönüştürmeyi veya ne yapılabilecekse yapmayı isterdim.
C: Bekle ve gör.

S: (L) Peki bununla uzlaşmam için kendimi bunları yaparken gördüğümü hatırlamak zorunda mıyım?
C: Evet.

S: (L) Bu bana olacak mı, yani bu tür anıların yüzeye çıkışını deneyimleyecek miyim?
C: Evet.

S: (L) Başka birindekine bile katlanamıyorum, kendimdekini nasıl kaldıracağım?
C: Kaldıracaksın.

S: (L) Bu herkesin yapmak zorunda olacağı birşey mi?
C: Herkes değil.

S: (L) Peki kimler?
C: 4'üncü yoğunluk adayları.

S: (L) F___ de bunları hatırlamak zorunda olacak mı?
C: Evet.

S: (L) Bir kişi 4'üncü yoğunluk adayı olduğunu nasıl bilir?
C: Yavaşça buna "uyanır".

S: (L) Çocuklarım da 4'üncü yoğunluk adayları mı? Ve kocam? Bana bunu söylemeniz gerekiyor. Eğer bazı şeylerle yüzleşmem gerekecekse buna hemen başlayayım.
C: Doğru zihin çerçevesinde değilsin.

S: (L) Bu çok kötü görünüyor.
C: Cevabı bekle.

S: (L) Ne zamana kadar?
C: Hazır olana kadar.

S: (L) Yani diğer bir deyişle bazı insanlar çocuklarını, eşlerini veya kardeşlerini veya ebeveynlerini geride burakmak zorunda kalacak, öyle mi?
C: Eğer öyleyse buna hazırlanmaları sağlanacak.

S: (L) Bir insanın 4'üncü yoğunluk adayı olup olmadığını anlamanın bir yolu var mı?
C: Onlara sor.

S: (L) Peki bunu bilirler mi?
C: Evet, bir seviyede. Bir anlamda. Seçilmiş olanlar bunu hisseder. Bileceksiniz.

S: (L) Ben ailemin son derece özel olduğunu düşünüyorum.
C: Herkes de öyle.

S: (L) Ruhsal konulara büyük zaman ve emek harcadım. Bu benim kişisel bir takıntım mı, yoksa bundan dolayı mı seçildim?
C: Açık.

S: (L) V___'nin hipnotik regresyonda deneyimlediği Minturyanlar insanları yiyor muydu?
C: Bu celsedeki düşünce kalıpların için fazla karmaşık. Üzgünsün.

S: (L) Bu akşamki sorunum bu muydu? Bana fazla birşey söylemiyorsunuz.
C: Biyolojik. Ve sana çok şey söylüyoruz. Sen "duymuyorsun" çünkü biyolojik etmenler seni geçici olarak 3'üncü yoğunluğa doğru savurdu.

S: (L) Reiki uygulamaları yaparak menstrüasyon döngümü sonlandırmam iyi olur muydu?
C: Döngün yakında zaten sona erebilir.

S: (L) Bununla ilgili reiki uygulaması yoluyla döngü sonlandırıldığında bunun yaşlanma sürecini de durdurduğu doğru mu?
C: Gibi.

S: (L) Bu faydalı olur muydu?
C: Belki.

S: (L) Ama bir süre sonra başka bir bebeğim olabileceğini söylemiştiniz?
C: Mutlaka geleceğini söylemedik.

S: (L) Yani burada bir dönüşümden mi geçiyorum?
C: Henüz değil.

S: (L) Ne zaman başlayacak?
C: Açık.

S: (L) S___ bana borcu olan parayı verecek mi?
C: Belki.

S: (L) Olasılığı nedir?
C: Senin çabalarına bağlı.

S: (L) Yani avukatım aracılığıyla ona onaylanmış mektubu hemen göndermem mi gerekiyor?
C: Sana bağlı.

S: (L) Eğer bunu yaparsam parayı ödeyecek mi?
C: Belki.

S: (L) B___'ler Fleet'e son ödemelerini yaptılar mı?
C: Henüz değil.

S: (L) Pazartesi yapacaklar mı?
C: Muhtemel.

S: (L) SSI çekimi ne zaman alacağım?
C: Muhtemelen 10 gün içinde.

S: (L) Aylık çekimi ne zaman alacağım?
C: Aynı.

S: (L) Peki ödeme ne kadar olacak?
C: Yaklaşık 3000.

S: (L) Ev ile ilgili olarak Paul'den ne kadar alacağız?
C: Açık.

S: (L) Bir sene falan önce tablada Keith'le konuştuğumuzda, ki siz onun Keith olduğunu onayladınız, bize 8 gün içinde karşımıza çıkan bir dizi rakam verdi. Siz de aynısını yapamaz mısınız?
C: Belki, herşey iyi olduğunda.

S: (L) Yani bu depresif ruh halimden kurtulduğumda mı?
C: Yakın.

S: (L) Loto sayılarını alabilmemiz için yerine getirmemiz gereken herhangi birşey var mı? Yapmamız, olmamız, düşünmemiz veya söylememiz gereken birşey?
C: Tamamen saf niyet; yani açık.

S: (L) Tamamen açıklık mı?
C: Beklentisizlik.

S: (L) Bu tür bir ilgi istediğimizdeki beklentilerimiz kanalı zayıflatıyor mu?
C: Evet.

S: (L) Bunu elde edip etmemeyi umursamamamız gerekiyor yani?
C: "Mutluyum ve şanslıyım" davranışı işe yarıyor. Daha önce senin de olduğun gibi.

S: (L) Yani endişeli, gergin, beklentili olduğumuzda ve belirli bir fikre saplandığımızda akışı zorlaştırıyoruz öyle mi?
C: Evet.

S: (L) Önceki bir celse de bizim için bazı ekonomik düzenlemeler yapmakta olduğunuzu söylemiştiniz. Buna çok vurgu yapmayacağım ama bunun M___ T___'yle ve hipnoza yapılan atıflarla bir ilgisi var mı?
C: Belki. Belirli bir yönde beklenti içinde olma. İman, canım.

S: (L) Teşekkürler ve iyi geceler.
C: İyi geceler.
-----------------------------------------------









10 Aralık 1994 F___, Laura, T___ ve J___

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba. Poinsettia.

S: (L) Ne?
C: Sadece akla geldi.

S: (L) Bizim aklımıza mı?
C: Hayır, bizim.

S: (L) Bugün kim var?
C: Kasyopya arıyor.

S: (L) Adın nedir?
C: Rodann.

S: (L) T___ ve J___ için tekrar sormak istiyorum, önceki gece hipnotik regresyon sırasında D___ M___'nin gördüğü varlıklar kimdi?
C: Onun diğer benlikleri.

S: (L) Bu varlıklar, bizim şu anda üzerinde bulunduğumuz dünyadaki fiziksel varlıklar mı?
C: Hayır.

S: (L) Yani bunlar başka gerçeklik denen bir yerde mi oldu?
C: Olmaya devam ediyor.

S: (L) Yani D___ başka bir gerçeklikte küçük çocukları yiyen bir peygamber devesi mi?
C: Sen de öyle. Diğer herkes de.

S: (L) Bunlar onun varlığı mı?
C: Diğer benlikleri.

S: (L) Bunların, bizim dünyaya boyut sınırı geçişinin bir parçası olarak gelmemizle bir ilişkisi var mı?
C: Evet.

S: (L) Hepimiz bu diğer benliklerimizle yüzleşmek zorunda kalacak mıyız?
C: Evet.

S: (L) Şu anda tüm boyutlarda başka şeyler yapan parçalarımız mı var?
C: Evet.

S: (L) Peki boyut sınırı geçişi bunu nasıl etkileyecek?
C: Birleşecek.

S: (L) Varlığımızın bu yönlerini ortaya çıkarmak ve bunlarla yüzleşmek için çok sayıda hipnoz celsesi mi yapmamız gerekiyor?
C: İstemeseniz de olacak. Termonükleer bir patlama gibi olacak. Mesaj geliyor: Rotayı görün. Oryon, Pleyades, Arkturas, Kasyopya; Dünya'ya uzaklıklarını kontrol edin; bunu ilerleterek, dalganın dünyaya uzaklığını kendi zaman-mekan ölçülerinizle belirleyin. Kanallanan mesajları karşılaştırın; tarih ve yerleri kontrol edin. Neredeysek oyuz. (Ç.N.: Pleyades-->Pleiades)

S: (L) Neredeysek oyuz derken neyi kastediyorsunuz?
C: Zaman ve uzaklıkları karşılaştırın.

S: (L) Bu karşılaştırmaları yapmak için hangi kitabı kullanmamız gerekir?
C: Herhangi bir yıldız haritası ve Marciniak, Arkturas Kanalı, Oryon Literatürü ve Biz. Dalganın tepesinden konuşuyoruz, peki şu anda neredeyiz?

S: (L) Bu bir bilmece mi?
C: Dalganın tepesinden iletişim kuruyoruz.

S: (L) Dalganın tepesinden mi konuşuyorsunuz? (T) Dalganın üzerinde misiniz?
C: Evet.

S: (L) Diğer bir celsede 6 bin mil uzaklıkta olduğunuzu söylemiştiniz?
C: Aktarım penceresi.

S: (L) Tüm bu söylediklerinizi bizim anlayabileceğimiz bir şekilde açıklayacağınızı umut ediyoruz...
C: Gayet açık.

S: (L) Bunları anlamamız için biz zavallı 2-sarmal DNA'lılara yardımcı olabilir misiniz?
C: Kasyopya ne kadar uzaklıkta?

S: (L) Kesin mesafelere mi ihtiyacımız var?
C: Genel olarak da olabilir.

S: (L) Yani eğer genel mesafeyi bulursak... Peki bu yıldız kümelerinin her biri dalganın genel bir alanını mı temsil ediyor?
C: Her biri mekan-zamandaki noktaları temsil ediyor. Mesafelerle birlikte kanal mesajlarının yayınlanma tarihlerini karşılaştırın, böylece hızı ve varış zamanını hesaplayabilirsiniz.

S: (L) Anladım! Yani diyorsunuz ki siz Arkturuslularsınız, Pleyadeslilersiniz ve şimdi de Kasyopyalılarsınız çünkü neredeyseniz osunuz! Ve dalgayla birlikte ilerliyorsunuz. Bu dalga tüm bu takımyıldızları birleştiren düz bir çizgi şeklinde mi ilerliyor?
C: Dairesel bir rotada.

S: (L) Yani spiral gibi mi?
C: Evet.

S: (L) Yani bir yıldız haritası alıp rotayı çizebiliriz, öyle mi?
C: Evet.

S: (L) Oryon'dan konuştuğumuzda Oryonlarız. Pleyades'ten konuştuğumuza Pleyadesleriz ve bunun gibi. Yani belirttiğiniz tüm bu kanal kitapları aynı kaynaktan farklı kanallar yoluyla geliyor.
C: Evet. Size dalganın tepe noktasının yerini söyledik. Neredeysek oralıyız ve o şekilde konuşuyoruz. Anladınız mı?

S: (L) Siz dalganın tepesi mısınız?
C: Biz Marciniak'ın Pleyadeslileriyiz. Neredeysek oyuz.

S: (T) Yani aslında Kasyopya Takımyıldızı'nda yaşayan Kasyopyalılar değilsiniz?
C: Biz Gezici Yolcularız.

S: (T) Yani dalga dünyaya ulaştığında dünyadaki başka biriyle iletişime geçip kendinizi "dünyalı" olarak mı tanıtacaksınız?
C: Dalga dünyaya ulaştığında sizinle birleşeceğiz.

S: (L) Oryon'dayken Oryonlarla birleştiniz mi?
C: Boyut sınır geçişine uygun frekansta değiller.

S: (L) Peki dalga Oryon bölümünde ne etki yaptı?
C: Hiç. Zaten 4'üncü yoğunluk.

S: (L) Dalga nereden çıktı?
C: Bir yerden çıkmadı.

S: (L) Evrende sürekli bir döngüde mi?
C: Yakın.

S: (T) 6'ncı yoğunlukta bu dalganın tepesinde ilerliyorsunuz, doğru mu?
C: Evet. Biz 6'ncı yoğunluktaki siziz.

S: (T) Biz misiniz? Yani T___, Laura, J___ ve F___ mi?
C: Evet.

S: (L) Üst yoğunluklara uzanan diğer benliklerimiz misiniz?
C: Uzay-zamanda mevcut bulunduğunuz yere göre biz gelecekteki siziz.

S: (T) Biz sizin kaderiniz miyiz?
C: Ve tersi.

S: (L) Herhangi bir şekilde o garip peygamber devesi varlıklarından biri olma ihtimaliniz yok değil mi?
C: Evet ve hayır.

S: (T) Yani bizim diğer parçalarımızsınız, öyle mi? Siz, biz, Kertenkeleler, karıncalar, Griler, ağaçlar...
C: Biz sizin bütüncül benliğiniziz; 6'ncı yoğunluktayız.

S: (T) Yani siz bizim olmaya çalıştığımız şeysiniz öyle mi? Yani bizsiniz?
C: Evet.

S: (T) O halde 4'üncü yoğunluğa geçiş sırasında siz bütüncül benliklerimizle birleştiğimizde bir süre için sizi de göreceğiz, öyle mi?
C: Bütüncül benliklerle birleşme geçici olacak.

S: (L) Ama 4'üncü yoğunluğa geçince...
C: Daha yakın olacaksınız.

S: (L) Biz, bu odadakiler, diğerlerinden daha mı yakın olacağız?
C: Hayır, genel olarak tanımladık.

S: (L) S___ hipnoz altındayken, bir dalga üzerinde buraya gelen bir uzay gemisi filosu gördüğünü anlatmıştı ve bunu son derece olumsuz birşey olarak tanımlıyordu. Bu dalganın korkutucu, saldırı tarzında birşey olduğunu hissediyordu. Algıladığı şey siz ve dalganız mıydı?
C: Dalga bir taşıma aracı gibi.

S: (L) Bu araçta başkaları da mı var?
C: Evet.

S: (L) Bize istila etmeye mi geliyorsunuz?
C: Hayır, birleşmeye.

S: (L) Bizi istila etmek niyetiyle gelenler de var mı?
C: Evet.

S: (L) Peki bizimle birleştiğinizde, kendimizi savunma direncimizi arttıracak mısınız?
C: Dalga "kalabalık."

S: (T) Yani, tüm evrende dünyadan bir parça isteyen herkes bu dalganın üstünde, öyle mi?
C: Boyut sınırı geçişinde.

S: (L) O zaman onları yolumuzdan uzaklaştıracak birkaç hızlı soru sorayım. Tabii eğer bize söyleyecek... Yani bu konuda bilmeye ihtiyaç duyduğumuz pek çok bilgi verdiniz bu kanal yoluyla ve...
C: Öyle mi?

S: (L) Sanırım bu konuda henüz bilmemiz gereken herşeyi bilmediğimizi söylüyorlar. Tamam buna daha sonra tekrar döneriz.
C: Sorular sorabilirsiniz.

S: (L) Tamam tarzımızı değiştirmek istemem. (T) Dalga epeyce kalabalıkmış. Pekala, "Kozmik Farkındalık" (Cosmic Awareness) isimli bir grup bir email ile bana bir parça transkriptlerini göndermiş...
C: Dezinformatzia.

S: (T) Mizah duygusuna sahip 6'ncı yoğunluk varlıklarını severim. (L) Bu kaynakta söylendiği gibi 51'inci bölgedeki üs Kirtland'a taşındı mı?
C: Hayır.

S: (T) 51'inci bölgede bir üs var mı?
C: Evet. Kirtland'da yeni bir tane yapıldı.

S: (L) 51'inci bölgedeki üs, bizim ordumuzla dünyadışıların birlikte çalıştıkları yer mi?
C: Grilerin bir aracını oraya aldılar, ama orada insan ve dünyadışı personel birlikte çalışmıyor.

S: (T) Bu aracı bir şekilde ele mi geçirdiler?
C: Kazadan sonra aldılar.

S: (T) Herhangi bir dünyadışı varlık devlete böyle bir araç verdi mi?
C: Hayır.

S: (L) Neden?
C: Farelere televizyon verir miydiniz?

S: (L) Bu böcek varlıklar, varlığımızın diğer parçaları, bizim dünyada böceklere davranış şeklimize bakışları nedir?
C: İlgilenmiyorlar.

S: (L) Bunun nedeni bizim gezegenimizdeki böceklerin bilinçli varlıklar olmaması mı?
C: Farklı.

S: (T) Peki onların gezegeninde böcekler böceklere nasıl davranıyor?
C: Kendi gezegenleri.

S: (L) Onların gezegenlerinde haşerat şeklinde etrafta dolaşıp yiyeceklere dadanan minik insancıklar var mı? (T) Energizer tavşanları falan?
C: Neşe!

S: (L) Haşerat var mı?
C: Hayır.

S: (L) Cidden soruyorum, tıpkı bizimki gibi onların gezegeninde de zararlı haşereler var mı?
C: Hayır. Mikrobik.

S: (L) Peki bizim gibi onları yok ediyorlar mı?
C: Hayır.

S: (L) Bizdeki haşereler Kertenkelerler tarafından başımıza musallat edilmiş olabilir mi? Tanrının sivrisinekleri neden yarattığını hep merak etmişimdir.
C: Hayır.

S: (L) 4'üncü yoğunluğa geçtiğimizde sivrisineklerden, hamamböceklerinden, sümüksü kurtçuklardan, salyangozlardan ve benzerlerinden kurtulacak mıyız?
C: Hayır.

S: (L) İnsanlardaki DNA değişimleri, çekirgelerin sürü halinde uçan türe dönüşmesine benzer birşey mi?
C: Evet.

S: (L) Çekirgeler böyle bir dönüşüm gösteriyor.
C: Herşey doğal döngüsel sürecin bir parçası.

S: (L) Deneyimlediğimiz DNA değişimleri, pek çok nesil sonra bu değişimler etkinleşecek şekilde bize programlanmış mıydı?
C: Yakın.

S: (L) Yani enkarne olmadan önce bu programlamaya en ugun nitelikteki bedenleri seçtik, öyle mi?
C: Hermafrodit (çiftcinsiyetli) olmaya hazır mısınız?

S: (L) Öyle mi olacağız?
C: Bekleyin ve görün.

S: (T) Bu dalga üzerinde ilerlerken belirli bireylerle iletişim kuruyorsunuz. Barbara Marciniak'a o bilgileri Pleyadesliler adı altında verdiniz. Peki Barbara Marciniak'a diğer insanlarla iletişim kurduğunuzu söylediniz mi?
C: Hayır.

S: (L) Yani Barbara aynı kaynağın farklı isimlerle başka bireylerle temas kurduğunu bilmiyor.
C: Bilmiyor.

S: (L) Sormadığı için mi?
C: İlerleyici bilgi. Ve sistem bir mozaik gibi.

S: (L) Yani farklı insanlar mozaiğin farklı parçalarını mı alıyor?
C: Evet.

S: (T) Ama başka isimlerle başka kişilerle temas kurduğunuzu söylemiştiniz?
C: Evet.

S: (T) Bunu diğerlerine söylediniz mi?
C: Hayır.

S: (T) Neden diğerlerine bunu söylemediniz?
C: Az önce yanıtlandı. İlerleyici bilgi.

S: (T) Barbara'yla hala temas kuruyor musunuz?
C: Bu noktada değil. "Pause" modunda.

S: (T) Bunu biliyor mu?
C: Evet. Ona bir mesaj yollayın ve "Kasyopya"yı aramasını söyleyin. Bir sonraki durak Aslan.

S: (T) Gelecekte bir noktada bir sonraki durağınız Aslan olacak. Yani belirli bir noktadan sonra sizinle temas kuramayacak mıyız?
C: O zaman kimi arayacağınızı söyledik.

S: (T) Anlamakta zorlandığım şey neden belirli bir mekan noktasını aramak zorunda olduğumuz. Şu anda temastayız, bu kanal açık kalamaz mı?
C: Referans noktası.

S: (T) Yani düzenli olarak buluşup sizinle temas kurduğumuz sürece temasın sürmesinde bir sorun olmaz?
C: Evet.

S: (T) Ve artık Pleyadesliler olmamanıza rağmen Barbara da sizinle konuşmaya devam edebilir, değil mi?
C: Başka biriyle de konuşabilir.

S: (T) Şu anda başka bir kaynağı kanalladığını mı söylüyorsunuz?
C: Belki.

S: (L) J. Z. Knight'ın Ramtha'yı kanalladığı iddia edilior. Ramtha kimdi?
C: Başlangıçtaki kaynak geçerliydi.

S: (L) Peki değişti mi?
C: Hırs.

S: (T) Yani J. Z. Knight sahte bir kanallama yaptı?
C: Evet.

S: (L) Dün gece söylediğiniz birşeyi sormak istiyorum; kasedi henüz yazıya dökmedim ama 4'üncü yoğunluk adayı diye bir deyim kullandınız. Bunu daha önce kullandığınızı duymamıştım. 4'üncü yoğunluk adayı nedir?
C: Kendini açıklıyor.

S: (L) Bir kişi nasıl 4'üncü yoğunluk adayı olur?
C: Doğal gelişim.

S: (L) Dünyadaki herkes 4'üncü yoğunluk adayı mı?
C: Hayır.

S: (L) Kaç kişi var?
C: Açık.

S: (L) Şu anda aday olmayan bir insan bir gece içinde aday olabilir mi?
C: Evet.

S: (L) DNA'larımızda kaç sarmal var?
C: T___; 4, F___;4, J___;3, Laura;3.

S: (L) Aman tanrım... Bunun cinsiyetle bir ilgisi var mı?
C: Hayır.

S: (L) Yani F___ ve T___'nin Jan ve benden daha zeki olduğunu mu söylüyorsunuz?
C: Şu anda 4'üncü, 5'inci ve 6'ncınız gelişiyor.

S: (T) Eğer 3'üncü yoğunluktaki uzmanlar şu anda DNA'mızı inceleseler bunu görebilirler miydi?
C: Çöp DNA derlerdi.

S: (T) Gene de daha önce olmayan birşeyleri fark ederler miydi?
C: Belki.

S: (F) Sıradan bir DNA'yla karşılaştırmaları gerekir. (L) Atlantis ve Lemurya dünyanın en eski medeniyetleri mi?
C: Hayır.

S: (L) Atlantis ve Lemurya'dan önce de gelişmiş medeniyetler var mıydı?
C: Pek çok.

S: (L) Şu anda Antartika olarak isimlendirdiğimiz bölgede eski bir gelişmiş medeniyet var mıydı?
C: Evet.

S: (L) Bu medeniyetin adı neydi?
C: Gor.

S: (L) Gor'da ne tür bireyler yaşıyordu?
C: 5 buçuk metre boyunda.

S: (L) Peki hümanoitler miydi, bize benziyorlar mıydı?
C: Yakın.

S: (L) Bizim gibi erkek ve dişi miydiler?
C: Evet.

S: (L) Uzay yolculuğu yetenekleri var mıydı?
C: Öyle bir ilgileri yoktu.

S: (L) Onların medeniyetinin herhangi bir kalıntısı var mı?
C: Evet.

S: (L) Sadece Antartika'da mı yaşıyorlardı?
C: Hayır.

S: (L) Tüm dünyada mı yaşıyorlardı?
C: Yakın.

S: (L) Florida'da herhangi bir kalıntıları var mı?
C: Hayır.

S: (L) Kalıntıları nerede bulunabilir?
C: Güney Amerika.

S: (L) Güney Amerika'nın neresinde?
C: Amazon. Eski Amazon efsaneleri.

S: (L) Bilimadamlarımız bunu biliyorlar mı?
C: Evet.

S: (L) Atlantis ve Lemurya'nın kalıntıları mevcut mu?
C: Evet.

S: (L) Bilimadamları bunu da biliyor mu?
C: Evet.

S: (L) Bu bilgileri kasıtlı olarak mı bizden saklıyorlar?
C: Evet.

S: (L) Bize söyleme gibi bir niyetleri var mı?
C: Hayır.

S: (L) Ellerinde bu kalıntılardan var mı?
C: Evet.

S: (L) T___ G___'nin, kanserden kurtulmak için yapabileceği birşey olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
C: Pozitif zihinsel tutum.

S: (L) Bizim kültürümüzde gençlerin ilgi gösterdiği pek çok tuhaf şey var. Bunlardan biri de vücutlarındaki tüm hücreleri titreten aşırı derecede gürültülü müzik dinlemeleri. İnsan bedeninin bu bumlama seslerine uzun süre maruz kalmasının ne tür etkileri olabileceğini söyleyebilir misiniz?
C: Tuhaf düşünce kalıpları.

S: (L) Bu yüksek sesli müzik insanlar üzerinde nasıl bir etki yapıyor?
C: Kişiden kişiye değişir.

S: (L) Bu etkiler negatif mi?
C: Açık.

S: (L) Optimum sağlık için pek olumlu olmadıkları söylenebilir mi?
C: Belki.

S: (L) Bu gürültülü bumlama sesleri bedene ne yapabilir?
C: Bedeni bum-bum'latabilir. (Büyük kahkahalar)

S: (L) 1969'daki Blue Cheer konseri. Grup, gelmiş geçmiş en büyük gürültüyü çıkaracağını ilan etti ve gerçekten de çıkardılar. Hoparlörlere 3 metre uzakta oturuyordum ve konserden 3 saat sonrasına kadar kulaklarım sağır oldu ve günler boyunca çınladı. Gittiğim son konserdi. (L) Bu, gençlerimizin zihinlerini ve bedenlerini yok etmeye yönelik bir planın parçası olabilir mi?
C: Belki.

S: (J) Yoksa sadece aptalca birşey mi?
C: Güzel cevap.

S: (L) İki ayrı olayda Andaran'ları belirttiniz. Onları daha önce hiç duymamıştım. Kim onlar ve neden onları belirttiniz? Nereden geliyorlardı ve görünümleri nasıldı?
C: Bir kerede bir soru.

S: (L) Andaranlar kim?
C: KH düşünce formları.

S: (L) Kaçıncı yoğunluk seviyesindenler?
C: 5'inci.

S: (L) Yani derin düşünce ve değerlendirme seviyesindenler?
C: Evet.

S: (L) Peki nereden geliyorlar?
C: 5'inci seviye.

S: (L) "Pleiades Öğretileri" kitabında bahsedilen Gökkuşağı Köprüsü'nün ne olduğunu söyleyebilir misiniz? Bir grup insanın üst yoğunluğa bir kanal oluşturmasından bahsederken kastettiğiniz şey bu muydu?
C: Evet.

S: (L) Orgazm anında ruhsal olarak ne oluyor?
C: Kimin için?

S: (L) Herhangi biri için. Genel anlamda. Cinsel zirveyi deneyimlediği sırada bir insana psişik olarak birşey oluyor mu?
C: Açık.

S: (L) Her birey için farklı mı?
C: Yakın.

S: (L) Erkekler ve kadınlar için farklı mı?
C: Genellikle.

S: (L) Bunu sormamın nedeni şu; psişik güçle algılama üzerinde bazı çalışmalar yapan Wayne Cook isimli bir adam, cinsel zirveden sonra insan bedeninin ölü bir bedenle psişik olarak aynı nitelikte algılandığını bulmuş. Bunun nedeni nedir? (T) Enerjinin boşalması.
C: Evet.

S: (L) Peki enerji nereye boşalıyor?
C: Etere.

S: (L) Enerji diğer partnere gidiyor mu?
C: Belki.

S: (L) Bu faaliyet sırasında Kertenkele veya diğer varlıkların etrafta dolaşarak bu enerjiyi almaları mümkün mü?
C: Evet.

S: (L) Genel anlamda bu çok sık oluyor mu?
C: Evet.

S: (L) Toplumumuzda seksin bu kadar teşvik edilmesinin ve bu derece yaygınlaştırılmasının sebeplerinden biri de bu mu?
C: Evet, evet, evet.

S: (T) Peki dün gece benle J___'nin etrafında dolanan birileri var mıydı? (L) T___ !
C: Evet.

S: (T) O kadar iyi miydik? (L) T___ ! Pekala, Otto Muck, Atlantis'in son yıkımının MÖ 5 Haziran 8498'de meydana geldiği sonucuna ulaştı. Bu tespit çok yakın mı?
C: Yakın.

S: (L) Mayalara ne oldu?
C: Kertenkele varlıkları tarafından 4'üncü yoğunluğa götürüldüler. "Kertişland"

S: (L) Orada onlarla ne yaptılar?
C: Pek çok olasılık.

S: (L) Bu olasılıklar arasında akşam yemeği olmak da var mı? Özür dilerim buna engel olamadım.
C: Belki.

S: (L) Atlantis ana adasının büyüklüğü ne kadardı?
C: Yaklaşık 3.500.000 kilometre kare.

S: (L) Sitron isimli bir robotu kanallayan J___ A___ isimli bir kadın var. Gerçekten bir süper sayborgu mu kanallıyor?
C: Saçma.

S: (L) Acile! Dr. Smith acile! (L) Birkaç ay önce insanların ruhlarına yönelik gözlem yapması için A___'yı transa soktum. Çeşitli gözlemlerde büyük sivri kulaklı, siyah giyimli, çizmeleri ve kırbacı olan, tuhaf, küçük, sırıtan ve insanların arkasında saklanan bir adam gördü. Bu küçük adam neydi?
C: Dünyevi bir düşünce formuydu.

S: (L) Peki bu dünyevi düşünce formunu kim yarattı?
C: Yanında bulunduğu kişi.

S: (L) Peki yanında bulunduğu kişi kimdi?
C: Birlikte görüldüğü kişi. Bu durum pek çok dünyevi veya şehvani düşünceleri olan bir kişiye işaret ediyor.

S: (L) Geçen yıl ölen arkadaşım Keith Laumer ölümünden sonra gelip bir süre etrafımda dolaştı. Onunla geçmiş hayatlardan bir bağlantımız var mıydı ve varsa bunun dinamikleri neydi?
C: Evet. Bunu kendin öğrenmelisin. Sürekli 3'üncü seviye sorular soruyorsun.

S: (T) Hem BH'den hem de KH'den söz ediyorsunuz. Ama BH olmamız için öğrenmemiz gerektiğini söylüyorsunuz. Bizim yapmamız gereken şeyle sizin yaptığınız şey arasında neden böyle bir fark var?
C: Bh dengedir çünkü kendinize diğerleri yoluyla hizmet edersiniz.

S: (T) BH olarak KH olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu doğru mu?
C: Evet. Zaten yanıtlandı.

S: (T) Yani giden şey dolanıp geri mi geliyor?
C: Evet.

S: (T) BH, KH'nin amacına mı hizmet ediyor?
C: Hayır. BH dengedir. KH dengesizliktir.

S: (T) Eğer KH dengesizlikse BH olma yoluyla nasıl KH olabiliyorsunuz?
C: BH dışa doğru akar ve kök noktası dahil tüm noktalara dokunur, KH ise içe doğru akar ve yalnızca kök noktasına dokunur.

S: (T) Önceki celselerin kayıtlarından okuduğum kadarıyla BH olarak KH olduklarını söylüyorlar. (L) Başkalarına hizmet etme yoluyla kendilerine hizmet ediyorlar. (T) Bunu mu kastediyorlar? (L) Evet. (T) Bizim yapmamız gereken şey de bu mu? Yani diğerlerine hizmet ederek kendimize hizmet etmek? Evet! Çünkü giden dolanıp geri geliyor. Diğerlerine hizmet edersen sen de hizmet görüyorsun. (F) Çünkü kendine hizmet edersen, aynı şekilde kendine hizmet eden sonsuz sayıda başka birey de olabilir. (T) Yani enerji alışverişi olmaz, grup sinerjisi olmaz. (F) Herşey içe doğru hareket eder. (T) Paylaşım yok, gelişim yok, hiçbirşey yok. (F) Bağlantı kurma yok. (T) Evet, öğrenme yok. (L) KH bakımından, tabii alakalı olabilir de olmayabilir de ama, Kara Deliğin özelliğini söyleyebilir misiniz?
C: Büyük ölçekli KH.

S: (L) Yani bir varlık öylesine yüksek bir kendine hizmet seviyesine çıkıyor ki, resmen kendi içine doğru patlıyor, öyle mi?
C: Yakın bir benzetme.

S: (T) Yoksa bütün bir KH medeniyeti mi?
C: Hayır.

S: (L) Belki de bir medeniyet bunu yapamaz çünkü medeniyet birlikte çalışmayı ima ediyor. Tek bir varlık olması gerekir.
C: Kara Delikler KH Özgür İrade bilinç yapısının doğal birer yansımasıdır. Dikkat ederseniz Kara delikler, spiral enerji güçlerinin merkezinde bulunurlar, diğer herşey dışarı doğru yayılır.

S: (L) "Spiral" enerji güçleri dediniz, ve dalganın da bir spiral olduğunu söylemiştiniz. Bu dalganın merkezinde de bir kara delik mi var?
C: Hayır.

S: (L) Dışa yayılım gösteren bir dalga mı?
C: Yaratılıştaki herşey budur: yayılan bir dalga.

S: (L) Kara deliğin emdiği enerji nereye gidiyor?
C: Mutlak yokluğa.

S: (L) Peki eğer bir kara delik sürekli içine birşeyler almaya devam ederse sonunda tüm varoluşu emip bitirmesi mümkün olabilir mi?
C: Hayır.

S: (L) Neden?
C: Evren herşeyi kapsar. Kara delikler ise tüm KH enerjilerinin son durağıdır.

S: (F) Yani bu, biz veya KH olarak tanımlanan herhangi birinin, o yolda kalmaya devam etmesi durumunda en sonunda varacağı yerin bir Kara Delik olacağı anlamına mı geliyor?
C: Yakın.

S: (L) Çok hoş. Peki "mutlak yokluğa" giden enerjiye ne oluyor?
C: Mutlak yokluk, mutlak varlığı dengeliyor. Mutlak varlığın ne olduğunu tahmin edin.

S: (L) Bir tür dengeleyici güç mü?
C: "Tanrı."

S: (T) Pleiades Öğretileri'nde bahsedildiği şekliyle Baş Yaratıcı'dan mı bahsediyoruz?
C: Evet, Baş Yaratıcı.

S: (T) Baş Yaratıcı ile "Tanrı" arasındaki fark nedir?
C: Yok. Varolduğunuz sürece Baş Yaratıcı'nın bir parçasısınız.

S: (L) O halde Kara Deliklere giden şey Baş Yaratıcı'nın bir parçası olmuyor?
C: Doğru.

S: (L) Baş Yaratıcı kendisinin bir parçasını nasıl kaybedilir?
C: Baş Yaratıcı birşey "kaybetmez."

S: (L) Peki var iken Kara Deliğe gittiği için yok olan şeyler?
C: Yansıma olarak 1'inci seviyede tekrar üretilir.

S: (L) Yani Kara Deliğe giden enerji diğer taraftan çıkıyor mu?
C: Hayır.

S: (L) Primal atom gibi birşey mi oluyor?
C: Hayır.

S: (T) Tekrar döngüye mi giriyor?
C: Hayır. Yok olanın yerine yansıma olarak primal atomlar üretiliyor.

S: (T) Pozitif veya negatif enerji ürettiğimizde, diğer seviyelerde bu enerjiyle beslenen varlıklar var, bu doğru mu?
C: Evet.

S: (T) Tamam, ve Kertişlerin negatif enerjiyle beslendiklerini söylemiştiniz?
C: Evet.

S: (T) Peki pozitif enerjiyle kim besleniyor?
C: Siz.

S: (T) Pozitif enerjiyle nasıl besleniyoruz?
C: Bir'le yani 7'nci seviyeyle birliğe doğru ilerliyorsunuz.

S: (L) Diğer bir deyişle başka birine yakıt sağlamak yerine kendi yakıtını üretiyorsun. (T) Siz 6'ncı seviyedesiniz, siz neyle besleniyorsunuz?
C: Yanlış kavram. Biz diğerlerine veriyoruz ve diğer BH'lerden alıyoruz. Birbirimizi besliyoruz.

S: (T) Yani birbirinizi besleyerek ilerliyorsunuz ama KH yolundakiler birbirlerini beslemiyorlar ve bu yüzden başkalarıyla beslenmeleri gerekiyor. (T) Şu anda bizimle konuşuyorsunuz. Bu BH mi?
C:Evet.

S: (T) Kanal için de enerji sağlıyoruz, size de enerji veriyor muyuz?
C: Hayır.

S: (T) Programın gerisinde kalıyorsun T___. (L) Bizden ne istiyorsunuz?
C: Saf BH iken birşey istemeyiz. Geldik çünkü SİZ istediniz. Diğerleriyle paylaşana kadar bu da KH.

S: (L) Yani bu bilgileri paylaşmamız gerekiyor, öyle mi?
C: Size kalmış, bu bir özgür irade seçimi.

S: (L) Bu bigilyi paylaşmamız bizim için risk yaratır mı?
C: Bir seviyede, ama herşeyde bir "risk" vardır.

S: (T) Bir sorum var: bizimle ilgili o şirin küçük sözleri ve deyişleri nereden alıyorsunuz?
C: İnsan realitesine erişim yoluyla.

S: (L) Fate dergilerimden birinde savaş sırasında yaralandığı için saklandığı mağarada devasa bir yapı bulan bir adamın hikayesini okudum. Avrupa'da bir yerlerdeydi. Şu anda o resmi zihnimde canlandırıyorum. Adamın o mağarada bulduğu bu şey neydi?
C: Kertenkele varlıklarınca yapılmış magnezyum duvarı. 309.448 yıl önce yapıldı. Bir üssün parçasıydı. Afetler sırasında gömüldü.

S: (L) Oak Island'da (Meşe Adası) ne gömüldü?
C: Rejeneratör. (Madde Kopyalayıcı)

S: (L) Rejeneratör nedir?
C: Remolekülerizatör.

S: (L) Onu oraya kim koydu?
C: Kertenkele varlıkları.

S: (L) Ne zaman koydular?
C: Yaklaşık 10.000 yıl önce.

S: (L) Ara sıra kullanıyorlar mı?
C: Hayır.

S: (L) Hala çalışıyor mu?
C: Çalışabilir.

S: (T) Remolekülerizatörün amacı nedir? (L) Evet, ne için kullanıyorlar? Partilerde arkadaşlarını eğlendirmek için mi?
C: Madde üretmek için.

S: (L) Fiziksel beden gibi mi?
C: Evet.

S: (L) Yani gidip onun yanında veya içinde duruyorsun ve aynısını üretiyor, öyle mi?
C: Herhangi bir madde.

S: (L) Ambarda bir tane olsa çok iyi olurdu. Onu oradan çıkarmanın herhangi bir yolu var mı?
C: Belki. Bir yolculuk mu düşünüyorsunuz?

S: (L) Hayır, sadece merak ettik. Ne kadar derine gömülü?
C: Derin.

S: (T) Resmini bir hazine avcısı dergisine gönderirdik ve insanlar bununla neler yapabileceklerini hayal ederlerdi. (L) Evet insanlara onun ne olduğunu söylediğimizde hemen etrafına üşüşürlerdi. (T) Evet. Bu bir rejeneratör. "Ne?" Bir rejeneratör. Neyin var senin? Nerede yaşıyorsun? Hiç kopyalanmak istemedin mi? Sen de bir Time Lord olabilirsin! (L) Arkadaşlarınızı şaşırtın, düşmanlarınızı korkutun, bununla bir kadını uzaktan hipnotize edebilirsiniz, işte bununla.... REJENERATÖR! (T) Vau! Şunun Rejeneratörünün boyuna bak! [Büyük kahkahalar]. Teşekkürler.
C: İyi geceler.
--------------------









17 Aralık 1994 F___, Laura, V___, DM

S: (L) Merhaba.
C: Merhaba.

S: (L) Göksel Gezginler!
C: Güzeldi.

S: (L) Bu gece kim var?
C: Porsonea.

S: (L) Herhalde dün geceki partide yanımızdaydınız. Partideki onur konuğu olan kişinin yaptığı konuşmadan bahseder misiniz? Konuşması ne hakkındaydı?
C: Mayalar, Laura.

S: (L) Alkol almamız kötü müydü?
C: Yalnızca aşırı olduğunda.

S: (L) Çok fazla mı alkol aldık?
C: Denebilir.

S: (L) D___'nin ve E___ P___'nin karısının vücutlarının çeşitli yerlerinde çıkan siğillerin kaynağının ne olduğunu sormak istiyoruz.
C: Gen kökenli.

S: (L) Yani siğiller genetik mi?
C: İlişkili.

S: (L) İkisi için de aynı mı?
C: Pek sayılmaz.

S: (L) Siğiller genetikle nasıl ilgili olabilir?
C: 4'üncü yoğunluğa ilerleyiş.

S: (L) Bu neden bu kadar zor olmak zorunda?
C: Pek çok şey öyle. Sırt ağrıları örneğin.

S: (L) Sırt ağrıları da ayrı konu ama siğiller çok nahoş.
C: Nahoş subjektif.

S: (L) D___ siğillerinden nasıl kurtulur?
C: Önemli değil.

S: (L) Önemli olan nedir?
C: Doğal ilerleyiş. Siğiller önemli değil. Herkeste semptomlar var, ama herkesinki aynı değil.

S: (DM) Siğillerden kurtulmak için ne yapabilirim? Kendimi korkunç hissetmeme neden oluyor.
C: Duygularını buna göre ayarla.

S: (DM) 4'üncü yoğunluğa geçiyor olduğum için mi bu siğiller çıkıyor?
C: Herkes 4'üncü yoğunluğa doğru gidiyor. Unutmayın, dönüşümlerde her zaman biraz zorluk olur.

S: (L) D___'nin siğillerinden kurtulmasına fiziksel olarak yardımcı olmak üzere yapılabilecek herhangi birşey var mı?
C: Olabilir. Zihin ve diyette düzenlemeler yapmaya çalış. Potasyum eksikliğin var. Zihnini buna göre ayarlamalısın.

S: (L) Zihninde ne tür ayarlamalar yapabilir?
C: Strese yönelik önlemler.

S: (L) E___ P___'nin karısının yapması gereken şey de bu mu?
C: Faydası olur ama tedavi değil.

S: (L) Onun için işe yarayacak olan ne var?
C: Kompresler.

S: (L) Ne tür kompresler?
C: Minerallerle zenginleşmiş çamur. Bir bitki uzmanına danışın.

S: (L) Bitki uzmanını nerede bulabiliriz? İlgili birilerine mi soralım?
C: Her zaman diğer insanlarla bilgi paylaşımına yönelik iletişim içinde olun. Bilgi paylaşımına yönelik işbirliği (networking), yaklaşan boyut sınır geçişinin etkisiyle 4'üncü Yoğunluk BH'den 3'üncü yoğunluğa damlayan bir kavramdır.

S: (DM) Bu bizi 3'üncü yoğunluktan 4'üncüye mi taşır?
C: Dalganın etkisiyle 4'üncü seviyeden 3'üncüye geliyor.

S: (DM) Yani her birimizin geliştirdiği bir yetenek var ve birbirimize yardımcı oluyoruz. (L) Bir bedenin parçalarını oluşturuyoruz.
C: BH'de hayat böyledir. D___ tablaya, V___ yazıya. V___'nin durumu kötü değil, dönecek. Sabırlı olun. Merhaba D___.

S: (L) E___ P___'nin bize benzediklerini söylediği onu kaçıran varlıklar kim?
C: 4'üncü yoğunluk Oryon KH.

S: (V) Ama o onların Pleyadesliler oldukları izlenimini edinmiş. Neden...
C: Herkes yanlış izlenim yaratabilir.

S: (V) 6 ay içinde ailesinden ve dünyadan ayrılarak Pleyades'e gitmeyi planlıyor.
C: Özgür irade.

S: (V) Yani özgür iradesi onu Pleyades'e mi taşıyacak?
C: Sizi bir yerlere taşıyan güç her zaman özgür iradedir.

S: (DM) Bahsettiği Pleyadesli onun babasıymış, bu doğru mu?
C: Hayır.

S: (DM) Yani o bir melez değil, doğru mu?
C: Eğer melez olmayı seçerse, o zaman bu onun seçimi.

S: (L) Yani... (DM) Melez olmak nasıl seçim olabilir?
C: Herhangi bir şey nasıl olabilir?

S: (L) O şekilde algılamasının subjektif bir seçim olduğunu mu söylüyorsunuz? (DM) Babası bir Pleyadesli mi?
C: Hayır.

S: (L) Peki neden öyle düşünüyor? (DM) Yalan mı söylüyor?
C: Söylediğine inanıyor.

S: (DM) Yani söylediği şeyin gerçek olduğuna inanıyor mu?
C: Evet.

S: (L) Peki gerçek mi?
C: Gerçek, ama hangi seviyede? Asıl soru bu.

S: (L) Hangi seviyede? (DM) 5'inci yoğunluk mu?
C: Tamam, öğrenme zamanı... Geçmiş ve gelecek tamamen şimdide!

S: (DM) Yani tüm farklı seviyelerin aynı an içinde mevcut olduğundan bahsediyoruz, değil mi?
C: Bunu zaten biliyorsun D___.

S: (L) Tamam, belirli bir seviyede... (DM) Onun seviyelerinin hepsi şu anda birlikte mi?
C: İçiçe.

S: (DM) Ve o şu anda bu seviyelerdeki deneyimlerini belirli bir yönde odaklıyor, doğru mu?
C: Yeterince yakın.

S: (DM) Yani odaklanma gerçekleştiğinde bu gezegeni terk mi edecek?
C: Eğer bunu seçerse.

S: (DM) Ve seçecek, değil mi?
C: Açık.

S: (L) Beni endişelendiren şey KH varlıklarının onu kaçırmış olması ve sanırım bu iyi değil. (DM) E___ KH mi?
C: Hepiniz hala KH'siniz. Hepiniz BH'ye mezun olmaya doğru ilerliyorsunuz.

S: (F) Hepimiz hala KH miyiz?
C: Evet.

S: (L) E___'nin durumunu hala anlayamadım... (DM) Başkalarına hizmetin neyi kapsadığını açıklar mısınız?
C: Kendiyle hiç ilgilenmemek.

S: (L) Bu gerçekten çok zor. (DM) Mahatma Gandhi gibi birşey olmak anlamına geliyor bu sanırım, doğru mu?
C: Evet, yakın.

S: (DM) O zaman tanıdıklarım arasında bunu başarabilecek olan kimse yok, doğru mu?
C: 4'üncü yoğunlukta herhangi bir tanıdığın var mı?

S: (L) Elbette yok. (DM) Emin değilim. (V) Yani, 3'üncü yoğunluktan 4'üncü yoğunluğa geçtiğimizde kendimize hizmet ihtiyacını yitiriyoruz, öyle mi?
C: Eğer geçerseniz ve seçiminiz o yönde olursa evet.

S: (DM) Bu bir anda olan birşey mi? Hazır olur olmaz, gidiyorsun!
C: Hayır. Boyut sınırı geçişi.

S: (L) Boyut sınır geçişi sırasında geçiş için doğru titreşim frekansında olanlar, İncil'de söylendiği gibi göz açıp kapama süresinde geçişi yapacak. Neredeyse bir an içinde. Hazırlanıyoruz... En azından belirli bir seviyede olman gerekiyor. Herşey dalganın gelişiyle ilişkili.
C: Dalgayla birlikte geliyoruz.

S: (L) E___ P___ kimi kanallıyor?
C: Pek çok.

S: (L) Pek çok kim? (DM) Babasını kanallıyor mu?
C: Kastettiğiniz anlamda değil. Bir anlamda herkes "baba."

S: (DM) Yani babasıyla konuştuğunda pek çok kişiyle konuşuyor çünkü pek çok baba mı var? Yani babası derken bir dizi kompozit DNA'dan mı bahsediyoruz?
C: Hayır. Bir dizi bilinç.

S: (DM) Evrensel bilinç mi?
C: Yakın.

S: (V) Bir erkek bilinci mi?
C: Hayır.

S: (L) Tamam, konuştuğu kişinin genetik babası olmadığını söylüyorsunuz, doğru mu?
C: Evet.

S: (L) E___ P___ genetik mutasyonlu mu veya herhangi bir değişime mi uğratıldı?
C: Hayır. Bu mekan-zamanda değil.

S: (L) Diğer bir deyişle bağlantı kurduğu şey, D___'nin hipnoz sırasında etobur peygamber devesi varlıklarıyla, yani diğer benlikleriyle kurduğu bağlantı gibi birşey ve o da bu diğer benliğini şu andaki benliği ile mi karıştırıyor?
C: Karıştırmıyor.

S: (L) Neler olduğunu tamamen anlıyor mu?
C: Hayır. Siz de anlamıyorsunuz.

S: (DM) Salı günü gece 10'da bazı Pleyadeslilerle buluşuyor olacak mıyım? Evime gelecekler mi?
C: Bir anlamda. Kavramı tekrar incele.

S: (L) Şunu bilmen gerekiyor ki, tüm bu kanal faaliyeti bir öğrenme süreci. Onlardan istediklerimizi almak için bizi türlü çemberlerden geçiriyorlar.
C: Eğer gözden geçirirseniz öğrenirsiniz. Bilgi korur.

S: (DM) Peki Pleyadesliler beni ziyaret edecekler mi?
C: D___'yi hızlandırın.

S: (DM) Tamam, o halde bekleyebileceğim şey, sizinle psişik bir bağlantı, tabii eğer Pleyadeslilerle ilişkiliyseniz.
C: Biz çok nadiren insan olarak görünürüz.

S: (DM) Salı gecesi evime insanlar gelecek ve onlar aslında Pleyadesliler mi olacak?
C: Hayır.

S: (DM) Salı gecesi 10'da evimde olacak olanlar kim?
C: Hoş kişiler.

S: (DM) Peki onlar Pleyadesliler mi?
C: Tekrar gözden geçir.

S: (DM) Salı günü olacak olan şeyi anlayabilecek miyim?
C: Zihnini açık tut.

S: (V) Salı gecesi evinde ne olacak? (DM) E___ P___ Pleyadeslilerin beni ziyaret edeceklerini söyledi.
C: Bekle ve gör.

S: (DM) Tamam, güzel. (F) Zihnini açık tutmanı ve bekleyip görmeni söylediler. (DM) Ama hayır demiyorlar.
C: Zihnin şu anda açık değil.

S: (DM) Neden?
C: Çeşitli kaynaklar nedeniyle oluşan beklentiler.

S: (DM) O halde E___ bu kaynaklardan biri, öyle mi?
C: Evet.

S: (L) Yani hiçbirşey olmazsa şaşırmamalı mı?
C: D___'ye bağlı.

S: (DM) Şaşıracağımı sanmıyorum. Ama zihnim neden açık değil? (L) Belki E___'nin sana söylediği şeye inanmaya karar verdiğin içindir.
C: Açık.

S: (DM) Salı günü evime biri gelecek! (L) E___ konusunda kafam iyice karıştı. Oryonlu KH'lerce kaçırıldığını söylüyorsunuz. Bu kaçırmayı hangi seviyeden varlıklar yapıyor?
C: Devam ediyor.

S: (L) Başka gruplar tarafından da kaçırılıyor mu?
C: Griler.

S: (V) Grilerin çok sıcak, dostane varlıklar olduklarını düşünüyor. (DM) Griler BH mi?
C: Hayır. Sibergenetik.

S: (L) E___'ye Grilerin iyi olduğunu kim söyledi, neden buna ikna oldu?
C: Pek çok kaynak.

S: (DM) Şu anda kanallama mı yapıyorum?
C: Başlıyorsun.

S: (DM) Soruları da mı kanallıyorum?
C: S___ iyi biri.

S: (DM) S___ hakkında sorular sormaya hazırlanıyordum.
C: Zihnini aç. Geşve.

S: (DM) Fazla mı kontrolcüyüm?
C: Evet ve fazla endişeli.

S: (DM) Erkek arkadaşı uyuşturucu kullanıyor mu?
C: Kullanıyor.

S: (DM) Kendisi kullanıyor mu?
C: Şu sıra değil.

S: (L) Bu S___'nin seçimi ve S___'nin dersleri, değil mi?
C: Herkes için olduğu gibi.

S: (DM) Babası onun davranışlarını yönlendiriyor mu?
C: Hayır.

S: (DM) O yönde bir niyeti var mı?
C: Niyetler geçici.

S: (DM) S___ için faydalı olacak şekilde yapabileceğim herhangi birşey var mı?
C: Açık. Özgür irade.

S: (DM) Ekim'den önce babasıyla herhangi bir sorun yaşayacak mıyım?
C: Şu anda sorun yok. Artık endişelenme.

S: (L) J___ R___ hakkında soru sorabilir miyiz?
C: Tek tek öğrencilere neden bu kadar ilgi gösteriyorsunuz?

S: (L) J___ öğrenci mi?
C: Herkes öyle. Biz de.

S: (DM) Herkesin bir yaratıcısı var.
C: Biz sizden daha fazla yaratıcı değiliz. Hepimiz yaratıcıyız!

S: (L) Arabadayken D___ bana çocukken E___ P___'yle ilgili yaşadığı bir olaydan bahsetti. Çocukken yaşadığı bir olay. Bunu onun psişik yeteneğinin ve iyiliğinin bir kanıtı olarak algılamış. Şimdi bana söyleyebilir misiniz, eğer E___ KH'ler tarafından etki altına alındıysa bu psişik yeteneğe nasıl sahip olabiliyor?
C: Herkesin yeteneği var, önemli olan nasıl kullanıldığı.

S: (L) E___ P___ savaşta öldürüldü mü?
C: Evet.

S: (L) Onu kim tekrar canlandırdı?
C: Oryon KH.

S: (L) Onu tekrar canlandırıp hayata döndürmedeki amaçları neydi?
C: Tahmin edebileceğiniz amaçlar.

S: (L) Yani...
C: Çok yönlü.

S: (L) Ana amaç nedir?
C: Karmaşık.

S: (L) Karmaşık olduğunu biliyoruz, bir örnek verin.
C: Bunu hepinizin tekrar gözden geçirmesi çok önemli, boyut sınır geçişinde ne oluyor?

S: (L) 4'üncü yoğunluğa geçiyoruz, değil mi?
C: Kısmen.

S: (L) Ya KH olarak ya da BH olarak geçmeye karar veriyoruz, doğru mu?
C: Kısmen.

S: (L) Ve bunu bilgiye dayalı olarak yapıyoruz, değil mi?
C: Kısmen.

S: (L) Peki E___ P___'ye tam olarak...
C: 4'üncü yoğunluk KH'lerin niyeti nedir?

S: (L) 4'üncü seviye KH'ler herşeyi kendi planlarına göre hazırlayıp bizi yönetmek ve 4'üncü yoğunlukta bizimle beslenmek istiyorlar. Herkesi kendi düşünüş tarzına ve egemenlikleri altına almak istiyorlar böylece enerjimizi ve özgür irademizi onlar için kullanacağız. (DM) Yani bizim için bir planları var. (F) Bu konun bir bölümü. Belirli bir seviyede başlamış olan ve buraya yaklaşan savaşı hatırlamıyor musunuz? KH mi yoksa BH mi olacağımız bir anlamda buna göre belirlenecek... (L) E___ P___ insanları yanlış yönlere sevk etmek üzere programlandı mı?
C: Hayır.

S: (L) O zaman hiçbir şey anlamadım.
C: Sadece hazır varsayımlarınla değerlendirme yapıyorsun.

S: (DM) Peki yanlış değerlendirdiği şey nedir?
C: P___ birşey deneyimliyor ve sizler de tanıklık ediyorsunuz, hepsi bu!

S: (L) Neyi deneyimliyor?
C: Söyledik.

S: (L) Deneyimlediği şey... (DM) Kendini belirli bir şeye adapte ettiğini gözlemliyoruz. (L) Tanıklık ettiğimiz şey bu mu, yani kendini toparlaması mı?
C: Evet.

S: (L) Kendini topluyor ve biz de buna tanıklık ediyoruz. Kendini adapte ediyor... (DM) Kendini farklı seviyelerde toparlıyor, başka birşey yok. (L) Doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Ama başka bir celsede E___ P___'nin söylediği pek çok şeyin insanları saptırmaya yönelik dezenformasyon olduğu söylenmişti, bu doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Peki bu dezenformasyonun kaynağı nedir?
C: Oryon KH.

S: (L) Yani kısacası onun "ruhunu almaya" mı çalışıyorlar?
C: Hayır.

S: (L) 4'üncü yoğunlukta onu kendi yönetimleri altına almak amacıyla savaşı kazanmaya mı çalışıyorlar?
C: Ve sizi ve tüm diğerlerini.

S: (L) İşte bu çok güzel...
C: Bunu size daha önce de söyledik, bilgi korur, bilgisizlik tehlike yaratır.

S: (L) Peki bir insan nasıl...
C: Tüm bilgiler iyidir.

S: (L) Peki E___ gibi bir insan kendini böylesine üstün zihin kontrol yetenekleri olan, resmen insanların kafalarına düşünceler yerleştirebilen varlıklara karşı nasıl koruyabilir? Yani herhangi bir insanın bu konuda şansı nedir?
C: E___ sürece katıldı.

S: (L) Yani bir seviyede KH yolunu seçti, burada söylediğiniz şey bu mu?
C: Evet.

S: (L) Ve bu KH yolunun etkisiyle ailesini terk ediyor, doğru mu?
C: Yakın. P___'yi iyi tanıyın.

S: (DM) Ne anlamda?
C: Zihinlerinizi açın. O deneyimliyor, siz tanıklık ediyorsunuz. İzleyin ve görün. Bakın, dinleyin ve öğrenin.

S: (L) Pekala, teşekkür ederiz ve iyi geceler.
C: İyi geceler.
---------------------------------









23 Aralık 1994 F___, Laura, DM

S: Merhaba.
C: Ritüel yok.

S: (D) Açıklar mısınız?
C: Ritüel yok.

S: (F) Biri ritüel mi yaptı? (L) Hayır. Zihninde bir ritüel mi yaptın D___? (D) Sadece ellerimi ovuşturdum. (L) Hayır, ondan bahsettiklerini sanmıyorum. Sanırım ritüellerden ve neden ritüel yapmadığımızdan bahsettiğimiz için böyle söylediler. Tamam, neden "ritüel yok" dediniz?
C: D___. Dikkat.

S: O zaman D___'ye neden ritüel yapmadığımızı anlatın.
C: Ritüel zorlaştırıyor. Biz kimiz?

S: İsmin nedir?
C: Opleya.

S: Ölmüş bir insan mısın?
C: Hayır, kasyopyalı.

S: Siz bu kelimeyi "Cassiopaea" olarak belirtiyorsunuz. Bu kelime "Cassiopeia"nın eski söyleniş biçimi ama günümüzde kullanılmıyor. Sizin belirtiş şeklinizde kelimenin sonu "Paean" ile bitiyor. Bu sanki uyarıcı bir ses veya bir bildiri veya mesaj izlenimi bırakıyor. Dikkat çekmeye dönük birşey sanki. Bu yazış şeklinin temsil ettiği herhangi bir özel birşey var mı? (ç.n.: tırnak içinde belirtilenler, ingilizce orijinal metindeki kelimeler.)
C: Hayır, ama yorumun iyiydi.

S: (D) Bana verdiğiniz tavsiye için size çok teşekkür etmek istiyorum. Söylediğinizi zihnimde iyice perçinledim ve tavsiyeniz muhtemelen kızımın benden uzaklaşmasını önledi.
C: Birşey değil.

S: (D) Önemli gördüğüm birşeyi söyleyeceğim, umarım bir mahsuru yoktur. S___'nin babasının onun üzerinde ciddi bir etkisi var. S___'yi bu konuda uyarmam gerekir mi?
C: Bu hususta endişelenme.

S: (L) Yani D___ ne kadar az şey söylerse, S___ olan biteni o kadar erken mi anlayacak?
C: Açık.

S: (D) Eyaletten ayrılırsam S___ kendi başına iyi olur mu?
C: Ayrılmıyorsun.

S: (L) Bu çok kesin bir cümle. Yani o... (D) Burada bir işe yarar mıyım?
C: Yararın kendi öğrenme yolun.

S: (D) Yolum... Anlamıyorum... (L) Diğer bir deyişle kullanılma anlamında birşey değil bu, yani öğrenme yolun yaptığın şey oluyor. (D) Öğrenmem gerekenler var ve öğrenene kadar burada kalmam mı gerekiyor?
C: Evet. Herkes her zaman öğreniyor.

S: (L) Neden eyaletten ayrılmayacağını söylediniz. Bu çok kesin bir cümleydi ve siz bu tür hususlarda böyle kesin cümleler kullanmazsınız.
C: Çünkü ayrılmıyor.

S: (D) E___ P___'yle çalışmam mı gerekiyor?
C: Bekle ve gör.

S: (D) Evimi satmanın ve Kuzey Karolina'da birşeyler yapmanın iyi olacağını düşünmeye başlamıştım... (L) Belki de gidersin. Ben Montana'ya gitmek istemiştim ve sonunda geldiğim yer Montana Caddesi oldu.
C: Zorlamalar işe yaramaz.

S: (D) Olayları zorlamaya çalışıyordum. (L) Ben de öyleydim ve hala zaman zaman öyle olurum ama hiçbir zaman işe yaramıyor... Olayları akışına bırakmayı öğreniyorum.
C: Ev satılabilir ama taşınma uzağa değil. New Port Richey'e ne dersin?

S: (D) Orada bir iş bulup bulamayacağımı bilmiyorum ama oradaki insanları biliyorum ve...
C: Bingo!

S: (L) Neden F___ ve bana böyle şeyler söylemiyorsunuz? Evimi satacak mıyım? Ben de taşınmak istiyorum!
C: Biz sadece söylenmesi gerekeni söylüyoruz.

S: (L) D___'ye pek çok şey söylüyorsunuz ama bana söylemiyorsunuz. Bu adil değil...
C: Sana da pek çok şey söylüyoruz!

S: (L) D___'nin reiki inisiyasyonu alması iyi bir fikir mi?
C: D___'ye bağlı. Yine zorluyorsun.

S: (D) Laura almamı istiyor ve bana bunun nedenlerini anlattı. Yaptığım şey ise dinlemek ve bilgi toplamak. Herhalde alırım.
C: Biliyorsun. Yumuşak konuşuyorsun.

S: (D) Siğillerime E vitamini koyduğumda kaşınmalarını önlediğini keşfettim...
C: Potasyum.

S: (D) Evet, muz yiyorum! Antibiyotik yağlar da koyuyorum ve sonra temizlediğimde o da fazla kaşınmayı durduruyor. Potasyumun faydası olduğundan eminim. Muz yemeyi ihmal etmiyorum. (L) Bu iletişimin başlamasından önceki yılda meydana gelen eşzamanlı olaylardan bahsediyorduk ve o olayların kısmen sizin tarafınızdan mı tasarlandığını öğrenmek istiyorum.
C: Açık.

S: (L) Gözlerimin ve vücudumdaki diğer yumuşak dokuların sürekli şişmesine neden olan şey neydi?
C: Öğrenme keşifle olur.

S: (D) Birşey keşfediyordun. Birşeye yönlendiriliyordun. (L) Öyle mi? (D) Tıpkı benim burada yaşamaya ve sizinle çalışmaya yönlendirilmem gibi. (L) D___ kanalın bir parçası mı?
C: Göreceksiniz. Önce bilgi paylaşım grubunu oluşturun.

S: (D) Bu evet anlamına geliyor. (L) Bu kanalın oluşturulmasında... Söz konusu kanal sadece bize enerji getiren birşey değil, aynı zamanda diğer boyutlara seyahat etmemizi sağlayacak birşey mi? Her ikisi de mi?
C: Keşfederek öğrenin!

S: (L) Diğer bir deyişle yapın! Bilgisayar ağı için gerekli programı yüklettik. Bunun hayatlarımızda ani ve büyük bir değişim meydana getireceğini söylemiştiniz. (D) Bunun için gayet hazırız sanırım, öyle değil mi?
C: Keşfedin.

S: (L) Bahçede bir labirent yapıp içinde yürürsek bunun titreşimlerimizi değiştireceğini ve sizi görmemizi bile mümkün kılacağını söylemiştiniz. Bunu bir grup olarak yaparsak sonuç ne olur?
C: Aynı.

S: (L) Orada bir grup olarak bulunmak, tek bir kişininkinden daha fazla enerji yaratır mı?
C: Evet.

S: (D) Peki ya çok sayıda insanla yaparsak? (L) Bunun, Stonehenge'de yaptıkları şeye benzer olduğunu söylediler. Labirent benzeri bir düzenleme içinde yürümenin enerji odaklanmasına neden olduğunu anlattılar. Spiral. (Planşet giderek büyüyen ve sonra giderek küçülen bir spiral şeklinde hareket ederek birşey gösteriyor.) Kullanılması gereken kalıbı mı gösteriyorsunuz?
C: Dolanım.

S: (L) Bu, DNA'larımızdaki entegrasyonu hızlandırdığı gibi bizi de çok güçlendirir mi?
C: Bekleyin ve görün.

S: (L) Diğer bir deyişle birşeyler yapmamızı, bu projeleri yürütmemizi, transkriptleri düzenlememizi, labirenti inşa etmemizi, kendi eksenimizde dönme egzersizleri yapmamızı...
C: Yapacağınızı yapmanızı istiyoruz.

S: (L) Evet... (D) Çok teşekkür ederiz.. (L) Sanırım tüm bunların vardığı nokta; özgür ol, mutlu ol...
C: Hepsinden önemlisi, öğrenin.

S: (D) Diğer insanlara yardım etmek için yapabileceğimiz birşey var mı?
C: İçgüdülerinizi dinleyin, ağ çalışması yapın.

S: (D) Bilgisayar ağından mı bahsediyorsunuz?
C: Genel anlamda.

S: (D) Bir dakika. İnsanlar arası iletişimleri kastediyor olabilirler. (L) Ağ çalışması D___'nin söylediği gibi insanlar arasında bağlantı kurma, mesajımızı yayma, grubumuza insan kazandırma anlamında mı?
C: S___'nin neden bu kadar çok virüsü var?

S: (L) Bu ne anlama geliyor? Kimin çok virüsü var?
C: S___.

S: (L) S___'de çok virüs mü var? S___'nin neden çok virüsü var?
C: Biz size sorduk.

S: (D) Salı günü bademciklerini aldıracak. Nedenini bilmiyorum.
C: Fark etmedin mi?

S: (D) Birşey fark etmedim. (F) Gerçekten mi? (D) Evet, aldırıyor. Değişik virüsler varmış... (L) Bu konuda bize ipucu verecek misiniz?
C: Duygular fiziksel bedene yansıyor.

S: (L) Duygusal sorunlarının özelliği nedir? (D) Babası. Babası mı?
C: Hayır.

S: (L) Peki nedir? (D) Kaçırıldı mı?
C: Konu o değil.

S: (L) Duygusal virüslerinin özelliği nedir?
C: Karmaşık ama, anne-kız ruh bağlantısı bu olayda olağanüstü seviyede güçlü!

S: (L) D___ ile S___ kaç hayatlarında birlikteydiler?
C: 59.

S: (L) Çokmuş. (D) Sonuncusunda onu öldürmüşüm...
C: İkizler.

S: (L) Hangisini...
C: Sonuncusu trajikti.

S: (D) S___'yi öldürdüm ve... (L) Bu kadar güçlü olan son hayatlarındaki dinamikleri söyler misiniz?
C: D___ açıklayacaktır.

S: (L) Hipnoterapiyle mi?
C: Olabilir ama bu konuda zaten çalışmalarda bulundu.

S: (L) Önceki hayatlarında bu hayatlarını bu kadar etkileyecek ne yaptılar?
C: Önemli değil, önemli olan bu hayat!

S: (L) Şimdi bilmesi gereken nedir?
C: Salı gününden beri doğru yolda.

S: (L) Salı günü ne yaptın? (D) Salı... (L) Salı günü bu kadar önemli olan ne oldu?
C: Keşfet.

S: (L) Salı günü D___'nin S___'ye aldığı tekerlekli patenlerle ilgisi var mı?
C: Şimdi öğreniyorsun, o yüzden yardım edeceğiz. Görüyor musunuz? Hiç bir zaman yaşayamadığı çocukluğuna ihtiyacı var.

S: (L) Çocukluğunu neden hiç yaşayamadı? (D) Çünkü babası tarafından cinsel olarak taciz edildi. Bir an önce büyümek istedi. Babasıyla benim aramda kaldı. Bizi tekrar birleştirmeye çalıştı. Her zaman bu sorumluluğu hissetti... Ou! Anlıyorum! Teşekkür ederim! Onu alışverişe götürdüm. Alışveriş merkezine gittik. Çocukken alamadığı şeyleri gördü ve ben de ona artık çocuk olmadığını, onlardan zevk alamayacağını ama yaşına daha uygun şeylerin onu eğlendirebileceğini söyledim. Etrafa bakarken her zaman istediği küçük bibloları gördü. (L) O zaman ona al. (D) Evet. (L) Cevap bu mu? Ona çocukluk şeylerini vermek mi?
C: Devam et...

S: (D) Yarın oraya tekrar gidip ona o şeylerden alacağım.
C: Evet. Çocukluk her hayatta ruhsal gelişimin kritik bir aşamasıdır.

S: (D) Size çok teşekkür ediyorum!
C: Bu hususta sana yardım ediyoruz çünkü önemli işler için gerekli ilerlemeyi kaydetmen için bu konuyu çözmen gerekiyor.

S: (D) Bunu çözmem gerek... (L) Yapacak önemli işlerin olduğunu söylemeleri bir kehanet gibi... Bu konuda haklı mıyım, yapacağı önemli şeyler var ve onunla ilgili planlarınız var?
C: Evet. D___ zihnen hala çok dağınık bir halde.

S: (L) Gerçekten öyle bir durumsa mısın? (D) Bunu halledebilirim. (L) Bu konunun çözülmesi için sormamış olabileceğimiz şeylerle ilgili eklemek istediğiniz herhangi birşey var mı? (D) Sanırım yapmam gereken şey kızımın davranışlarını kontrol etmeye çalışmak yerine sadece ondan hoşnut olmak.
C: Şimdi doğru yoldasın.

S: (D) Artık babası alehine konuşmuyorum. Kızımla konuşup onu cesaretlendiriyorum. Onu bağışlıyorum. S___'den onu kürtaja götürenin ve kürtaj parasını verenin babası olduğunu öğrendim ve çok farklı duygular yaşadım. Herşey kötü değil. Herşeyde iyi birşey de var. Ona çeşitli kitapların çeşitli bölümlerini gösterdim. Ra bilgilerinin 29'uncu sayfasında söylenen birşeyi gösterdim. Benim yaptığım şey ise kızgınlık göstermekti ve böylece Kertişlerin istediği negatif enerjiyi üretiyordum. Cildim buruşuyor, saçlarım beyazlıyor ve siğillerim çıkıyordu... Siğiller!
C: Evet.

S: (D) Stres koşullarından kurtulmamı söylemişlerdi. (L) Sanırım şimdi öğrendiğin şey, yaşadığın stresin büyük bir bölümünü kendin ürettiğindi. (D) Çok doğru... Size çok ama çok teşekkür ediyorum.
C: Peki D___, hala Kuzey Karolina'ya taşınmak istiyor musun?

S: (D) Hayır. Böyle iyi. Çok teşekkür ederim. Kaçmaya ihtiyacım yok! Kalabilirim. (L) Sanırım bu yüzden bu gece burada olman gerekiyordu. (D) İnsanlığa yardım edeceğimi düşünüyordum ama yardım alan ben oldum...
C: Bu, bu çalışmanın yalnızca başlangıcı!

S: (D) Onlara nasıl teşekkür edebilirim?
C: Gerekli değil çünkü birlikte çalışıyoruz.

S: (D) S___'ye ayrıca ruhsal bilgilerden, tanrıdan ve benzer şeylerden bahsettim ve ilk olarak günah diye birşey olmadığını anlamasını gerektiğini söyledim... (L) Herşey sadece bir ders... (D) Günah diye birşey yok ve sonra negatif duyguları sıraladım ve yapmamız gereken şeyin bunları mümkün olduğu kadar azaltıp sevgiyi, şefkati, paylaşımı ve benzer şeyleri arttırmak olduğunu anlattım... ve gerçekten dinledi! Ona öğretmeye başladım. Aklıma iyi bir soru geldi: S___'nin okumasının iyi olacağı bir kitabı belirlememe yardım edebilir misiniz?
C: Hayır, bu S___'ye bağlı. Herşey her birey için birer ders. Varolan herşey bundan ibaret.

S: (L) Sanırım bu dansetmek gibi, hareketleri ve müziği izleyerek bir sonraki adımını belirliyorsun. İpuçlarını S___'den al.
C: Derslerden başka hiçbirşey, tekrarlıyoruz hiçbirşey yok.

S: (L) Sanırım evren büyük bir laboratuar ve biz de deney fareleriyiz...
C: Hayır, tüm yaratılışta mevcut olan herşey sadece bir derstir, laboratuar yok.

S: (L) Özür dilerim arkadaşlar. (F) Yani mutlak olarak herşey bir ders. (L) Şunu sorayım: Salı günü D___ birşeyler okurken uyuyakaldı; o sırada herhangi bir kaynakla bir teması veya ziyaret oldu mu?
C: Bu bilgiye erişmek için onu hipnotize et.

S: (D) O gece olan önemli birşey var mıydı?
C: Keşfedin.

S: (D) Hipnozla mı keşfedelim? (L) Pleyadesliler geldi mi?
C: Çok komiksin Laura!

S: (L) Bu bilgiyi sizden sızdırabilirim diye düşünmüştüm. Büyük siyah bir bumerangın evimin üstüne geldiği olayda ben veya çocuklarımdan herhangi biri kaçırıldı mı?
C: Hipnozu niye öğrendin sanıyorsun, arada sırada sohbet konusu olsun diye rafa koymak için mi?

S: (L) Kendimin de hipnoza ihtiyacım olduğunu mu söylüyorsunuz?
C: Diğerleri. Çocuklar aradığın cevapları verecek.

S: (L) Evet, güzel, zekice! Bunu hiç düşünmemiştim. Yani bu şekilde bulacağım. Gayet basit. Beynim duracakmış gibi hissediyorum. Bir yıldır gözlerim neden bu kadar rahatsızlık veriyor?
C: 3'üncü yoğunlukta gözler bunu yapar.

S: (D) Benim de benzer sorunlarım var. (F) Son bir yıl içinde uzağı pek seçemez oldum. (L) Başka sorusu olan? (D) Benim yok. Çok, çok büyük bir sorun yalnızca birkaç kelimeyle çözüldü, başka ne bilmek isteyebilirim ki? Ama birşey var... D___ N___, benim hayatımdaki rolü nedir?
C: Subjektif.

S: (L) Senin bakış açına bağlı birşey. Eminim Hitler iyi bir adam olduğunu sanıyordu. Bu subjektif birşey. İyi ve kötü subjektif. (D) Onunla uyum sağlayabilir miyiz?
C: Bunu kendin keşfet. Özgür irade.

S: (L) Belki birşeyler bulabilmeni sağlayacak bir yol var. Tüm akıllar tek bir akıl olduğu için, Kasyopyalılar başka bir insanın ne düşündüğünü veya nasıl düşündüğünü söyleyebilirler. D___ N___, D___ hakkında ne düşünüyor?
C: Karmaşık düşünce kalıpları.

S: (L) D___'nin tanıştığı D___ N___, S___ B___'nin St. Petersburg'da tanıştığı D___ N___ mi?
C: O isime sahip kaç kişi var?

S: (L) Belki birden fazla vardır ama hepsinin bu bölgede metafizik grubuna gittiğini sanmam. Evet fazla bir ihtimal kalmıyor. S___ B___ tanıştığı D___ N___'nin sekse kafayı takmış biri olduğunu söylediğinde doğru bir yorumda mı bulunuyordu?
C: Çok sayıda kişi öyle.

S: (L) Tamam, D___ N___'nin D___'ye yönelik niyetleri nedir?
C: Açık.

S: (D) Beni yatağa atmak mı istiyor?
C: Aynı soruyu sana da sorabiliriz.

S: (L) Senin ona karşı niyetlerin neler? Onun iyi niyetlere sahip olup olmadığını anlayana kadar hiçbir niyetim olamaz. Beni gerçekten umursadıklarından emin olana kadar kimseyle bir maceraya girmem. Bu yüzden soruyorum.
C: Evet.

S: (L) Bu konuda sana yardımcı olacaklarını sanmıyorum. Elde ettiğimiz en yakın bilgi karmaşık düşünce kalıpları olduğu ve muhtemelen Sally'nin tanıdığı kişi.
C: "Yatak odası" bizim uzmanlık alanımız değil.

S: (D) Benim de değil, belki iyi belki kötü. (L) J___ R___'yi soralım. Transkriptleri tamamen veya kısmen okudu mu ve okuduysa tepkisi nedir?
C: Hayalci bir kişilik.

S: (L) Hayalci derken neyi kastetiyorsunuz? Çok mu hayal kuruyor?
C: Tanım kendini açıklıyor.

S: (L) Yani "hayalci kişilik" onun transkriptlere olan tepkisi mi?
C: Hayır kendisi hayalci bir kişilik.

S: (L) Yani gerçekte değil de hayaller aleminde yaşıyor, öyle mi? (D) Yoksa tüm seçimlerini hayal aleminde yapan bir kişi mi?
C: Biz sadece gözlemlerimizi aktarıyoruz.

S: (L) Transkriptleri okudu mu?
C: Bir kısmını.

S: (L) Tepkisi ne oldu?
C: Hayal alemine daldı.

S: (D) Okurken birşey mi keşfetti? (L) Bu mu, D___'nin söylediği şey mi?
C: Belki.

S: (D) Onda bir etki yarattı ve onu hayal alemine taşıdı. M___ hakkında birkaç soru sormak istiyorum. O ve E___ P___ tekrar bağlantı kuracaklar mı? (L) Bozuştuklarını bilmiyordum. Ama ikisini de haklarında soru soracak kadar iyi tanımıyorum. (D) Görünüşe göre M___ birine E___'nin başka bir kadınla ilişkisi olduğunu söylemiş ve E___ bunu duymuş.
C: Tüm insanların noksanlıkları var.

S: (D) Tekrar bir araya gelecekler mi?
C: Açık.

S: (L) M___'nin E___ hakkında anlattığı aslında olmayan birşey miydi? (D) Sonuçta E___ öyle söylemiş.
C: Subjektif.

S: (D) M___, E___'nin metresleri olduğunu söylemiş.
C: Önemli bir konu değil.

S: (D) Tamam. (L) E___'yi gördüğümüz gün, sanırım geçen cumartesiydi, bize üç gün önce kaçırıldığını söyledi. Bu fiziksel bir kaçırılma mıydı, yoksa bir Sanal Gerçeklik kaçırılması mı?
C: İkincisiydi.

S: (L) Yaşadığını iddia ettiği kaçırılmalardan kaç tanesi sanal gerçeklik türündeydi?
C: Yaklaşık olarak yarı-yarıya.

S: (L) Sanal gerçeklik kaçırılmasında kişinin herhangi bir parçası gerçekten çıkıp başka bir boyuta gidiyor mu?
C: Ruh kopyalaması.

S: (L) Yani ruhun bir kopyası, yani gölgesi gibi birşey ya da belki ruhun holografik bir parçası başka bir boyuta taşınarak birşeyler yaşıyor, bunu mu kastediyorsunuz?
C: Söylediğine yakın.

S: (L) Yani bir kişi bir sanal gerçeklik kaçırılması yaşadığında bu bir seviyede onların yaşadığı gerçek bir deneyim mi?
C: Gerçek.

S: (L) Ama fiziksel bedenleri kaçırılmıyor veya bir yere gitmiyor, öyle mi?
C: Orijinal gitmiyor.

S: (L) İlginç. (D) Bu şey gibi mi... (L) Ruh kopyalanması...
C: Fotokopi makinesini düşünün, benzer bir kavram.

S: (L) Fotokopi mi? E___'nin kaçırılmalarının yarısı bu türde sanal gerçeklik kaçırılması mı?
C: Evet.

S: (L) Diğer yarısı da gerçek fiziksel kaçırılma mı?
C: Evet.

S: (L) Kim tarafından kaçırılıyor? Biliyorum daha önce sormuştuk bunu ama birşeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum.
C: Oryon KH varlıkları.

S: (L) Peki onu kaçıranlar kaçıncı yoğunluk seviyesindeler?
C: 4'üncü seviye.

S: (L) Yani 4'üncü seviye Oryon KH grubu E___ P___'yi kaçırıyor. Görünüşleri nasıl?
C: Görünüşlerini değiştiriyorlar.

S: (L) Değiştirince neye benziyorlar? O onları...
C: Kaçırılanın beklentisi neyse ona göre.

S: (L) Bana onların güzel olduklarını söylemişti. (D) Babasının da onlardan biri olduğunu söylüyor. Anladığım kadarıyla fiziksel değil de kalp olarak güzelliği kastediyor... (L) Onları fiziksel olarak güzel algılıyor mu?
C: Subjektif.

S: (L) Görünüşlerini değiştirdiklerini söylüyorsunuz. Değişmeden önceki doğal hallerinde neye benziyorlar?
C: Doğal hal değişken.

S: (D) Robot mular?
C: Bazıları.

S: (L) Robotlar neye benziyor?
C: Griler.

S: (L) Peki diğerleri neye benziyor? (D) 3 buçuk metrelik robotlar mı? (L) Bu soruya cevap vermek istemediklerini hissediyorum.
C: 3'üncü seviye düşünüş tarzı.

S: (L) Üzgünüm. Bunu keşfederek öğrenmemizi istiyorsunuz, öyle mi?
C: Transkriptleri gözden geçirin.

S: (L) 4'üncü yoğunluk KH Oryonların görünümü nasıl? Cevabın ne olduğunu biliyorum... Kertenkeleler mi?
C: Bazıları.

S: (L) Yani E___ P___ Kertişler ve Griler tarafından kaçırılıyor ve kendilerini ona hoş gösteriyorlar, öyle mi?
C: Laura, 3 ve 4 birbirine uymaz.

S: (L) 3'üncü seviye Kertişler var mı?
C: Bunların hepsi 3'üncüyü bazen ziyaret eden 4'üncü seviye varlıkları. 4'üncü yoğunlukta kurallar tamamen farklı, bunu hala anlamadın mı?
------------------------------









28 Aralık 1994 F___, Laura, V___


S: Merhaba.
C: Merhaba. Harikalar Diyarı.

S: (L) "Harikalar Diyarı" neyle ilgili?
C: Sadece aklımıza geldi.

S: (L) Arada sırada bunun olması, yani bağlantının kurulması sırasında aklınıza garip bir kelime ve deyişin gelmesi, bağlantının yapıldığı mekan-zaman noktasında hakim olan belirli bir düşünceden mi kaynaklanıyor?
C: Laura çok aktif bir hayalgücün var canım!

S: (V) Sanırım yılbaşı neşesini falan kastediyorlar.. (L) Neden akıllarına birden böyle şeyler geliveriyor, ilginç!
C: Neden gelmesin?

S: (L) Bu gece kim var?
C: Rollaea.

S: (L) Daha önceden de gelmemiş miydin?
C: Hayır. Ve evet.

S: (L) Bu geceki gündemimizde iki veya üç şey var. Öncelikle Suzanne K___ hakkında sormak istiyorum.
C: Neredeniz?

S: (L) Özür dilerim, neredensin?
C: Kasyopya. Eğer sormazsan kim olduğumuzu nasıl bileceksin?

S: (L) Evet mantıklı. Eğer Kertiş olsaydınız ve ben de kim olduğunuzu sorsaydım, beni kandırmak için Kasyopyalı olduğunuzu söylemez miydiniz?
C: Söylemezlerdi.

S: (L) E___ P___'ye Pleyadesli olduklarını söylemiyorlar mı?
C: Kertişler değil.

S: (L) Peki E___ P___'ye kendini Pleyadesliler olarak tanıtanlar kim?
C: Oryon KH.

S: (L) Eğer siz Oryon KH olsaydınız ve size kim olduğunuzu sorsaydık Kasyopyalılar olduğunuzu söylemez miydiniz?
C: Hayır. Pleyadesliler olduğumuzu söylerdik. Popüler olduğu için aldatıcı.

S: (L) Tamam, soruma dönüyorum. Geçmiş celselerin birinde sizden yardım isteyen Yahudilere veya Kızılderililere yardım edemediğinizi ama biz çağırdığımızda bize yardım edebileceğini söylüyorsunuz. Fark nedir?
C: Öyle söylemedik, transkripti hemen şimdi gözden geçir!

S: (L) Hatırladığım şey şu ki, ırkımızın Kertişler tarafından yeryüzünden silinip silinmeyeceğini sormuştum ve siz de "Belki." demiştiniz. Sonra... Gidip transkripti getireyim... Tamam, burada şöyle diyor; "...kaçırılmak istemiyoruz. Bunu durduramaz mıyız?" Siz de demişsiniz ki: "Olası değil, sizden daha fazla güçleri var." Sonra ben şunu sormuşum; "Peki o zaman siz bize neden yardım etmiyorsunuz?" Sizde şöyle cevap vermişsiniz: "Sizin ırkınızın ve onların ırkının doğal ilerleyişine müdahale etmek olurdu. Yahudiler onlara yardım etmemiz için bizi çağırdılar fakat bunu yapamazdık. Ve, sizin ülkenizin yerlileri bizden yardım istediler fakat onları sizin ırkınızdan koruyamazdık; bunu da yapmadık. Bu doğal ilerleyiş, anlıyor musunuz?" Sonra ben şunu sormuşum; "Peki biz bu doğal ilerleyişin bir sonucu olarak silinip gidecek miyiz?" Siz de "Belki." demişsiniz. Pekala, yani bir anlamda sorum özel olarak kaçırılmaları durdurmayla ilgili ve siz de hayır demişsiniz. Bunu durduramayacağınızı, Yahudiler ve Kızılderililere de yardım edemediğinizi çünkü bunun doğal ilerleyişe müdahale olacağını söylemişsiniz. Ama eğer yardımızını istersek bireysel olarak bize yardım edebileceğinizi söylediniz. Fark nedir?
C: Yardımcı olmak için doğal ilerleyişe müdahale edemeyiz. Bilgi korur, bilgisizlik ve ihmal tehlike yaratır. Bilgi kazanmak için kendinize yardım edebilirsiniz ve biz de buna yardım edebiliriz.

S: (V) Yani bize yapabileceğiniz veya yapamayacağınız yardımı hepimiz yanlış değerlendirmişiz, öyle mi? (L) Bu akşam burada tartıştığımız ve hepimizin bilmek istediğinden emin olduğum birkaç şey var. Birincisi şu; Hastanede olan arkadaşımız S___ D___ için bir okuma alabilir miyiz? Sorunun kaynağı nedir ve daha iyi hale gelmesine yardım etmek için ne yapabiliriz veya o ne yapabilir?
C: S___ kendi karmik yolunu seçti. Sorunu çeşitli yerlerden ortaya çıkıyor: kalp, ve kilo sorunu diğer bütün organları etkiliyor.

S: (L) Fiziksel sorunlara neden olan yapışık ruhları var mı?
C: Konu bu değil. Fiziksel yansıma.

S: (L) Diyetini değiştirirse sağlığı düzelir mi?
C: Yalnızca düzelmeyi seçerse düzelir. Müdahale edemeyiz ama her zaman bilinçaltını keşfetmeyi seçebilir. Ama uyarmalıyız; bu çok zor olacaktır.

S: (L) F___ gelmeden önce V___'yle ben fizik ve psikolojiden bahsediyorduk ve kendi deneyim ve araştırmalarımdan şunu anlıyorum ki, bizim tanımladığımız şekliyle duygular fizyolojiyle ve kimyayla ilişkili. Ve düşünceler ile kontrol edilebilirler. Ve eğer duygularımızı değiştirmeyi seçiyorsak, yapmamız gereken tek şey düşünüş şeklimizi değiştirmek. Doğru mu?
C: Kısmen.

S: (V) Söylediğin şey doğru, gayet hoş güzel ama insanların kaçı bunu yapabilir ki? Bunu yapabileceklerine bile inanırlar mı ki? (L) Çok fazla kişi değil. Yüzde ondan az. (V) Peki öyleyse, tanımın...
C: Mesele o değil.

S: (L) Peki mesele nedir?
C: Karma.

S: (L) Karmik olarak taşınan duygular kimyasal yolla fiziksel bedeni etkileyebilir mi?
C: Etkileyebilir.

S: (V) O halde Laura tüm duyguların yalnızca kimysallardan kaynaklandığını söylerken bu tek başına doğru bir ifade olmuyor, değil mi?
C: Evet.

S: (L) Ruhun kendi duyguları mı var?
C: Yakın.

S: (L) Ruh ne tür duygular deneyimliyor?
C: Karmaşık.

S: (L) Örneğin ruh, mutlak bir manada nefreti deneyimleyebilir mi?
C: Aynı halde değil.

S: (L) Peki psikolojiyle ilgilenirken en iyi yaklaşım nedir? İyileşme sağlamak için kişinin varlığının hangi yönüne bakmak gerekir?
C: Bilinçaltı zihni.

S: (V) Psikolojinin duyguları incelediği şeklindeki tanım yeterli ve doğru bir tanım mı?
C: Hayır. Bilinçaltı, beden içinde de, beden dışında da aynıdır.

S: (V) Bilinçaltı ruhun bir parçası mı?
C: Bir ve aynı.

S: (V) Yüksek benlik denen şey, ruh ve bilinçaltıyla aynı şey mi?
C: Evet.

S: (V) Peki bana psikolojinin gerçek tanımını yapar mısınız?
C: Yarı.

S: (L) Yarıdan kastettiğiniz şey nedir? Yarı nedir?
C: Yarı ruhsallık.

S: (V) Benim planlamakta olduğum gibi, psikolojiye yaklaşımda ruhsal kısım ile bilinçaltı ksımını birleştirmek iyi bir yol mu?
C: "Etkilere" dikkat et, kolayca etkileniyorsun.

S: (V) Bu etkiler doğrudan bana mı yoksa ruhsal psikoloji fikrime dönük etkiler mi?
C: Evet. Ve hayır.

S: (V) Hangi etkiler?
C: Herhangi.

S: (V) Yani açık, öyle mi? (L) "Gerçek" psikolojiyle ilgili soruyu yanıtlamadın. Sadece "yarı" dedin. Gerçek psikoloji nedir? Bilinçaltı zihninin incelenmesi mi?
C: Gerçek psikoloji yalnızca yarım.

S: (L) Peki gerçek psikolojinin tanımı nedir? Söylediğim gibi mi? Yani bilinçaltı zihnin incelenmesi mi?
C: Zihnin fizyolojik temelli incelenmesi.

S: (L) Yani fizyolojinin, hormonların, kan şeker seviyesinin, çeşitli organların durumunun zihin üzerindeki etkileri; bunların düşünce süreçlerini nasıl etkilediği, öyle mi?
C: Yakın.

S: (L) Ve bu tanımın yarısı. Başka ne var?
C: Eksik kısım ruh.

S: (L) Peki ruhsal yarı üzerinde çalışan kişi, enerjisini neyin üzerinde odaklar? Meditasyon teknikleri mi, evrenin doğasını anlamak mı, yoksa fizikle mi ilgili, hangi alanlar?
C: Elmayla portakalı karşılaştırmak gibi.

S: (L) Kastettiğin şey, ruhsal psikoloji uygulamasıyla karşılaştırıldığında bu şeylerin birbiriyle ilgisiz olduğu mu?
C: Hayır. Ruhun, sizin bildiğiniz şekliyle psikolojiyle bir ilgisi yoktur.

S: (L) Ama bize bahsettiğiniz bu teorik psikolojide ruhsal yönü nereye oturtuyorsunuz?
C: Tamamen yeniden-yapılandırılmış bir teori.

S: (L) Tamam, peki bu tamamen yeniden-yapılandırılmış teoriyi nasıl tanımlarsınız?
C: Çok fazla karmaşık.

S: (L) Yani V___'yle yaptığımız psikoloji tartışmasında V___'nin, başka kaynaklardan gelen etkiler nedeniyle gözden kaçırdığı veya kaçırabileceği hususlar olduğunu söylüyorsunuz, doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Bu etkiler onun organik veya ruhsal sistemine nasıl erişiyor?
C: Görsel ve duysal.

S: (L) Tamam, yani onu etkileyen birşeyler görüyor ve duyuyor, öyle mi?
C: Evet.

S: (L) Peki genelde bunları nerede görüyor ve duyuyor?
C: Okul.

S: (L) Yani bahsettiğiniz şeyler okulla ilgili şeyler. Okulda onu etkileyen şeyler duyuyor ve görüyor ve siz bu etkilerin onun asıl başarmaya çalıştığı şeye yardımcı olmayacağını söylüyorsunuz, öyle mi?
C: Bingo!

S: (L) Gördüğü ve duyduğu bu şeyler, bunlar konuştuğu insanlar, konuştuğu şeyler mi yoksa film görüntüsü gibi görüntüler mi veya genel...
C: Hepsi.

S: (V) Pekala, dinleyin: Eğer eğitim almak için okula gitmezsem, yani diğer bir deyişle diploma edinip güvenilirlik kazanmazsam, nasıl herhangi bir iş yapabilirim? (L) Birlikte çalışmak isteyeceğin insanların bu diplomalara sahip kişilerle pek alakaları olmadığını düşündün mü hiç?
C: Laura, izin ver biz yanıtlayalım.

S: (L) Özür dilerim. Çekiliyorum.
C: Neden bir diplomaya ihtiyacın olduğunu düşünüyorsun?

S: (V) Dünya gezegenindeki meslek hayatı diplomalar üzerine kurulu. Eminim bunun farkındasınızdır.
C: Yanlış!

S: (L) Diplomalı insanlar ekmek kuyruğunda... Özür dilerim. Çenemi kapatıyorum. (V) Ama nasıl olur...
C: Dezenformasyon çok zekice ve dikkatli bir şekilde uygulanıyor.

S: (L) Hangi amaçla?
C: Saptırmak için.

S: (V) Nasıl yani saptırmak? Neyden saptırılıyorum?
C: Sadece sen değil.

S: (V) Tüm psikoloji öğrencileri mi saptırılıyor?
C: Tüm insanlar.

S: (L) Devlet okul sisteminin, üniversite de dahil olmak üzere, insanların beynini yanlış bilgilerle doldurmak ve Kertiş yönetimini sürdürmek için özel olarak tasarlandığını ve uygulandığını mı söylüyorsunuz?
C: Yakın ama daha alt seviyelerde de mevcut.

S: (V) Bir şey sorayım... Evrende psikoloji çalışan tek tür insan mı? Oryon'da veya Kasyopya'da psikologlar var mı?
C: Dar kavram.

S: (L) Dar kavram derken neyi kastediyorsunuz? (V) Söylemek istediğim... (L) Kastettikleri şeyi anlıyor musun? (V) Hayır, ama söylemek istediğim şey, düşünen, bu türde zeki varlıklar olarak bir tek biz mi varız? (L) Kastettikleri şeyin bu olduğunu sanmıyorum. (V) Tam anlatamıyorum. Biliyorsunuz, burada oturuyorum ve düşünceleri kelimelere dökmeye çalışıyorum ve bu çok zor...
C: Zihnini genişlet.

S: (V) Çabalıyorum. (L) Nasıl?
C: Daha az önyargı.

S: (L) Önyargılı olarak tanımlanacağını hiç düşünmemiştin değil mi? (V) Ne konusunda önyargı? Siyahlardan ve beyazlardan bahsettiklerini sanmıyorum... (L) Biliyorum, başka türler de var...
C: Evren sonsuz bir ilüzyon.

S: (V) Yüce İsa! Tamam ama...
C: Biz İsa değiliz.

S: (V) Biliyorum, bu sadece bir nidaydı... (L) Biliyorlar. Sanırım sadece eğlence amaçlıydı. (V) Ha, ha. Tamam. Sanırım... Pekala, evrenin sonsuz bir ilüzyon olduğunu söylüyorsunuz; neden gözlerimizi kapattığımızda, ışıkları kapattığımızda bu ilüzyon sona ermiyor?
C: Bu kadar dar ve katı bir şekilde odaklanmaya bir son ver.

S: (V) Bunun adil olduğunu sanmıyorum. Burada oturup hep dar mı düşünüyorum yani?.. (L) Ben birşey bilmiyorum! Bana çenemi kapatmamı söylediler! Pekala arkadaşlar, burada V___'ye yardım etseniz iyi olacak... (V) Ben...
C: Zihnini aç.

S: (V) Pekala. Her zaman bizimle olduğunuzu söylediniz. O zaman biliyorsunuz ki sürekli olasılıkları düşünüyorum... Sadece olasılıkları düşünmek de değil. Sonsuz olasılıklar olduğunu kabul etmek ve her gün bu bakış açısıyla ilerlemek mi?
C: Güzel bir başlangıç.

S: (V) Ben zihnimin gayet açık olduğunu düşünüyorum, sizin açık zihinden anladığınız nedir? Burada oturan herhangi birinin mutlak olarak açık zihni var mı? (L) Beni buna dahil etme... Tekrar üzerime gelmelerini istemiyorum! (V) Yani, 3'üncü yoğunluk varlıkları olarak zihinlerimiz nasıl açık olabilir ki? Bunun için çaba harcamıyor muyum sizce?
C: 4'üncü seviyeye doğru ilerliyorsunuz ama herkes aynı ilerleme seviyesinde değil.

S: (L) Kastettiğiniz şey V___'nin diğer pek çok insandan çok daha ileri bir seviyede olduğu mu?
C: Hayır.

S: (L) İyi bir başlangıç yaptığını mı söylüyorsunuz? (V) Şu şekilde ifade edeyim; eğer bir ilerleme kaydediyorsam, bu ilerlemeyi sağlamak için yaptığım en önemli şeyler nelerdir? Yaptığım anahtar şeyler...
C: İlerleyişini hızlandıran bireylerle temas.

S: (V) Ve onlar da Laura ve F___ oluyor, değil mi?
C: Belki. Sana bağlı.

S: (V) Tamam, ilerleyişimi hızlandıran bireylerle temas... bunun doğru yaptığım şeylerden biri olduğunu söylüyorsunuz, öyle değil mi?
C: Evet.

S: (V) Yaptığım tek doğru şey bu mu?
C: Öğrenmede keşif vardır.

S: (V) Pekala... O halde bir psikoloji diploması almak için okula giderek değerli vaktimi boşa mı harcıyorum?
C: Açık.

S: (L) Okulun senin mutlu edip etmeyeceğini düşünüyorum. Bunu yap ama çok ciddiye alma. (V) Etkileniyor olmamın...
C: Etki deneyimden değil inançtan geliyor.

S: (V) Peki sizin bana etkinizin de o inançlarda bir payı var mı? Siz de etkinin bir parçası mısınız? (L) Nasıl yani? (V) Etki deneyimden değil inançtan geliyor... Daha önce bu konularda bir inancım yoktu... (L) Sanırım seni bununla ilgili etkilere karşı uyardılar ve şimdi günlük hayatına olduğun gibi devam edebilirsin çünkü uyarıldığın için farkına vardın. Bu doğru mu?
C: Yakın.

S: (V) Anladığım kadarıyla psikoloji denen şey... Biliyorsun F___ bunu sürekli küçümsüyor ve Freud ve tüm diğerleri, Erikson, Horney ve diğerlerine rağmen, psikoloji tüm evrene uygulanamıyor. Bunu bir toplumun parçası olan bireylere uyguluyorlar...
C: Uygulama subjektif.

S: (L) Yani V___'nin günlük hayatına olduğu gibi devam etmesinde hiçbir sorun yok ve okula gitmekten ve kurduğu iletişimlerden kazandığı pek çok şey var... (V) Evet, okuldayken zihnimde pek çok yeni düşünceler oluşturabiliyorum...
C: Evet ama etkilere dikkat et.

S: (L) Artık bilgin var ve bu zorlu yol için hazırsın.
C: Artık bağımsız araştırma ve meditasyon yoluyla çok daha fazla bilgi edinebilirsin.

S: (V) Psikolojide ve okulda kazanmak istediğim bilginin ve diğer herşeyin amacı sadece diğer insanların gelişimine yardımcı olmak. (L) Sanırım sana söyledikleri şey, asıl istediğin bilgileri bulacağın yerin orası olmadığı. Tüm mesele bu.
C: Neden diplomaya ihtiyacın olduğunu düşünüyorsun?

S: (V) Dediğim gibi güvenilebilirlik için. Meslek yapmanın yasal bir yönü. Diploma olmadan ne yapabilirim ki...
C: Saçma!

S: (V) Ama başka türlü nasıl yapabileceğimi söylemeyeceksiniz, öyle değil mi?
C: Az önce söyledik ama henüz açık olmadığın için bunu anlamadın.

S: (V) Yani diğer insanlara yardımcı olma yollarını bulmak için yapmam gereken şey bağımsız çalışma ve meditasyon, öyle mi?
C: Evet.

S: (V) Diğer bir deyişle, eğer olacaksa olacak. Bunu zorlamanın gereği yok ha? Tamam, bunları yayınladığımızda ve insanlar yaptığımız şeyin farkına vardıklarında neyin arayışı içinde olacaklar?
C: Herşeyin.

S: (L) Bilgisayar ağına bağlandığımızda herşeyin aniden ve ciddi ölçüde değişeceğini söylemiştiniz. Bildiğiniz gibi ağa bağlandıktan sonraki gün otomobil kazası geçirdim. Şimdi sargılar içindeyim ve eminim güzel görünüyorumdur! Tuhaf olan şey, kazadan birkaç dakika önce arabayla giderken çok güçlü bir şekilde siz Kasyopyalıların benimle birlikte olduğunuzu düşünüyordum ve zihnimde de hastanedeki arkadaşım S___'ye yardımcı olmanızı ümit ediyordum. Yılbaşı hazırlıklarıyla uğraşmayı ve ayrıca hastaneye gidip ona reiki vermeyi planlıyordum. Ve sonra, Kowabonga! Arkadan feci bir çarpışma oldu. Bu neden oldu? Neyi yanlış yaptım? "Ani ve ciddi" derken kastettiğiniz şey bu muydu?
C: Herşeyin bir sebebi var.

S: (L) Bu kazadan öğrenmem gereken birşey mi vardı?
C: Eğer öyleyse, bunu meditasyonla öğren.

S: (L) Diğerleri hakkında sevgi dolu düşünceler geliştirdiğimiz için mi oluyor bu?
C: Meditasyon yap.

S: (V) Geçirdiği kazanın bilgisayar ağına bağlanmasıyla doğrudan bir ilgisi var mı? (L) Beni öldürmediler ama bunu denediler! (V) Soruma dönecek olursak...
C: Cevap gerekli değil.

S: (L) Cevabı bildiğim için mi?
C: Evet.

S: (L) Ve cevabım şu ki, kaza ile bilgisayar ağına bağlantı kurma arasında kesinlikle bir bağlantı var, değil mi?
C: İyi keşfediyorsun.

S: (L) Çarpışma sırasında tüm omurga sütunum kırbaç gibi şakladı ve beyin sarsıntısı geçirdim... ve omuzum gerçekten kötü durumda... Beni hastanede daha uzun süre tutmadıklarına gerçekten şaşırdım...
C: İyi bir "kırbaç şaklatıcısı" olmalısın.

S: (L) Bilgisayar ağından gerçekten pozitif sonuçlar çıkacak mı? Yani, bu gerçekten acılı bir başlangıç oldu.
C: Ne söyledik?

S: (V) Hemen şimdi açalım.
C: İyi fikir.

S: (L) İyi geceler.
---------------------------









31 Aralık 1994 F___, Laura, T___, J, DM, V ve pek çok diğer kişi... Tablanın başında otururken Yılbaşı Partisi devam ediyor.


S: Merhaba.
C: Merhaba. Son mesajı aldınız mı?

S: Evet, son mesaj şuydu: burada daha fazla kişi görmekten mutluyuz.
C: Evet. M ve B'ye, L'ye, G'ye ve diğerlerine merhaba deyin. Tatil buluşması nedeniyle eterik düzlemde ziyaretçileriniz var ve dördünü buraya getirdik çünkü ifşa zamanı. T___ devam et, çünkü bu gece önemli bazı konuların gecesi.

S: Tamam, tablaya kim geçsin? T___'yi istediniz, ben DM'yle yer değiştirebilir miyim?
C: Evet.

S: (DM) Selam.
C: DM___, basınç hissettiğinde gevşe. Çok önemli: yeni yıl çok önemli değişimlere gebe.

S: Ne tür değişimler?
C: Dünya üzerindeki fiziksel koşullarla bağlantılı olan ruhsal koşullar.

S: Sanırım anlatırsınız?
C: T___ tablada. Parmaklarını tabladan ayırma.

S: (T) Çok zor, bu gece çok hızlısınız. Enerji yüksek.
C: Patlayıcı bir güç. (Planşet tabla etrafında pek çok tur atıyor.)

S: (T) Sizlere de mutlu bir yeni yıl diliyorum.
C: Bu yıl hepinizin başarmasını istiyoruz.

S: (DM) Neyi?
C: Kanal bağlantısını kurmayı.

S: (DM) Teşekkürler.
C: DM, basınç hissettiğinde gevşe.

S: (T) Bu gece çok hızlısınız, bunu muhafaza etmemiz lazım. (DM) Ayak uydurmaya çalışıyorum.
C: Haklısın.

S: (V) Sorularımız için hazır mısınız?
C: Evet.

S: (V) Bunu Tampa Metafizik kitapçısından aldım (Taşı havada tutuyor.) Bir meteor parçasıymış. Bana bunun hakkında bilgi verir misiniz? Dönüşüm için kullanıldığı söylendi.
C: Sahte. (Kahkahalar)

S: (DM) Garip, kelime zihnimde belirmişti!
C: Bu gece akış senin ve F___'nin üzerinden. DM, gevşe. DM evini bu ay satıyor.

S: (DM) Evet! Gün verebilir misiniz?
C: 19'u. Fiyatı 2000 dolar düşür.

S: (DM) Bunun zararı olmaz.
C: Doğru.

S: (DM) Hemen düşüreyim mi yoksa pazarlık mı yapayım?
C: Hemen düşür.

S: (V) Mektubu soralım. Bugün postadan bir mektup geldi ve kafamızı epeyce karıştırdı. Bu mektubun neden bahsettiğini söyler misiniz?
C: Üçüncü tarafın ele geçirdiği bilgi.

S: (T) Üçüncü taraf kim?
C: Amos Sanders.

S: (V) Benim özel bilgim mi?
C: Hayır. Konsorsiyum'un.

S: (L) Bu mektubun amacı nedir?
C: Üçüncü taraf sizinle ilgili tutulan dosyaları elde etti.

S: (V) Ne dosyaları?
C: Bilgisayar ağı.

S: (T) Hangi bilgisayar ağı?
C: FBI.

S: (T) Bu mektup FBI tarafından mı hazırlandı?
C: Hayır. Amos Sanders sisteme sızdı.

S: (V) Benim bununla ne ilişkim var? (T) Amos kim? (DM) Belki de bir kısaltmadır.
C: Yeni ehliyet.

S: (V) Kasım'da ehliyetimi yeniledim. (T) Araba ehliyeti mi? (V) Evet. (T) DMV bilgisayar sistemi mi?
C: FBI.

S: (T) V___ neden FBI'ın bilgisayar sisteminde?
C: Hepinizin dosyası tutuluyor.

S: (L) Hepiniz derken ülkedeki herkes mi yoksa sadece biz mi?
C: Siz ve diğerleri.

S: (V) Peki şimdi ne yapmam gerekiyor?
C: Umursama.

S: (T) Bu mektup bize yönelik bir plan mı?
C: Hayır. Amos bir çılgın. Çılgın "deha." Dosya sistemlerine sızıyor.

S: (T) Mektupta verilen isim "Wilbur."
C: Sahte isim.

S: (V) Yani bu bana dönük finansal bir tehdit veya geleceğe dönük yasal bir tehdit oluşturmuyor?
C: Ama FBI dosyalarına geçtin.

S: (T) Neden FBI dosyalarına girdi? (V) Çünkü çok fazla şey biliyorum.
C: Piyano.

S: (T) Piyano mu? (V) Piyano borcum var. Bu neden FBI dosyalarında yer alıyor? (J) Ne? (V) Tutuklanmama neden olabilecek birşey mi? (Gülüşler) (T) Bir piyano borcu için neden onu dosyalasınlar?
C: Takip. Herşeyi biliyorlar ve herkesin ve herşeyin takibini yapıyorlar.

S: (T) Yani dosyasında bir bir borç ve ehliyet bilgisinden başka birşey yok?
C: Şimdilik.

S: (T) Peki borç dışında onu takip etmeyi neden istesinler ki?
C: Faaliyetleriniz.

S: (L) Nasıl yani?
C: Metafizik.

S: (T) FBI metafizikle ilgilenen insanları izliyor mu?
C: Ve UFO'larla ilgilenenleri.

S: (T) UFO'larla ilgilenenleri sürekli izliyorlar... (DM) Eddie Page gibi insanları izliyorlar mı?
C: Eddie Page dosya "bir."

S: (T) Dosya "bir" nedir?
C: En öncelikli.

S: (V) Umalım ki benim dosyam "200"üncü falan olsun. Benim dosyamın öncelik derecesi nedir?
C: Dört.

S: (T) "4"üncü seviye dosya nedir?
C: 4'üncü en önemli seviye.

S: (V) Peki ya F___? (T) Eddie Page gerçeği mi söylüyor?
C: Bazı gerçekler.

S: (DM) Gerçek hakkında söylemediği şeyler nedir?
C: Çok fazla sayıda şey.

S: (T) Yani hikayesi çoğunlukla sahte?
C: İnanıyor.

S: (V) Metafizik ve UFO konusuyla ilgili bu FBI dosyaları devletten daha öte birşeyle mi ilgili? Bunların...
C: Dinliyor musun?

S: (V) Dinliyor muyum? Elbette dinliyorum.
C: FBI herkesi takip ediyor.

S: (V) Tamam, yani bu konuda endişelenmeye gerek yok. (T) Benim dosyamın nasıl göründüğünü çok merak ediyorum! (L) Bilgisayar sistemleri o kadar gelişkin ki hangi renk tuvalet kağıdı satın aldığını bilmeleri bile zor değil. (Gülüşmeler) Alışveriş fişinde satın aldığın tuvalet kağıdının rengi bile yazıyor... "İskoç desenli: mavi"...
C: V yeşili tercih ediyor.

S: (L) Yeşil mi tercih ediyorsun? (V) Evet, ama şu anda beyaz var. (V) Yeşil tuvalet kağıdı mı kullanmam gerekiyor? (T) 4'üncü yoğunluğa geçince 3'üncü seviye mizah anlayışımızı da geliştirecekler. (Gülüşmeler)
C: Şaka.

S: (T) Siz de bu konuda oldukça iyisiniz! (DM) Nasıl göründüklerini bilmek isterdim. (L) Transkriptleri okudun mu? Bunu sormuştuk. (DM) Hayır, henüz oraya gelmedim.
C: Biz ışıktan varlıklarız; gelecekteki siziz.

S: (L) S___ K___ bana Al Bielek'ten bahsetti. Daha önce siz Bielek'in belirli bir amaçla dezenformasyon yayan bilinçli bir devlet ajanı olduğunu ve aslında Philadelphia deneyinde doğrudan bulunmadığını söylemiştiniz. Ivan Sanderson'un birkaç yıl önce yayınlanan bir kitabında onunla ilgili bir referans buldum. S___ bu zavallı adamın zorlukla geçinen fakir bir insan olduğunu ve bu yüzden bir devlet ajanı olduğuna inanmakta zorlandığını söyledi. Al Bielek ve faaliyetleri hakkında yorumda bulunur musunuz? (T) Al Bielek bir devlet ajanı mı?
C: Al Bielek çok yönlü. Fakirlik subjektif.

S: (L) Peki devlet ajanı mı? (T) Çok yönlü olduğunu söylediler.
C: Evet. Deneyle ilişkisi var.

S: (T) Bir celsede onun Philadelphia deneyine aslında katılmadığını, sahilde bir teknisyen olduğunu ve kendisine deneyle ilgili verilen bilgileri yaymakla görevlendirildiğini söylemiştiniz.
C: Yakın.

S: (T) Tamam, eğer kısmen devletle çalışıyor ve kısmen de kendi amaçları için çalışıyorsa, tüm bunlardan beklentisi nedir?
C: İfşa.

S: (T) Bu ifşayla ne istiyor?
C: İnsanların bilmesini istiyor.

S: (L) Dezenformasyonla birlikte bazı doğru bilgiler de vermesi mümkün mü? Böylece asıl bilgi ortaya konabilir ve bundaki niyet de...
C: Karışık düşünce yapısı.

S: (L) Benim düşüncelerim mi yoksa Bielek'inkiler mi?
C: Bingo! Laura'nınkiler.

S: (T) Al Bielek sahte bilgi verdiğini biliyor mu? Devletin ona verdiği bilgilerin sahte olduğunu biliyor mu?
C: Olaylarla o kadar derinden ilgili ki inanmazsınız.

S: (T) Devletin örtbasıyla ilgisi var mı?
C: Baştan sona. Söylediği şeylerin sahte olduğunu biliyor ama başka seçeneği yok çünkü ağa yakalanmış durumda. Onu kullanıyorlar.

S: (L) S___'nin gönderiği o yazıda İsa'nın hayali bir karakter olduğunun belirtilmesini soralım.
C: Hayır, İsa hayali değildi.

S: (T) Acharya denen kaynakta neden böyle bir bilgi veriliyor?
C: Boşboğazca.

S: (L) Bu kaynağın amacı nedir? Çok iyi hazırlanmış. İsa'nın aslında hiç varolmadığını kanıtlamaya çalışmalarının nedeni nedir?
C: Saçma. Dezenformasyon. Desinformatzia. Russki.

S: (T) Rusya kaynaklı mı?
C: Hayır, sadece kelimelerle oyun oynuyorduk.

S: (T) Neşe! Neşe! Bu kitabı yayınlayanlar buna inanıyor mu?
C: Bazıları.

S: (T) UFO kütüphanesi bu kitabı basacak mı?
C: Kim bilir.

S: (T) Önümüzdeki ay orada görürsem şaşırmam.
C: Orada her ay ayrı bir saçmalık var.

S: (L) Bu farklı bir konuda, ama M___ hiç dünyadışılar tarafından kaçırıldı mı?
C: Evet, üç yaşından başlayarak. 3 yaşındayken gördüğün "köşe penceredeki hayaleti" hatırlıyor musun?

S: (M) Hayal-meyal birşey hatırlıyorum. Sanırım F___'ye anlatmıştım. Birşey oldu ve çığlık atarak uyandım. Birşey gördüm. Sonuncusu ne zamandı?
C: 22 yaşında.

S: (V) M___ kaç kez kaçırıldı?
C: 23 kez.

S: (M) Tekrar kaçırılacak mıyım?
C: Evet.

S: (M) Ne zaman?
C: İnanç merkezine bağlı.

S: (L) Tekrar kaçırılıp kaçırılmayacağına ve bunun hangi koşullar altında olacağına dair ne kadar bilgi edindiğine bağlı olabilir.
C: Deden sana hayatın pek çok sırrını açıkladı.

S: (M) Evet, evet. Bana çok şey öğretti ve sanırım bunların ne anlama geldiğini biliyorum.
C: "Birinci Öncelikli Ruh"lardan biriydi.

S: (L) "Birinci Öncelikli Ruh" nedir?
C: Diğerlerine öğretebilmek için hayatın zevklerinden feragat eden kişi. Senin öğretmenindi. Şanslısın M___. Seni "beladan" korudu.

S: (L) M___'yi kim kaçırdı?
C: Griler.

S: (L) M___'nin kaçırılmasının amacı neydi?
C: Zihninin incelenmesi. Güçlü bir zihni ve iradesi var.

S: (L) Ona implant yerleştirdiler mi?
C: Evet.

S: (L) O implantla ne yapıyorlar?
C: Gözlemleme. Kulakların sıkça çınlaması, gözleme faaliyetine işaret ediyor.

S: (F) Kulağın sıkça çınlıyor mu? (M) Evet. (L) Bir kulakta diğerinden daha mı fazla? (M) Evet. Bir ses tonu gibi. (T) Burada olduğum son celsede dalganın dünyaya olan uzaklığını nasıl ölçebileceğimizi anlatıyordunuz. Dört taneden iki tanesini hesaplayabildim ama ikisi takımyıldızlardı. O mesafeleri hesaplayamadım.
C: Kasyopya takımyıldızındaki en uzak üçüncü yıldız, Oryon'daki orta "kemer" yıldızı ve Aslan'daki en yakın yıldızı kontrol et. M___'yi tablaya alalım.

S: (M) Sadece ne yapmam gerektiğini söyleyin.
C: Merhaba M___. Bu gece seni burada görmekten memnunuz. Sizin zaman ölçümünüzle 18 yıldır sana ulaşmaya çalışıyorduk.

S: (M) Neden?
C: Tıpkı diğerleri gibi belirli bir kaderin var ve bunu içinden biliyorsun. Sana ulaşmak için epeyce çaba harcadık. F___ ile o yüzden bir araya getirildin. Farklı bir duygu duyduğunu hatırlamıyor musun?

S: (M) Ne anlamda? (V) F___'yle tanıştığında kendini farklı hissettin mi? (M) Evet, sanırım öyle oldu. (L) F___'le tanışan herkes kendini farklı hissediyor. (M) Ne kadar güzel! Teşekkürler! (J) Şu anda tablada tamamen erkek enerjisi hakim. Bu farklı bir etki!
C: Sen ve T___ önceki hayatınızda tanışıyordunuz, hatırlıyor musun?

S: (M) Hayır. (V) Meditasyon yapmaya başlarsan eminim hatırlarsın. (L) Geçmiş hayat regresyonları yaptırabilirsin. (T) Britanya Donanması'ndayken beni kılıçla öldüren adam değil, değil mi? O korsanlardan biri mi?
C: Hayır, ama aynı gemideydi. İngiltere'ye bu nedenle geri döndün!

S: (V) İngiltere'ye neden geri döndün? Kardeş miydiler?
C: Hayır.

S: (L) M___ İngiltere'de doğmuş.
C: Denize döndün. Suyu seviyorsun.

S: (M) Aklım gerçekten karıştı. (T) Demek M___ ve ben en son hayatımızda tanışıyorduk? Bu ne zamandı?
C: 1700'ler.

S: (T) 1700'lerle şimdi arasında başka yaşamımız olmadı mı?
C: M___ aynı soyisme sahip bir deniz kaptanıydı. M____, sen senin büyük, büyük, büyük büyük baban Simon Errington'sun. (Yeni Yıl Molası.)
---------------------------









Go to Top of Page
1 Ocak 1995 [Yeni Yıl Kutlamasının ardından 31 Aralık 1994 celsesinin devamı]

S: (L) Bu gece yanımızda kim var?
C: Kasyopya arıyor. Sorrona.

S: (L) Peki ziyaretçilerimiz kim?
C: Bu gece takım çalışması yapmanız gerekiyor çünkü söz verdiğiniz mesajınızı bekleyenler var.

S: (L) Yani celseyi yapıp bilgisayar ağına transferi etmek mi?
C: Açık.

S: (V) Birine bu konuda söz mü verdin?.. (L) Hayır, ağ çalışması yapacağımıza söz vermiştik.
C: Evet.

S: (L) F___ ve ben kanal bilgilerini online olarak paylaşacağımıza söz verdik. Bilgisayar ağına bağlantık ve anonsumuzu yaptık ve ertesi gün kaza geçirdim. Bana hayatımın ani ve ciddi bir şekilde değişeceği sözünü vermişlerdi.
C: Öyle.

S: (L) Hayatım değişti mi?
C: Evet. Değişiyor.

S: (L) Bu geceki eterik ziyaretçilerimizin kim olduğunu öğrenmek istiyoruz... (T) Yoksa bizim gürültümüz başlayınca gittiler mi?
C: Mary, Laura, John, Ruth, Terence, Todd, Vance. Bir de Ronald diye biri.

S: (L) Laura benimle ilişkisi olan biri mi?
C: Ninen.

S: (L) Bu isimleri tanıyan başka biri var mı? (V) John'u tanıyorum, amcam. Bu isimler bir bakıma her birimiz için birer rehber kişilik mi?
C: Hayır. Ziyaretçiler. Enerji merkezi onları çekti.

S: (V) John'la daha önce bir bağlantım olmuş muydu?
C: Evet. Amcan.

S: (T) Benim hiç akrabam var mı? (V) Yeni ölen amcam mı?
C: Evet.

S: (L) TR'nin yakını var mı?
C: Evet.

S: (L) Kim?
C: Vance.

S: (T) Vance kim? (V) Bize mesajları var mı? (L) Vance kim?
C: Büyük amcası.

S: (L) Bu insanlardan herhangi birinin bize mesajı var mı?
C: Hayır.

S: (V) 5-6 hafta önce etrafımı bir korku sarmıştı ve...
C: Evet.

S: (V) Amcam Wayne miydi?
C: Evet.

S: (V) Adı John Wayne'di... (L) D___ hiç kaçırıldı mı?
C: Evet.

S: (L) İlk ne zaman kaçırıldı?
C: 2 yaşında.

S: (L) Kaç kere kaçırıldı?
C: 59.

S: (V___ ve Laura) Rekor sende! (T) Kaçı fizikseldi?
C: Yanlış düşünce kalıbı.

S: (L) Bir anlamda hepsi fiziksel mi? Bu kaçırılmalarınkaçı sanal gerçeklik kaçırılmasıydı?
C: Herşey budur.

S: (L) Pekala, kaçı 1'inci seviye kaçırılmaydı?
C: 9.

S: (T) Kaç tanesi alfa durumu kaçırılmasıydı?
C: İki hafta önce "karıncalanma" hissetti.

S: (V) İki hafta önce Tampa'daki kitapçıda parti gecesiydi. (L) Tamam, L___ E___ hiç kaçırıldı mı?
C: Evet.

S: (L) Kaç kere?
C: 17.

S: (LE) Olamaz. (L) İlki ne zamandı.
C: Kırmızı evde yaşarken.

S: (L) Hiç kırmızı bir evde yaşadınız mı? (B) Evet, kırmızı bir evde yaşamıştık. (L) Kaç yaşındaydın? (LE) Beş yaşımdaydım.
C: 4.

S: (LE) Oraya beş yaşıma basmadan hemen önce taşınmıştık. (L) İmplantı var mı?
C: Hayır.

S: (L) D___'de implant var mı?
C: 4 tane.

S: (D) 4 tane mi?
C: Evet.

S: (L) Neredeler?
C: Beyinde.

S: (L) Beyninde mi? Aağğğhh! (LE) Çok alerji yaşıyorum. (D) Bu implantların amacı nedir?
C: Gözlem cihazı.

S: (L) İmplantlar bu işe yarıyor; gözlemleme. (D) Ama neden?
C: Farkındasın.

S: (L) Seni izlemek istiyorlar çünkü farkındasın. (T) Kabloları yok... (L) SV kısa sürede burada olur mu?
C: Açık.

S: (L) Budd Hopkins'in ardında ne tür bir enerji olduğunu öğrenmek istiyoruz.
C: Saptırıcı.

S: (L) Araştırmasında doğru yolda mı?
C: Yarı.

S: (T) Linda Cortile olayı onun saygınlığını ortadan kaldırmaya mı yönelik?
C: Hayır.

S: (T) Linda'nın söylediği herşey gerçekten başına geldi mi?
C: 4'üncü yoğunlukta.

S: (T) Tüm kaçırılma olayı 4 B'de (dördüncü boyut) oldu ama gerçekten binanın 17'üncü katından veya bir yerden çıkarılarak bir ışınla yukarı çekildi, öyle mi?
C: 4'üncü yoğunlukta.

S: (T) 3'üncü yoğunluktaki insanlar bunu nasıl gördü?
C: Yalnızca frekansa odaklananlar gördü.

S: (L) Orada oldukları halde bunu görmeyenler de mi oldu?
C: Evet.

S: (T) Görmeyenler kim veya neydi?
C: Önemli değil.

S: (L) Tamam, Whitley Strieber'e gelelim. (T) İmplantlar çıkarılabilir mi?
C: Hayır.

S: (L) Whitley Strieber ve çalışmalarının enerji kaynağı nedir?
C: Griler.

S: (L) Grilerin bir ajanı mı?
C: Hayır. Grilerin bir aracı.

S: (T) Yani yazdığı herşey Grilerin verdiği bilgiler mi?
C: Onların etkisiyle.

S: (T) Bunu kendisi de söylüyor. (L) Bu deneyimlerle nasıl Tanrının arkadaşı olacağını öğrendiğini düşünüyor.
C: Wolfen, Kertiş realitesini yansıtıyor. (ç.n.: strieber'in bir romanı.)

S: (L) Kitabı okuyan var mı, ne hakkında? (T) Filmi gördüm ama kitabını hiç okumadım. Onun gotik yazış stiline katlanamıyorum. (L) Yazılarından ben de hoşlanmıyorum. (T) Communion'u yarısına kadar okuyabildim ve bıraktım. (L) Hazır yazma konusundayken... Anne Rice vampir kitaplarında kullandığı kavramları kanallıyor mu?
C: O da Griler'in etkisi altında.

S: (T) Peki Stephen King?
C: Dünyevi etkiler.

S: (T) Cojones'inden yazıyor, ha? (Gülüşme) (ç.n.: ispanyolca'da "testis", "cesaret" gibi anlamları olan bir kelime.)
C: Evet TR, bir anlamda.

S: (L) Eklemek istediğiniz birşey var mı yoksa internet ağına şimdi bağlanalım mı?
C: Evet. (mola)

C: Gücenme V___, hepimiz öğreniyoruz.

S: (V) Odadaki herkese dürüstlüğü için teşekkür ediyorum. (LM) Ben dürüstlük yapmadım, beni suçlama. (V) G___ hangi çakra seviyesinde?
C: Çakralar yürüyen merdivenler gibidir, basamağı seçersin ve onunla yükselirsin.

S: (G) Bir rakam vereceklerini düşünmüştüm. Çakraları pek bilmem.
C: Öğren.

S: (T) Burada en önemli şey, kendimizin öğrenmesi gerekliliği. Bize doğru yönü işaret ediyorlar ama oraya doğru gidip yapılacakları yapmak bize kalıyor. Eğer birşey kendin öğrenmezsen aslında gerçekten öğrenmiş olmuyorsun. Eğer kütüğün üzerinde yürümeyi öğrenmen gerekiyorsa, çıkıp kütüğün üzerinde yürümen ve birkak kere düşmen gerekiyor. (V) E___ bana bir olaydan bahsetti. Bana bununla ilgili birkaç ipucu verebilir misiniz?
C: Hayalgücü.

S: (V) Peki iyiler mi?
C: Her zaman oldukları gibiler.

S: (V) Bir cadı gördüklerini sanmışlar. (T) Peki kimmiş? Gene komşu kadındır. (L) Neredeymiş, ne yapıyormuş? (V) Arabayı çalıştırırken derken neyi kastediyorsun? (V) Hayalgüçleri epeyce gelişkin herhalde.
C: Peyote yiyenler Noel Baba'yı nasıl görüyor? (Gülüşmeler)

S: (V) Yoksa uyuşturucu falan mı aldılar?
C: Hayır. Rochester'da böyle birşeyi en son ne zaman gördün G___?

S: (G) Hiç! (Büyük gülüşmeler)
C: Bingo!

S: (V) F___'nin "Half-Moon Bay'de en son ne zaman böyle birşey gördün?" deyişleri gibi. (L) F___ bunları nereden alıyor sanıyorsun? (V) Kanal hepimizi aydınlatıyor desene? (T) Şimdi bu...
C: F___ kanal. Diğerleri de hızla gelişiyor.

S: (T) Diğerlerimiz mi?
C: Evet. Grup olarak bir kanal açıyorsunuz.

S: (V) Bu akşam hepimizi burada görmekten gerçekten çok mutlu oldunuz...
C: Evet.

S: (V) Bu yıl grubu daha da büyütüp daha büyük toplantılar yapmayı hedefleyebilir miyiz?
C: Evet.

S: (T) Çok fazla insanın olduğu bir noktaya mı ulaşacağız?
C: Hayır.

S: (V) Bu bir grup toplantısı gibi mi? Bir dernek?
C: Bir kanal.

S: (T) Eğer Home Shopping işine girmeyeceksem, nerede çalışmamı önerirsiniz?
C: Keşfet.

S: (T) Başka bir iş mi yapmam gerekiyor veya yapmam gereken şey tamamen farklı bir şey mi?
C: Keşfet.

S: (L) Biraz hipnotik çalışma ve benzer şeyler yaparsak bu farkındalığı elde edebilir mi?
C: Açık.

S: (V) Meditasyon ve metafizik egzersizlerle çakralarımı yükselterebilirim, doğru mu?
C: Evet.

S: (V) Gereken şey adanma mı?
C: Evet.

S: (L) [Küçük plastik dinozora işaret ederek] Masadaki küçük maskotumuzu beğendiniz mi?
C: Evet.

S: (V) İyi geceler demeden önce vereceğiniz başka herhangi bir mesaj var mı?
C: Hayır. İyi geceler.

S: (L) Çok teşekkür ederiz.
-------------------------









2 Ocak 1995 F___ ve Laura.

S: Merhaba.
C: Merhaba.

S: (L) Yanımızda kim var?
C: Rivya.

S: (L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S: (L) Frank'in dertlerinden ve ızdıraplarından bahsedişini dinlediniz mi?
C: Evet.

S: (L) Baş kanalımız olduğuna göre onun dert ve ızıdırapları konusunda ne söyleyeceksiniz? Bu konuda birşeyler söylemeniz gerekir sanırım....
C: Açık.

S: (L) Nasıl yani açık?..
C: Saldırı altında, daha önce tanımlanmıştı.

S: (L) Ama düşünceleriyle, kelimeleriyle ve eylemleriyle negatif tepkiler vermemesi ve yaptığını elinden geldiğince iyi yapıp getireceği sonuçlara güvenmesi gerekmez mi?
C: Kendi yöntemleriyle yapıyor.

S: (L) Yani diğer bir deyişle duygusal olarak tamamen harap hale gelmesi ve bunu etrafa saçmasında bir sorun yok, öyle mi?
C: Bu saldıran güçleri geri püskürtüyor çünkü onların istediği şey çaresiz bir pasiflik.

S: (L) Burada pasiflikten bahsetmiyoruz. Kasyopyalı olduğundan emin misin? Sanki yaptığı işten vazgeçmesi gerekiyormuş gibi konuşuyorsun... Sanırım negatiflik yüzünden Kertişleri çekiyoruz...
C: Yanlış, saldırıya cevap vermede senin kendi yöntemlerin var, F___'nin de kendi yöntemleri.

S: (L) Düşünce ve sözlerde bir sürü negatifliğin, negatif enerjiyle beslenen varlıkları nasıl püskürttüğünü anlayamıyorum. Onu bu kadar perişan hale getirdikleri için zevkten yuvarlanıyorlardır herhalde. Ve beni de berbat hale getiren bu yöntemlere devam etmesi gerekiyor öyle mi?
C: Saldırıya yanıt verirken perişan değil.

S: (L) Ama buradaki mesele şu ki, bunu yaptığında etrafındaki kişiler perişan oluyor. Peki ne yapmamız gerekiyor?
C: Subjektif. Kendi yöntemlerin, onun berbat durumda olduğunu sanmana da neden oluyor olabilir.

S: (L) Evet bunu biliyorum. Ama ben saldırının etkilerini tamamen bertaraf etmekten bahsediyorum, burada amacımız bu değil mi?
C: Bozuk değilse, tamir etme.

S: (L) Yani moralimiz bozulduğunda, saldırı altında olduğumuzda yıkılalım, bağırıp çağıralım ve bu şekilde devam edelim, öyle mi?
C: Sen dışarıdan karşı saldırı yapıyorsun. F___ içeriden karşı saldırı yapıyor. Bunun dışa yansıması bir taşma şeklinde oluyor ve eğer doğru şekilde algılanırsa zararsız.

S: (L) Benim anladığıma göre diğerlerine hizmet kendiyle hiç ilgilenmemek anlamına geliyordu. Bundan dolayı amaç kendiyle ilgilenmeyi tamamen bırakmak olmalı. Yani kişi kendisine o kadar ilgisiz olacak ki, kendini saldırı altında hissettiğinde veya rahatsız edildiğinde veya hırpalandığında bunu hiç umursamayacak ve huzurlu bir şekilde yoluna devam edecek. Bu tanımı yanlış mı anlıyorum?
C: Yanlış anlama değil, yanlış yorumlama.

S: (L) F___ ızdırap duygularını bana yönlendirdiğinde üzülmeme neden oluyor. Ben de bunu, benim duygularımı umursamadığı şeklinde yorumlarken yanlış yorumlamış oluyorum. Bu aslında diğerlerine hizmet ve aslında beni üzen şey kendi subjektifliğim. Dolayısıyla ona olan hizmetimde subjektifliğimi ortadan kaldırmalıyım ki o bu negatif duygu fırtınalarını bana yansıttığında bundan etkilenmeyeyim. Söylemeye çalıştığınız şey bu mu?
C: Alakasız.

S: (L) Söylediğiniz şey buna geliyor.
C: Bu, söylediğimize inanmak istediğin şey. Bizim söylediğimiz o değil. Biz, herkesin objektif olmaya çaba harcaması gerektiğini söylüyoruz.

S: (L) En küçük bir aksilikte veya şanssızlıkta bir insanı paniğe sürüklemenin objektiflik olduğunu sanmıyorum. Bence burada en önemli şey, tüm bu işleri yaparken kendini dengelemeyi öğrenmek. Ama sizin burada söylediğiniz şey ise bunun bir sorun olmadığı, duygularımızı hiç düşünmeden tamamen dışarı boşaltmak...
C: Hepiniz öğreniyosunuz, Frank de öyle.

S: (L) Bu konuyu burada kapatalım. Bana hiç mantıklı gelmiyor.
C: Senin algın. Tüm bu süreçte 3'üncü seviyeden başka seviyelerde olan olayların büyük bir etkisi var.

S: (L) Burada yaşadığımız şeyi gerçekten anladığınızı sanmıyorum. Bence bu...
C: Evet anlıyoruz. Sen anlamıyorsun. Zihnini aç.

S: (L) Tüm bu olan bitenler konusunda değiştirebileceğim tek şey herkesin inlemeden sızlamadan yaşadığı şeyleri F___ inleyip sızlayarak deneyimlediği zaman onu dinlemeyi kesmek olabilir, çünkü diğerleri bunları yaşarken dişlerini sıkıyorsa, bir diğerinin aynı şeyler hakkında şikayet edişini dinlemek bana çok ama çok rahatsız edici geliyor.
C: Eğer F___ dişini sıksaydı, diğerlerininkine hiç benzemeyen yapısı nedeniyle bu onu mahvederdi; farklılıkları kabullenmeye çalış.

S: (L) Farklılıklara itirazım yok ama netice de ben de bir insanım.
C: Eğer sana saldıranlara karşı pasif olman istenseydi bu konuda ne hissederdin?

S: (L) Ben de yapmamız gereken şeyin bu olduğunu düşünüyordum ve ben bunu gerçekten de yaptım. Bizi programlandığımızdan farklı birşey haline getirecek şeyler yapıyoruz sanıyordum.
C: "Konfor bölgende" olduğu zaman, daha önce değil. Hatırla, "Pleiades Öğretileri"nde zahmetsiz olanı yapın diyor.

S: (L) Pekala, zahmetsiz olanı yapın diyor. Frank bu haldeyken ona katlanmak gerçekten çok zahmet gerektiriyor. Bana tekrar şikayette bulunmamak için söz vermesi gerekecek. Anlaştık. Buna katlanmak benim için çok büyük bir çaba gerektiriyor.
C: Karmik yüklere neden olur.

S: (L) Durun bir saniye. Zahmetsiz olanı yapın dediniz. Ben de bu tür şeylere katlanmak benim için haddinden fazla zahmetli dedim ve şimdi de siz bunun karmik yüke neden olacağını söylüyorsunuz.
C: Hayır biz zahmetsiz olanı "yap" dedik, "kabullenme" tamamen ayrı bir konu.

S: (L) Ne demek oluyor bu? (F) Sanırım kabullenmenin tamamen farklı birşey olduğunu söylüyorlar. Eğer benim bir zaafım varsa ve sen bundan hoşlanmıyorsan, bu yapmak değil. Bunu kabul edip etmemenin yapmakla bir ilgisi yok. Ben seni, zaaflarını, herşeyi kabul ediyorum ama senin reddettiğin... (L) Ama ben sana saldırmıyorum. (F) Ben de sana saldırmıyorum. (L) Ama benim için o anlama geliyor. Sürekli sürekli tekrarlanan inleme ve sızlamaları dinlemek zorunda kalmak, saldırıya maruz kalmakla aynı şey. Tüm gün boyunca herkesin dertlerini dinliyorum ve sorunları konusunda hiçbir zaman birşey yapmayan insanlardan bıktım usandım. (F) Ama seni rahatsız eden şeyin herkesin sorunları olduğunu söylüyorsun benimkiler değil. Ve bunun karmik bir konu odluğunu söyledi, yani dertleri konusunda inleyip zıalayan insanlarla etrafını sarmış olmalısın. Ve bunu sen seçtin. Eğer diğer insanların dertlerini dinlemek istemediysen neden evlendin ve çoluk-çocuk sahibi oldun? (L) Dertlerini üzerime dökmelerini istemediğimi öğrenmeleri gerekecek. (F) Kim sorunlarını senin üzerine boşaltıyor? Bunu söyleyip duruyorsun ama sanki bir... (L) Tamam, bırakalım... Birşey sormak istiyorum; önceki gece F___ avucumu okudu bana bazı bilgiler verdi. Avuç okuduğu zamanki bilgilerini kanallıyor mu?
C: Kısmen.

S: (L) Avuç okuduğu zamanki bilgiler nereden geliyor?
C: Çeşitli.

S: (L) Bana söylediği şeylerden biri, ambarımda birşey gömülü olduğuydu. Gerçekten ambarda gömülü birşey var mı?
C: Keşfet.

S: (L) Tüm ambarı kazmak dışında bunu nasıl keşfedebilirim ki?
C: Yol sabırla açılacak.

S: (L) Bu, ambarın kendisi değil de ambarın merdivenlerinin altında birşey gömülü olduğuna dair bir ipucu mu?
C: Hayır.

S: (L) Bugün oradaydım. Çocuklara orayı boşalttırdım. Sağı solu kontrol ettim ve...
C: Evet.

S: (L) Bir sarkaç kullanarak arama yaptım. Sarkacı kullanırken bir nokta tespit ettim. Keserle yeri bir metre kadar kazdım ama hiçbirşey yoktu. 9 metreye 7 metre ebadındaki o yerin her tarafında aynı şeyi tekrarlamak istemiyorum. Heryeri yıkıp dökmek istemiyorum...
C: Keşif sürecinin bir parçası. Süreci kolaylaştırmak için sarkaçla arama yeteneğini bilinen şeylerle test et.

S: (L) Sarkaçla arama belki işe yarıyor belki de yaramıyor diyorsunuz yani, öyle mi? Test etmemi...
C: Tüm psişik yeteneklerde olduğu gibi arayanın yeteneğine bağlı birşey.

S: (L) Bundan edindiğim ipucu, sarkaçla aramayı yapması gereken kişinin ben olmadığım, doğru mu?
C: Eğer tek bir piyano dersi alıp Chopin çalmayı başaramasaydın, bu piyanodan vazgeçmen gerektiği anlamına mı gelirdi?

S: (L) Bana bu konuda net bir cevap verin. Bu iş üzerinde çalışmaya devam etmemi gerektirecek birşey var mı orada?
C: Evet.

S: (L) Bulmak için lanet olası ambarı paramparça etmeme değer mi?
C: Sana bağlı.

S: (L) Şöyle sorayım, beş bin dolar eder mi?
C: Bazıları için.

S: (L) On bin dolar eder mi?
C: Keşfet.

S: (L) Nedir? (F) Para olabilir, altın olabilir, mücevher olabilir, değerli bir eski hisse senedi olabilir. (L) Hisse senetlerinden bahsetmişken, Elk's Club'da eski bir hisse senedim var. Çok ama çok eski. Kontrol etmeme değecek bir değeri var mı?
C: Evet.
-------------------









5 Ocak 1995, F___ ve Laura

S: (L) Merhaba, bu gece karşımızda kim var?
C: Turoyan.

S: (L) Neredensin?
C: Kas.

S: (L) Kas mı? Şimdi de Kasyopya'yı kısaltıyor musunuz?
C: Elbette, neden olmasın.

S: (L) Bir süre önce J___'nin Vietnam'da bir pilot olduğu geçmiş yaşamıyla ilgili verdiğiniz bilginin dün doğrulanması bizde ne kadar büyük bir heyecan yarattı, fark ettiniz mi?
C: Evet.

S: (L) Bu G___ R___ K___ hakkında biraz daha ayrıntı edinmek istiyorum. Bu gerçekten benim oğlum olarak enkarne olan birey mi?
C: Muhtemelen, ama keşfetmek sana kalmış; unutma ki herşey yalnızca derslerden ibaret.

S: (L) Yapmak istediğim şey sizden biraz bilgi almak, sonra J___'yle bir hipnoz celsesi yapmak ve verdiğiniz bilgileri kontrol etmek, bu uygun olur mu?
C: Güzel.

S: (L) İlk sormak istediğim şey şu: G___ R___ K___ yani muhtemel kişi, ne tür bir uçak kullandığını söyleyebilir misiniz?
C: EC 121.

S: (L) O uçakta başka kaç kişi vardı?
C: 15.

S: (L) Ve o uçak vurulup düşürüldü mü?
C: Evet.

S: (L) Yani kazayla düşmedi, doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Vurulduğunda ne yapıyordu?
C: Gözlem ve bombalama.

S: (L) Uçağın pilotu kimdi?
C: İki pilot vardı.

S: (L) İsimleri neydi?
C: G___ ve G___. "İki G."

S: (L) G___ R___'nin kızkardeşiyle telefonda görüştük; bu bilgiye tepkisi nedir?
C: Beklenti.

S: (L) Ne bekliyor?
C: Kavuşma.

S: (L) Bu bilgiden dolayı A___ da bana geçmiş yaşamında kim olduğunu sordu. Söyleyebilir misiniz?
C: Rebecca R___.

S: (L) Nerede yaşadı?
C: Georgia.

S: (L) Hangi yıl doğdu?
C: 1900.

S: (L) O yaşamda ne zaman öldü?
C: 1963.

S: (L) Bu onun hipnoz altındayken hatırladığı, kendisini oturmuş beklerken gördüğü, herkesin gittiğini ve onu terk ettiğini, yalnız kaldığını söylediği hayat mı?
C: Evet.

S: (L) Bu olayın özelliği neydi? Kendini neden bu kadar terk edilmiş ve yalnız hissediyor?
C: Alkolizm.

S: (L) Alkolik miydi?
C: Evet.

S: (L) Alkolikliği yüzünden mi terk edilip yalnız bırakıldı?
C: Kocasıyla sorunlar.

S: (L) Alkolizm yüzünden mi kocasıyla sorun yaşıyordu yoksa kocasıyla olan sorunları onu alkolizme mi itti?
C: Bağlantılı.

S: (L) O hayatta çocuğu oldu mu?
C: Bir tane.

S: (L) Çocuk ne zaman doğdu?
C: 1919.

S: (L) O çocuk bugün yaşıyor mu?
C: Hayır.

S: (L) Hiç torunu oldu mu?
C: Üç.

S: (L) Çocuk kız mıydı, erkek miydi?
C: Kız. Fonora Jean.

S: (L) Şimdiki sorum A___ hakkında. A___ önceki yaşamında kimdi?
C: J___'yle işin bitti mi?

S: (L) Sanırım J___'yle ilgili birkaç şey daha sorabilirim. Ne sorabilirim?
C: Ciğerleri ateşten kavruldu.

S: (L) Bu, uçağın parçalanması sırasında mı oldu?
C: Füzeyle vurulduktan hemen sonra.

S: (L) Şu anda ne gördüğünüzü bize anlatın.
C: Ciğerlerine ateş gidiyor.

S: (L) Ölüm sebebi bu muydu?
C: Evet.

S: (L) J___'nin astım geçirmesinin nedeni bu mu?
C: Evet.

S: (L) Daha önce füzeyle vurulma olayında bacağının da koptuğunu söylemiştiniz, bu doğru mu?
C: Evet.

S: (L) O olayda, şu anda sorun yaşatan başka yaralanmalar da oldu mu?
C: Omurga 17 yerden kırıldı.

S: (L) Bu şimdi onun sırt ağrıları yaşamasına mı neden oluyor?
C: Evet.

S: (L) Başka herhangi fiziksel semptom veya deneyimler?
C: Psikolojik.

S: (L) Bu deneyimde füzeyle vurulduktan ne kadar süre sonra bedenini terk etti?
C: 14 saniye.

S: (L) Epeyce kısa.
C: Yakın.

S: (L) Yine de o koşullarda 14 saniye sonsuzmuş gibi gelebilir. (F) Şüphen olmasın. Zaman durma noktasına geliyor. (L) Bedenini terk etmeden önce G___ R___'nin son düşünceleri neydi?
C: Ailesini ve çocukluktaki evini düşündü.

S: (L) J___'yi G___ R___'nin büyüdüğü eve götürsem bunu hatırlar mı?
C: Kaldığı evlerden yalnızca biriydi.

S: (L) İlk evini mi hatırladı?
C: Evet!

S: (L) Kızkardeşi R___'ye çok mu yakındı?
C: Erkek kardeşlerine daha yakındı.

S: (L) Yani diğer...
C: Rekabet, diğer kardeşler daha girişkendi.

S: (L) Şu anda bilmemiz gereken başka birşey?
C: Beden kalıntıları şüpheliydi.

S: (L) G___ R___'nin mezarına yanlış kalıntıları mı gömdüler?
C: Açık.

S: (L) "Kalıntılar şüpheliydi" derken neyi kastediyorsunuz?
C: Herşey belli edecek.

S: (L) Bu konuda tüm söyleyeceğiniz bu mu?
C: Evet.

S: (L) Bu gerçekten ilginç. Yüce tanrım. Tamam, A___'nın önceki yaşamında kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: Luther Meinhardt.

S: (L) Luther Meinhardt nerede yaşadı?
C: Almanya.

S: (L) Luther Meinhardt Almanya'da hangi yıl doğdu?
C: 1904.

S: (L) Ne zaman öldü?
C: 1947.

S: (L) Luther Meindhardt neyden öldü?
C: Dizanteri.

S: (L) O yaşamda Luther ile benim aramda herhangi bir bağlantı var mıydı?
C: Gestapo'da görevliydi.

S: (L) Gestapo'daki bu görevliyi tanıyor muydum?
C: Doğrudan veya ismen değil.

S: (L) Peki doğrudan veya ismen tanımadığım bu kişi benim hayatım üzerinde bir etki yaptı mı?
C: Evet.

S: (L) Bu kişi benim hayatım üzerinde nasıl bir etki yaptı? Ne yaptılar?
C: Kocanı tutukladı.

S: (L) Kocamın tutuklanması sırasında ne oldu?
C: O sırada önemli birşey olmadı.

S: (L) Kocam tutuklandıktan sonra ne oldu? Neden tutuklandı?
C: Yahudi'ydi.

S: (L) Yahudi olduğu için mi tutuklandı?
C: Evet.

S: (L) Ben de Yahudi miydim?
C: Hayır.

S: (L) Kaç çocuğum vardı?
C: Dört.

S: (L) Kocamın tutuklanmasının sonucu ne oldu? Bir toplama kampına mı götürüldü, öldürüldü mü, ne oldu?
C: Öldürüldü.

S: (L) Nasıl öldürüldü?
C: Vuruldu.

S: (L) Pencereden atlayarak intihar edişim bununla mı ilgiliydi?
C: Evet.

S: (L) Pekala, dört çocuğum vardı, çocuklara ne oldu?
C: "Yetimhane" kampına götürüldüler.

S: (L) Orada dördüne ne oldu?
C: Farklı kaderler.

S: (L) En büyük olanın adı neydi?
C: Rita.

S: (L) Rita'ya ne oldu?
C: Kampta öldü.

S: (L) Rita kampta öldüğünde kaç yaşındaydı?
C: 17.

S: (L) Bir küçüğün adı neydi?
C: Gerta.

S: (L) Gerta'ya ne oldu?
C: Kampta öldü.

S: (L) Gerta öldüğünde kaç yaşındaydı?
C: 15.

S: (L) Bir sonrakinin adı neydi?
C: Klaus.

S: (L) Klaus'a ne oldu?
C: Üzerinde deneyler yapıldı, kamptan kurtuldu, Avusturya ya da Hollanda'da yaşıyor.

S: (L) Nasıl birinde veya diğerinde yaşıyor?
C: Çözmesi zor çünkü hareket ediyor.

S: (L) İki yer arasında gidip geliyor mu?
C: Bunu yaptı veya yapıyor.

S: (L) Demek Klaus hala yaşıyor. Klaus ne zaman doğdu?
C: 1929.

S: (L) Soyadımız neydi?
C: Gers__.

S: (L) En küçük çocuğa ne oldu?
C: Ernst. 1987'de öldü.

S: (L) Yani o da kamptan kurtuldu. Şu andaki çocuklarımdan herhangi biri o zamanki çocuklarımdan birinin reenkarnasyonu mu?
C: Hayır.

S: (L) O hayattan bu hayata dikkat etmem gereken yansımalar var mı?
C: A___ ile olan karmik etkileşime dikkat et. Gizli kızgınlığın olabilir.

S: (L) Ama A___ çok şirin bir bebek. Eğer ailemi parçalayan Gestapo'nun parçasıydıysa neden aileme girmeye karar verdi?
C: Suç.

S: (L) Gelip suçunu hafifletmek mi istedi?
C: Gestapo'daydı ama niyeti kötü değildi, sadece "emirler."

S: (L) Peki o hayattaki kocam kimdi?
C: Gerhard.

S: (L) Peki bu hayatta kim; reenkarne oldu mu?
C: Hayır.

S: (L) Daha önce onun reenkarne olduğunu ve G___ M___ olduğunu söylememiş miydiniz?
C: Evet, ama öldü ve bunu başkası söyledi, biz değil.

S: (L) Yani o soruları sorularken bizimle konuşan varlık sahte bir kaynak mıydı?
C: Sahte değil, sadece başka.

S: (L) Başka bir Kasyopyalı mı?
C: Kayıtları kontrol et.

S: (L) Anlamıyorum. Konuyu siz açtınız; bu kişinin bedenindeki varlığın yerini başka bir varlığın aldığını mı söylemeye çalışıyorsunuz?
C: Hayır. G___ kocaydı ama başka yaşamda.

S: (L) Anlıyorum, sanırım. Peki o yaşamda kocam olan kişi şu anda nerede? Bedensiz olarak bir yerlerde dolanıyor mu?
C: Evet.

S: (L) G___'nin kocam olduğu yaşam hangisiydi?
C: Sondan bir önceki.

S: (L) O hayat hangi yıllardaydı?
C: 1800'ler.

S: (L) O hayattaki karmik etkileşim veya dinamikler neydi?
C: Karı-koca. Almanya, Prusya.

S: (L) Adı neydi?
C: Gunther Steinb__.

S: (L) O hayatta benim adım neydi?
C: Wilhelmina.

S: (L) Çocuğumuz var mıydı?
C: Hayır.

S: (L) Gunther Steinb__'nin mesleği neydi?
C: Lehimci.

S: (L) Lehim mi yapıyordu?
C: Evet.

S: (L) O zamanlar lehimin var olduğunu bilmiyordum. Çok sıkıcı bir hayattı herhalde. O hayatta herhangi önemli veya ilginç birşey oldu mu?
C: Subjektif.

S: (L) Şu andaki kocamla güçlü bir karmamız var gibi görünüyor. Bu karmanın kaynağı nedir?
C: Eski İran'da sevgiliydiniz.

S: (L) Daha önce söylendiği gibi bu 1600'lerdeydi, doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Çocuklarımdan herhangi birinin, benimle bağlantılı olarak veya olmayarak sıradışı bir karması var mı?
C: A___.

S: (L) Peki ya A___?
C: Hayır.

S: (L) A___ son yaşamında kimdi?
C: B___ Jones.

S: (L) B___ Jones ne zaman öldü?
C: 1889.

S: (L) B___ Jones ne zaman doğdu?
C: 1803.

S: (L) Çocuklarımın hepsinin sevgi veya karma veya herhangi başka bir şekilde benimle güçlü bağlantıları var mı?
C: Her zaman olduğu gibi.

S: (L) F___ ile ben en son ne zaman birlikteydik?
C: 1700'ler.

S: (L) F___ 1700'lerde kimdi?
C: Bavaryalı bir toprak sahibinin oğlu.

S: (L) O hayatta ben kimdim?
C: Kızı.

S: (L) F___'nin kızı mı?
C: Hayır, kızkardeşi.

S: (L) G___ ile evlendiğim hayat mı?
C: Hayır. Şimdi Almanya olan yerde 3 yaşam geçirdin.

S: (L) Annem o hayatta benimle miydi?
C: Hayır.

S: (L) Bavaryalı toprak sahibinin çocukları iken, F___'nin adı neydi?
C: Heinrig.

S: (L) Benim adım neydi?
C: Sheila.

S: (L) O hayatta ne yapıyorduk? Tartışıyor muyduk?
C: Korunuyordunuz.

S: (L) Herhangi özel yetenek?
C: Piyano ve harp.

S: (L) Yani tüm yaptığım şey oturup piyano ve harp çalmak mıydı?
C: Yakın.

S: (L) Ve de kitap okuyordum herhalde. F___ ne yapıyordu, puro içip pencereden dışarıyı mı seyrediyordu?
C: Kitap okuyordu.

S: (L) Güzel olmalı F___. Bavarya'nın hangi kısmıydı bu?
C: Münih yakınında. Güneyi. Braunau'da.

S: (L) Büyük bir ev miydi?
C: Şato.

S: (L) Bana hep çekici gelmiştir. Bu şato hala duruyor mu?
C: Evet.

S: (L) İsminden tanır mıyız?
C: Hayır.

S: (L) Soyadımız, aile adımız neydi?
C: Von Endersohn.

S: (L) Uzun, dolu ve mutlu bir hayat mı yaşadık?
C: Açık.

S: (L) Bir trajedi mi yaşadık?
C: Çalkantılı bir dönemdi.

S: (L) Öldüğümde kaç yaşındaydım?
C: 43.

S: (L) F___ öldüğünde kaç yaşındaydı?
C: 43.

S: (L) İkiz miydik?
C: Hayır.

S: (L) Kim daha büyüktü, o mu, ben mi?
C: Aranızda bir yaş fark vardı.

S: (L) O neyden öldü?
C: Kalp krizi.

S: (L) Ben neyden öldüm?
C: Zatürre.

S: (L) Hala şatomuzda yaşamaktayken mi öldük?
C: Evet.

S: (L) Herhangi birimizin çocuğu oldu mu?
C: Hayır. Zenginlere yönelik saldırılardan korunuyordunuz.

S: (L) Bu saldırılardan nasıl korunuyorduk?
C: Dış dünyadan yalıtık bir şekilde yaşıyordunuz. Hiç evlenmediniz.

S: (L) Sanırım kargaşadan korunmanın yollarından biri de bu, hiç dışarı çıkmamak. Sadece oturup piyano ve harp çaldık ve kitap okuduk. Bana çok ideal bir yaşam gibi geliyor. Ata da biniyor muyduk?
C: Evet.

S: (L) Sanırım eğlenmek için epey çaba harcamışızdır. (F) İkimizin de güvenlik, huzur içinde kitap okuma ve benzer şeylere olan arzumuz bundan kaynaklanıyor demek ki. (L) Her zaman Avrupa'da yaşamak istemişimdir. Orada mutlu olur muyum?
C: Sana bağlı.

S: (F) Sanırım bu yüzden Avrupa'da yaşamayı arzuluyorsun, çünkü o bölgede 3 yaşam geçirmişsin. (L) Hipnozu kullanarak piyano yeteneğimi geliştirebilir miyim? Otomatik olarak harp çalmaya başlayabilir miyim?
C: Açık.

S: (L) Bu daha önce hiç yapıldı mı?
C: Evet.

S: (L) Önceki gece, Yılbaşı arifesinde bir grup göksel ziyaretçimiz olduğunu ve bunlardan birinin de benim büyük büyükannem Laura olduğunu söylemiştiniz, doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Buna göre o henüz ışığa gitmedi mi, yoksa ışığa giden insanlar bunu yapabiliyor mu?
C: İkincisi.

S: (L) Büyükannemin ölmüş olmak konusunda ne düşündüğünü bilmek isterdim.
C: Rahatlama.

S: (L) Sanırım bu kadar geç ölmesinin nedenlerinden biri benim için çok endişelenmesiydi. Onu çok düşünüyorum. Onu düşündüğümde bunun farkına varıyor mu?
C: Belki.

S: (L) Ruth Montgomery'nin bahsettiği "walk-in" fikrine dönecek olursak, bu hiç oluyor mu? (ç.n.: walk-in: anlaşmaya dayalı olarak bedenini terk eden birinin bedenini devralan ruh/kişi)
C: Nadiren.

S: (L) Lobsang Rampa olarak bilinen kişin durumu nedir? Lobsang Rampa bir "walk-in" miydi?
C: Hayır.

S: (L) Lobsang'ın kitaplarında yazdığı şeylerin kaynağı neydi?
C: Etkin bir hayalgücü.

S: (L) Yani Lobsang'ın kitapları temel olarak hayalgücüne dayalıydı ve herhangi bir şekilde kanallanmamıştı, öyle mi?
C: Açık.

S: (L) O bilgilerin bazılarının kanallanmış olma ihtimali var mı?
C: Evet.

S: (L) Bugün bir sürü posta gönderdim. Bir kopya M___ F___'ye gönderdim. Bu mektubun, bizim yaptıklarımızın, S___'ninkinden çok daha ilgi çekici olduğu konusunda onun gözlerini açıp açmayacağını merak ediyorum.
C: Şüpheli.

S: (L) Bir kopyayı L___ S___'ye gönderdim ve bir kopya da metafizik grubuna ve bir kopya da J___ ve G___ B___'ye gönderdim. M___ N___ bu bilgilere nasıl tepki gösterecek?
C: Açık.

S: (L) Bu insanlardan herhangi birinin gönderdiğimiz herhangi bir bilgiye nasıl tepki gösterdikleri konusunda bir ipucu verecek misiniz? Geleceğe bakıp farklı insanlardan ne bekleyebileceğim konusunda bana bir fikir verebilir misiniz?
C: Bekle ve gör.

S: (L) Bilgisayar ağı hakkında anlayabildiğim kadarıyla, bir erişim hattı edinene kadar bu ağ son derece sınırlı olacakmış gibi görünüyor.
C: 800'lü numaralara bak.

S: (L) 800'lü bir numara almak için bunu yapacak bir firma bulmam gerekiyor. Bir bakacağım, ama sonuç alabileceğimi sanmıyorum. Ağdaki IrishSir isimli kişi... Ona yanıt vermemeye karar verdim çünkü cevaplarında çok agresif davranıyor. Adeta beni saldırabileceği bir duruma çekmeye çalışıyor. Bu tepkim makul mü?
C: Açık.

S: (L) Bu adama söyleyebileceğim, onu etkileyebilecek birşey var mı?
C: Elbette.

S: (L) Nasıl bir yaklaşımı benimsemem gerektiği konusunda bana bir ipucu verin.
C: Zorlu kişilerle iletişimi öğrenmek sana bağlı.

S: (L) Önceki gece İsa hakkında konuşuyorduk ve tanığımız kişiler arasında ona benzeyen herhangi biri olup olmadığını sormuştuk ve siz de taradığınızı söylemiştiniz.
C: Yok.

S: (L) İsa'nın gerçek adı neydi?
C: Jesinavarah. (ç.n.: "cesinavara" diye okunuyor olmalı)

S: (L) A___'nın benim yaptığım ve düşündüğüm şeylerden hoşnutsuzluğunun kaynağı nedir?
C: Farklı yönelim.

S: (L) Onun yönelimi nedir?
C: Maddesel.

S: (L) A___ 4'üncü yoğunluk adayı mı?
C: Açık.

S: (L) Bugünlerde çok sıradışı bulut şekilleri ve oluşumları görüyoruz. Bunun kaynağı...
C: Üst seviye rüzgar birleşimi.

S: (L) Bu olduğunda başka boyutlardan birşeyi temsil ediyor mu? Yoksa dünyadan yayılan EM dalgalarla mı ilgili?
C: Belirsiz.

S: (L) Diğer bir deyişle, üst seviye rüzgarlar ve garip bulut biçimleri 4'üncü, 5'inci veya 6'ncı yoğunluk etkileşimleriyle ilgili olabilir mi?
C: Belki.

S: (L) Bu garip bulut şekilleri, örneğin depremler ve volkanik patlamalar öncesi dünya yüzeyindeki garip elektromanyetik kalıplarının bir neticesi olabilir mi?
C: Olabilir.

S: (L) Önümüzdeki örneğin on gün içinde, volkanik bir patlama veya deprem var mı?
C: Evet.

S: (L) Hangisi?
C: Deprem. And Dağları. 7.6 Peru.

S: (L) Bu geceyi sonlandırmadan önce bilmemiz gereken herhangi birşey var mı?
C: Hayır.

S: (L) G___ R___ günün hangi saatinde doğdu?
C: 6:21 a.m.

S: (L) Bu kadar çok kişisel soru sorduğum için özür diliyorum ama J___'yle ilgili durum bu kaynağa epeyce güvenilirlik kazandırdı.
C: İyi geceler.
__________________









7 Ocak 1995 F___, Laura, TR, JR, V, D, T, LM

S:(L) Merhaba.
C: Merhaba. Kurban V___. [Gülüşme]

S:(L) Bu gece kiminle birlikteyiz?
C: Toz.

S: [Tablaya toz eklendi] (L) Şimdi de traş losyonu isteyeceksiniz herhalde.
C: Traş losyonu lütfen.

S:(L) Bu gece kim var?
C: Lomarra.

S:(L) Ölmüş birinin ruhu musun?
C: Hayır.

S:(L) Kimsin veya nesin?
C: Işık varlığı.

S:(L) Peki nereden bağlantı kuruyorsun?
C: Kasyopya.

S:(L) Bu gece birkaç ilginç sorumuz olacak. Sanırım herkesin aklındaki ilk şey, geceleyin ve sabahın erken saatlerinde meydana gelen, TR ve JR'nin anlattığı, John'un ve ayrıca TR'nin babasının yaşadıklarına benzeyen garip olayların ne olduğu. Ayrıca birşey A___'yı uyandırmış ve ben de garip bir duyguyla uyandım. Bu olayla ilgili merak içindeyiz ve bunun hakkında bilgi istiyoruz. Bu tam olarak neydi?
C: Yıldırım.

S:(L) Çok güçlü bir yıldırımdı herhalde. Çok farklı yerlerden duyulmuş gibi görünüyor. Bu yıldırım nereye düştü?
C: Hücre tüm bölgede dengeli bir şekilde yapılandı.

S:(T) Aynı yıldırımın sesini duymamızın nedeni bu muydu?
C: Hayır. Tüm bölgeler eşit seviyeli EM profili aldı ve dolayısıyla her bölgede yüksek yoğunluklu bir deneyim yaşandı.

S:(L) EM profili nedir?
C: Elektromanyetik.

S:(L) Daha önce böyle birşey yaşadığımızı hatırlamadığımız için soruyorum, bu yıldırımın herhangi belirli bir önemi var mıydı? 4'üncü yoğunluk faaliyeti anlamında bir anlamı var mıydı?
C: Daha önce de yaşadınız ve evet, her zaman olduğu gibi.

S:(L) 4'üncü yoğunlukta böylesine bir patlama meydana getirecek ne oluyordu?
C: Çarpışan yoğunluklar. Sizin zaman ölçümünüzle yaklaşık 1.3 saniye sürdü. Yani 1.3 saniye boyunca tamamen 4'üncü yoğunlukta bulundunuz.

S:(T) Yani fark etmemizin önemli olduğu bir olaydı, öyle mi?
C: Fark etmeniz, olayın kendisinden daha önemliydi.

S:(V) Birşey soracağım... Tüm yıldırımlarda bir 4'üncü yoğunluk etkisi var mı? (L) Hayır, hayır. (V) Sadece bu olay mı? (T) Ya fark etmemişsek? Ben patlamayı duymadım. En son cevap neydi? (L) Fark etmek, olayın kendisinden daha önemli... (T) Yani önemli olan birşey olduğunun farkına varmış olmak.
C: Başka bir bilinç seviyesinde fark ettiniz.

S:(L) Bu olayın, A___'nın bu sabah odasında adını söyleyen ince bir ses tarafından uyandırılması olayıyla bir ilgisi var mı?
C: Evet.

S:(L) Peki deneyimlediği şey neydi?
C: Bir 4'üncü yoğunluk varlığı.

S:(L) Bu ne tür bir 4'üncü yoğunluk varlığıydı?
C: Om.

S:(L) Om kim? (V) Bu bir isim mi? (TR) Om, varlığın ismi mi?
C: Türü.

S:(L) Om nasıl bir türdür?
C: Bilmek istemezsiniz!

S:(L) Hayır bilmek isterim. Eğer birşey A___'yı yatak odasında ziyaret ediyorsa, bunun kim veya ne olduğunu kesinlikle bilmek isterim.
C: Bunun düzenli bir olay olduğunu kim söylüyor?

S:(V) Yani bu her zaman meydana gelmeyecek ve bu konuda endişelenmeye gerek yok, öyle mi?
C: Evet.

S:(T) Bir kerelik bir olay mıydı?
C: Evet.

S:(V) A___'nın bu olayın bu kadar farkına varmasının nedeni, uyurken psişik olarak açık olması mı?
C: Evet.

S:(V) Zarar görmemek için psişik açıklığını kontrol etmek üzere yapması gereken herhangi birşey var mı?
C: Faydalı birşeyi neden kontrol edesiniz ki?

S:(V) Sadece Laura endişelendiği için soruyorum, biliyorsunuz... (TR) Bu hepimizin arada sırada karşılaştığı birşey mi?
C: Üçünüzün... hayır, şunu beş yapalım. TR, T___, Frank, D___, Laura.

S:(D) Evimde duyduğum çarpma sesleri.... bunun büyükannemle ilgisi yok değil mi?
C: Evet.

S:(D) Bunlar ziyaretçiler mi?
C: Evet.

S:(D) Bana bununla ilgili ne söyleyebilirsiniz?
C: Ne bilmek istiyorsun?

S:(D) Bu ziyaretçiler Kasyopyalı mı?
C: Biz "çarpmayız." [Gülüşme]

S:(L) D___'nin evindeki gümleme seslerine neden olan şey nedir?
C: Yaptığın pek çok faaliyetlerin çektiği çeşitli türlerdeki 5'inci ve 4'üncü seviye ziyaretçiler.

S:(TR) Bunlar zararlı mı? (D) Hangi faaliyetlerim, psişik okumalar mı? (L) Hayır, hayır, dur. Bu varlıklar genel olarak KH mi yoksa BH yönelimli mi?
C: KH.

S:(L) Ve D___'nin çeşitli faaliyetleri onları çekti. D___'nin öncelikle hangi faaliyetleri bu tür olayların başlamasına neden oldu?
C: İletişimler.

S:(L) Kiminle veya neyle olan iletişimler?
C: Son zamanlarda temas kurdukları.

S:(L) Kiminle veya neyle?
C: Kişiler.

S:(L) Peki kim? (D) E___ P___'den mi bahsediyorsunuz?
C: Bir tanesi.

S:(D) M___ T___?
C: Evet.

S:(D) J___ H___?
C: Evet.

S:(D) Laura ve F___?
C: Hayır.

S:(D) P___ K___?
C: Hayır.

S:(D) Kiliseden herhangi biri?
C: Evet.

S:(D) B___?
C: Hayır.

S:(D) D___ W___?
C: Evet.

S:(D) Tüm bunlar D___ W___'yle olan ilişkimden sonra mı başladı?
C: Evet.

S: (D) İlk olarak bu muydu?
C: Evet.

S:(D) Bu ziyaretleri nasıl durdurabilirim?
C: Karmaşık.

S:(D) Nereden başlayabilirim? İlk adım nedir? (L) Bir EM açıklığın var. Bunu kapatmak ilk adım.
C: Başladın bile.

S:(D) Okuyarak. (TR) Sorarak mı?
C: Evet. Evet.

S:(D) Bir sonraki adım nedir?
C: Bu adımlara dayalı bir süreç değil.

S:(L) Yani bilgi ve farkındalık edinmesi gerecek, değil mi?
C: Işık bilgidir ve bilgi korumadır.

S:(L) Sanırım kendinin ve evinin etrafını ışıkla çevrelenmiş olarak imgelemen gerekiyor. (D) Ve sanırım biraz adaçayı ve kutsal su... (L) Hayır, hayır, hayır, hayır, ritüel yok. Bilgi. Sadece aklın gücü. (TR) Eğer P___ ve kilise grubuyla ilişkisini keserse, bu doğru yönde iyi bir adım olur mu?
C: Arkadaşlık ve ilişkilere dair kesin yorumlarda bulunmayız; bu özgür irade.

S:(L) Yani sana kiminle ilişki kuracağını söylemeyecekler, bu senin seçimin. (J) Artık bilgi kazandığına göre daha bilinçli seçimler yapabilirsin. (D) Bunda seçim yok... neyse o.
C: Sana bağlı.

S:(L) Başka konulara girmeden önce bu akşam aramızda T___'nin bulunduğunu ve...
C: Merhaba T___.

S:(L) T____'nin taşınma ve hayatının yönelimiyle ilgili sormak istediği birkaç soru var ve bu kısa olacak. Kendi sorularını soracak.
C: Duyguların hakim olmasına izin verdiğinde neler olduğunu artık görmeye başlıyorsun T___. Seni incelikli bir şekilde uyarmıştık.

S:(T) Kendimi ruhsal yolda tekrar rotaya sokmak için ne yapmam gerekiyor?
C: Son iki cevapta doğrudan seninle konuşuyorduk.

S:(T) Bana bir tür uyarıda mı bulundunuz?
C: Hatırlıyor musun, T___?

S:(T) Hayır, uyarıyı hatırlamıyorum.
C: Tamam, şimdi dikkatlice düşün, "birliğin" ilk gününe ait anılarına eriş.

S:(T) A___'yla olan ilişkimden mi bahsediyorsunuz?
C: İhtiyatlı olmaya çalışıyorduk.

S:(L) Onlar konuyu ihtiyatlı bir şekilde ortaya koyuyordu, sen doğrudan söyledin. Bu hususta bir çeşit uyarı hissettin mi? (V) Derin sezgisel bir hissediş? (L) Bu ilişkinin seni ruhsal yoldan uzaklaştırdığını görmedin mi? (D) Sana birşeyleri bırakmanı mı söyledi? (V) Bu ilişki kendini rahatsız hissetmene neden oldu mu? (D) Ruhsallık konusunda negatif düşünceler edinmene neden oldu mu?
C: İzin verin T___ düşünsün. Bu oldukça şahsi nitelikte.

S:(T) Tamam. Düşünüyorum...
C: T___'nin isyankarlığa ve ketumluğa eğilimi var.

S:(J) Bu o kadar da kötü bir kombinasyon değil. (T) Bunun üzerinde çalışıyorum... (V) Hepimizin çektiği zorluklar var... (L) T___'nin bir yerlere gitme planı var. İlişkisi hayatında pek çok olumsuz durumlara neden oldu ve şimdi bunlardan kaçmak için ülkenin yarısını kat edecek.
C: Tekrarlanan sendrom.

S:(TR) Nereye gidersen git, sen sensin. (L) Manzara değişebilir ama kendini değiştirene kadar aynı sorunlara sahip aynı kişi olacaksın. (T) Orada kendime daha iyi koşullar sağlayabileceğimi biliyorum. A___'yla birlikte kendimize daha iyi koşullar sağlayabiliriz.
C: Bunu nasıl biliyorsun?

S:(T) Çünkü gazeteleri kontrol ettim, orada neler olduğunu inceledim... Orada daha fazla iş, daha fazla daire, daha fazla fırsat ve ilerleme şansı var... (L) Kimi ikna etmeye çalışıyorsun?
C: Gerçekten mi?

S:(T) Bunun bir değişiklik vakti olduğunu hissediyorum.
C: Daha önce de sık sık böyle hissetmiştin.

S:(T) Tamam, şunu sorayım: orada bir yer edinebilir miyim, yapılması gereken birşey yapabilir miyim?
C: Yer değiştirmenin kaderi iyileştirdiği ilüzyonuna pek çok kişi kapıldı. Hepsi yanıldı.

S:(L) Eğer bulunduğun yerde başaramıyorsan, muhtemelen hiçbir yerde de başaramayacaksın. (J) Nereye gidersen git, kendini de birlikte götürüyorsun. Eğer yanlış olan şey sensen, taşınmak bunu değiştirmez. (L) Hatta herşeyi daha kötü hale getirir. (TR) Evet, çok şey kaybediyorsun çünkü bağlantılarını ve tanıdıklarını, destek sistemini, oluşturduğun bütünlüğü, herşeyi kaybediyorsun. (T) İşin bir yönü de şu ki, gitmeyi gerçekten istiyorum. (L) Belki de gitmek istemek sorununun bir parçasıdır. (J) Kaçıyor musun? (T) Hayır. (L) T___ kaçıyor mu?
C: Evet.

S:(L) T___'ye söyleyebileceğiniz herhangi birşey var mı?
C: Gideceği yerdeki toplum çok daha 3'üncü yoğunluk. Metafizik yönelimli değil.

S:(L) Diğer bir deyişle, eğer taşınırsa işler daha da karışacak, öyle mi? [tartışma için ara verildi.] T___ bunu halledebileceğini düşünüyor... Yorumunuz?
C: Bu plan, değişken duygusal varsayımlara dayalı. İlişkisi istikrarsız ve konunun temelinde de bu yatıyor.

S:(T) İlişkinin istikrarlı hale gelmesi için ne yapmam gerekiyor? (V) Gençler! Uymayan şeyleri zorla uydurmaya çalışırlar!
C: Açık.

S:(T) Ne yapmam gerektiği konusunda bana bir ipucu verebilir misiniz? (L) Bu ilişkiyi istikrarlı hale getiremeyeceğini söylüyorlar... (J) Ya istikrarlıdır, ya da değildir.
C: İzin verin, T___ karar versin.

S:(T) Şunu sorayım... Bu ilişkiyi istikrarlı hale getirebilir miyim?
C: Kendin keşfet. Ama taşınmak bunu sağlamayacak.

S:(T) Bunu başarabileceğimi biliyorum ama burada kalmam iyi olur mu?
C: Eğer kalıp işleri yoluna sokarsan ilişkinin devam etme şansı artar.

S:(T) Ama onun en iyi arkadaşı orada...
C: A___'nın arkadaşlıkları istikrarlı değil.

S:(L) A___'nın arkadaşlıklarının istikrarlı olmadığını söylüyorlar ve bu ilişkileri de kapsıyor olabilir. (T) Onun bir ruhsallık veya bir belirli bir seviyede aydınlanma sağlamasına yardım edebilir miyim?
C: İlk yanıtta söylediğimiz şey geçerli. Sıkıntılı olmak zorunda değil.

S:(D) Ben iki kez evlendim. Harika olduğunu düşündüğüm adamla evlenmeden bir gün önce bana kimsenin beni evlenmeye zorlamadığı ve eğer istersem fikrimi değiştirebileceğim söylendi. Aklıma takılan şeyler yok değildi ama geri dönemezdim çünkü evlilik hazırlıkları başlamıştı bile. Ve sonunda bu çok yıkıcı bir evlilik haline geldi ve boşandık. Söylemek istediğim şey şu ki, eğer beklentilerin ve ihtiyaçlarınla ilgili olarak onunla arandaki herşey mükemmel değilse, eğer o kişide değiştirebileceğin veya değiştirmek zorunda olduğun herhangi birşey görüyorsan, yanılıyorsun. Onu değiştiremezsin, değişmez ve ilişki giderek daha kötü hale gelir. Eğer şimdi yine de bunu yürütmek için ne yapabileceğini soruyorsan, yıkıma giden yoldasın demektir. Aklını kullanman ve geri adım atman için hiçbir zaman geç değil.
C: Evet.

S:(L) T___ ile A___ arasında bir geçmiş yaşam veya karmik bağlantı var mı?
C: Her zaman olduğu gibi. Keşfetmek ona bağlı. İsyankar ve dinlemek istemiyor. Çok şey söyledik, gerisi ona bağlı.

S:(L) Bu odada isyankar olmayan biri var mı? (Koro) Ben! (L) Hepimiz bunu zor yoldan öğrendik ha? (Koro) Aynen öyle... (V) T___'nin şu anda gördüğü dersi hepimiz yaşadık. Şimdi oturup sonucu görmek bizim için kolay çünkü bunu daha önce yaşadık. Bizim için ona geri adım atmasını ve yeniden düşünmesini söylemek kolay çünkü hepimiz birileri tarafından bunu yapmaya zorlandık ama o zaman bunu yapmanın ne kadar zor olduğunu ve bunu dünyanın sonu olarak gördüğümüzü hatırlamamız gerek. (L) Evet. Yıkıcı ilişkileri sonlandırmanın, dünyada yapılacak en zor şey olduğunu hepimiz düşündük. Gençken başka insanlar bize öğütler verdiler, tıpkı şu anda bizim T___'ye verdiğimiz gibi, ve o öğütleri dinlememiştik. Eğer şimdi gördüğümüzü o zaman bilseydik herşey ne kadar kolay olurdu... (Koro) Çok doğru!
C: Gerçek sevgi hormonlara dayalı değildir.

S:(T) Yani söyledikleri şey şu ki, ilişkiyi burada sürdürebilirim ama orada sürdüremem, öyle mi? (L) Hayır T___, her iki şekilde de şans yüksek değil ama burada iyi bir destek sistemi ve metafizik bağlantılar sayesinde bir şansın var. Orada herşeyin daha kötü olacağı kesin ve o zaman duygusal karmaşaya gireceksin ve muhtemelen ekonomik durumun da kötü olacak ve herkesten kopacaksın. (V) İlişkin konusunda net bir yanıt yok; burada kalırsan şansın biraz daha yüksek olduğunu söylediler. Kalırsan bu ilişkiyi kesinlikle yürütebileceğini söylemediler. Ve eğer tam şimdi taşınma yoluyla ruhsallık arıyorsan, bu kesinlikle yanlış bir adım olur...
C: Evet.

S:(J) Bu sabahki olaya dönecek olursak, J___ bana yaşadığı deneyimi anlatırken, gözlerini açtığında ışığın sarı göründüğünü söyledi... (V) Renk değişimini ben de fark ettim... (J) Bu bahsettiğiniz olaydan mı kaynaklanıyordu?
C: Evet.

S:(J) Işıktaki renk değişimlerine neden olan şey neydi?
C: 4'üncü yoğunluktan kalan etkiler.

S:(L) Bu, 4'üncü yoğunluğa doğru ilerlerken giderek daha fazla gerçekleşecek olan birşey mi?
C: Evet.

S:(L) Atmosferdeki bu elektromanyetik yüklenme, tabii eğer öyleyse, yoğunluklardaki kaymanın bir parçası olarak meydana geliyor...
C: Evet.

S:(L) Eğer bu atmosferdeki elektromanyetik bir yoğunlaşma ise, bu, yaklaşmakta olan dalgadan mı kaynaklanıyor? Bu dalganın varlığının veya yaklaşmasının etkilerini giderek daha fazla hissetmemizle mi ilgili?
C: Giderek yoğunlaşıyor, tıpkı bir deniz dalgasının gelişi öncesindeki etkiler gibi.

S:(T) Kuzey Karolina ve Kaliforniya'daki aşırı rüzgarlar ve Japonya'daki depremler, hepsi bununla ilgili mi?
C: Evet.

S:(T) Evet. Medya kasıtlı olarak bu konuya olan ilgisini sınırlı tutuyor. Rüzgar Karolina'da saatte 200 kilometre, Kaliforniya'da da saatte 250 kilometre hızla esiyor. (L) Kasyopyalılar bize havanın giderek garipleşeceğini söylemişti. (T) Japonya'da bugün bir deprem daha oldu. Birkaç haftadır aralıklarla devam ediyor. Devam etmesi bekleniyor. (V) Sylvia Brown bir talk-show'a çıktı. Çok yüksek algılama gücüne sahip bir medyum olarak biliniyor. Onun psişik yetenekleri konusunda siz ne düşünüyorsunuz?
C: İyi.

S:(V) Alaska'da büyük bir deprem meydana geleceğini söyledi. Çok büyük bir deprem. Bundan bahsedebilir misiniz?
C: Sizin zaman ölçümünüzle dalganın giderek yoğunluğunu arttıracağı önünüzdeki yıllarda meydana gelecek çok sayıda olaydan biri.

S:(V) Bu çok ilginç, Sylvia Brown'u birkaç yıldır takip ediyordum. (L) Şunu sorayım: Piers A___'dan bir mektup aldım ve beni eleştiriyor ve küçümseyip duruyor ve...
C: Piers saptırılıyor.

S:(L) Bilgisayar ağındaki o acayip heriften aldığım iğrenç mektuptan sonra bir de bunu görünce şunu sormak istiyorum: Gerçekten bu insanların gözlerinin açılmasını istiyorum, gözleri açılacak mı?
C: Açılacak olanlar açılacak.

S:(TR) Şöyle düşün, zihinleri kapalı olanların zihinlerini kapalı tutmalarına müsaade edecek kadar açık bir zihne sahipsin. Denedin ama bunu daha fazla zorlamana gerek yok. (L) Bu yıl çok büyük, olağanüstü bir UFO faaliyeti gerçekleşeceğini söylemiştiniz, doğru mu? 1995?
C: Bingo!

S:(L) Sanırım bu başladı bile çünkü Michigan'da bir adam güpegündüz bir UFO'yu filme almış ve üç gündür haberlerde bunu gösteriyorlar ve sanırım konuyu küçümseyici bir tavır takınmıyorlar. (F) Evet, takınıyorlar. Kanal 13'te izledim ve kesinlikle UFO olaylarını küçümseyici bir tavır takınıyorlardı. (TR) Ve o adamlar ağ üyeliklerini de kaybettiler! (L) Michigan'daki o adam, bize o aracı ve kime ait olduğunu söyleyebilir misiniz?
C: Griler.

S:(L) Griler önümüzdeki yıllarda kendilerini 3'üncü yoğunlukta giderek daha fazla mı gösterecekler?
C: Evet.

S:(L) Bunu yapmalarının ardında bir neden var mı?
C: Tüm olaylar, sizin artık bildiğiniz şeylerle ilgili.

S:(L) Dünya'ya inme ve medya yoluyla insanlarla etkileşime girme hamlelerinin bir parçası... (TR) Dünya'ya zaten iniyorlar...
C: Hayır, herşey dalganın yaklaşmasıyla ilgili olduğu için, ayrıntıların ne olduğu zamanla ortaya çıkacak.

S:(L) Bu arada, TR, Apalaçya'daki üslerle ilgili verdiğin bilgiler onaylanmış gibi görünüyor. (TR) Apalaçya dağlarında askeri üsler var mı?
C: Evet.

S:(T) Gizli üsler mi?
C: Evet.

S:(TR) Yeni Dünya Düzeni'nin son aşamalarını uygulamaya başladıklarında ABD'nin boyun eğmesini sağlama amacına mı yönelik?
C: Bekleyin ve görün.

S:(L) Çeşitli makalelerde okuduğum gibi bu ülkede krematoryum veya çalışma kampları olarak kurulmuş binalar veya yerler var mı?
C: Evet.

S:(T) Bu planı ne zaman uygulamayı düşünüyorlar?
C: Açık.

S:(TR) Duyduğum son tarih Mart 1995'di. (V) Aman tanrım. (L) Astroloji haritalarını incelediğimde 95'in garip bir yıl olacağını anlamıştım. (V) Bunu pek çok başka kişi de söylüyor. (D) Büyük birşey olacak herhalde, büyük bir kurumun çöküşü gibi... (L) Eğer burada oturup saat yönünde bir ışık ve enerji girdabını imgelersek, enerji akışını önemli ölçüde arttırabilir miyiz?
C: Artık gerekli değil.

S:(V) Dün gece birden bir Tarot okuması yapasım geldi. Aylardır yapmamıştım çünkü bunun çok temiz bir kanal olmadığını biliyorum ama bunu yapmanın iyi olacağı yönünde güçlü bir duygu hissettim. Dün gece kendim için yaptığım okuma gerçekleri yansıtıyor muydu?
C: Eğer öyle olmasını istiyorsan.

S:(V) O okumayı yaparken sizden enerji aldığımı umuyordum, alıyor muydum?
C: "Bizden enerji almak" için kartlara başvurma. Asıl güçlü duygun, bilgi için meditasyon yapmaktı. Bunu bir tarot ihtiyacı olarak yanlış yorumladın. Kartlar yanıltabilir, meditasyon asla yanıltmaz.

S:(V) Güzel kartlar çıkmıştı ve bu sabah açtığım kartlar da güzeldi... Son kart ay kartıydı ve bunun psişik enerjiyi mi yoksa aldanmayı mı vurguladığını ayırt edemedim... Algıladığım anlam neydi?
C: Bu celse için yeteri kadar kişisel bilgi verdik.

S:(T) Meditasyon yapmanın en iyi yolu nedir?
C: Size "zahmetsiz" gelen yol.

S:(V) Tamam, madem kişisel konulardan daha genel konulara geçiyoruz... Şunu bilmek istiyorum... Metafizikle ilgilenen insanlar arasında şöyle genel bir bilgi var; bir ruh gezegene doğduğunda o küçük bebek sonsuz bilgiye sahiptir ama büyüdükçe ve dünyevi şeyleri öğrendikçe bilgimizi yitiriyoruz, bu doğru mu?
C: Hayır.

S:(L) Bir bebek nasıl sonsuz bilgiye sahip olabilir ki, yalnızca geçmiş yaşam deneyimlerinin yansımalarına sahiptir. (V) Bunu sen de duymuşsundur...
C: Saçma.

S:(V) Güzel. Sadece... Bunu sen de duymadın mı...
C: Ruhlar bu gezegene "doğmaz". Ruhlar hiçbir zaman doğmadılar! Ve hiçbir zaman da ölmeyecekler!

S:(V) Anlıyorum, sorum biraz gevşekti. Üzgünüm. (D) Yeni ruhlar yaratılıyor mu?
C: Eğer aklını kullanırsan bu soruyu da şimdi yanıtladık. D___ gerçek "zaman" kavramını bilmiyor.

S:(D) Bu benim için çok zor bir kavram. (L) Herkes için de öyle. Zaman kavramından bahsedebilir ve onunla oynayabiliriz... ama aslında zaman yok. Bir ilüzyon, bir yalan... (T) Yarattığımız 3'üncü yoğunluk dünyasının bir parçası... (D) Anlamaya gerçekten çalışıyorum... (F) Bir örnek vereyim: Kendini bu gezegenden uzaklaştır ve güneşi yalnızca bir nokta olarak görebildiğin kadar uzak bir yere git. (D) Tamam, oradayım... (F) Uzay boşluğundasın... Yön yok, yol yok. Ne yukarı var, ne aşağı, ne de yanlar. Hiçbirşey... Nereye baksan yıldızları görüyorsun ama yön ve taraf diye birşey yok... Artık gezegende olmadığın için Güneş doğmuyor ve batmıyor. Ne saatin var, ne birşey... Neyin önce neyin sonra olduğunu nasıl anlayacaksın? (TR) Deney araştırmaları için derinlerdeki mağaralara inen insanları duydunuz mu hiç? 45 gün geçtiğini düşünerek yukarı çıktıklarında aslında 65 veya belki yüz gün geçmiş oluyor... Çünkü zaman yavaşlıyor ve sanki duruyor. Zaman bir insan kavramı. (F) Barbara Mackle olayıyla ilgili kitabı okumuştum. Adamın biri onu kaçırıp bir tabutun içine koymuş ve tabuta da hayatta kalması için gerekli araç gereci koyup kadını gömmüş. 83 saat sonra oradan çıkarıldığında o tabutta sadece bir gece geçirdiğini düşünüyormuş. (L) Şunu sormak istiyorum: gece ve gündüzün ilerleyişi gibi yapay kavramların olmadığı bir durumda uyku veya yemekle ilgili olarak insanın fiziksel bedeninin doğal döngüsü nasıl olurdu? Diğer bir deyişle, yapay zaman kavramı dışında yaşıyor olsaydık, doğal durumda ne kadar süre uyanık kalırdık, ne kadar uyurduk?
C: Tüm varlığınız çok farklı olurdu ve bahsettiğin döngüler de farklı olurdu.

S:(L) Nasıl olurdu, söyleyebilir misiniz?
C: Çevreye bağlı.

S:(L) Yani çevreyle o kadar etkileşim içindeyiz ki, neredeyse kendimizi ondan hiç ayıramıyoruz, öyle mi?
C: Yakın.

S:(L) Eğer mevcut zaman kavramlarımızla 48 saat gece, 48 saat gündüzü yaşıyor olsaydık, ömrümüz de buna göre daha mı uzun olurdu?
C: Belki.

S:(L) Sitchin'in Nebiru olarak teorize ettiği gezegenle ilgili ilginç bir fikri var. Onların güneş yılı bizimkinin 3600 katı ve dolayısıyla da onların yaşamındaki her bir yılllık sürede Dünya'da 3600 yıl geçiyor. Yani öyle bir teorik gezegendeki bir varlık, o gezegenin bir yılı içinde bize göre binlerce yıl geçirmiş oluyor. Bu kavram doğru mu?
C: Bu, yanlış temellere dayalı bir kavramsal karşılaştırma.

S:(L) Benim sunduğum şekli mi yanlış, yoksa Sitchin'in teorisi mi?
C: "Hepinizinki."

S:(TR) Zamanın göreceli olduğunu ve 10'lu sayma sistemine göre matematiğe dayalı olarak oluştuğunu hatırlamamız gerek. Ay'a gidersen orada zaman aynı olmaz. Ay'da Dünya zamanını kullanıyoruz. Mars'a gitseydik, Mars zamanı farklı olurdu. gezegenin dönüşü ve yörüngesine bağlı olurdu herhalde. Örneğin pi'nin 3.1416 olması. SETI programında "zeki hayat pi'yi anlayacaktır çünkü pi, dairesel matematikteki temel bir fikirdir." diyerek pi'yi radyo sinyalleriyle yolladılar. Dairenin çevresini ve çapı ölçebilmek için pi'yi bilmen gerekir. Pi'yi on bazında göndermenin faydasının ne olduğunu merak ediyorum çünkü Griler'in 8 parmağı var. 8'li sistemde pi'nin değeri ne acaba? Başka bir sistem bazında çalışan biri için 3.1416'nın hiçbir anlamı yok.
C: Griler siber genetik varlıklar, dolayısıyla programlandıkları matematiği kullanırlar.

S:(TR) Kastettiğim noktayı kaçırdınız. Grilerin...
C: Hayır, kaçırmadık. Bizimle konuşurken neden yukarı bakıyorsun?

S:(L) Nereye bakmamız gerekiyor?
C: Herhangi bir yere.

S:(L) Tamam, Griler matematiği kullanacak şekilde programlandılar. Sanırım yaratıcıları olan Kertenkele varlıklarının matematiğini kullanmaya programlandılar, doğru mu?
C: Değişken.

S:(L) Kertenkeleler nasıl bir matematik sistemi kullanıyorlar?
C: Kertenkeleler, sizin henüz anlamaya yakın bile olmadığınız bir metematik türünü kullanıyorlar.

S:(L) Bunu anlayabiliyorum. Bir doğru, bir noktanın tek bir yöndeki hareketi olarak, bir düzlem bir doğrunun kendine dik açılarla hareketi olarak, 3'üncü boyut bir düzlemin kendine dik açılarla hareketi olarak ve 4'üncü boyut da üç boyutlu bir nesnenin kendine dik açılarla hareketi olarak tanımlanıyor ve biz 4'üncü yoğunluğu anlayamıyoruz. 3B bir elmaya baktığımızda, 4B bir nesnenin yalnızca bir dilimini görmüş oluyoruz lafın gelişi. Eğer elmayı gerçek 4B haliyle görseydik, kırmızı, tüpsü, sonsuza giden birşey görürdük sanırım. Bu doğru bir değerlendirme mi?
C: Yakın.

S:(TR) Ve ayrıca 5'inci, 6'ncı ve 7'nci yoğunluk seviyeleri var. Tüm bunlar da zamanın mevcut olmadığını ve ilgisiz birşey olduğunu gösteriyor. Bu, sonsuz sayıda yolla gösterilebilir.
C: Evet.

S:(L) Mayalara baksanıza... 20'li sayı sistemiyle hesap yapıyorlarmış. (TR) Zamana yönelik tüm referansları ortadan kaldırdığında zaman yavaşlıyor ve sonunda duruyor. (J) Evet, duyusal mahrumiyet odalarında (sensory deprivation chambers) tutulan kişilere ne olduğuna bakın. (TR) Aynen öyle. (L) İçe doğru patlayan bir sonsuzluk.
C: Eğer uzay boşluğunda olsaydınız, binlerce "yıl" uyuyabilir veya milyonlarca "yıl" uyanık kalabilirdiniz.

S:(TR) Bu da F___'nin uzay boşluğunda bulunurken, referans noktaları olmadığında zamanın nasıl algılanacağı ile ilgili yorumunu doğruluyor. Bir ara güneş sistemindeki çeşitli gezegenlerin matrislerinden ve gezegen algılarımızdan bahsetmiştik ve bu matrislerin başka bir yoğunluğa giden koridorlar gibi olduğundan ve eğer uygun bir boyut modunda olursak, güneş sistemimizin gezegenlerini 3'üncü yoğunlukta olduğundan çok farklı bir şekilde göreceğimizden bahsetmiştik. 3'üncü yoğunlukta 400 dereceden fazla sıcaklığa sahip cehennem gibi bir yer olarak görünen Venüs'ü, üzerinde canlıların yaşadığı çok farklı bir olarak görürüz, doğru mu?
C: Evet. her yerde varlıklar bulunur, bir boyutta veya diğerinde.

S:(L) Venüs'te yaşayan varlıklar, Dünya gezegeni üzerindeki biz insanların farkındalar mı?
C: Evet.

S:(L) Mars'ta yaşayan varlıklar var mı?
C: Evet.

S:(L) Bizim farkımızdalar mı?
C: Evet.

S:(L) Güneş sistemimizdeki diğer tüm gezegenlerdeki varlıklar bizim farkımızda mı?
C: Evet, çünkü hepsi daha yüksek yoğunluklarda bulunuyor.

S:(L) Neden Dünya daha düşük bir yoğunlukta ve biz de sanki soğukta bırakılmışız gibi görünüyor? Onlar bizi biliyor ama biz onları algılayamıyoruz. Neden? Bu hususta neden yalnızız? (D) Dünya hepsinden sonra mı yaratıldı?
C: Hayır, hayır, hayır.

S:(T) Bizimle etkileşiyorlar mı?
C: Tamam, durun, yavaşlayın! Yeniden inceleyin: 1'inci yoğunluk kim?

S:(L) Kayalar ve mineraller, değil mi?
C: Ve?

S:(L) Bitkiler mi?
C: Evet. Şimdi, onların sizinle ilgili farkındalıkları sizce ne olabilir?

S:(L) Kayaların ve bitkilerin bize dair algıları mı? Aman tanrım! (V) Bu ilginç bir ifade şekli. Harika bir örnek. (TR) Daha üst yoğunluktaki varlıkların bizim farkımızda olmalarına rağmen bizim neden onların farkında olmadığımızı sorarken, bizden daha aşağı seviyelerdeki varlıkların bizimle ilgili farkındalıklarının ne olduğunu da sormamız gerekiyor. (J) Herhalde bizim 4'üncü yoğunluğa dair farkındalığımızdan fazla değildir. (TR) Ama bir bitkiye müzik çaldığında bunu bir şekilde fark ediyor, çünkü onun daha iyi büyümesini sağlıyor. (L) Müzik bir varlık değil. (TR) Bir enerji dalgası. (J) Bir saniye... söyledikleri şey şu: onların bize dair farkındalıkları, bizim 4'üncü yoğunluk varlıklarına dair olan farkındalığımızdan fazla değil. (TR) Yani onların bizimle olan etkileşimleri, bizim bitkilerle olan etkileşimimiz gibi mi?
C: 2'nci seviyede kim var?

S:(L) Hayvanlar. (TR) Böcekler, düşük yaşam formları.
C: Şimdi dikkatlice düşünün, onların sizinle ilgili farkındalık ve daha da önemlisi anlayış seviyesi nedir?

S:(L) Sanırım bir şekilde bizim farkımızdalar ama bizi anlamıyorlar... (TR) Bazıları bazı noktalarda anlıyor... (T) Bizi belirli bir ölçüde anlıyorlar... (F) Ama onların bizimle ilgili anlayışları, bizim onlarla ilgili anlayışımızdan tamamen farklı. Diğer bir deyişle, onlar iri ve hantal varlıklar görüyorlar ama neler olduğunu bilmiyorlar. (L) Ouspensky'nin hayvanların insanları nasıl algıladıklarıyla ilgili açıklaması gerçeğe yakın mı?
C: Yakın.

S:(L) Tamam, 1'inci yoğunluk, mineraller ve bitkiler... Kayalar ve mineraller, büyüme, suda çözünme, erozyon ve diğer yollarla bitkilerle birleşiyor. Gerçekten sınırlı bir varlıkları var. Ve çoğunlukla hayvanlar gelip onları yiyor. (F) Arılar çiçekleri polenliyor. (L) Ağaçlarda çok çeşitli hayvanlar yaşıyor. (T) Bazı hayvanlar yer altında ve mağaralarda yaşıyor. (TR) Yani kayaların, minerallerin ve bitkilerin, onlarla çeşitli şekillerde etkileşen hayvanlarla ilgili gerçekten sınırlı bir anlayışı var.
C: Evet, ve siz de sizin üzerinizdeki yoğunluklarla ilgili sınırlı bir anlayışa sahipsiniz.

S:(L) Gene de şu soru ortaya çıkıyor ki... (TR) Örneğin bugün hepimiz yıldırım dediğimiz birşeyi deneyimledik ama bundan fazlası olduğunun hepimiz farkındaydık. 4'üncü yoğunlukta olan birşeyi bir şekilde algıladık. O realiteyi sınırlı bir şekilde algıladık.
C: Laura, zihnindeki blokları kaldır; kayalar ve bitkiler sizi "görüyor mu?"

S:(J) Muhtemelen görmüyorlar. (D) Tam olarak bilmiyoruz. (TR) 1'inci yoğunluk maddelerinin 3'üncü yoğunluktaki yansımalarını görüyoruz. 1'inci yoğunluğu kendini algıladığı gibi görmüyoruz. 4'üncü yoğunluktakiler de bizi bizim kendimizi algıladığımız gibi değil, 4'üncü yoğunluğa yansıdığımız şekilde görüyorlar.
C: TR, hızlı bir ilerleme kaydediyorsun. Laura kıçını oynatmakta zorlanıyor! [Gülüşme]

S:(V) Merak ediyorum. Kayalar birbirlerini görüyor mu? (L) Soralım. Kayalar birbirlerine baktıklarında ne görüyorlar?
C: Birbirlerini algılayabiliyorlar.

S:(L) Bir kaya bir diğer kayanın farkına varlığında algıladığı şey, bizim dıuyu organlarımızdan hangisine daha yakın?
C: Bu çapraz bir kavramsallaştırma ve işe yaramaz.

S:(L) Yani bir kayanın algıladığı şeyi yorumlamamızın bir yolu yok. Diğer bir 1'inci yoğunluk örneği de bitkiler. Bitkilerin belirli bireylere pozitif olarak, belirli bazı bireylere de negatif olarak tepki gösterebildiklerini biliyoruz. Bitkileri poligraf makinelerine bağlayarak bu tepkileri ölçmüşler. (J) Müziğe de tepki veriyorlar. (TR) Üçüncü yoğunlukta görünen tepkiler.
C: Evet.

S:(L) Eğer bitkiler birbirleriyle etkileşiyorsa, birbirlerine karşı bir yakınlık duyuyorlar mı?
C: Buna benzer birşey.

S:(L) Bir bitkiyi yediğimizde bu onu incitir mi?
C: Bir "Kertiş" sizi yediğinde bu sizi incitir mi?

S:(TR) Evet, biz 3'üncü yoğunluktayız ve 1'inci ve 2'inci yoğunluğu yiyoruz, 4'üncü yoğunluk da bizi yiyor. (D) Biz bitkileri yiyoruz, Kertişler bizi yiyor, peki yemeden nasıl hayatta kalabiliriz?
C: Fizikselliğe duyduğunuz arzuyu bıraktığınızda, yemek yemeğe ihtiyacınız olmayacak.

S:(L) Yani fiziksel varoluşa düşüş ve cennet hikayesi kısmen fiziksellik ve yeme ihtiyacı ile ilgili.
C: Lusifer, "Düşen Melek." Bu sizsiniz.

S:(L) Yani "düşmek", başka hayatlarla, başka canlılarla beslenmek zorunda olduğun fiziksel bir varoluşa girmek anlamına geliyor, öyle mi?
C: Evet.

S:(TR) Bitkiler 1'inci seviye varlıklarla örneğin kayalar, sular vb ile beslendiğinde, 1'inci yoğunluk acı hissediyor mu?
C: Bu husus üzerinde durmamız gereksiz. Bu konuyu irdeledik.

S:(TR) Yani bir bitki besin aldığında... (L) Bitki minerallerle aynı yoğunlukta, yani bu şey gibi... (TR) İki ayrı varlık birleşiyor gibi mi? (V) Jeffrey Dahmer gibi... [Gülüşme] ... (LM) Mineraller suda çözünüyor ve sonra bitki tarafından emiliyor, bunda ne acı olabilir?
C: Subjektif, LM.

S:(L) Belki örneğin fosfatın suda çözünmesi, onun için bir nevi ölümdür...
C: Yakın. Yalnızca 3'üncü seviyede algıladığınızda ve varolan tek algının bu olduğunu düşündüğünüzde kendinizi sınırlandırıyorsunuz.

S:(L) Yani diğer bir deyişle, 4'üncü seviye anlayış üzerinde çalışırken 1'inci, 2'inci ve 3'üncü seviyeyi de algılayabilmeliyiz, öyle mi?
C: Hayır. 4'üncü, 5'inci ve 6'ncı üzerinde çalışın.

S:(L) Altımızda ne olduğunu anlama egzersizi olarak 1'inci ve 2'inci yoğunluk seviyelerini de anlamak faydalı olmaz mı?
C: Her zaman yükselmeye çalışın.

S:(V) Gelişen ruhlar olarak 1'inci ve 2'nci seviye çalışmalarımızı zaten tamamlamadık mı?
C: Evet.

S:(V) Geri adım atmaya gerek yok. (TR) 4'üncü seviyedeki Kertişleri kim yiyor?
C: Kimse. 4'üncü seviye, KH'nin tam ifadesinin mümkün olduğu son yoğunluktur.

S:(TR) Yani 5'inci ve 6'ncı seviyedeki varlıklar saf enerjiyle besleniyorlar.
C: Evet.

S:(TR) 4'üncü seviye tam KH için son aşama. Peki "düşünme ve değerlendirme" seviyesi olarak tanımladığınız 5'inci seviyedeki bir KH varlığının durumu nedir?
C: 1'inci, 2'inci, 3'üncü ve 4'üncü seviyenin ruhları, enkarnasyonları arasında 5'e gider.

S:(T) Yani 4'üncü seviyedeki varlıklar, bir sonraki enkarnasyonları için 4'e dönmeden önce 5'inci seviyeye gidiyor?
C: Aynen.

S:(T) Bu yüzden düşünme ve değerlendirme seviyesi olarak isimlendiriliyor. Gidip yaptığın şeyler hakkında düşünüyorsun. (TR) Peki ya 6'ncı yoğunluktaki ruhlar? (L) 6'ncı yoğunluk KH varlıkları var mı?
C: 6'ya ulaştığında artık 5'e kadar olan döngüye girmezsin.

S:(L) Peki 6'ncı yoğunlukta bir KH deneyimi var mı? 6'ncı seviye Oryonlar gibi?
C: Bunlar yalnızca bireylerin yansımalarıdır, birleşik varlıklar değil. Bu yansımalar denge için vardır. Bunlar bütün birer varlık değildir, sadece düşünce formlarıdır.

S:(L) 6'ncı seviye varlıkları İncil'de Eyüp'ün hikayesinde Lusifer'in Tanrı'nın önüne gelişi gibi bir araya gelmiş melekleri mi ifade ediyor?
C: Evet.

S:(L) Yani 6'ncı yoğunlukta KH ve BH var ve birbirlerini dengeliyorlar?
C: Dengeye yönelik bir yansıma.

S:(L) Bunda bir herhangi bir hiyerarşi var mı? Bu varlıklar bir çeşit "Büyük Konsey"in önüne gelip planlar yapıp tartışıyor, kararlar verip bunları uyguluyorlar mı?
C: Hayır.

S:(L) Peki nasıl oluyor? Herşey enerjilerin doğal bir etkileşimiyle mi meydana geliyor?
C: Evet.

S:(V) Biz 3'üncü yoğunluktayız ve siz bizimle çalışıyorsunuz ve biz 4'üncü yoğunluğa geçmeye çalışıyoruz ve siz de 6'ıncı yoğunluktan 7'nciye geçmeye mi çalışıyorsunuz?
C: Evet.

S:(TR) Bize yardım etmeniz, 7'nci yoğunluğa ulaşmanıza yardımcı oluyor mu? (V) Tıpkı sizin bizimle çalışmanız gibi, daha yüksek yoğunluklarda olup sizinle çalışan başka varlıklar var mı?
C: Hayır, 7'ye hepimiz birlikte ulaşıyoruz.

S:(L) Diğer bir deyişle, siz bizi yukarı çıkarmaya çalışıyorsunuz ve herkes de yukarı çıkıyor ve tüm parçalar tekrar bir araya geldiğinde hepimiz 7'ye gidiyoruz öyle mi?
C: Evet.

S:(TR) Bize yardım etme amacınız bu mu?
C: Bu doğal bir süreç.

S:(TR) 6'ncı yoğunluğa ulaştığımızda bizim işlevimiz, tıpkı sizin şu anda yapmakta olduğunuz gibi 3'üncü yoğunluktakilere yardım etmek mi olacak?
C: Evet. Biz gelecekteki siziz.

S:(TR) Ruhların yüzde elliden fazlası 6'ya ulaştığında ve 7'ye geçmeye hazırlandığında, geri kalanların hepsi de otomatik olarak 7'ye mi geçecek?
C: Doğru kavram değil. 3'üncü yoğunluk "Yılan Kardeşliği" ilhamlı matematiksel hesaplama ve fikirleri kullanıyorsun.

S:(J) Yani bu işin yüzdesi yok. (TR) Yani her bir ruhun oraya ulaşması gerek. (V) 3'üncü yoğunluk matematiğini uygulayamayacağımız kadar yüksek değil bu bence. (TR) Çoğunluk diyelim.
C: Hayır. Hala 3'üncü yoğunluk matematiğini kullanıyorsunuz.

S:(L) Pekala, 7'nci yoğunluğa kesin geçişin ölçütleri nedir?
C: Derslerin tamamlanması.

S:(J) Evet. (TR) Tüm ruhlar 7'nci yoğunluğa geçtiğinde tüm ruhlar tek bir ruh haline mi gelecek?
C: Yakın.

S:(TR) O yüzden herkesin gelmesi gerek, çünkü hepimiz 7'nci yoğunlukta bir olacağız. (D) O zaman oyunu değiştirip tekrar ilgi çekici hale getirmek için ne yapmamız gerekecek?
C: Birşey "yapmak" zorunda değiliz, yaptık, yapacağız, yapıyoruz!!!

S:(L) "Ultimate Frontier" adlı kitabı yazan adam o bilgileri kanalladı mı veya anlattığı olaylar gerçekten meydana geldi mi?
C: Evet ve evet.

S:(L) İddia ettiği gibi Davut'un reenkarnasyonu mu?
C: Öyle tercih ediyorsa.

S:(L) Kadınlar hakkında söyledikleriyle ve ruhların yalnızca tek cinsiyette reenkarne olduğuna dair açıklamalarıyla beni kaybetti. (J) Hayır, öyle değil ve sanırım cinsiyet değiştirme eşcinsellikle de yakından ilgili. (L) Evet. (TR) Ama bence ruhlar belirli bir cinsiyette bedenlenmeye daha eğilimli.
C: Hayır.

S:(L) Sanırım netice itibariyle dengeleniyor.
C: Herşey sadece ders.

S:(J) İnsanın cinsellik durumunun, örneğin eşcinselliğin, bir yaşamdan diğerine geçerken cinsiyet değiştirilmesiyle ilgisi var mı?
C: Bazen.

S:(L) Tüm cinsel ifade şekilleri arasında, 4'üncü yoğunluğa daha hızlı olarak ilerleme olasılığı en yüksek olanı hangisi?
C: Cinsellikten tamamen uzak oluş.

S:(D) O zaman benim durumum iyi! [Gülüşme] (V) Neden cinsellikten tamamen uzak olmak, açıklayabilir misiniz?
C: Çünkü o zaman fizikselliğe olan arzularınızdan kurtuluyorsunuz.

S:(TR) Yani seks, insanı iyice 3'üncü yoğunluğa cezbeden bir 3'üncü yoğunluk eylemi. (L) Peki ikinci en olası cinsel ifade hangisi? [Gülüşme] (D) Benim durumum hallolduğuna göre şimdi sizin durumunuzu ele alabiliriz! (J) Önem sırasına göre... [Gülüşme]
C: Bir önemi var mı?

S:(D) Laura için önemli, cevap verin lütfen. (L) Sanırım herkesin cinsellikten tamamen uzak olmayı isteyeceği ve tüm fiziksel şeylerden kurtulacağı bir noktaya ulaşması gerekiyor ama şu noktada elimizdeki seçenekler karşıtcinsellik, eşcinsellik, çiftcinsellik ve çokcinsellik. [Gülüşme] (D) Bu cinsellik şekilleri arasında kendi fiziksel bedenlerimizden zevk alma yeteneği de var. Bizim fizik bedenden zevk alma yeteneğimiz var ama onların yok. Ve bir yerde okuduğuma göre bunu kıskanıyorlarmış. (L) Bu doğru mu, bizim fizikselliğimizi kıskandığınız?
C: Hayır. Hiç!

S:(L) Bir yerde okuduğuma göre yüksek ruhsal seviyelerde olduğunda ruhsal birleşmeyi deneyimleyebiliyorsun ve bu orgazmdan daha iyi. Bu doğru mu?
C: Herhangi bir orgazm türüne neden ihtiyacınız olsun?

S:(L) Orgazm, fizikselliğin mutlak deneyimlerinden biri gibi görünüyor. (TR) Evet, aynen bu, fiziksellik... (L) Fizikselde, 3'üncü yoğunluk dünyasında varolan herşey bir şekilde daha yüksek boyutlardaki deneyimlerin ve varoluş durumlarının bir yansıması değil mi?
C: Sizin deneyimlediğiniz şekliyle 3'üncü yoğunluk, bu yoğunluk içindeki esaretinizi sürdürmek üzere beslenen bir ilüzyon.

S:(L) Diğer bir deyişle sonsuza kadar sevişen Vişnu ve Şiva örneğinde olduğu gibi varoluştaki dünyaların devamını sağlayan kozmik bir orgazm falan yok?
C: Zırva! [Gülüşme]

S:(L) Doğu dinlerinde öğretilen birşey bu, hatta bu şekilde yaptıkları heykeller var...
C: İlüzyonu sürdürmeye yönelik bir mantıksallaştırma.

S:(L) Yani orgazm deneyimi bir yem, bizi... (D) Kontrol altında tutmak için... (TR) Ve üçüncü seviyede tutmak için... (L) Bu doğru mu?
C: Evet.

S:(L) Başka bir celsede bu konu hakkında sorduğum başka bir soruya dönelim: orgazm anında enerjimize ne oluyor? Bu enerji nereye gidiyor?
C: 4'üncü seviye KH'ye gidiyor.

S:(TR) Bu Kertenkelelerin bizimle beslenmesinin bir ifadesi mi?
C: Oradaki KH varlıkları bu enerjiyi alıyor.

S:(TR) Yani orgazm, 4'üncü yoğunluğun 3'üncü yoğunluktan beslenmesinin 3'üncü yoğunluktaki bir ifadesi, öyle mi?
C: Yöntemlerinden biri.

S:(D) "Pleiades Öğretileri"nde (Bringers of the Dawn) seksten bahsediliyor ve bunun sevginin bir ifadesi olduğu, seni gerçekten sevmeyen biriyle seks yapmaman gerektiği söyleniyor.
C: İhtiyaç duyulan tek şey sevgi.

S:(L) Eğer iki birey, birbirlerine duydukları yüksek seviyeli sevgiyi fiziksel bir şekilde ifade etmek isteseler, bu enerjiyi 4'üncü seviye KH varlıklarını beslemeden, pozitif bir şekilde yapmaları mümkün mü?
C: Hayır.

S:(L) Yani ne yaparsan yap, ne düşünürsen düşün, bu enerji oraya gidiyor öyle mi?
C: Seks kuvvetli bir fiziksel arzudur.

S:(V) Büyük geçiş geldiği sırada seks yapan veya herhangi cinsel bir ilişkisi olan kişiler bu yüzden geçişi gerçekleştiremeyecek mi? (L) Sanmam... (V) Bunu öğrenmek istiyorum. Bu doğru mu?
C: Hayır. İncil'inizde "Bin Yıl" olarak bahsedilen şey, geçişin 3'üncü yoğunluk yorumudur.

S:(L) Yani bir anlamda 4'üncü yoğunlukta bin yıl boyunca fiziksel varlıklar olarak yaşayacağız. Geçiş bu süre içinde gerçekleşecek ve bu süre bittiğinde fiziğe olan iştahımızı geride bırakmış olacağız, öyle mi?
C: Yakın. Bazıları 4'üncü yoğunluğa hemen geçecek, bazılarının ise biraz daha "zamana" ihtiyacı olacak.

S:(T) Yani 4'üncü yoğunluğa geçtiğimizde ve hala fizikselken, ihtiyaç duyduğumuz besinleri yine 3'üncü yoğunluktan mı edineceğiz?
C: Kısmen.

S:(D) Tamamen BH olsak bile mi?
C: Tamamen BH iseniz fiziksel besine ihtiyacınız olmaz.

S:(D) O zaman nasıl enerji alırız... Birbirimizden. Başkalarına hizmet ediyor oluruz. (L) BH böyle çoğalıp büyüyor... KH parçalıyor ve parçalanıyor ve giderek küçülüyor... (J) Uyguladıkları parçalamalar, yasa gereği onlara dönüyor. (D) Kendi enerjimizi başkalarına verirken biz de başkalarının enerjisini alabilecek miyiz?
C: Evet.

S:(D) Başkalarına hizmetin aynı zamanda kendine hizmet olması bu herhalde. (L) Son olarak söylemek istediğiniz birşey var mı? Rehberlik anlamında herhangi birimize söylemek istediğiniz birşey var mı?
C: Ancak spesifik olarak istenirse. (ç.n.: spesifik; ayrıntılı, açık, net)

S:(D) Evde kanallama yaptığımda sizinle temas kuruyor muyum?
C: Evet ama bozucu etkilere dikkat et. Ruhuna bak TR.

S:(TR) Uzun süredir ruhuma yöneliyorum ve ruh sörfü yapıyorum! Keen Industries şirketi bana uygun bir iş teklifi sunacak mı?
C: Bekle ve gör.

S:(TR) Sizinle iletişim kurabilecek miyim?
C: Burada.
_________________









10 Ocak 1995 F___ ve Laura

S:(L) Merhaba. Gelip gelmeyeceklerini merak ediyorum.
C: Her zaman buradayız.

S:(L) Çok teşekkür ederim. Bu gece sormak istediğim çok ciddi bazı sorular var ve sorduğum sorular pek düzenli olmasa da bana karşı lütfen biraz sabırlı olun.
C: Pekala ama bu celseler fiziksel olarak seni enerjisiz bırakıyor, o yüzden kısa tutulması gerek.

S:(L) Tamam kısa olacak. Sadece birkaç şey sormak istiyorum. İlk sorum şu: doktorum bana bir şiropraktör gönderdi. Bu şiropraktör, sorunlarımı daha öncekiler gibi halledemiyor. Hatta beni daha kötü hale getiriyor.
C: Başka bir tanesine git.

S:(L) Yoksa bu bir tür dolandırıcılık mı?
C: Bu konularda tek önemli olan şey paradır. Senin iyi oluşun değil.

S:(L) Bölgemizdeki şirapraktörlerin adlarına erişip bana bir tavsiyede bulunabilir misiniz... Dallas Hancock'a mı gitmeliyim? Yaptığım ayarlamalar için çok uzak bir yer.
C: Sana bağlı. McGeehan.

S:(L) Burada kilerimin bir şeması var. Şimdi bu şemayı tablanın üzerine koyacağım; gömülü olan şeyi bu şema üzerinde gösterir misiniz lütfen?
C: Tamam.

S:(L) [Şemayı tablanın üzerine yerleştiriyor; planşet yeri gösteriyor.] Burası mı? [parmağıyla işaret ediyor.]
C: Evet.

S:(L) Tamam, çok teşekkür ederim.
C: Birden fazla nokta var.

S:(L) Aa, özür dilerim. [şemayı tekrar tablanın üzerine koyuyor; planşet hareket ediyor ve yeri gösteriyor.] Tamam, bu bölüm mü? Başka bir yer? [planşet 3'üncü yeri gösteriyor.]
C: Merdivenlerin hizasında, altta.

S:(L) Başka yok, değil mi?
C: Belki. Eksantrik eski ev sahibi bunları çıkaramadan öldü.

S:(L) Bunlar hangi yıl gömüldü?
C: 1933 ile 1945 arasında.

S:(L) Parmağımı koyduğum bu noktayı ne kadar derin kazmalıyım?
C: Yüzeye yakın.

S:(L) Peki merdivenlerin altındaki bu nokta?
C: Daha derin.

S:(L) Adam deliği kazmış, nesneleri gömüp kileri ve merdivenleri üzerine inşa etmiş, değil mi? Üçüncü nokta ne kadar derinlikte?
C: Kendin keşfet, ama kayan kumlara dikkat et.

S:(L) Eminim bu kileri, yaptığı bazı şeyleri gizlemek için yapmıştır. Bu adamın bundan başka ne gibi faaliyetleri oldu?
C: Belediyedeki kayıtlara bak.

S:(L) Arazimizde kullanılabilir bir kuyu var mı?
C: Ne için kullanılabilir?

S:(L) İçme suyu için.
C: İyi içme suyu 80 metre derinlikte.

S:(L) İçme için olmasa da pompayla su çıkarabileceğimiz bir kuyu var mı?
C: Demir oranı yüksek.

S:(L) Arazide daha önce kuyu için kullanılan ve hala kullanılabilir olan bir boru var mı?
C: Evet. İçmek için kullanılmayacak kadar yüksek demir içeriyor.

S:(L) V___'nin kendini nasıl hissettiğinin farkındasınızdır eminim. Sanırım geçen gece "zırva" kelimesini kullanmanıza gücendi... (ç.n.: bir önceki celsede geçen "zırva" cevabı, orijinal metinde "bull****" olarak geçiyor. ingilizce'de "yalan" anlamında yaygın olarak kullanılan argo ve kaba bir kelime.)
C: V___'nin konuşurken rahat olması gerek!! Neşe! Bu kelime sizin insanlarınız tarafından sıkça kullanılıyor.

S:(L) Biliyorum, ben gücenmedim. Birşey söylemedim. Bazı kelimeler bana gücendirici geliyor ve onları kullanmıyorum. V___ ayrıca kızımın odasına giren 4'üncü yoğunluk Om varlığı hakkında bilgi vermediğiniz için de üzüldü. Om bir varlık türünün kısaltması mı?
C: Hayır, tam kelime.

S:(L) Bu varlık türünü keşfetmeyi merakla bekleyen insanlar için soruyorum, Om varlığı nedir?
C: Poltergeist türü bir varlık.

S:(L) Om varlığı boyut çakışması nedeniyle mi geldi yoksa özellikle kızımla mı ilgili?
C: Büyük ölçüde birincisi.

S:(L) Yani poltergeist türü varlıklar bu boyut çakışmalarında bizim yoğunluğumuza girebiliyorlar?
C: Elbette.

S:(L) V___ "artık kişisel olmadığını" söyleyerek gruptan ayrılmaktan bahsediyor. Bundan neyi kastettiğini öğrenmek istiyorum.
C: Yanıtlar onun kişisel arzu ve beklentileriyle uyuşmuyor.

S:(L) Daha işin başında V___'nin mutlaklarla ilgilenmek için gerekli objektifliğe sahip olmadığını hissetmiştim. Adanmışlığının ve kararlılığının ona epeyce mesafe aldıracağını düşünmeme rağmen, görünüşe göre sadece kendi bakış açısı onaylandığı zaman adanıyor ve kararlı oluyor. Bazen onun verdiği mücadeleye empatiyle yaklaşıyordum ve bazen de bazı aptallıkları beni kızdırıyordu. Sanırım siz benden çok daha sabırlısınız. Şu andaki koşullar göz önünde bulundurulduğunda onun gruba geri dönme şansı ne kadar?
C: Açık.

S:(L) Böyle söyleyeceğinizi biliyordum. Şimdi, bu dergide bazı makaleler var: Lyssa Royal hakkında şöyle deniyor: "1985'den beri tüm dünyada binlerce insan için kanallama yaptı. Kitapları ve makaleleri tüm dünyada altı dilde yayınlandı." Vesaire vesaire... Lyssa burada şöyle yazmış: "İnsan bilinci kabaca üç farklı alana bölünebilir: bilinçli zihin, bilinçaltı zihin, ve bilinçdışı zihin." Bu kategorizasyon genel olarak doğru mu?
C: Kabaca.

S:(L) Şöyle diyor: "Bilinçdışı zihin, daha derindeki benliğinizle olan köprüdür ve aynı zamanda görmek istemediğiniz korkutucu, karanlık şeylerin atıldığı bir çöplüktür." Bu yeterince doğru bir ifade mi?
C: Yarı-doğru.

S:(L) Bu ifadeyi daha doğru kılmak için söyleyebileceğiniz herhangi birşey var mı?
C: Bilinçdışı zihin aynı zamanda yüksek benlikle, diğer benliklerle ve evrensel zihinle bağlantı kurmak bir kanaldır.

S:(L) Lyssa ayrıca şöyle diyor: "Çocukken travmatik bir olay yaşadığınızda, bilinçaltı hemen bu bilgiyi işlemek ve depolamakla kalmayıp, aynı zamanda sizi daha fazla bölünmeye karşı koruma yollarını da bulur. Bir denge oluşturmaya çalışır. ...travmanın ürettiği çok yoğun ham enerji, bilinçdışı zihinde depolanır." Bu doğru mu?
C: Yeterince yakın.

S:(L) Ve devam ediyor: "Dünyadışı bir varlık bize baktığında, zihinsel bölünmüşlüğümüz yüzünden onlara çoklu kişiliğe sahip gibi görünürüz." Bu doğru mu?
C: İlgisiz.

S:(L) Neden ilgisiz? Daha yüksek bir yoğunluktan bir varlık bize baktığında neye baktığını bildiği için mi?
C: Evet. Zihinlerinizdeki bölünmüşlükleri son derece net olarak biliyor ve anlıyorlar. Bu, şunu söylemeye benziyor "Bir insan bir kemirgene baktığında onun çok yoğun bir kürke sahip olduğunu fark eder."

S:(L) Sonra şöyle diyor: "Dünyadışılar genelde, bölünmüş bir insanla nasıl iletişim kuracaklarını bilmezler. Bazen gemileriyle yakınlarda uçarken onları çok az insan görür; insanların çoğu onları görmez, çünkü bu bilgi hemen bilinçaltına gider." Yani zihin öylesine afallıyor ki bu bilgiyi hemen bilinçdışına yolluyor, diyor. Dünyadışıların bizimle iletişim kurmada sorun yaşamasının nedeni bizim bu teması bloke etmemiz mi gerçekten?
C: Hayır.

S:(L) Peki bazı insanların kendi zihinlerinde uyguladıkları blokaj nedeniyle dünyadışı varlıkları veya UFO'ları görmemeleri mümkün mü?
C: Bu olabilir veya insanların zihinlerindeki blokaj dünyadışılar tarafından da etkinleştirilebilir.

S:(L) Lyssa'nın bağlantı kurduğu dünyadışı varlık şöyle diyor: "Çoğu durumda, toplumdaki ortalama bir varlık, telepatik teması nasıl yorumlayacağını bilmiyor. Bizi algılamaya başladığınız anda gerçeklik dönüştürülüyor çünkü unutmayın ki, siz bir frekanssınız, biz başka bir frekans." Bu doğru mu?
C: İlgisiz.

S:(L) Neden ilgisiz?
C: Bu cümlede iddia edildiği gibi bu bir engel değil.

S:(L) Her neyse, makale şöyle devam ediyor: "Bir dünyadışı arka bahçenize gelebilir ve bir anın bir parçasında bizi algılayabilirsiniz. Fakat genelde olan şey şudur ki kişi hemen, alfa veya teta beyin dalgalarının ürettiği türde bir trans veya uyku haline girerek teması kapatıyor." Bu doğru mu? Bir insan dünyadışı bir varlık gördüğünde şoktan dolayı gerçeklik algısını kapatıyor mu?
C: Bu mümkündür ama genelde olmaz.

S:(L) Bilinçaltı zihnin temizlenmesi gerektiğini söylüyor. Burada yazılana göre bilinçaltının ilk katmanı, depolaması ve işlemesi için bilinçaltı zihne verilen en üst seviyeli önceliklerden oluşuyor. İlk katman çoğunlukla korkutucu değildir. Bilinçli zihin tarafından işlenmeyi bekleyen ertelenmiş algıları temsil eder... Sonra hipnoz veya meditasyon yoluyla diğer tabakalar da kaldırılır ve sonra...
C: Gerektiğinde tüm ilgili ve önemli bilgileri verebileceğimiz için bu makale üzerinde daha fazla eleştiri yapmak istemiyoruz. Şu anda yaptığın karşılaştırma, hafif düzeyde olduğunda iyidir fakat unutma ki farklı kaynaklar farklı bozulmalara maruzdur.

S:(L) Farklı kaynaklar derken?
C: Sizinkinden farklı.

S:(L) Bizimkinden farklı kaynaklar... Peki şunu sormak istiyorum. Bizim kaynağımız sizsiniz, doğru mu?
C: Evet.

S:(L) Bu kişinin bilgisini aldığı kaynak sizden farklı mı?
C: Bizden değil, sizden farklı, dolayısıyla da doğrulanamaz.

S:(L) Kastettiğiniz şeyi pek anlayamadım. Sanırım bu makalenin söylediği şey şu: insanları kaçıran dünyadışı varlıklar bizim evrimimizi sürdürmemize yardım etmek için buradalar ve buna engel olan tek şey ise onları negatif olarak algılamamıza neden olan karanlık ve kirli bilinçdışı zihinlerimiz.
C: Yanlış, evriminizi sürdürmek için "yardıma" ihtiyacınız yok, hiçbir şeyin de yok.

S:(L) Benim bu konu hakkında dikkatimi çeken şey şu ki, çok sayıda insan dünyadışıları ve kaçırılmaları meşrulaştırmak için bu mantığı kullanıyor... Biraz daha okumaya devam edebilir miyim?
C: Gerek yok.

S:(L) Bu kadın, Dorothy Ann, yunusları ve balinaları kanalladığını iddia ediyor. Yunuslar ve balinalar ona, frekansları korumak ve dünyadaki enerji merkezlerini uyandırmak için burada olduklarını, çok yüksek seviyeli varlıklar olduklarını ve binlerce yıldır okyanuslardaki elektromanyetik ızgara hatlarını koruduklarını söylüyor. Izgaralar şu anda yeniden harekete geçme sürecinde bulunuyor ve balinalar, gezegendeki titreşim kalıbı değişiminde çok önemli bir rol oynayacak.
C: Hayır.

S:(L) Yunus krallığı insanlarla daha kolay iletişim kurabilecek şekilde güçlendirildi; balinalar başka varlıklarla daha yüksek seviyeli iletişim ve temas kurma misyonlarına uyanıyorlar.
C: Saçma.

S:(L) Yani buna devam etmeme gerek yok çünkü hepsi saçma. Kryon adlı varlığı kanallayan adam metafizik İsa hakkında bir makale yazmış. Makaleyi okudum ve gerçekten sevdim. Kendimi iyi ve hoş hissetmemi sağladı. Bunu sormayacağım çünkü onu seviyorum. Burada başka bir sayfada Samanyolu Galaksisi'nin, 20 diğer galaksiyle birlikte oluşan bir sistemin parçası olduğunu söylüyor. Bu doğru mu?
C: Fazla belirsiz, istenirse tüm sistemler buna benzer şekillerde ölçülebilir.

S:(L) Yani keyfi birşey.
C: Algılanabilen her şekilde bir sistem ileri sürülebilir.

S:(L) Bu evrenlerin tümünün, ışık hızının %90'ı oranında genişlediğini söylüyor. Mutlak merkezi güneşin, bizim tanrı dediğimiz şey olduğunu söylüyor.
C: Bu konuları ele almıştık ve "Tanrı" "herşey"dir, merkezi bir güneş değil.

S:(L) Dünya'nın, Pleiades sistemi etrafından dolanan bir foton kuşağından geçtiği 25 bin yıllık bir döngüden bahsediyor ve bu foton kuşağına girdiğimizde her türlü değişimlerin meydana geldiğini ve bunun küçük döngülerden biri olduğunu ve harmonik birleşimin...
C: Bölünmüş kanal.

S:(L) Bu adam bölünmüş bir kanal mı? Harmonik birleşim diye birşey var mı?
C: Harmonik olarak birleşmek istiyorsan...

S:(L) Yani Pleiades etrafında dolanan ve 25.000 yılda bir bizi içine alan bir foton kuşağı yok mu?
C: Bu doğru olsaydı, şimdiye kadar size bu konuda bilgi vermez miydik sence?

S:(L) Bazen spesifik soruları sormadığımız için bazı şeyler hakkında bizi bilgilendirmiyorsunuz. Sadece bir kontrol etmek istedim. Tamam, bu adam bölünmüş bir kanal ve bunu unutabilirim. Şimdi, bir sonraki soru: bildiğiniz gibi şu anda Kaliforniya'da büyük seller meydana geliyor.
C: Evet.

S:(L) Bize bundan bahsetmediniz, öyle değil mi?
C: Bahsettik. Her yerde hava koşullarının çok anormalleşeceğini özellikle belirttik.

S:(L) Pekala, bilgisayar ağında Marilynne isimli bir kadınla iletişim kurdum ve bana buraya taşınmak istediğini söylüyor. İyi bir insana benziyor. Reiki ve elma püresi konservesi yapan herkesin kitabımda yeri var. Bu bölgeye taşınma arzusuyla ilgili olarak ona söyleyebileceğiniz herhangi birşey var mı?
C: İyi fikir!

S:(L) Çok negatif olmasına rağmen ağdaki IrishSir'e yanıt vermem iyi olur mu?
C: Elbette, yalnızca kendinle aynı kafa yapısında olanlarla iletişim kurarsan ne elde edebilirsin ki???

S:(L) Küçük arkadaşımız SFPro, annesinin sürekli olarak bir hayalet gördüğünü söylüyor ve annesi bu hayaletin ölen kocası olduğunu düşünüyormuş, bu doğru mu?
C: Belki. Hayati bir bilgi değil.

S:(L) Ona verdiğim bilgi ve tavsiye uygun muydu?
C: Evet.

S:(L) Geçirdiğim kazayla ilgili olarak bir avukatla görüşmem gerekir mi?
C: Sana bağlı. Burada elinden tutup seni bir yerlere götürmek için bulunmuyoruz, çünkü o zaman öğrenemezsin.

S:(L) Sanırım bu konuda haklısınız. L___ geldi ve bağımsız incelemelerin sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, aldığımız bilgilerin oldukça doğru olduğunu düşündüğünü söyledi. Bunda samimi miydi?
C: Evet.

S:(L) H___ D___ bana yılın sonunda yaşlı, emekli biriyle tanışacağımı ve bu kişinin yaptığım çalışmada çok önemli bir rol oynayacağını söyledi. Bu olacak mı?
C: Bekle ve gör.

S:(L) S___ ve N___ bize yardımcı olacak mı?
C: Açık.

S:(L) F___ veya benim için herhangi bir bilgi?
C: Hayır.

S:(L) Peki, teşekkürler. (F) Bir karadeliğe düşmeni önlemek için gerektiğinde senin hakkında bilgiler veriyorlar. (L) İyi geceler.
________________









11 Ocak 1995 F___ ve Laura, BK ve SK (telefonla)

S: Kimse var mı?
C: Evet.

S: F___ SK ile konuşuyor.
C: Kanal bozuluyor.

S:(S) Pleyadeslilerle aynı gruptan mısınız?
C: Aynı. Pleyades'teyken Pleyadesliler, Kasyopya'dayken Kasyopyalılar. Işık varlıkları.

S:(S) Ne tür bir kaynaksınız?
C: 6'ncı yoğunluk.

S:(S) Bu bilgileri aktarmak için neden Laura ve F___'yi seçiyorsunuz?
C: Çünkü dengeleme alanları uyumlu.

S:(B) Maitreya... Bu kişinin bu hayatındaki kaderi nedir?
C: Dezenformasyon sürecinde önemli bir rol oynuyor.

S:(B) Benjamin Creme bunun farkında mı?
C: Hayır.

S:(B) Dünyadışılar Benjamin Creme'nin kafasına düşünceler mi koyuyor?
C: Evet.

S:(B) Bunun amacı nedir?
C: Kafa karışıklığı, sapma ve aldanma yaratmak ve böylece gerçeklik kanallarının örtülmesi. Kendini açıklıyor.

S:(B) Gerçek olduğunu sandığımız şeyin aslında gerçek olmamasını sağlamak için yani, öyle mi?
C: Yakın.

S:(B) Yani gerçeği göremememiz için dünyadışı varlıklar önümüze dikkat çekici belirli bir birey çıkarıyorlar ve onun üzerinde odaklanmamızı sağlıyorlar.
C: "Çöldeki" sahte peygamberlerle ilgili uyarıları hatırlayın.

S:(B) Buna göre Benjamin Creme KH mi?
C: Evet, dolaylı olarak.

S:(B) Antichrist mi? (ç.n.: İsa Düşmanı)
C: Hayır. Antichrist bir birey değil, bir konsorsiyum.

S:(B) Konsorsiyum kim?
C: Bu terim, çok sayıda bireyden oluşan bir bireyler grubunu ifade ediyor.

S:(L) Peki kimler? (F) İnsan mı?
C: Evet ve diğerleri.

S:(B) Bu bireyler, normal bir insandan çok daha uzun ömre sahip varlıklar mı?
C: Karmaşık düşünce kalıpları.

S:(B) Bu kişiler aynı planı sürdürmek için peş peşe reenkarnasyonlarında aynı hafızayı sürdüren kişiler mi?
C: Yalnızca seçilen az sayıda kişi.

S:(B) Bu kanallama harf harf şeklindeki ilkel yöntemin ötesine geçecek mi? Otomatik yazı ya da bilinçli veya bilinçsiz doğrudan kanallamaya geçilecek mi?
C: Hemen geçilebilir, ama bu şekilde bozulma riski daha düşük.

S:(B) Bu temasın amacı nedir?
C: Öğrenmenize, bilgi kazanmanıza, böylece korunma sağlamanıza ve böylece ilerlemenize yardım etmek.

S:(B) Kasyopyalılar bu temastan ne sağlıyor?
C: Size yardım ederek sizinle ve diğer herşeyle birleşme ve böylece büyük döngüyü tamamlama kaderimizi gerçekleştirmeye doğru ilerliyoruz.

S:(B) Bu sizin için mümkün olan tek olasılık mı yoksa en iyi olasılık mı?
C: Her ikisi.

S:(B) Bizden pek çok ışık yılı uzakta mı bulunuyorsunuz?
C: Mesafe bir 3'üncü yoğunluk fikri.

S:(B) Işık yılı 3'üncü yoğunluğa ait bir kavram mı?
C: Evet.

S:(B) Dalga üzerinde seyahat etmekten neyi kastediyorsunuz?
C: Düşünceler üzerinde seyahat.

S:(F) Bizim düşüncelerimiz mi yoksa sizin düşünceleriniz mi?
C: Doğru kavram değil.

S:(L) Doğru kavram nedir?
C: Herşey yalnızca ders.

S:(L) Kimin düşünceleri?
C: Düşünceler varoluştaki tüm gerçekliği birleştirir ve hepsi paylaşılır.

S:(S) Tüm düşünce formlarının yarattığı bir enerji dalgası üzerinde mi yolculuk yapıyorsunuz?
C: Varolan herşey düşünce formlarıdır!

S:(B) KH olanlar bu yarışı BH olanların kazanacağını kabul ediyorlar mı?
C: Hayır, kesinlikle! KH "kaybetmeyi" algılayamaz, yalnızca içgüdüsel olarak üzerlerinde artan bir basınç hissederler. Artan karmaşanın nedeni bu.

S:(B) Kaybettiklerinde onlara ne oluyor? Manyetik bir yıkım mı yaşıyorlar yoksa başa dönüp tüm evrim sürecini yeniden ve karşı kutupta mı deneyimliyorlar?
C: İkincisi.

S:(B) Demek bir dönüm noktası geliyor?
C: Yakın. "Yakın" derken kavramın gerçeğe "yakın" olduğunu kastettik. Zaman veya mesafe anlamında söylemedik.

S:(B) O noktada sebep oldukları tüm acıyı deneyimleyecekler mi? (L) Güzel soru!
C: Hayır, bu sadece 5'inci seviyede olur.

S:(B) Bir Kertenkele ile karşılaştığımızda uygun davranış protokolü nedir?
C: Size kalmış!

S:(F) Bunu tekrarlayabileceğimi sanmıyorum B___. (ç.n. telefondaki BK ingilizce'de çok yaygın argo bir ifade kullanıyor) (L) "F"li kelimeyi mi kullandı? (F) Hayır, anatominin bir bölümüne referansta bulundu. (B) Kertenkeleler şekil değiştirebiliyor mu?
C: 4'üncü seviyedeki tüm varlıklar bu yeteneğe sahip.

S:(B) Gerçek görünüşlerini değiştirme yeteneğine mi sahipler?
C: Evet.

S:(B) Şu anda aramızda dolanıyorlar mı?
C: Nadiren. 3'üncü seviyedeki işlerinin çoğunu yaptırmak için "aracılar" kullanıyorlar.

S:(B) Bu aracılar "Siyahlı Adamlar" mı (Men in Black) yoksa Griler mi?
C: Her ikisi ve pek çok diğerleri. Siyahlı Adamlar çoğunlukla insan kılığındaki Kertenkelelerdir ve 3'üncü seviyede kısa dalga döngüsü olarak tanımlanan kısa sürelerle kalabilirler. Siyahlı Adamlar seçilen kişilerle doğrudan temasa yönelik bir mazeret olarak kendilerini devlet görevlisi olarak tanıtır.

S:(B) Bu Siyahlı Adamlar hiç insan öldürdü mü?
C: Hayır.

S:(F) Sadece tehdit mi ediyorlar?
C: Evet.

S:(B) Kertenkeleler hiç insan öldürdü mü?
C: Oo evet!!!

S:(B) Bir kitap var, yolda Buda'yı görürsen onu öldürmelisin diyor, bir Kertenkele için de aynı şey geçerli mi?
C: Garip.

S:(B) 3'üncü yoğunluğun dışında bir yerde bedenlerin parçalanmasına, ölüm, yıkım ve benzer şeylere neden olan fiziksel bir çatışma yaşanıyor mu?
C: Pek sayılmaz, unutmayın, 3'üncü seviye fikirleri 4'üncü seviye gerçekliğe uyguluyorsunuz ama uymaz.

S:(B) Bedenlerin parçalanması fikri mi?
C: Evet.

S:(B) 4'üncü yoğunluktakilerin fiziksel bedenleri var mı?
C: Geçici.

S:(B) Bizimkiler de geçici.
C: Hayır, sizinkiler değil.

S:(B) Şekil değiştirebiliyor olmaları, bedenlerini istedikleri zaman eski haline getirebilmeleri anlamına da mı geliyor?
C: Yakın.

S:(B) Dünya'nın çeşitli yerlerinde Bakire Meryem'in görünmesi olaylarının herhangi birinin ardında Kertenkeleler var mı?
C: Evet. Hepsi.

S:(B) Bunun ardındaki sebep nedir?
C: Bilginin parçalanmasına yönelik saptırma ve dezenformasyon yayılıyor ve böylece daha fazla kişi saldırıya açık hale geliyor.

S:(L) "Eski dinlerdeki" cehennem veya araf inancı gibi inançların propagandası insanları çok savunmasız bir noktaya sürüklüyor, çünkü bu durumda insanlar suç ve günah düşüncelerine ve böylece de düşünce kontrolü ve şiddete daha açık hale geliyor.
C: Evet.

S:(S) Yvonne Cole'nin kanalladığı "Aştar Komutası"ndaki (Ashtar Command) Theo, Aralık 1994'te dünyadışılar tarafından bir iniş gerçekleştirileceği kehanetinde bulunmuştu. Bu bir uydurma mıydı, yoksa bir yanlış hesaplama mı?
C: Uydurma.

S:(S) Yvonne çok hoş biri.
C: Kanal aldatılıyor.

S:(S) Kimi kanallıyor?
C: Kertenkelelerin ajanları. Dezenformasyon. Peki o zaman kim dezenformasyon almıyor diye soracaksınız, değil mi? Zihinlerinizi açtığınızda ve yeterince çok bilgi sahibi olduğunuzda bileceksiniz. Şimdi, bu mesaj sana K____, çalışmanın farkındayız, çok büyük etkileri olacak bir zafere yakınsın, ama dikkat et çünkü KH güçleri seni ezmeye çalışıyor ve KH güçlerine karşı savaşlarını yavaşlatmanı tavsiye ediyoruz, böylece onlardan kaynaklanan aşırı ısınmayı önleyebilirsin!!

S:(S) B____'nin yapmakta olduğu alternatif vergi sistemi çalışmasından mı bahsediyorsunuz?
C: Aynen öyle.

S:(L) Onları fişlediler mi?
C: Uzun süredir yakından izleniyorlar.

S:(L) B___ geri adım atacak biri değil, kendilerini korumak için ne yapabilirler?
C: Bilgi korumadır. Yakın zamandaki iki aramayı hatırlayın.

S:(L) İki telefon görüşmesi mi oldu? Ne hakkında veya kimden?
C: "İş"le ilgili görünüyordu ama hileydi.

S:(L) Pekala, sanırım başka soruları yok. Teşekkür ediyoruz. [Telefon görüşmesi sonlandırıldı.] Hala burada mısınız?
C: Evet.

S:(L) B___ ve S___'nin onlara yaptığınız yorumlar hakkında ne düşündüklerini söyler misiniz?
C: Büyülendiler.

S:(L) Buna ilkel bir yöntem diyebilirler ama doğrudan kanallama yapan herkes resmen saçmalıklar üretiyor. Bildiğiniz gibi kilerimde çok büyük bir çukur açtık ve halen birşeye ulaşabilmiş değiliz. Orada birşey olduğundan emin misiniz?
C: Dikkatli incele.

S:(L) Çıkarıp attığımız toprak içinde olabilir mi?
C: Hayır.

S:(L) Çukurdan nereye doğru gitmemiz gerekiyor? Ne kadar derinde? Biliyorum, devam etmemizi söylediniz ama eğer kısa bir süre içinde birşey bulmazsak... Yani ne kadar eşebiliriz ki? Tüm kiler kocaman bir çukura dönecek.
C: Sabır meyvelerini verecek.

S:(L) Peki söyleyebilir misiniz, daha ne kadar eşmemiz gerekiyor...
C: Elemeyi dikkatli yapın.

S:(L) Dışarı attığımız kumu mu, yoksa yeni kumları mı?
C: Hepsi.

S:(L) Daha derine inmemiz gerekiyor mu?
C: Belki.

S:(L) Çukuru genişletmemiz gerekiyor mu?
C: Sabır!!!

S:(L) F___, kilerde ne kadar büyük bir çukur olduğunu biliyor musun? (F) Hayır, ama görmek isterdim. (gülüşme) (L) İkimiz birlikte bu masayla birlikte o çukura rahatça sığarız. (F) Kazmak ne kadar vakit aldı? (L) Çocuklar bugün başladılar. (F) Toprakta kim bilir neler vardır. (L) Şimdi, gerçekten zor bir durumdayım. Ya P___ ile anlaşacağım, ki teklifi çok düşük, ya da başka birşey yapmam lazım ve ne yapacağımı bilmiyorum. Görebildiğim tek seçenek bu.
C: Üzgünüz, ama ne yapacağına sen karar vermelisin; bu öğrenme sürecinin bir parçası.

S:(L) B___ ve S___ gelecekteki çalışmalarımızda önemli bir rol oynayacaklar mı?
C: Muhtemelen, ama bekle ve gör.

S:(L) P___ şu anda anlaşmayla ilgili ne düşünüyor?
C: Para.

S:(L) İpotek mi istiyor?
C: Neden onunla görüşüp durumunu dürüstçe açıklamıyorsun?

S:(L) Bunu yapacağım.
C: Gecikmeleri anlayacaktır, kimse seni en iyi "anlaşmayı" istemekle suçlayamaz.

S:(L) Birşey daha sormak istiyorum, yakın zamanda J___ O___'nun kişisel eşyaları bulundu. Ne tür bir araç...
C: Bu konuyu geride bırakma vaktin geldi.

S:(L) J___ ile görüştük ve J___'nin bu gizemi çözecek kişileri bulmaya gerçekten çaba gösterdiğini düşünüyor.
C: Clara Teyze tekrar harekete geçti.

S:(L) F___'yi Sharky'ye göndermem iyi olur mu?
C: Sana bağlı. Gitme vakti.

S:(L) Teşekkürler ve iyi geceler.
___________________________________









14 Ocak 1995 F___, Laura, TR ve JR, T___, M___ ve A___

S:(L) Kimse var mı?
C: Evet.

S:(L) Bu gece karşımızda kim var?
C: Hnora.

S:(L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S:(L) Bu akşam planşetteki hareket neden bu kadar yavaş?
C: Büyük ölçüde artacak, sabırlı olun. Küçüğü uzaklaştırın lütfen.

S:(L) Çocukların neden uzakta tutulması gerekiyor?
C: Ruhları henüz tam olarak açılmadığı için psişik hasar olasılığına karşı bir koruma olarak.

S:(L) Bedene giren bir ruh dünyaya doğduğunda bir çiçek tohumu gibi mi oluyor? Yıllar geçtikçe açıyor mu?
C: Bir yeniden uyanış dönemi.

S:(L) Yani ruh bedene girdiğinde o noktada geçmiş deneyimlerini unutuyor, öyle mi?
C: Döngü.

S:(L) Suların alçalması ve yükselmesi gibi bir döngü mü? Çocuklukta sular alçalmış durumda mı?
C: Buna benzer birşey.

S:(L) Bazı sorularımız olacak ve ilki şu: Daha önceki celselerde bize gelecekteki biz olduğunuzu ve bizimle birleşmek üzere buraya doğru geldiğinizi söylemiştiniz.
C: Evet.

S:(L) Zamana göre düşünecek olursak, bizden ne kadar uzaklıktasınız?
C: Sizin zaman ölçümünüzle belirsiz.

S:(L) Bize yaklaşan olayın yaklaşık varış zamanını hesaplamamız için bazı bilgiler vermiştiniz. Bu dalga buraya geldiği zaman mı bizimle birleşip gelecekteki biz olacaksınız?
C: Hayır, bu doğru kavram değil.

S:(L) Dalga buraya vardığında bizimle birleşeceğinizi söylemiştiniz. Gelecekteki biz olduğunuzu söylerken kastettiğiniz şey bu mu?
C: Hayır.

S:(L) Yani iki ayrı olaydan veya konudan bahsediyoruz, veya zaman/mekandaki iki ayrı nokta, öyle mi?
C: Hayır. Yine 3'üncü yoğunluk mantığını daha üst yüksek yoğunluk seviyelerine uygulamaya doğru kayıyorsunuz.

S:(L) Bu gece Laura'nın üzerine gelme gecesi mi?
C: Hayır. Herkesin ilerlemesine yardım etmeye çalışıyoruz.

S:(L) Yani aynı olaydan bahsetmiyor muyuz?
C: Bir kere "gelecek" nedir?

S:(L) Zaman/mekandaki farklı noktalar.. Gelecek sadece bilincin farklı bir odağı mı? Herşey eşzamanlı mı?
C: Evet. Eğer bu doğruysa neden burada lineer/doğrusal bir mantık uyguluyorsunuz? Görmüyor musunuz, sizinle şu an birleşiyoruz!

S:(L) Anladım. (TR) Yani dalga geldiğinde eğer hazırsak dalga bizi 4'üncü yoğunluğa taşıyacak ama o noktada sizinle 6. yoğunlukta gerçek bir birleşme yaşamayacağız ama bir yoğunluktan diğerine geçiş sırasında tüm odak noktaları birleştiği için bir "birleşme" deneyimleyebiliriz, doğru mu?
C: Kısmen doğru, kısmen ilgisiz.

S:(J) Hangi kısmı doğru, hangi kısmı yanlış? (T) Dalga geldiğinde, 4'üncü yoğunluğa geçecek olanları oraya taşıyacak, bu kısmı doğru mu?
C: Açık.

S:(TR) Hangi kısmı açık?
C: 4'üncü yoğunluk adayısın.

S:(TR) Yani biz 4'üncü yoğunluk adayıyız ama bu mutlaka 4'üncü yoğunluğa geçebileceğimiz anlamına gelmiyor, öyle mi?
C: Kısmen.

S:(TR) 4'üncü yoğunluk adayları doğru frekans titreşimine ulaşmışlarsa ve o noktada dalganın onları taşıyacağı bir noktaya yükselmişlerse 4'üncü yoğunluğa geçecekler, doğru mu?
C: Yeterince yakın.

S:(TR) 4'üncü yoğunluğa geçenler o noktada varlıklarının tüm diğer yoğunluklarıyla çok kısa bir süre için de olsa bir birleşme, bir bütünlük mü deneyimleyecekler?
C: Ölçülemeyecek derecede kısa bir an. "Aydınlanma" denen şey işte bu!

S:(TR) Aslında zaman diye birşey olmadığı için bireyin deneyimine göre o kısacık an binlerce yıl gibi de olabilir, değil mi?
C: "Sonsuza kadar" sürmüş görünebilir.

S:(L) "Rapture" (kendinden geçme, vurgun, mest) olarak bilinen şey mi bu?
C: Bazıları iç güdüsel düşünce kalıplarını bu şekilde açıklamaya çalıştı.

S:(L) 4'üncü yoğunluğa geçmek, yani afet olayları ve benzeri büyük etkiler altındaki 3'üncü yoğunluğu aşarak veya terk ederek bunların hiçbirinin olmadığı bir yere geçmek, "rapture" olarak bilinen şey bu mu?
C: Uzaklaşıyorsun Laura.

S:(L) Bu hafta JR ile birlikte bu konu hakkında konuşuyorduk, onun hatası. Suçu bana atmayın. (J) Benim hatam. ... (L) Sanırım hızla cevaplandırılabilecek birkaç sorumuz olacak. Bunları hızla soralım. Bildiğiniz gibi JR'nin annesi dün sabah öldü ve JR şu anda annesinin nerede olduğunu ve ne durumda olduğunu öğrenmeyi çok istiyor. Ona bu bilgiyi verebilir misiniz?
C: Şu anda 5'inci yoğunlukta.

S:(L) Bu seviyeye girişinden memnun mu?
C: Subjektif.

S:(L) Bunu söyleyeceğinizi biliyordum. Bu hususta başka birşey sormak istiyor musun JR? Üzüntünü derinleştirmek istemiyorum. (J) Hayır, sorun yok. Annem geçen ay beden dışı deneyimler yaşadı mı?
C: Evet.

S:(L) TR evinin hemen dışında çok ilginç bir deneyim yaşamış.
C: TR bunları çok yaşıyor.

S:(TR) Evet, gerçekten de öyle. Dışarıda duruyordum. Bizim altı kedimiz var. Kedileri tanırım ve bunu karıştırdığımı sanmıyorum. Sokağın karşısındaki ağaçların birinin arkasından bir kedi geldi ama normal bir kedi gibi değildi. Çok daha büyüktü. Bana baktı ve normal bir kedi gibi kambur oturuşa geçti ve bana baktı. Bu normal bir kedi miydi yoksa bir vaşak mıydı?
C: Evet, Kuzeydoğu ___ Çamlık koruma alanından gelmiş bir vaşaktı.

S:(L) O tarafta bir koruma alanı var mı? (T) Evet Pasco/___ sınırında, buraya göre bizden biraz aşağıda.
C: Sizden yukarıda TR. Yönleri daha iyi öğren. Pusula farkındalığı gelecekte hayati olacak.

S:(TR) Bizden yukarıda olduğunu biliyorum ama şu anda oranın kuzeyindeyim ve St. Petersburg'daymış gibi konuşuyorum, ama şu anda benim güneyimde.
C: Yanlış, zihninde kendini evindeymiş gibi kabul ederek söyledin.

S:(TR) Doğru. (L) Yakalandın! (TR) Sizden kaçmıyor! (L) O söylediğin şey neydi, "Mizah duygusu olan bir 6'ncı yoğunluk varlığını severim!"
C: Evet.

S:(TR) Orada çok eğlenceli 6'ncı yoğunluk varlıkları var sanırım?
C: Evet, burası onlarla dolu! [gülüşme]

S:(L) Tamam, kesin şunu, burada bir soru sormaya çalışıyorum!
C: Neyi keselim?

S:(L) Oyalanmayalım, bu soruları bitirmek istiyorum.
C: Ama eğleniyoruz, bunda yanlış olan nedir?

S:(L) Hayır, ama bu soruların yanıtlarını almak istiyorum. (TR) Gevşe biraz, ihtiyacımız olan şey eğlenceli bir celse.
C: Laura gergin! [gülüşme]

S:(TR) Bu gece canlı bir celsemiz var.
C: Evet.

S:(L) Senin sayende TR. (TR) Teşekkür ederim. (L) Bu şaka işinde çok iyisin...
C: Hayır, A___.

S:(TR) A___ mı! Aman tanrım! [gülüşme] Neden A___?
C: Eğlenceyi seviyor.

S:(TR) Tamam, bu gece eğleniyoruz. Devam et, sonraki soruyu sor. (L) Şimdi sorumu sorabilir miyim?
C: Haydi sor!

S:(TR) W.C. Fields'in 6'ncı seviyeye çıktığını bilmiyordum [gülüşme] (ç.n. bir komedyen, oyuncu) (L) Tamam, artık ciddi...
C: Artık ciddi, millet!

S:(L) Geçen gece pencerenin yanında kitap okuyordum, pencereden beyaz birşeyin geçtiğini gördüm. O pencereden herhangi birşeyin geçebilmesi için çok uzun olması veya uçuyor olması gerekir. Ayrıca köpeklerim öldürülmedikçe, uyuşturulmadıkça veya bir şekilde felç edilmedikçe oradan birşeyin geçmesine izin vermezdi. Birkaç dakika sonra sigaramdan yükselen dumanı görmüş olabileceğim şeklinde bir açıklama yaptım kendime ama biraz düşününce, onca seneden sonra sigara dumanını başka birşeyle karıştırmayacağımdan emin oldum. Sigara dumanının dışında birşey de gördüğümü düşünüyorum. Söyleyebilir misiniz penceremden geçen şey neydi, yoksa sadece sigara dumanı mıydı?
C: Giderek daha fazla 4'üncü yoğunluk "sızıntıları" deneyimliyorsun.

S:(L) Pencerede gördüğüm şey neydi?
C: Bir dördüncü yoğunluk enerji kaynağı.

S:(L) Bir varlık gibi bir enerji kaynağı mı?
C: 4'üncü yoğunluğu ne olarak hayal ediyorsun, söyler misin bize Laura?

S:(L) Fikrim yok. (TR) İyi cevap.
C: Pekala, o zaman keşfetmek için daha sıkı dene.

S:(L) Şimdi mi demek istiyorsunuz?
C: Evet.

S:(J) Yardım edebilir miyiz?
C: Evet. Anlayın, bu alanda daha fazla ilerleme kaydetmedikçe size 4'üncü yoğunluk hayatının ayrıntılarını yeterince açıklayamayız.

S:(L) Pekala millet, 4'üncü yoğunluk hayatını nasıl birşey olarak hayal ediyoruz? (TR) Önce birşey sormak istiyorum.
C: Serbest çağrışım.

S:(TR) Gördüğü bu enerji kaynağı ille de bir varlık değil, 4'üncü yoğunluktan herhangi bir enerji de olabilir değil mi?
C: Bu sorunun yanıtı, 4'üncü seviye gerçekliğini daha iyi anlamanıza bağlı.

S:(L) Tam şu anda ensemde neden bir sıkıştırılma hissediyorum?
C: Öğrenme çakranı açıyoruz.

S:(TR) Şimdi mi başladı? (L) Ou, evet. Ensemin kökünden bir pense ile tutuluyormuşum gibi hissediyorum. Pekala, 4'üncü yoğunluk neye benziyor... Rüya durumuna benzediği söylenebilir mi? Birşey düşünür düşünmez veya üzerinde odaklanır odaklanmaz o oluyor veya gerçekleşiyor?
C: Devam et.

S:(L) Örneğin suyun üzerindeki bir botun içinde olmayı istediysen, kendini bir botun içinde buluyorsun, hem de şu andakinden daha gerçek gelen bir okyanusun üzerinde. Çünkü suyun üzerindeki güneş ışığı parıltılarına kadar tüm beklentilerine yanıt veriyor.
C: Uzaklaşıyorsun.

S:(L) Uzaklaşıyor muyum?
C: Evet. Neden bir bota ihtiyaç duyuyorsun?

S:(L) Bu fantazideki fikir bir botta olmaktı. (TR) Ama bu bir fantazi değil. (L) Gerçeklik. Tamam. Yani diğer bir deyişle 4'üncü yoğunluk düşüncelerinin hemen gerçeğe dönüştüğü bir yoğunluk. Örneğin kendini bir kuledeki bir prenses olarak düşünürsen hemen bir şato ortaya çıkar ve sende bir kulede olursun ve eğer saçının yere kadar uzamasını istersen saçın da hemen yere kadar uzar.
C: Bunlar 5'inci seviyede olan şeyler.

S:(L) Pekala, yani orayla 3'üncü yoğunluk arasında birşey.
C: Devam et.

S:(TR) 3'üncü yoğunluğa çok benziyor ama bir yönüyle mi farklı?
C: Hayır.

S:(TR) Geçiş vakti geldiğinde bir 3'üncü ve bir de 4'üncü seviye dünya olacağını ve bazılarının 3'üncü yoğunluk dünyasında bazılarının da 4'üncü yoğunluk dünyasında olacağını söylemiştiniz.
C: Üzerinde düşünmeniz için bir olasılık.

S:(L) Pekala, şimdi kısa bir mola verelim... [mola] Tamam, sanırım tartışmamızı bizimle birlikte dinlediniz ve JR'nin okuduğu makalede 4'üncü yoğun deneyiminin, arzulu düşünmenin en yüksek seviyesi olduğu söyleniyordu. Yani arzuyla düşünme gerçekliğe dönüşüyor... (J) Yoksa makalenin sadece belirli bir kısmı üzerinde mi odaklandık?
C: Yakın. KH.

S:(L) Yani BH arzulu düşünüşü...
C: BH arzulu düşünmez.

S:(L) Peki BH nasıl düşünür? (TR) Sorumlu bir şekilde... (L) [ense kökünde şiddetli bir sıkıştırıcı etki deneyimleyerek] Aman Tanrım! Siz oradakiler vücuduma garip şeyler yapıyorsunuz...
C: Yardımcı ve dengeli. Arzular tamamen KH'dir.

S:(L) Yani mevcut deneyimin kabulü, yani olan şeylerin oluşuna izin vermek ve bunlara dengeli ve yardım niyetiyle yaklaşmak, 4'üncü yoğunluktaki BH tepkisi veya deneyimi oluyor, öyle mi?
C: Yakın.

S:(L) Ve bundan dolayı penceremde gördüğüm gibi geçen şeyleri görmek ve bunlara esas olarak açık, meraklı ve izin verici bir şekilde bakmak bir BH tepkisi oluyor, doğru mu?
C: Belki.

S:(T) Nasıl bir merak olduğuna bağlı. (TR) Kertişler de 4'üncü yoğunlukta dolanıyor ama onlar BH değil, değil mi?
C: Doğru.

S:(TR) Ve onlar BH gibi yardımcı, sorumlu davranmıyorlar...
C: Doğru.

S:(TR) Demek 4'üncü yoğunlukta her iki tür de olabiliyor?
C: Evet.

S:(TR) Daha uygun olanı BH türü düşünme mi?
C: Evet.

S:(TR) Ama oraya gittiğinde kararına göre KH düşünüş şekli de mevcut, öyle mi?
C: Evet.

S:(TR) Ama bu 6'ncı yoğunluğa ilerleme yeteneğini sınırlandırıyor?
C: Evet.

S:(TR) 4'üncü yoğunluktayken KH'yi seçersen, daha sonra BH'ye geçebilir misin?
C: Evet.

S:(TR) Yani ikisi arasında istediğin kadar fikir değişikliği yapabilirsin, bu tamamen özgür irade, öyle mi?
C: Eğer 4'üncü seviyede KH'den BH'ye geçersen, KH'ye geri dönmezsin.

S:(TR) 4'üncü yoğunlukta eğer bir kez KH olmuşsan öyle kalman mı gerekiyor? (L) Hayır. (J) Eğer 4'üncü yoğunlukta KH'den BH'ye geçersen KH'ye geri dönmüyorsun, BH'de kalıyorsun, doğru mu? (TR) Ben de onu kastediyorum, bir kez BH'ye geçmeye karar verince orada kalıyorsun çünkü artık KH'ye geri dönme isteğin kalmıyor, öyle mi?
C: Evet.

S:(TR) Yani seçeneğin olmaması meselesi değil, sadece kendin KH'ye geri dönmek istemiyorsun?
C: Evet.

S:(TR) 4'üncü yoğunluğa çıkarsan ve Kertenkelelerin yaptığı şeyleri yaparsan ve sonunda bundan sıkılırsan veya farklı bakmaya başlarsan veya aydınlanırsan, BH'ye geçiyorsun ve orada kalmak istiyorsun, öyle mi?
C: Açık.

S:(TR) BH'den KH'ye geçilebilir mi? Biliyorum, geçilemeyeceğini söylediniz ama sadece geçmek istemediğin için mi?
C: Doğal faktörler bunu engeller.

S:(L) Sanırım bir kez BH doğal faktörlerine ulaştığında, o konumun özelliği gereği bir şekilde... öyle birşey olmuyor...
C: Şimdi sizin için bir blok-yıkıcı: Tam BH profiline ulaşan 3'üncü yoğunluk varlıkları otomatik olarak anında 4'üncü seviyeye geçer!

S:(TR) Bir anda yok mu olurlar? Bunu yapan insanlar oldu mu?
C: Evet.

S:(F) Evet, bunu duymuştum. (TR) Her zaman bir sürü insan kayboluyor. (L) Ama bunun o kadar çok olduğunu sanmıyorum... (F) Ama olmuş. (J) Bazen insanlar kayboluyor ve bir daha onlardan hiçbir haber alamıyorsun. (F) Ani bir ışığın gelmesiyle insanların aniden ortadan kaybolması gibi olaylar var; aniden bir ışık ortaya çıkıyor ve puf! (TR) Kendi kendine yanma olayları gibi... (F) Hayır... (J) Kendi kendine yanma gibi değil çünkü o durumda beden kalıntıları duruyor. (F) Bir grup insan birlikte otururken aniden çok şiddetli bir ışık meydana geliyor ve kişilerden biri kayboluyor. (L) Bir daha ortaya çıkmıyor mu? (F) Hiç! (TR) Bunu sormak istiyorum, daha önce sorulduysa biri beni durdursun, tam BH profili nedir? (L) Kendine tamamen ilgisizlik.
C: Evet.

S:(L) Yani kendin için, kendini tatmin için hiçbir yapmıyor ve düşünmüyorsun. Bunu sürekli olarak başkaları için yapıyorsun. (TR) Lanet olsun, o zaman daha çok işim var... (Koro) Hepimizin var! (J) Gandi tam BH miydi?
C: Hayır.

S:(L) Rahibe Terasa?
C: Hayır. Politik aldanmalar.

S:(J) Rahibe Teresa politik bir aldanma mı? (gülüşme) (L) Birşey isteyeceğim... Biraz farklı bir konuda. Şu anda beynimde büyük bir gerginleşme hissediyorum, şurada biraz dinlenmem lazım, biraz sonra devam ederiz...
C: Vücudundaki bir organizmadan dolayı bu celsede dengen yerinde değil. Bağırsaklarında bakteriyel bir artış var.

S:(L) Tamam, geçen gün JR ile Pasco'daki ve ___'deki evlerden ve aralarındaki farklardan bahsediyorduk ve ben onlara St. Pete'deki evlerini satıp Pasco'ya taşınabileceklerini söyledim. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
C: Olabilir.

S:(L) Tüm düşündüğünüz bu mu?
C: Ne gibi?

S:(L) Bunun tavsiye edilebilir birşey olduğunu düşünüp düşünmediğinizi öğrenmek istemiştim.
C: Açık.

S:(L) Tamam, Sally'nin bahsettiği ve bana göndermekte olduğu Krill dosyası hakkında birşeyler sormak istiyorum. Bize Krill dosyasının arkaplanından ve doğruluğundan bahsedin. TR bu konuda benden çok daha fazla şey biliyor. Sanırım bu, dünyadışı bir varlık tarafından, devlet komplosunu ortaya çıkarmaya yönelik olarak yazılmış birşey. Krill dosyaları doğru muydu? (TR) İddiaya göre Krill ABD'deki bir mahkum. (L) Krill diye biri oldu mu gerçekten?
C: Yarı.

S:(TR) Krill dosyasının bir geçerliliği var mı?
C: Yarı.

S:(TR) Bir dünyadışı tarafından mı yazdırıldı?
C: Belki.

S:(TR) Dosyaları oluşturup bir araya getiren bir insan mıydı?
C: Yarı.

S:(TR) Bu, ufolojide Cooper, Lear, Lazar ve Bennewitz'in işlediği konularla aynı kategoride bir olay mı?
C: Pek çok kez söyledik... Laura dikkatini topla... Dinle!

S:(L) Yarı diyorsunuz. Yarıdan neyi kastediyorsunuz?
C: Sakinleş. Sabır, canım!

S:(TR) Diğer UFO belgelerine de aynı miktarda geçerlilikle mi yaklaşmalıyız?
C: Şimdi durun!!!

S:(L) Fazla hassas olduğu için hakkında konuşamayacağımız bir alan mı bu?
C: Hayır!!!!!

S:(F) O halde ne?
C: Size önemli birşey söylemeye çalışıyoruz ama siz soru sorup duruyorsunuz. Şimdi, lütfen biraz sessizlik!!!! Pek çok kez size birbirinizle iletişim kurmanızı, bir fikir paylaşım ağı oluşturmanızı söyledik çünkü ÖĞRENME ve İLERLEME böyle olur! Ama siz bütün yanıtlar için bize yaslanıyorsunuz, ÖĞRENME böyle olmaz!!!!!!! Şimdi bunu deneyin, sonuçlar sizi çok şaşırtacak: Her birinizde sınırsız miktarda gerçek ve "yer sarsıcı" bilgiler var. Bu bilgiler bilincinize yerleştirildi ki bunlara erişip öğrenebilesiniz. Şimdi sorduğunuz son soruları kendi aranızda tartışın ve "bırakın aksın."

S:(T) Laura, şu anda etkisi daha mı zayıf? [T___ Laura'nın ensesine reiki veriyor.] (L) Önceki kadar sıcak değil. Merak ediyorum. Jim G___'den aldığın ikinci ayarlamalar... Bunu soralım. Jim G___'nin yaptığı inisiyasyon T___'nin reikisini durdurdu mu?
C: Yalpalanıyor.

S:(L) Daha önce çok iyi reiki vermişti. Şu anda yaptığı reikide bir sorun var mı?
C: Açık.

Grubumuz bu noktada, Krill belgesiyle ilişkili olan veya bu dosyada adı geçen birkaç UFO araştırmacısı ile ilgili olarak daha önce yapılan yorumları incelemeye başladı. Bu bize bu dosyayı değerlendirmek için bir başlangıç noktası teşkil etti. Okuyucu, ilgili yorumları önceki celselerde bulabilir. Krill kağıtlarıyla doğrudan bir ilgisi olmamasına rağmen Don Ware'nin de adı geçtiği için o da tartışma konusuna dahil edildi. Tartışma:

S:(L) Don Ware kim? Sormamın nedeni John'un bana verdiği isim listesinde adının olması. (TR) Don Ware MUFON'un Doğu Sahili bölgesel yöneticisiydi ama olayın metafizik yönüne doğru ilerlediği için uzaklaştırıldı. MUFON çok somut hususlarla ilgileniyor. Bu tür şeyleri duymaktan hiç hoşlanmazlar. (F) Evet bu hususta çok katılar... (TR) Bilimsel bir güvenilirlik kazanmak istiyorlar... (F) Bir UFO'nun inmesini ve gidip ona dokunabilmeni istiyorlar. (TR) Dünyadışıların nereden geldiğini, ne yapmak istediklerini, araçlarında ne tür bir teknoloji kullandıklarını, bunları nasıl yaptıklarını falan öğrenmek istiyorlar. Anladığım kadarıyla MUFON Mavi Kitap Projesi'nin (Bluebook Project) bir devamı. Mavi Kitap Projesi kapatıldığında gidip diğer UFO gruplarını dönüştürmeye başladılar. NICAP ve APRO'yla başladılar ve MUFON da belirli bir gruptan başka bir gruba geçen son örneklerden biri. Bu alanda elde edilen tüm bilgiler Teksas'a gidiyor ve bir daha birşey duyulmuyor. Teksas Karadeliği. (L) Eğer John Lear ve William Cooper, Kasyopya Onay Damgası'nı alıyorlarsa ve esas olarak Krill kağıtlarında yazılı olan şeyleri söylüyorlarsa onlar bu bilgileri nereden aldılar? (TR) Bu konudaki düşüncelerden birine göre Moore, Lear veya Bennewitz, bunlardan biri Krill belgesini yazan kişiydi. Krill'in, bu bilgileri veren varlığı tanımlamak için devlet tarafından kullanılan bir kısaltma olabileceğinden bahsediliyordu. (L) Senin bilgine göre Lear veya Cooper, bu belgede yazılı olan şeylere kendileri hiç tanıklık edecek bir konumda bulundular mı veya bulunduklarını iddia ettiler mi? (TR) Hiç birinin bunları fiziksel olarak gözlemleyecek bir konumda bulunduğunu veya yeraltı üslerine gittiklerini sanmıyorum. Başka kaynaklardan aldıklarını iddia ettikleri bilgiler üzerinde çalışıyorlardı. (L) Peki bu diğer kaynaklarının kim olduğunu iddia ediyorlar, isim vermiyorlar mı? (TR) Kaynakların çoğunun ismi verilmiyor. Moore ve Cooper, devlet içinde bazı kaynaklarının olduğunu iddia ediyor. Sanırım Cooper'di, bir süre ordu için çalıştığını söylüyor. Sanırım hava kuvvetlerindeydi. (L) Pasifik Filosu Amirali için istihbarat analizciliği yaptığını iddia eden o muydu? (TR) Evet. Cooper'ın yazılarının çeşitli versiyonları var çünkü yazıları değiştiriyor ve güncelliyor. Aslında birşey değiştirmedi; sadece temizledi, düzenledi ve bazı eklemeler yaptı. (L) Eğer durum buysa, yazdıklarını, bunları gözlemleyen veya gören bir insandan aldıkları bilgilere göre hazırladıklarını söyleseler çok daha inandırıcı olurlardı bence. Bu bilgilerin dünyadışı bir varlık tarafından verildiğini söylemeleri inanılırlığını azaltmaz mı? Tüm bu bilgileri uyduruyor olsalar bile kaynağın bir insan olduğunu söylemeleri durumunda inandırıcılıkları çok daha fazla olurdu. Ama Krill diye bir varlık tarafından verildiğini söylüyorlar ve belki de doğrudur. Ama aklıma hemen şu geliyor. Eğer kaynak gerçekten dünyadışı bir varlıksa ve KH ise bu bilgilerin ne kadarı doğru olabilir? (TR) Krill'in standart Grilerden biri olduğu iddia edildi. (L) O zaman söylediği hiçbirşeye güvenemeyiz. Bu bilgilerin kaynağının dünyadışı bir varlık olduğuna inanabiliriz ama eğer Grilerden biriyse o zaman verilen bilgilerin güvenilmez olduğunu düşünebiliriz. (F) KH bir kaynak bile olsa bu mutlaka güvenilmez olduğu anlamına gelmez. (L) Evet ama eğer KH ise hiç şüphe yok ki sadece kendi amaçlarına hizmet eden bilgiler vereceklerdir. (F) O gözle bakarsan öyle. Ama bu bakış açısı doğru olmayabilir. Kaynağın KH bir dünyadışı olması ve hatta siber genetik bir varlık olması, verdiği bilgilerin mutlaka yanlış olması gerektiğini göstermez. Belirli bir anlayış seviyesine ulaşmış olanlarımız için ilk düşünce bu bilgilerin yanlış olduğu şeklinde oluyor ama ters psikoloji oyunu da olabilir. Doğru bilgi ver ama yüksek anlama seviyesine sahip olanlar bunun yanlış olduğunu sansın. (L) Ne tür bilgiler verildiğini biliyor musun? Bizim aldığımız bilgilere benzer şeyler söyleniyor. (F) O zaman bilgiler doğru. (TR) Eğer bu standart bir sibergenetik Gri ise, asıl mesele bu varlığın ne kadar biyolojik olduğu. Örneğin kesilip incelenecek kadar biyolojik mi? (L) Tabii ki. Onlarla ilgili otopsi raporları var, sadece nasıl beslendikleri bilinmiyor. (F) Onlar sibergenetik, ama tıpkı biyolojik bir varlık gibi görünebilir ve işlev gösterebilir. Onların içini açarsan kan ve doku görebilir ve mikroskobik kanıtlar elde edebilirsin... (L) Okuduğum kadarıyla mikroskobik incelemelere göre daha çok bir bitki gibilermiş... (TR) Evet. (F) Yani yetiştiriliyorlar! (L) Evet. İnsanın genetik bilgisinin bitkilerinkiyle kromozomal olarak birleştirildiğini düşün. (TR) Yüzlerce yetiştirebilirsin. (L)Ve tohum gibi ekebilirsin... ve görünüşe göre yaptıkları şey de bu. Bu gemilere götürülüp geri gelen insanlar duvarlardaki kapların içinde yetişen şeyler görüyorlar. Tıpkı bir sera gibi. (F) Bizim elde ettiğimiz bilgiye göre Griler Kertişlerin kullandıkları robotlar oldukları için her iki boyuta da erişime sahipler. Eğer böyle robotlar bitki gibi yetiştirilebiliyorsa 4'üncü seviyenin ne garip bir yer olduğunu düşünün! Biz karşımıza çıkan sibergenetik robotların gerçek birşey olduğunu sanırken bir de bu robotları yapan tam ruha sahip 4B varlıkların seviyesini düşünün! (TR) Kertişler bizim yoğunluğumuza girmek için robotlar yaratmak zorundalarsa burada bizden daha güçlü değiller mi demektir? Griler olmadan da bizimle etkileşime girebilirler mi? (F) Evet. (L) Evet, girebilirler, girdiler, girecekler ve giriyorlar. (F) Ama bazı sorunlar var. Öncelikleri görüntüleri çok göze batıcı... (J) Eğer sokakta yürüselerdi herkesin dikkatini çekerlerdi.(TR) Bu kendilerini nasıl gösterdiklerine bağlı. (L) Görünüşlerini değiştirebiliyorlar. (F) Görüntülerini değiştirebiliyorlar ama sadece kısa bir süre için. (L) Çünkü bunu yapabilmeleri için 3'üncü yoğunluk enerjisini kullanmaları gerekir. (F) Geçen gece telefonda S___'yle konuşurken S___ ve B___ Siyahlı Adamlar'a değindiler. Verilen yanıt Siyahlı Adamlar'ın "Kertenkele varlıkları" olduklarıydı. Pek çok raporda Siyahlı Adamlar'a dair tanımlamalar çok garip. Sesleri sanki yankılı bir odadan geliyor gibiymiş ve... (TR) Başka bir celsede de Siyahlı Adamlar hakkında birşey sormuştuk, ne demişlerdi? "Projeksiyon" olduklarını. (J) Aynen öyle, belki de gereken ipucu budur. Belki bizim gerçekliğimize bu şekilde erişiyorlardır; 4'üncüden 3'üncüye projeksiyonlar olarak. (F) Hep aklımı karıştan bir olay vardı. 28 Nisan 1978'de Maine'de UFO araştırması yapan bir adama bir Siyahlı Adam yaklaşmış. Siyahlı Adam'ın çok garip olduğunu anlatıyor. Yüzü pembeymiş. Makyajlı gibiymiş. Siyahlı adam kendi yüzüne dokunduğunda sanki tamamen birşeyle kaplıymış gibi bir iz kalmış. Sonra birden kalkıp "Şimdi gitmem gerek... ee-enerrji biti-ii-yorrr" demiş. Sonra kalkıp tökezleyerek uzaklaşmaya başlamış. Siyahlı Adam'ın tökezlemeye başladığını görünce çok şaşırmış... (L) Energizer Tavşanı değilmiş demek ki! [gülüşme] (F) Sonra bir ışık görmüş. Önce bunun bir arabanın farından geldiğini sanmış ama Siyahlı Adam bu ışığa girip ortadan kaybolmuş. (J) Projeksiyon! 4'ten 3'e böyle geliyorlar. (L) 3 aşamayla projekte olduklarını söylemişlerdi. Hatırlayın. Mekan-zamanda bir yolculuk gibi. (TR) Krill tartışmasından uzaklaştık ama 4'üncü seviyeyle ilgili kesinlikle çok ilginç sonuçlar elde ediyoruz. (F) Krill şu anda işimize yaramıyor. (L) Kim takar Krill'i? Biz onları kullanıp atıyoruz! [gülüşme] (TR) Ben de bunu söyleyecektim, standart UFO konularımızı ele alışımızı... Yani artık çok farklı bir noktadayız... (J) Evet, gerçekten... (TR) Buradaki çalışma sayesinde... (F) Yıllardır yaptığımız çalışmalarda hep somut şeyler üzerinde durduk ve ben de hep öyle kalması gerektiğini düşünüyordum ve gerçekten de eğer bir kişi bu fenomeni yakından inceliyorsa, somut şeyler hakkında bilgi edinerek başlar ama artık sadece somut olarak görünenden çok daha öte şeyler olduğunu da görebiliyorum. (L) Evet, işte burada... [Siyahlı Adamlar'la ilgili referansı arıyordu]... Siyahlı adamlar kim veya nedir? Kertenkele projeksiyonları. (TR) Onu sorduk çünkü yoluma çıkan Camaro'lu adamın projeksiyonu hakkında sorular soruyorduk. (L) Tamam. "Yani Kertenkeleler bir varlığın yalnızca görüntüsünü mü projekte ediyorlar?" diye sormuşuz ve yanıt "evet." Bu noktada TR sormuş: "Siyahlı Adamlar fiziksel bakımdan gerçek değil mi?" Ve yanıt: "Kısmen doğru. Bu teknolojiyi anlamıyorsunuz ama isterseniz tanımlayabiliriz. Önce zamanda "yolculuğu" biraz daha tanımlamamız gerekiyor çünkü iki kavram birbiriyle yakından ilişkili. İlk adım yapay olarak elektromanyetik bir alan oluşturulmasıdır. Bu, gerçekliğin boyutları arasında bir kapı açar. Sonra, gerçeklik iliştirme kanalına erişim için katılımcının düşüncelerini kanallanması gerekir. Sonra da enerjiyi uygun boyut köprüsüne odaklaması gerekir. Elektronlar doğru frekans dalgasında düzenlenmelidir. Bunun ardından tüm yoğunluk seviyelerindeki algıları dengelemek için boyut "perdesi" içinden üçlünün gönderilmesi gerekir. Üçlü şu şekildedir: 1. Madde, 2. Enerji, 3. Gerçekliğin algılanması." Diğer bir deyişle gönderdikleri... (J) Holografik görüntüler. (TR) Gönderdikleri enerji burada madde kazanıyor ve algıladığımız şeyi yaratıyor. Ve algıladığımız şey de... (L) Hayır, hayır, hayır... Ne olduğunu biliyorum. Üçlünün sırasıyla gönderilmesi... madde enerji oluyor, enerji algı oluyor ve perdenin öbür tarafına geçiyor, algı enerjiye dönüşüyor ve bu enerji de tekrar madde haline geliyor... Boyut perdesinden geri doğru bir takla atar gibi. (TR) Ve kişinin gördüğü şey de görmeyi beklediği şeye bağlı. Bu yüzden Kertişler bu sıralamayı uygulamadan önce ilgili kişinin beklentileriyle ilgileniyorlar... "Gerçeklik iliştirme kanalı" bu işte. Eğer Siyalı Adamlar'ı görmeye açıksan, onların ne olduklarını bilmesen bile, bilincin bir seviyesinde... (F) Ama sanırım bu sadece Siyahlı Adamlar'la sınırlı birşey değil. (L) Şunu dinleyin! "Birkaç kez uçan dikdörtgen şeklinde büyük kutulardan bahsedildiğini duydum. Bunların kime ait olduğunu öğrenmek istiyorum." demişim ve yanıt: "Kertenkele projeksiyonları..." Ne yapıyorlar, lanet olası tüm realitelerini bizim dünyamıza mı projekte ediyorlar? (F) Görünüşe göre 4'ten 3'e geçiş sürecinin bir parçası da "projeksiyon" süreci. (TR) Evet, bir şekilde geri gitmen gerekiyor. (F) Tabii bu da, yüksek seviyelere ait olaylarla ilgili okuduğumuz ve duyduğumuz pek çok şeyi açıklıyor. Bunları kendi dünyamızın gerçekleriyle açıklamamız mümkün değil. Pek çok kişi boşu boşuna metalik bir araç yakalayıp içindeki canlıları kesip incelemeyi umuyor ve üstelik bunun meydana gelmesine... (J) Bilimdeki sorun da bu, çünkü bu şeyleri tutamıyor ve ölçemiyorlar çünkü bizim anladığımız şekilde mevcut değiller! (F) Maddeci bilimin koptuğu nokta işte bu. Kısır bir döngüde kısılı kalıyor. (J) Kendilerini kendi kurallarıyla kısır döngüye sokuyorlar! (F) Doğru! (TR) Netice olarak, artık Krill belgelerinin, Cooper ve Lear'ın yazdıklarının ötesine geçtik. (F) Kasyopyalıların bize bu aptalca soruları sorup durmaya bir son vermemizi söylemelerinin nedenlerinden biri de bu. (TR) Evet, tüm bu ayrıntılara girmek zorunda değiliz. (F) Evet, çünkü bu "UFO'lara Giriş 1" (J) Evet biz bunun ötesine geçtik. Aman Tanrım! Dinleyin millet; size fark ettiğim birşeyden bahsedeceğim. Üç veya dört hafta önce işteyken masamın çekmecesi bozuktu. Çekip açmaya uğraşıyordum. Sonunda çektim ve bu klasör yere düştü. Bu klasörü eve götürüp kullanmaya karar verdim. Ve bakın klasörün üzerinde ne yazıyor! Hizmet! (TR) Daha da ilginç olan birşey var ki, o da bu yoğunlukta yalnız olmadığımız. Başka gezegenlerde 3'üncü yoğunlukta yaşayan varlıklar da var. Belki de bazıları buraya gelip suları iyice bulandırıyor ve neyin ne olduğunu, kimin kim olduğunu anlamamızı zorlaştırıyor olabilirler. (F) Bana göre UFO alanında şimdiye kadar yaşadığımız deneyimler hep daha yüksek yoğunluklardan bu yoğunluğa yönelikti. 3'ten 3'e etkiler deneyimlemiş olduğumuzu sanmıyorum. Ve insanlar bunu daha yeni yeni anlamaya başlıyorlar. Diğer bir deyişle... (TR) Vallee de öyle düşünüyor, boyutlararasına bakıyor, çünkü... (F) Ama Vallee de maddeci bir bilimadamı ve bunu bilimsel bir şekilde inceliyor. Sadece henüz keşfetmediğimiz için bu olaylara imkansız diyen başka bir bilimadamından sadece biraz daha açık zihinli... (J) Evet, üzerinde bizim adımız yok, o halde mevcut değil... (F) Ama işini çok dikkatli bir şekilde yapıyor. (L) Krill'le işimiz bitti mi? (TR) Evet, sanırım Krill'in üzerinde yeterince durduk. (L) Krill o kadar önemli değil. Sanırım sorularımızı sorarken daha dikkatli olmamız gerekiyor. (J) Kasyopyalıların bu öğrenme şeklini düzenli olarak sürdürmemizi isteyip istemediklerini merak ediyorum. (L) Pekala, bunu sorulmuş varsayın.
C: İyi fikir.

S:(L) Sormak istediğim bir soru var ve bunu tartışıp tartışamayacağımızı bilmiyorum çünkü biraz tartışma dışı bir husus. Ruhun elektromanyetik kalıbının başka bir varlık veya enerji kaynağı tarafından, dışarıdan zorla değiştirilip değiştirilemeyeceğini öğrenmek istiyorum.
C: Hayır.

S:(L) Bir kişinin ruh kalıbı o kişinin bütün deneyimlerinin toplamıyla mı belirleniyor?
C: Denklemin parçası.

S:(L) Bir kişi ruhunda, tüm boyutlarda yaşadığı tüm deneyimlerin anılarını taşır mı?
C: Anılar, "Geçmiş, Şimdi ve Gelecek"in yansımasıdır.

S:(L) Yani eğer yansımalar... (J) "Biz gelecekteki siziz!" (L) Evet, yani Kertişler veya Oryonlar dahil hiçbir dış güç...
C: Bizi hatırlayabilirsiniz.

S:(L) Bize olan herşeye bir seviyede erişilmesi mümkün, doğru mu?
C: Evet.

S:(L) Ve başka bir varlığın gelip deneyimimizin bir kısmını silmesi ve bir şekilde kendi yarattıkları birşeyle değiştirmesi mümkün değil, öyle mi?
C: Saçma!

S:(J) "Son Nesil" kitabını okuması için Laura'ya ödünç vermem iyi olur mu? Sanırım orada çok önemli bazı bilgiler var.
C: Sana bağlı.

S:(J) Neyse boşver! (L) Tabii vermelisin. Biliyorsun, bulduğum herşeyi okuyorum!
C: JR, bize yarın hangi çorabı giyeceğini de soracak mısın?

S:(L) Çorap giyiyor musun JR? (J) Hayır. (TR) Yarın hangi çorabı giysin? (L) TR!
C: Beyaz çizgili kırmızı.

S:(J) Üzgünüm. Konu dışına çıkmamam gerekirdi. (L) Şimdi sormak istediğim birkaç şey var ama bunları sormadım çünkü daha önce belirli bir ölçüde tartışmıştık. Bir süre önce on günlük olan ve Shakespeare'den sözler söyleyen "Akıllı Bebek" rüyasını sormuştum. Bunun sıradışı birşey olduğunu düşündüğüm için sormuştum. Kendim keşfetmem gerektiğini söylemiştiniz. Annem geçen gün buna benzer bir rüya görmüş. Benim gördüğüm rüyadan haberi yoktu ama ikimiz de rüyamızda konuşan bebekler gördük. Budd Hopkins'in kitabında buna değiniliyor. Bu rüyadaki en dikkat çekici husus, konuşan bebek. Budd Hopkins'in kitabında, konuşan bir bebekle ilgili rüyasının araştırılması için hipnotik regresyona giren bir kadının rüyasında çok farklı sonuçlara ulaşılmış. Hem benim hem de annemin rüyasında, bebeğin kötü olduğunu ve onunla etkileşmememizi söyleyen kişiler bulunuyordu. Rüyadan sonraki gün her ikimiz de kendimizi rahatsız ve biraz depresif hissettik. Kitapta o rüyayı gören kadın o rüyanın kendini iyi hissettiren bir rüya olduğunu söylüyor. Ama regresyonda bunun o kadar da iyi bir rüya olmadığı ortaya çıkıyor. Sorum şu, çok derin bir seviyede bu bebek neyi temsil ediyor?
C: Hiçbirşeyi.

S:(L) Bebek, başka bir olayın perde anısı mıydı?
C: Belki.

S:(L) Bu konuyu JR ile tartışık ve her iki rüyada da bebeği dinlemememizi söyleyen birinin olması hususunun ilginç olduğunu söyledi. Bebeği dinlemememizi söyleyen kişi kimi temsil ediyor? Bebeği dinlemememiz gerektiği bilgisi sizden mi geldi? Bu bebek aslında bir dünyadışıyla etkileşimin perdeleyici anısı mıydı? Yani Grilerle veya Kertişlerle?
C: Farklı.

S:(L) Farklı olan nedir? (TR) Grilerle veya Kertişlerle bir etkileşim değildi. (L) Pekala, söyleyebilir misiniz...
C: Her birey için farklı.

S:(L) Yani annemin rüyası benimkinden farklıydı ve her ikimizinki kitaptaki kadının rüyasından farklıydı, öyle mi?
C: Evet.

S:(L) Sanırım bu rüya hakkında daha fazla şey öğrenmek için meditasyon veya hipnoz yapmam gerekecek.
C: Bingo!

S:(L) TR ile birlikte yeraltındaki nesnelerin yer değiştirmesinden bahsediyorduk. Bildiğiniz gibi bize söylediğiniz yeri kazdık ve daha önce birşeyin konduğu belli olan bir boşluk bulduk. Orada toprağın yumuşak olduğunu gördük.
C: Evet.

S:(L) Sanki biri çok derin kazmış ama garip bir yönde ilerlemiş. İlginç bir şekilde TR de, topraktaki suyun çekilmesinin etkisiyle yeraltındaki nesnelerin hareket eğilimine dair bir yazı okumuş. Sanki bu yumuşak kum suyun olduğu bir alana doğru gidiyor. Kumdaki birşeyin bu şekilde zamanla hareket etmesi mümkün olabilir mi?
C: Evet.

S:(L) Toprak içinde su akıntısının olduğu bir yere doğru mu hareket eder?
C: Evet.

S:(L) Ve 50 veya 60 yılda bu kadar mesafeyi katetmiş olabilir mi?
C: Elbette.

S:(L) O süre içinde bu mesafeyi katetmek için nesnenin yaklaşık ağırlığının ne olması gerekir?
C: Açık.

S:(TR) Önemli değil. Nesnenin ağırlığının hareketle ilgisi yok. Benim zihnimden geçen düşünce şu; ya biri o boşluğu kasıtlı olarak bir tünel olarak eştiyse?
C: Evet. Birşey mi buldun? Hmmm?

S:(L) Yani kocamın kileri genişletme, köşeleri bloklarla destekleme fikri... (F) Eşerken birinin daha önce birşey gömdüğü bir yer mi buldun? (L) Zeminin altında bir boşluk vardı. Onun altında da aşağı doğru devam eden, etrafı katı yoğun kumlarla çevrili yumuşak bir kum yığını vardı. (F) Belli ki orada birşey varmış. (L) Bu daha önceden çıkarılmış birşey miydi?
C: Keşfedin, eğlenceli.

S:(L) Sırf bu nedenle kilerin genişletilmesi gündeme geldi ve oraya daha büyük bir yer haline getirmeye karar verdik. Yoksa yapmakta olduğumuz bu oda için planlarınız mı var?
C: Kim bilir?

S:(L) Hatırlayın, Nuh ve gemisi hakkında konuşurken Nuh'un bir gemi yaptığını çünkü bunun ona iyi bir fikir gibi geldiği ve sonra da o geminin işe yaradığı söylenmişti. (TR) Bu çukuru kazıyorsun çünkü iyi bir fikir gibi geliyor ama henüz bunun nedenini bilmiyorsun. Ama başka bir sebep de olabilir ve belki de eştiğin yerde gerçekten birşey bulacaksın. Ama aynı zamanda temeli genişletiyorsun ve bu da başka birşeyle ilgili olabilir. Henüz birşey bilmiyorsun ve onlar da birşey söylemiyor! (J) Zamanı geldiğinde öğreneceksin. (TR) İlerlemeye başladın bile. (L) Evet. Kocam yeni geniş odayı yapmak için yeterince kazı yaptığımızı söyledi. (TR) Bir tufan veya deprem için değil belki, bambaşka birşey için işe yarayabilir. Belki de celselerimizi oraya taşıyacağız!
C: Öğreniyorsun, Bravo!

S:(TR) Tekrar doğru izi yakaladık. Demek kazmaya devam etmeniz gerekiyor! (L) Aman, çok sağol! (TR) İşin eğlencesi bu! Bu bir hazine avı!
C: Ve ayrıca çoook ilginç birşey de bulabilirsin!!!

S:(L) JR ve ben 4'üncü yoğunluktaki sanatsal ifadeyi çok merak ediyoruz. Bu boyutta çoğumuz sanat ve müziği çok olumlu bir şekilde deneyimliyoruz ve bazen müzik çok ruhsal ve dönüştürücü olabiliyor. İnsanı çok sıradışı yerlere götürebiliyor. 4'üncü yoğunluktaki durum nedir?
C: 4'te örneğin sesleri "görebilir", renkleri "duyabilirsiniz."

S:(L) Peki, bu... Lütfen bu soruyu sorduğumda sakin olun ama... (F) Ne soracağını biliyorum... (L) Birşey söylemeyeceksin ama tamam mı? Yıllar önce 60'lar ve 70'lerin bir çocuğuyken LSD denedim. (TR) Ne soracağını çok iyi biliyorum, evet, çünkü onu ben de gördüm! (J) Evet. (L) Çok ilginç! Müzikle birlikte geometrik şekiller ve renkler ortaya çıkıyordu. (TR) Evet! (L) Burada bahsettiğimiz şey de bu mu?
C: Bingo!

S:(L) Yani diğer bir deyişle...
C: Sıradaki sorunun cevabı evet, 4'üncü yoğunluktan bir sızıntı deneyimledin.

S:(F) Yani 4'üncü yoğunluğa bir bakış etkisi yapmış. (L) Bu realiteye erişim için bu yöntemi tavsiye ediyor musunuz?
C: Açık.

S:(TR) Sorun şu ki, bazı insanlar hep bunu yapacak ve bunu doğal bir yolla yapma üzerinde çalışmayacaktır.
C: Evet.

S:(TR) Bazıları bunun bağımlısı olacak ve aşırı ölçüde kullanacaktır. (J) Ve kendilerine zarar verecekler. (L) Evet, çok dikkatli bir şekilde yaklaşılması gereken birşey. Bunu teşvik edemeyiz. (J) Bu, normal olarak deneyimlediğimiz 3 boyuta yeni boyutlar ekleme gibi birşey mi?
C: Evet. 4'üncü yoğunluk seviyesi yeni bir deneyim boyutunu ima ediyor, değil mi?

S:(TR) Birinci boyut tek bir nokta, ikincisi noktanın bir doğru şeklinde hareketi, üçüncüsü doğrunun bir düzlem oluşturacak şekilde hareketi ve zaman da buna süreklilik kazandırıyor. Peki dördüncü boyut nedir?
C: Keşfet!

S:(TR) 4'teki zaman frekansı, bizim zamanı algıladığımız gibi mi?
C: Sizin algıladığınız gibi değil.

S:(TR) Biz zamanı lineer/doğrusal olarak algılıyoruz ama aslında duyu organlarımızın bu algısı pek sağlıklı değil, öyle mi?
C: Belki.

S:(L) Daha önce bize zamanın, "düşme" sırasında bize dayatılan bir ilüzyon, bir aldatma olduğunu söylemişlerdi. (J) Işığın spektrumunu hepimiz görmüşüzdür. Bizim gözlerimizle algılayabildiğimiz, ışığın yalnızca sınırlı bir kısmı. Gerçek de böyle birşey mi? Algılayabildiğimiz şey, titreşimler spektrumunun yalnızca küçük bir kısmı mı?
C: Yakın.

S:(TR) 4'üncü yoğunluğa geçtiğimizde bu elektromanyetik bandın daha fazlasını mı göreceğiz?
C: Çok daha fazlası.

S:(J) Yani farkındalığımızı genişletecek.
C: Evet.

S:(L) Birkaç yıl önce meditasyon yaparken "kuşatılma" olarak tanımladığım birşey yaptım. Tanımlanması çok zor bir durum. Durduğum yerden sanki kaybolup sonra geri gelmiştim. Önce kafamda güçlü bir elektriksel zınlama sesi duydum. Kafamda "varlık yaklaşıyor" gibi şeyler duydum ve hemen bunun Şekina yani "Tanrısal mevcudiyetin" bir "yaklaşması" olarak düşündüm. Biraz gerildim çünkü böyle bir deneyimi veya ziyareti deneyimleyecek bir hazırlık konumunda değildim. Kendimi daha "ciddi ve özenli" bir hale getirdim sonra feci şekilde sıkışmış olduğumu ve hemen tuvalete gitmem gerektiğini farkettiğim ana kadar neler olduğunu hatırlamıyorum. Arada ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum ama o kadar sıkışmış olmam için epeyce sürenin geçmiş olması gerekir. Yatağım yatak odasıyla tuvalet arasındaki bir duvara bitişikti ve arada küçük bir geçiş vardı. Kalkarken kafamı duvara vurmamak için dikkatli olmam gerekiyordu. Yataktan kalktım ve kafamın ve omuzlarımın duvarın içinden geçtiğini fark edince afalladım.Bunu fark eder fark etmez başka ne deneyimlemekte olduğumu incelemeye başladım. Tüm fiziksel nesnelerin saydam birer renk ve ışık parçaları olduğunu fark ettim. Evin duvarları mevcut değildi ve diğer odalarda çocukları yataklarında görebiliyordum; bedenleri ışıktı. Evden dışarıyı görebiliyordum ve bizim algıladığımız gibi bir karanlık değildi. Gece olduğunun farkındaydım ama ağaçlar, bitkiler ve diğer nesneler, renk ve ışık olarak görünüyordu. Uzaktaki birşeyi çok kısa bir an için aklıma geldiğinde sanki teleskopik bir bakışla ona zum yapabiliyordum. Ayrıca 360 derecelik bir bakış açım olduğunu fark ettim yani tüm yönleri aynı anda görebiliyordum. Tüm bunlar çok hızlı oldu veya öyle göründü ve sonra bedenimde olmadığımı fark ettim. Bu düşünce beni korkuttu ve korktuğum an lastik bir bantla fırlatılır gibi tekrar bedenime döndüm. Kendimi kafamda o elektriksel zınlamayı duymadan önceki halimde buldum. Sanırım 4'üncü yoğunluk bu tür bir algıyla ilgili. (F) Hatırla, Whitley Strieber kitabında bedeninin dışında havada bulunduğundan ve elektrik hatları etrafındaki alanlar gibi farkına vardığı pek çok ilginç şeyden bahsediyordu. (L) Çok garip bir deneyimdi, en hafif deyişle. (TR) Trans durumunu tanımlarken "kuşatma olarak tanımladığım birşey. Tanımlayamıyorum" dedin. 4'üncü yoğunluğun nasıl birşey olduğunu sorarken Kasyopyalıların bize söylediği şey de bu işte. (J) Evet, fiziksel bir referans çerçevesi yok. (L) Evet, bilinçsizdim diyemem, çünkü herşeyin yoğun bir şekilde farkındaydım. Ama herhangi birşeye odaklanmıyordum. (F) Tüm bu şeyleri neden açıklamayacaklarıyla ilgili olarak geçen celsede bazı ipuçları vermişlerdi. 1'inci yoğunluktaki bitkilerden ve kayalardan bahsederken... Bir hayvan, evreni bir insan gibi algılamaz. Bana öyle geliyor ki, köpeklerle, kedilerle vs aynı mekanı paylaşmamıza rağmen, onların evren algısı o kadar farklı ki, onlar adeta başka bir gezegende yaşıyor. (TR) Bilim, köpeklerin gözlerinin yalnızca siyah-beyaz olarak gördüğünü söylüyor. (F) Sadece fiziksel olarak neyi görebildikleri ve nasıl gördükleri değil, nasıl algıladıkları ve anladıkları ve nasıl düşündükleri. Bir insanınkinden o kadar farklı ki... Bazı insanlar çok duygusal davranarak hayvanları da tıpkı insanlar gibi görüyorlar. Bir köpeğin, "Ben bir köpeğin, hmm, sanırım şimdi biraz uyuyacağım." diye aklından geçirdiğini düşünsenize. Hiçbirşey anlamıyoruz. Bence aynı şey üst yoğunluklar içinde geçerli. 4'tekileri düşünün. Bizi tamamen anlayabilirler ama görüşleri çok ama çok farklı. (L) Artık iyi geceler diyelim.
____________________









21 Ocak 1995 Frank, Laura, TR, JR, S, D, Chuck

S:(L) Bu gece kim var?
C: Torillak.

S:(L) Peki neredensin Torillak?
C: Kasyopya [(L) Tabladaki şu çıkıntıyı düzeltelim.]

S:(L) Herhangi bir mesajınız var mı?
C: Teşekkür ederiz. [Tabladaki çıkıntıyı düzelttiğimiz için olmalı.]

S:(L) Birşey değil. Bu gece bize herhangi bir mesajınız var mı, yoksa kendi sorularımıza başlayalım mı?
C: Bu gece herhangi bir ritüel yapıldı mı?

S:(L) Kimse herhangi bir ritüel yaptı mı? Neden soruyorsunuz?
C: Bazı sınırlandırmalar hissediyoruz.

S:(D) Banyo tuzuyla banyo yaptım. (L) Onun bir zararı olmaz. Sue'nin şifa uygulamalarıyla ilgili bazı soruları olacak. (S) Parmağımı ağız içindeki belirli bir kas üzerine koyarsam, oranın doğru yer olup olmadığını söyleyebilir misiniz?
C: Tamam.

S:(S) Pekala, bu teragoid mi?
C: Evet.

S:(S) Parmağımı koyduğum yerdeki kas, teragoid kası. Bundan emin olmak istemiştim. Hangi...
C: Yaptığın işin fiziksel faktörlere dayalılığı sandığından çok daha az.

S:(T) Yani bu işte sezgiyi daha fazla mı kullanması gerekir?
C: Aural frekans.

S:(L) Diğer bir deyişle hisset. (S) Temel bilgilere ihtiyacım yok mu?
C: Duyumsa, bilgi içeride, sadece gerektikçe daha fazlasının kilidini aç.

S:(S) Bu bazen çok zor... (L) Devam et, sorularını sor. (S) Sfenoid kemiğinin yeniden ayarlanmasının hipofiz beziyle bir ilişkisi var mı?
C: Tüm bu prosedürler senin kendi doğal iyileştirme yeteneklerine bağlıdır. Doğal içgüdülerini izleyip güvenirsen içeriden gelecektir.

S:(T) Evet gerçekten dedikleri gibi. (S) Yüz kaslarının gevşetilmesi, kendi bazı korkularımı, tereddütlerimi çözmeme yardımcı olur mu?
C: Tek yapman gereken olağanüstü yeteneklerine güvenmek.

S:(T) Sanırım sana söylemeye çalıştıkları şey şu; doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap çünkü doğru olacak, çünkü içinden geliyor. Oraya mı dokunduğun yoksa buraya mı dokunduğun o kadar önemli değil, asıl önemli olan niyetin. Niyetini hisset. (S) Ama bu ülkenin ve eyaletin kanunlarına göre sana "evet, bunu yapabilirsin" diyen kağıt parçasına da ihtiyacın var.
C: Bravo TR!

S:(T) Teşekkür ederim, teşekkür ederim! (L) Tabii devam edip lisansını al ve doğru olduğunu hissettiğin şeyi yap. Doğru olanı yapıyorsun. Yaptığın herşeyi içgüdülerine göre yapıyorsun, biliyorsun, derslere devam et. (S) Mesela karpal tünel sendromuna yönelik üç veya dört yol biliyorum ve bunlar birbirinden tamamen farklı... (L) Hepsini dene; belki farklı insanlar için farklı yollar etkili olabilir, belki de hepsi işe yarıyordur, bilirsin.
C: Önemli olan fiziksel metot değildir.

S:(J) Doğru izi bulduğunda akışı takip et yeter.
C: Otoritelere uyum sağla ama onlar senden daha iyi bilmiyor.

S:(S) Bazı şeyleri kullanma konusunda neden bu kadar isteksizim, çok sayıda derse girdiğim, çok sayıda düşünce ekolünü incelediğim için kafam mı karışıyor?
C: Korkuyu bırak ve sadece yap! Hoşgeldin Chuck, gençliğinde çok "vahşi" biriydin, ha? Kadın Avcısı. Neşe.

S:[Gülüşme] (L) Sorularımıza devam ediyoruz ve bakalım bu celseye ne kadar soru sığdırabileceğiz. (D) Pazartesi ayın 23'ü, evim satılacak. Emlakçım ter içinde.
C: Söylememiş miydik?

S:(D) Evet, söylemiştiniz. (L) Bugün baktığım karavanda görünmeyen veya gözden kaçırdığımız önemli bir sorun var mı? Göründüğü kadar iyi bir alışveriş mi?
C: Evet.

S:(L) Tamam, tüm bilmek istediğim buydu. 1970'lerde Orta ABD'de çok sayıda hayvan mutilasyonu olayları meydana geldi. (ç.n.: çoğunlukla anlaşılamayan kişi veya sebeplerce hayvanların öldürülmesi, belirli organlarının kesilip çıkarılması vs) Bir aşamada bu oldukça ses getirdi ama sonra giderek azaldı ve örtbas edildi ve bu olaylarla ilgili pek çok fikir ve teori ileri sürüldü. Benim bilmek istedim şey, hayvan mutilasyonlarını kimin yaptığı?
C: Pek çok.

S:(L) Peki en çoğunu kim yapıyor?
C: Uygulanabilir değil.

S:(L) Pekala, bunlardan bazıları ABD devleti veya devlet içinden birileri tarafından mı yapılmıştı?
C: Sadece "mıştı" mı?

S:(L) Yani bu hala devam ediyor. Demek bunu yapmaya devam ediyorlar. Bu olaylardan bazıları dünyadışı varlıklar tarafından mı yapıldı veya yapılmaya devam ediyor?
C: Evet.

S:(T) Amaçları aynı mıydı?
C: Hayır.

S:(L) Devlet neden hayvan mutilasyonu yaptı?
C: Araştırmaları saptırmak için taklit.

S:(L) Yani araştırmacıların dikkatini dağıtmak için bu asıl olayların benzerlerini yaptılar. Bunu o dünyadışıları korumak için mi yaptılar?
C: Hayır.

S:(L) Bunu, o dünyadışılarla ilişki içinde olduklarını halkın öğrenmemesi için, yani kendilerini korumak için mi yaptılar?
C: Keşfedilirse toplumu patlatacak olan gerçeği halktan gizlemek için yaptılar.

S:(L) Keşfedilirse bir patlamaya neden olacak olan bu gerçek nedir?
C: İnsanlar sığırları yiyor, dünyadışılar da sizi.

S:(T) Bunu daha önce de söylemişlerdi. (L) Evet biz ikinci seviyeyi yiyoruz ve onlar da üçüncü seviyeyi. Sığır mutilasyonlarından bazılarını dünyadışılar mı yaptı?
C: Evet.

S:(L) Dünyadışılar sığırlara ne yapıyor?
C: Kan.

S:(L) Kanlarını mı alıyorlar?
C: Evet.

S:(J) İçiyorlar mı? Bu kanı ne için kullanıyorlar?
C: Beslenme.

S:(L) Ama az önce dünyadışıların insanları ve insanların da sığırları yediğini söylediniz. Eğer normal besinleri bu değilse dünyadışılar neden sığırlarla beslendiler? (J) Lezzet. (T) İneğin kanı insan kanına çok benziyor.
C: Siz de bazen yiyeceklerinizin kopyalarını tüketmiyor musunuz?

S:(T) "Hamburger Helper" ve "Shake N Bake" gibi mi? (J) Ben de yardım ettim! [Gülüşme] Pardon!
C: Kopya türevler daha az tartışma yaratıyor.

S:(L) Yani çok fazla insan yemek zorunda kalmamak için sığır yiyorlar ve böylece insanların tepkilerini azaltmış oluyorlar, öyle mi? Aman tanrım.
C: Evet.

S:(T) Peki insan yerine sığırları yemeleri, artık insanları yemeyecekleri anlamına mı geliyor? (L) Hayır TR, çok iyi biliyorsun! (TR) İkinci olarak akla ilk gelen şey bu.
C: İnsanlardan sağladıkları "besinin" bir kısmı sadece duygular. Eti "fileminyon"a eşit olarak düşünebilirsiniz.

S:(T) Yani besinlerin bir kısmı sadece duygular. Tamam, bu dünyadışılardan bahsederken Grilerden mi bahsediyoruz?
C: Hayır.

S:(T) Kertenkelelerden bahsediyoruz.
C: Evet.

S:(T) Peki Griler neyle besleniyor?
C: Plazma.

S:(T) Tamam, Griler plazmayla besleniyor. Yani bir tür kan plazması, öyle mi?
C: Evet.

S:(T) Yani kan istemelerinin nedeni bu; peki Griler duygularla besleniyor mu?
C: Hayır.

S:(T) Hmm.
C: Onları Kertenkelelere gönderiyorlar.

S:(T) Griler duyguları Kertenkelelere mi gönderiyorlar? Aktarıcı görevi mi görüyorlar?
C: Teknoloji yoluyla enerji transferi.

S:(L) Şunu sorayım... (T) Sığırlar da Grilerin Kertenkelelere gönderebilecekleri kadar duygu üretiyorlar mı?
C: Hayır. Sığırlar sadece fiziksel besin sağlıyor. Kertenkeleler ve Griler fiziksel besine yalnızca 3'üncü seviyeyi ziyaret ederken ihtiyaç duyuyorlar; kendi doğal ortamları olan 4'üncü yoğunlukta ise sadece duygularla besleniyorlar.

S:(T) Yani Griler tamamen üçüncü yoğunluk değil? Çünkü Kertişler tarafından yaratılıyorlar, öyle mi?
C: Evet. Doğru, onlar da 4'üncü yoğunluk.

S:(L) Hazır bu konudayken hızlı bir şekilde bazı soruları sormak istiyorum. Aslında pek de anlamı kalmıyor, çünkü onların teknolojik yeteneklerini biliyoruz. Bir sığırın vücudunun belirli bölgelerini cerrahi olarak kesmek için hangi teknolojiyi kullanıyorlar, lazerle mi?
C: Lazere benzer.

S:(L) Çoğu durumda sığır mutilasyonlarında göz küresi, jenital organlar gibi çok spesifik beden parçalarını alıyorlar; anal sfinkteri kolona kadar kesip çıkarıyorlar. Bu belirli beden parçalarının ne gibi bir amacı olabilir? Rektumu kesip çıkarıyorlar ve sonrada ona bir pompa takıp kanı mı çıkarıyorlar? (T) Kuyruk bu işe yarıyor işte! Pompa! (L) Neden? Bunu neden yapıyorlar?
C: Yakın.

S:(L) Yakın mı? Benim söylediğim mi yakın?
C: Evet. Kuyrukla ilgili kısım değil, ha ha!

S:(L) Tamam, aslında bu sorunun yanıtını bir şekilde biliyoruz ama... sığır mutilasyonu olaylarının çoğunda işaretsiz, yazısız siyah helikopterler de görülüyor, bu helikopterler kim veya ne?
C: Değişken.

S:(L) Bu helikopterlerden bazıları şekil değiştirmiş bir dünyadışı aracı mı? Bu helikopterlerden bazıları ABD devletinin malı mı?
C: Her ikisine de evet.

S:(T) Bu helikopterlerden bazıları özel mülkiyet mi?
C: Evet.

S:(L) Aman tanrım, TR, bunu yapmak zorunda mıydın! Yeni bir kutu dolusu kurtçuk!
C: Hepsi ilişkili.

S:(L) Pekala, şunu sormak istiyorum, çünkü son zamanlarda bu konuya hiç girmedik. Wendelle Steven ve ayrıca Genesis 2 veya 3'e dayalı olarak Billy Meier'in kitabıyla, kaydettiği görüntülerle ilgili eleştiriler var...
C: Bazıları projeksiyon. Bu fenomen çok yönlü.

S:(L) Bu da siyah helikopterler gibi yani. Wendelle Stevens hakkında birşeyler öğrenmek istiyorum...
C: Neden? Bu bir enerji israfı.

S:(L) Ne kadar güvenilebilir olduğunu bilmek istiyorum yalnızca. Kısacası, bu kişi doğru bilgi anlamında güvenilebilecek biri mi? Evet mi, hayır mı?
C: Hayır.

S:(L) Tamam, bu yeterli. Tüm ülkede görülen helikopterleri ve beyaz karavanları kullanan ve doğulu gibi görünen kişiler kim?
C: Siyahlı Adamlar.

S:(T) Şimdi bir kutu dolusu kurtçuktan bahset bakalım! (L) Bu konuyu hiç açmayacağım!
C: Ve devletin taklitleri.

S:(L) Pekala, şimdi, elimde bir isim listesi var ve bu bireylerin her biri için bir evet veya hayır yanıtı istiyorum çünkü sanırım bu kişilerin çoğu öldü. Bu kişilerin ABD'deki ufo faaliyetlerinin örtbas edilmesinde rol oynayıp oynamadıklarına dair bir doğrulama istiyorum: Roscoe Hillencoter (Evet), Dr. Vannebar Bush (Evet), Sekreter James Forrestal (Evet), General Nathan Twining (Evet), General Hoyt F. Vandenberg (Evet), Dr. Detlev Rock (?) (Evet) Jerome Hudson (Evet), Sydney Sauers (Evet), Donald Menzel (Evet), Robert Montague (Evet), Dr. Lloyd B. Berger (Evet).

S:(L) Şu anda MJ12'de kimler var?
C: Bunu söylemeyeceğiz çünkü bu bilgi yayılırsa yok edilirsiniz, o yüzden bunu hemen unutun!

S:(L) MJ12 hala var mı?
C: Farklı bir biçimde.

S:(L) MJ 12 belgelerini Jamie Shandera'ya kimin gönderdiğini öğrenmek istiyorum. Bu dosyaları ona kim gönderdi?
C: Bill Cooper.

S:(T) Bunları Cooper'a kim gönderdi?
C: Kayıtları incelerken keşfetti.

S:(L) MJ 12 dosyalarını o mu keşfetti? Bunları gönderenin kendisi olduğunu iddia etti mi hiç? (T) Evet. (L) Bunu ben neden bilmiyorum? (T) Cooper'in bir kitabında okumuştum. Yazdığı ilk yazılardan birinde.
C: Cooper istenmeden bir güvenlik sızıntısı meydana gelmesine neden oldu ve sonra da "taraf değiştirdi".

S:(T) Yani bu belgeleri devlet için çalışırken buldu, değil mi?
C: Evet.

S:(T) Ve dosyaları kayıtlardan bu şekilde alabildi?
C: Evet.

S:(T) Peki hazır bu konu üzerindeyken... MJ12'dekilerin ismini istemiyorum ama eğer bu isimleri bize söyleyecek olsaydınız kaçını tanırdık? Kaçının adı duyduğumuz isimlerden biri olurdu?
C: Belki bir veya iki.

S:(T) Ben de öyle tahmin etmiştim. 40'larda da kimse o insanların kim olduğunu bilmiyordu. Hillencotter ve Forrestal belki, çünkü 2. Dünya Savaşı insanlarından biriydiler ve gazetelerde adlarına rastlanabiliyordu. Bilimin içlerine girmedikçe bu kişilerin kim olduğunu bilemezdin. (L) Devletin veya bu konsorsiyumun elinde kaç tane dünyadışı araç var?
C: 36.

S:(L) Bunlar ele geçirilen araçlar mı? Yoksa hediye mi edildi?
C: Ve düşen araçlar.

S:(T) Yani her üçü. Satın alınan var mı?
C: Doğru kavram değil, Griler finansal değildir.

S:(T) Parayı kastetmedim, birşey karşılığında değişdokuş etmeyi kastettim. Hediye karşılıksız olarak verilir. (J) Onlara bunlar karşılığında birşey veriyoruz. (T) Hediye olarak verilenler aslında hediye olarak değil de birşey karşılığında mı verildi?
C: Hayır. İstenen herşey çoktan elde edilmişti.

S:(L) Tam bir maskaralık. (T) Yani bunlar hediye değil bir ödemeydiler, öyle mi?
C: Doğru kavram değil.

S:(L) Şuna ne dersiniz: Ne ödemeydiler, ne de hediye, sadece dikkatleri dağıtan şeyler.
C: Daha yakın.

S:(T) Gemilerden bazılarını ele geçirdik, bazılarını düştükten sonra aldık, bazıları bir anlamda hediye edildi, bazıları birşey karşılığında bir anlamda satın alındı ve bazıları da herkesin dikkatini yaptıkları bazı şeylerden uzak tutmak için, yani dikkatleri başka yönlere çekmek için hediye edildi. Yakın mı?
C: Yakın.

S:(T) Yani bunların federal devletin eline geçişine dair pek çok farklı kategoriler var.
C: Evet. Çok boyutlu.

S:(L) Pekala bana şunun hakkında bir evet-hayır yanıtı verin: Dr. Paul Bennewitz – güvenilir, evet mi, hayır mı?
C: Hayır.

S:(L) Krill kağıtlarında bulunan bu cümle böylece yalanlanmış mı oldu?
C: Hayır.

S:(L) Peki o cümle doğru mu?
C: Kısmen.

S:(L) Önceden güvenilir miydi? O çalışmayı yaparken?
C: Gibi.

S:(L) O. H. Krill kim?
C: Kimse.

S:(L) O. H. Krill bir grup mu?
C: Sembolizma.

S:(L) Neyin sembolizması? O. H. Krill'in karşılığı nedir?
C: Sadece belgelemelerde kullanılıyor. Devletiniz kod adlarını seviyor.

S:(L) Bu belgenin bu konu hakkında bilgi yaymak amacıyla devlet tarafından verildiğini mi söylüyorsunuz? Dezenformasyon mu?
C: Karmaşık.

S:(L) Bize bu belgedeki doğru bilgilerin bir yüzdesini verin.
C: %43.

S:(L) Yani %43'ü doğru mu?
C: Yeterince yakın.

S:(L) Yani bu belge devlet tarafından oluşturuldu. Bazı gerçek bilgileri verme amacıyla mı oluşturuldu?
C: Hayır.

S:(L) Devlet tarafından mı oluşturuldu? (T) Kasıtlı olarak mı sızdırıldı?
C: Devletiniz çok çeşitli amaçlara yönelik faaliyet gösteriyor, çok karmaşık!

S:(T) İş devlete geldiğinde en basit şey bile çok karmaşık. Peki sorum şu: ABD devleti...
C: Kasıtlı olarak!

S:(T) Çok doğru. Soru: Devlet veya devletimiz, ABD devletinin elinde o veya bu türde, o veya bu şekilde elde edilmiş olan 36 tane dünyadışı araç var. Başka kaç tane devletin elinde bu araçlardan var?
C: Tüm devletler tek bir devlet.

S:(L) Tek bir dünya devleti var diyorlar. (T) Sadece bunu resmi olarak duyurmayı bekliyorlar. (L) Şunu sormak istiyorum. Ne...
C: Sizin zaman ölçümünüzle çok uzun bir zamandan beri.

S:(L) Bant bitmeden bunu sormak istiyorum ve sonra bir ara vereceğiz. Konsorsiyum tarafından gizlenen "en büyük sır" nedir?
C: Kontrolünüz sizin elinizde değil, bir deneysiniz. [ARA]

S:(L) Bu konuda söylemek istediğiniz başka birşey var mı?
C: Size bağlı.

S:(T) Bunun, devletin bizden gizlediği en büyük sır olduğunu söylerken, bunu sadece bu ülkedeki insanların en büyük gerçeği olarak mı söylüyorsunuz?
C: Temel olarak.

S:(T) İnsan ırkının en büyük sırrı, bizim, bir grup insanın hepimiz üzerinde uyguladığı bir deney olduğumuz mu?
C: Kısmen.

S:(T) Diğer kısmı da Kertenkelelerle mi ilgili?
C: Evet.

S:(L) Peki başka dünyadışılar?
C: Evet.

S:(T) Bu deneyi yapan insanlar, kendilerinin de bu deneyin bir parçası olduklarını biliyorlar mı?
C: Evet.

S:(T) Bunu kendi istekleriyle mi yapıyorlar?
C: Seçenekleri yok.

S:(L) Neden seçenekleri yok?
C: Deney ilerliyor.

S:(T) Deneyin konusu nedir?
C: Sizin için aşırı karmaşık.

S:(J) Bunun olmasından nefret ediyorum! (T) Peki bu, Kertişlerin bizi yönetmesi ve enerjimizi emmesi deneyiyle mi ilgili?
C: Evet, ama bundan çok daha fazlası var, 4'üncü seviyede anlayacaksınız.

S:(T) Tamam, bu konuda başka birşey sormayacağım. (L) Pekala, bu Krill belgesinde Grilerin ve diğer dünyadışıların, fiziksel muayene sırasında insanlardan çıkardıkları beze salgılarını kullandıklarına dair bir ifade var. Bazı jinekoloji ve sperm alma muayeneleri yapıldığı ve bu maddelerin beslenmek için kullanıldığı ve bunlara bağımlı oldukları söyleniyor. Bu doğru bir değerlendirme mi?
C: Hayır.

S:(L) Peki beze salgılarını kullanıyorlar mı?
C: Evet.

S:(L) Peki bu maddeleri ne için kullanıyorlar?
C: İlaç.

S:(L) Bu ilaçları neyin veya kimin üzerinde kullanıyorlar?
C: Kendileri.

S:(L) Bu ilaç onlara ne sağlıyor?
C: 3'üncü yoğunluğa katlanmalarına yardım ediyor.

S:(T) Yani geçici olarak 3'üncü yoğunlukta kalabilmelerine olanak sağlıyor?
C: Yakın.

S:(L) Daha somut, fiziksel bir şekilde ortaya çıkmalarına da yardımcı oluyor mu?
C: Evet.

S:(L) Yani bu beze salgılarını o yüzden alıyorlar. Bireylerin ürettiği cinsel enerjiyi de 3 boyuttaki koşullarında kullanıyorlar mı?
C: Hayır. Daha önce de söylediğimiz gibi bu onları 4'üncü yoğunlukta besliyor.

S:(L) Evet. Tamam. Zamanın mevcut olmadığını söylediğinizi biliyorum ama bizim ölçümümüze göre Griler ne kadar zamandır insan ırkıyla etkileşiyor? Yani Kertenkeleler değil, Griler, sibergenetik robotlar...
C: Hayır.

S:(L) "Hayır" derken neyi kastediyorsunuz?
C: Zaman yolcuları, o nedenle "zaman sürekli."

S:(L) Pekala, JR'nin verdiği birkaç kitabı okudum, "Knight in Shining Armor" ve "Replay". Bu kitapların her ikisinde de zaman yolculuğu tanımlanıyor.
C: Hayır, henüz bitirmedik. Son yanıtın ağırlığını kavradınız mı?

S:(L) Zamanda yolculuk yapıyorlar, zamanda ileri ve geri gidebiliyorlar, aklımızla oyun oynayabiliyorlar... (T) İstedikleri bir geleceği yaratmak için geçmişi düzenleyebiliyorlar. (D) İstedikleri enerjiyi yaratabilmek için herşeyi organize edebiliyorlar... (L) Ayrıca birşeylerin iyi görünmesini, iyi bir şeymiş gibi hissedilmesini sağlıyorlar. Belirli bir fikir aşılayıp daha sonra onu doğrulayan bir durum yaratıyorlar...
C: Ne kadar zamandır diye sormuştun. Tamamen sınırsız, anlayabilir musunuz?

S:(L) Bu iyi değil. Eğer zaman-mekanda geri gidip geçmişimizdeki bir olayı değiştirirlerse, geçmişteki bu değişim şu anımızı da hemen etkiler mi?
C: Bu defalarca oldu ve olmaya devam ediyor.

S:(D) Bunu sürekli olarak, tekrar ve tekrar yapıyorlar mı? (L) Yani her bir...
C: Siz henüz farkında değilsiniz, bunun ne gibi anlamlara geldiği konusunda bir fikriniz yok!!!

S:(L) Küçük bir ışık yakaladık! Evet, küçük! (T) Zamanda ileri ve geri hareket edebilmek ve bunu istediğin gibi kullanabilmek... (J) Ve bize neler yapıyor olabilecekleri... Ve bize tekrar ve tekrar yapacakları... (L) Diğer bir deyişle tüm bu lanet olası koşullarda tek gerçek şansımız bu yoğunluktan çıkmak. Anladığım kadarıyla bize söyledikleri şey bu.
C: Yakın.

S:(L) Çünkü aksi taktirde, tıpkı o kitapta söylendiği gibi, aynı döngüde takılıp kalırız. İşkence sürekli tekrarlanabilir ve... Cengiz Han, Atilla... herşey yeni baştan... (T) Bir zaman [kısır] döngüsü içinde takılıp kalmış durumdayız; bizi bir zaman döngüsüne koyuyorlar. (J) Bir zaman döngüsü içinde miyiz?
C: Evet.

S:(D) İnsanlık o veya bu sebep için zamanı belirtmek için zamanı kullanmayı gerekli bulmuş. Görebildiğim tek sebep, yazılı veya sözlü iletişimlerde bir çeşit...
C: Kontrol mekanizması.

S:(T) Bu kontrol mekanizmasını kırmamızın bir yolu var mı? 4'üncü yoğunluğa geçme dışında?
C: Hayır.

S:(D) Peki zaman yoksa olanları nasıl ifade edersiniz?
C: Yeniden sor lütfen; daha net olarak.

S:(D) Sanırım sorduğu şey şu; eğer telepatik olarak iletişim kuruyorsan... (D) 4'üncü yoğunlukta... (L) Ve eğer zaman yoksa, şimdi olan olaylarla daha sonra olan olayları nasıl ifade edersin? (J) Sıralama nasıl oluyor?
C: Çeviri.

S:(D) Çeviri mi? Tamam, kastettiğim şeyi açıklayayım. Örneğin 1907'de olan birşeyden bahsediyoruz...
C: Bu şekilde yapılıyor.

S:(T) Çeviri yoluyla yapılıyor. Deneyimi mi çeviriyorsun?
C: 4'ten 3'e ve tersi.

S:(L) Diğer bir deyişle, film yapmak gibi birşey. (J) Doğrusal düşünce süreçleri kullanılıyor mu? Yani doğrusal ve eğrisel?
C: Yalnızca 3B ilüzyonunun bir parçası.

S:(L) Yani eğer bir 4'üncü yoğunluk varlığıysan, herşey bir şekilde oluyor, herşey eşzamanlı ve eğer bunları tartışmak veya aktarmak veya bu birleşik boyutun herhangi belirli bir yönü üzerinde odaklanmak istersen bu deneyimleri bir şekilde 3B'ye projekte ediyorsun...
C: Yakın.

S:(L) ...tıpkı bir film gibi.
C: Ama oraya gidene kadar tam olarak anlamayacaksınız.

S:(T) Yani bu noktada, 3B'de tam olarak kavrayabileceğimiz bir kavram değil?
C: Bir köpek soyut matematiği kavrayabilir mi? Anladınız.

S:(L) Yani berbat durumdayız! Ve bu adamlar da bir anlamda bizimle oyun oynuyorlar...
C: Subjektif.

S:(T) Berbat bir durumda olup olmadığımız mı subjektif?
C: Evet.

S:(T) Ben de tüm bunların berbat durumda olduğumuz anlamına gelmeyeceğini söyleyecektim... (L) Nasıl bir durum içinde olduğumuza baksana. Bu zaman döngüsünden çıkmanın tek yolu başka bir yoğunluğa geçmek mi? Diğer yoğunluklarda da böyle bir döngü var mı?
C: Hayır.

S:(L) Diğer yoğunlukta böyle bir döngü yok mu?
C: Yogiler bunu yapabiliyor.

S:(L) Yogiler bunu yapabiliyor... (T) Zamanı aşabiliyorlar. (L) O zaman şunu sormak...
C: Fizikselliklerini kontrol altına alış biçimleri.

S:(L) Önce bu noktada birkaç soru sormak istiyorum, sanırım dağılıyoruz. Öncelikle, geçen geceki bir televizyon programında...
C: "Dağılan" nedir?

S:(L) Yani sanırım herkes yoruluyor ve dikkatlerini kaybediyorlar. Bu hususta sormak istediğim...
C: Bu senin için geçerli, ama diğer herkes için değil.

S:(L) İzin verin sorumu sorayım ve eğer herkes tüm gece ayakta kalmak istiyorsa ben çenemi kapatacağım.
C: Laura'nın sisteminde bir "bakteri" var.

S:(L) Tamam, sistemimde bir bakteri var. Tüm ülkede insanların duyduğu vızıltı sesinin ne olduğunu bilmek istiyorum. İnsanlar onları resmen çıldırtan şiddetli bir vızıltı sesi duyuyorlar. Geçen gece bu konuda bir televizyon programı vardı. Bu vızıltı sesi nedir ve nereden geliyor?
C: Yaklaşan dalgaya hazırlık olarak artan EM dalgaları.

S:(L) Bu sesin kaynağı nedir? Yani spesifik olarak, mekan olarak nereden geliyor?
C: Kozmik.

S:(L) Tamam, kozmik, gezegenin kendisinden gelmiyor yani. Tamam, 4'üncü yoğunlukta Kertişlerin veya Grilerin en büyük zayıflıkları nedir?
C: KH.

S:(T) Evet, bu onların en büyük zayıflıkları; Kendine Hizmet. (L) Her iki yoğunlukta da mı?
C: Evet.

S:(T) Bunu onlara karşı kullanabilir miyiz?
C: Doğru felsefe değil.

S:(T) Evet çok haklısınız. (L) Chuck'ın bir süre önce sorduğu bir soruyu size sormak istiyorum, grubumuz...
C: Chuck kendisi sorsun.

S:(C) Dünyadışılar bu gruba sızdı mı veya dünyadışılar bu grubu kontrol altında tutuyor mu?
C: Hayır, pek sayılmaz.

S:(L) Açıklayabilir misiniz?
C: İletişimi bozma girişiminde bulundular, ama unutmayın, biz de "dünyadışıyız."

S:(D) Evet, diğer transkriptlerin birinde vardı bu. Sanırım Chuck'ın kastettiği şey, bizim veya katılımcılarımızdan herhangi birinin, sizin dışınızdaki dünyadışılarla bağlantısı olup olmadığıydı.
C: Henüz değil, ama "dikkatleriniz açık olsun."

S:(L) Benim sorularım tamam, istediğim hususlarda yanıt aldım. Şimdi kendi başınasınız.
C: Chuck sorsun.

S:(C) Tek sorum oydu ve yanıtladılar.
C: Doğru değil.

S:(L) Merak ettiğin birşey mi var? Sor. (C) Kaynak ne kadar doğru?
C: Sen karar ver.

S:(T) Onlar yalnızca bilgi sağlıyorlar. Bu bilgiyle ne yapacağımıza, nasıl yorumlayacağımıza kendimiz karar vermemizi istiyorlar. Sanırım hepimiz buna biraz farklı yaklaşıyoruz. Hepimizin olayları farklı şekilde bir yorumlama biçimimiz var. (D) Tüm bu bilgiler kolektif bilinçten mi alınıyor? Tüm insanların öğrendiği tüm derslerin toplamından mı?
C: Evet, ve ayrıca başka kaynaklar.

S:(D) Buna Kertişler de dahil mi?
C: Evet.

S:(D) Sanırım siz de dahilsiniz?
C: Evet.

S:(D) Tamam, kolektif bilinçle bağlantı kurabilir miyiz?
C: Elbette.

S:(D) Peki, kolektif bilinçle bu bağlantıyı kurmak için gerekli belirli yetenekler var mı?
C: Hepiniz, ihtiyaç duyduğunuz herşeye sahipsiniz.

S:(D) Peki eğer bu... (T) Burada oturarak biz onlara nüfuz ediyoruz ve onlar da bize. (D) Eğer bu kolektif bilinç bir koleksiyonsa, tüm dersler bir noktada biri tarafından öğrenilmiş midir?
C: Evet.

S:(D) O halde kolektif bilinçle bağlantı kurup bizim derslerimizin daha önce nasıl çözüldüğünü bulabiliriz?
C: Evet. Ama "önce" nedir ki?

S:(D) Önce mi? Hayır, sorduğum... (J) Önce, boyunca, sonra, tüm bunlar zaman kavramları. (D) Hmm, anladım.
C: Evet.

S:(D) Eğer tüm yanıtlar buradaysa ve onlara ulaşabiliyorsak, neden bu dersleri tekrarlıyoruz? Eğer çözümler orada duruyorsa neden bu dersleri yaşıyoruz?
C: Herşey derslerden ibaret.

S:(D) Biliyorum, o yüzden soruyorum... Bunu anlayamıyorum. Yanıtlar mevcut ve biz dersi tekrarlıyoruz... (T) Hepimiz bütün yanıtları öğrenmedik, o yüzden hepimiz tüm dersleri öğreniyoruz... (D) Ama yanıtlar orada duruyor...
C: "Tekrar" diyen oldu mu?

S:(J) Daha çok "hala" gibi mi? (D) Ama eğer cevaplar oradaysa...
C: Hala 3'üncü seviye düşünüyorsunuz.

S:(d) Evet, ama anlamaya çalışıyorum. Üzgünüm.
C: Bu kadar çok "çalışma", sadece birlikte git.

S:(T) Yıldız Savaşları'ndaki Üstat Yoda gibi, "Deneme, yap!" ...Sadece yap.
C: Evet.

S:(T) Gördünüz mü, Yıldız Savaşları'nın önemli bir sosyal değeri olduğunu biliyordum. "Relationships" de öyle. Önemli olan yapmak. (D) Ama eğer yanıtlar oradaysa ve derslerimizin yanıtlarını bulabiliyorsak... (T) Yanıtları bulmamıza gerek yok, yanıtlar bizde. Yanıtlar herbirimizin içinde. Derslerin çoğu, doğru yanıtları bulmaya yönelik... (D) Tüm bu derslerden geçmek çok gereksiz görünüyor...
C: Hayır. Doğru fikir değil.

S:(T) Neyi tartışıyorduk? (D) Sadece merak ediyordum, eğer yanıtlar bizdeyse, neden bunu yaptığımızı anlamadım. (J) Henüz bilmiyoruz. (T) Eğer tüm yanıtlara sahipsek, eğer hepsi içimizdeyse ve doğru çözümleri biliyorsak, o zaman herşeyi doğru yapabiliyor olmamız gerekir, ama yanlış yapıyoruz, demek ki henüz dersleri öğrenmedik.
C: Herkes aynı dersleri alıyor.

S:(L) Hangi hususta takıldığını biliyorum – bundaki amaç ne? (D) Evet! (L) Soru bu... bunun faydası nedir? Ve sanırım faydası sadece...
C: Dersler.

S:(L) Diğer bir deyişle, sadece yapacak birşeyinin olması. (J) Bir saniye, size birşey okumak istiyorum. Korintliler 13... (D) Bunu kaldıramam... (J) Sadece dinle. Bu Korintliler 13'ten ve sevgi hakkında. "Çocukken çocuk gibi konuşur, çocuk gibi anlar, çocuk gibi düşünürdüm. Yetişkin biri olunca çocukça davranışları bıraktım. Şimdi her şeyi aynadaki silik görüntü gibi görüyoruz, ama o zaman yüz yüze görüşeceğiz. Şimdi bilgim sınırlıdır, ama o zaman bilindiğim gibi tam bileceğim." 3'üncüden 4'üncüye geçiş de bunun gibi olacak. (D) O kısım... (T) Sizce de öyle mi? (Çaydanlığın sesi geliyor.)
C: Evet.

S:(J) Aynen öyle. Hepsini şimdi bilmemiz gerekmiyor. 3'ten 4'e geçiş, bilgi sürecinin bir parçası. (T) İlerlerken, sezgimiz de artıyor.
C: Evet.

S:(T) Ama anlamadığımız halde yaptığımız şeyleri öğrenmeye çalışabiliriz.
C: Yakın.

S:(T) Yani 3'üncü...
C: Gürültüyü kesin.

S:(L) Biri çaydanlığı kapatsın... (T) Bizi de rahatsız ediyor, bakıyoruz. (Çaydanlığın sesi kesildi) Bu yapabileceğimiz bir 3'üncü yoğunluk işi! Yani 3'üncü yoğunluk düşündüğümüzü söylerken, her zaman yanlış düşündüğümüzü kastetmiyorsunuz, sadece 3'üncü yoğunlukta düşündüğümüzü ve başka bir şekilde düşünemediğimizi vurguluyorsunuz.
C: Yakın.

S:(T) O vuruşların hepsi vuruş değildi, sadece bizim o kadar algılayabildiğimizi söylüyorlardı.
C: Biz ateş etmeyiz.

S:(L) Birşey soracağım. Sizin duygularınız var mı?
C: 3'üncü seviye değil.

S:(L) Tamam, şu şekilde sorayım. Bize karşı düşünceleriniz nedir veya bize karşı tutumunuz veya duygularınız nedir? Birey olarak veya grup olarak?
C: Sevgi.

S:(D) İşte bunu duymak istiyordum. (J) Sabırlı ol, henüz bitmedi.
C: Hurra!

S:(T) Burada hiç birimiz yalnız değiliz. Onlar gelecekteki biz. (J) Diana, bizi şuradaki kuklalar gibi düşün. Gözlerimiz henüz açılmadı, ama onlar açacaklar.
C: Evet.

S:(D) Bir sorum var. Boyutötesi atomik remolekülerizasyon, bu teleportasyon mu?
C: Yakın.

S:(D) Yani 3'ten 4'de böyle geçeceğiz?
C: Bu amaca yönelik teknoloji.

S:(D) Yeni bedenleri eski dünyaya da böyle mi taşıyacaklar?
C: Hayır. Bu doğal bir süreç.

S:(T) Şu anda genetik mühendislikle bedenleri yaratıyorlar. (D) Evet, biliyorum ama...
C: BARM bir teknoloji.

S:(T) O neydi? Bir kelime mi? (J) Fikrim yok. Lütfen bize tüm...
C: Kısaltma.

S:(L) Boyutötesi Atomik ReMolekülerizasyon! Anladım. (T) Bugünlerde herkesin dilinde. (D) Metafizik kilisesinde bana ritüellerde kullanmak üzere bir dua listesi ve semboller verdiler. Elimi buradaki sembollerden birinin üzerinde tutarken dua edecekmişim...
C: Ritüeller sınırlandırır.

S:(D) Yani bu benim DNA zincirlerimi birleştirmedi mi?
C: Saçma!

S:(D) Tamam, ben de öyle düşünmüştüm ama bunu yaptım çünkü bir fırsatı kaçırmak istemedim.
C: Buna son ver.

S:(T) Ritüelleri durdur. Hiçbir ritüeli onaylamıyorlar, akışı engelliyor, sınırlandırıyor. (D) İyi, bunu bir daha yapmayacağım. (L) Saf evrensel bilgi herşeyi içerir, eğer ritüele başvurursan bu senin belirli bir düşünce çizgisine, tek bir düşünce moduna, tek bir fikir yapısına bağlanmana neden olur ve diğerlerini devre dışı bırakırsın. (D) Bana verdiğiniz transkriptlerde bu var mıydı, kaçırmış mıyım? (T) Çeşitli aşamalarda çeşitli şekillerde söylendi. (L) Sendekilerde olmayabilir, sana transkriptlerin sadece bir kısmını verdik, sende yalnızca 100 sayfa var. (D) 3'üncü dosyada 41'inci sayfadayım. (L) Önemli pek çok şeyi daha okumadın demektir. (D) Üstelik bunları defalarca okuman gerekiyor. (D)Yarım akıllı biri gibi görünmek istemiyorum...
C: Saçma!

S:(T) Arkadaşımız Brad Merrill'i celseye getirebilir miyiz?
C: Size bağlı.

S:(T) Gruba iyi bir eklenti olur mu?
C: Açık.

S:(T) Yaptığımız şeye karşı hisleri nedir?
C: Kafa karışıklığı.

S:(T) Amacımız konusunda mı?
C: Onun inanç sistemine uymuyor.

S:(J) Ona anlatırken sesinden anlayabiliyordum. Açık bir şekilde alıcı da değildi, ama itiraz da etmiyordu. Bir şekilde... (F) MUFON'dakilerden biri mi? (T) Evet, bilimsel yaklaşımlı. Hoagland'ın görüşlerini izliyor. (F) Onun kasedini aldım ve sanırım birşeyler var... (T) Hoagland'la konuşuyor, onunla iletişim içinde... (D) TR, bu gruptaki bireylerin gelecekte ne yapacaklarını sormak ister misin?
C: Keşfet.

S:(T) JR'nin annesinin mirası hızlı ve kolay bir şekilde hallolacak mı?
C: Evet.

S:(T) Sonuç herkesi mutlu edecek mi?
C: Subjektif. Açık.

S:(T) Hazır başka insanlardan bahsederken, ben de bir isim söyleyeyim, Robert Dean, kim olduğunu biliyor musunuz?
C: Evet.

S:(T) Gerçekten bildiği doğruları mı söylüyor?
C: Kısmen.

S:(T) Bildiği ama söylemediği başka şeyler mi var?
C: Evet.

S:(T) Göründüğü kadar dürüst ve açık biri mi?
C: Subjektif.

S:(T) Devlet için dezenformasyon mu yayıyor?
C: Hayır.

S:(T) Gerçekten iyi bir konuşmacı. Herhangi biri için dezenformasyon yayıyor mu?
C: Hayır. Açıklamıyor.

S:(T) Bildiklerini mi açıklamıyor?
C: Kısmen.

S:(J) MJ12 bilgilerini mi açıklamıyor? (T) Herhangi birşey olabilir. NATO'da ordudayken öğrenmiş olduğu çeşitli etkileyici şeyler ve pek çok bilgi ve rakamları açıkladı. "Değerlendirme" dosyası ile ilgili verdiği tüm o bilgiler doğru muydu?
C: Yakın.

S:(T) Bunları görmesine bilinçli olarak mı izin verildi?
C: Hayır.

S:(T) Kendi anlattığına göre bir güvenlik kasasındaymış ve o kasaya erişimi olduğu için görebilmiş ve ilgisini çekmiş. Bu doğru mu?
C: Evet.

S:(T) Bildiği diğer şeyleri açıklayacak mı?
C: Açık.

S:(T) Doğruyu söylediği için tehlike altında mı?
C: Belki.

S:(T) Gerçeği elinden geldiği kadar yüksek bir sesle ve mümkün olduğu kadar çok kişinin önünde söylemesi güzel. Çok etkileyici bir konuşmacı ve söylediği şeyler, kullandığı beden dili... bana doğruyu söylüyormuş gibi geldi. Bir arkadaşım hakkında sormak istiyorum, Nova Montgomery, yaptığımız çalışmaya açık mı?
C: Belki.

S:(T) Ona biraz bahsettik, ilgi duyuyor mu?
C: Belki.

S:(T) Şimdiye kadar söylediklerimiz hakkında ne hissediyor?
C: Şüpheli.

S:(C) Oğlumun bir sonraki görev yeri neresi?
C: Açık. Yoksa kalacak mı?

S:(C) Bana yüklü bir miktar borcu olan biri var, önümüzdeki birkaç ay içinde borcunu ödeyecek mi?
C: Bu konuda eyleme geçmelisin.

S:(T) Chuck olayı mahkemeye taşımak zorunda kalacak mı?
C: Muhtemel.

S:(T) Chuck'ın iyi bir avukatı var mı? Espri! Neşe! Bunu yanıtlamayın! Tüm iyi avukatlar şu anda Kaliforniya'da! O.J.Simpson. Sanırım O.J.'den sıkılmışlardır artık! O.J.'den sıkıldınız mı?
C: Evet.

S:(T) Şu anda O.J. davası ardına gizlenmiş hangi büyük olaylar oluyor?
C: Yok.

S:(T) Yani o kadar takılıp kaldık ki, arkaplanda bile birşey olmuyor ha?
C: Saptırma fırsatı.

S:(T) Eğer şu anda başka birşey olmuyorsa, çok büyük bir dikkat saptırma fırsatını kaçırıyorlar demektir! (D) [Kızımın] bana bahsetmediği bazı sorunları mı var?
C: Evet.

S:(D) Bu konuda bana söyleyebileceğiniz herhangi birşey var mı?
C: Diana, daha önce de söylediğimiz gibi, iletişim kur.

S:(D) Neyi yapmayı unuttum? (T) Tek başına neler yapıyordun? (J) Evrende tek başına mı sörf yapıyorsun? (T) Merak etme geri gelecek; sana söyledikleri şeyi tekrar hatırlayacaksın. (D) Açıklayabilir misiniz, bilmiyorum... (T) Ona ne söylemiştiniz?
C: İletişim kur, öğüt verme.

S:(D) Yardım için teşekkürler, evet, haklısınız. [Kızıma] yardım etmek için yapabileceğim başka herhangi birşey var mı?
C: Öğren.

S:(J) Bu gece için herhangi birimize vermek istediğiniz herhangi bir mesaj var mı?
C: Hayır.

S:(T) Grup için söylemek istediğiniz herhangi birşey var mı?
C: Bu celsede değil.

S:(T) Birkaç celse önce Japonya'da Osaka yakınlarında bir deprem tahmininde bulunmuştunuz. Depremin büyüklüğü ve yeri biraz farklı olsa da esas olarak bu tahmin gerçekleşti. Japonya, bu depremle Tokyo depremi tahmininiz arasında ne bekleyebilir?
C: Doğru yorum değil. Osaka depremi henüz gerçekleşmedi.

S:(T) Yani bu, tahmin ettiğiniz 8.9'luk deprem değildi. Bu 7.2 şiddetindeydi ve Osaka'dan çok uzak değildi. Ama demek bu sizin öngördüğünüz deprem değildi? (J) Başka bir tane daha mı olacak?
C: Evet bu dizide 14 tane daha.

S:(T) 14 deprem daha mı? Yani en yükseği 8.9 şiddetinde olacak olan bir depremler dizisi bu, öyle mi?
C: 9.6

S:(T) Osaka'da mı? Osaka yakınında mı?
C: Tokyo.

S:(T) Bu dizideki en yüksek deprem 9.6 olacak yani. Bu dizide yalnızca 3'üncü veya 4'üncüde bulunuyorlar, doğru mu?.
C: 7'nci.

S:(T) Bu, 7'nci deprem mi?
C: Evet.

S:(T) 7.2'lik deprem 7'nci deprem. Ve toplam 14 tane olacak dediniz, değil mi?
C: Evet.

S:(J) Yani 7 tane daha mı geliyor? (T) En büyüğü, Tokyo'daki, 14'üncüsü mü olacak?
C: 13'üncü.

S:(T) Tamam, 13'üncüsü 9.6 olacak ve sanırım diğer tahmin de 9.8'di. Yakın. Bu 13'üncüsü olacak. 8.9'luk Osaka hangisi?
C: Sıradaki 4 taneden biri.

S:(T) 14'üncüsü nasıl olacak?
C: Küçük.

S:(T) Fujiyama dağı patlayacak mı? Volkan tekrar etkinleşecek mi?
C: Belki.

S:(T) Çin, Kore, Filipinler ve çevreleyen bölge de etkilenecek mi?
C: Evet.

S:(T) Yani önümüzdeki bir, bir buçuk yıl civarında dünyanın endüstriyel üretiminin %30'u devredışı mı kalacak?
C: Hayır.

S:(T) Yani kısa sürede toparlanacaklar. Peki Kaliforniya ve bu ülkenin batı sahili de etkilenecek mi?
C: Evet.

S:(T) Sadece Kaliforniya değil. Diğer taraftaki tabakalar oynarken Los Angeles de büyük bir depreme maruz kalacak mı?
C: Evet.

S:(T) Hangi büyüklükte?
C: 8.9

S:(T) Nerede olacak?
C: San Gabriel Dağları.

S:(T) Los Angeles'in hemen dışı mı? San Andreas fay hattı mı?
C: Evet.

S:(T) Bu Los Angeles için çok yıkıcı olacak mı?
C: Sence?

S:(T) Bu durum doğu sahilindeki iş potansiyelini arttıracak mı? Bunu çok ciddi olarak soruyorum çünkü ülkedeki ekonomik değişim üzerinde büyük bir etkisi olacaktır...
C: Evet.

S:(T) Yani...
C: Kaliforniya'dan kitlesel göç.

S:(T) Oradakiler Osaka'daki depreminin kendi başlarına da gelebileceğini anladılar. (J) Bunu inkar eğilimindeler... (D) Bu durum Florida'ya da bir akın yaratacak mı?
C: Evet. 15 deprem.

S:(D) Sonra taşınacaklar. (T) Kaliforniya bölgesinde 15 deprem mi?
C: Yakın gelecekte.

S:(T) Tamamen batı sahilinden mi bahsediyoruz?
C: Kaliforniya.

S:(T) ABD'de başka yerlerde de depremler olacak mı?
C: Evet.

S:(T) Sadece Kaliforniya'da 15 tane... (D) Bu, Kaliforniya eyaletinin yıkımının başlangıcı. Kuzey Amerika kıtasını terk edecek pek çok kişi olacaktır. (T) Bunu kelimesi kelimesine düşünmeyin demişlerdi. Sembolik...
C: Açık.

S:(T) Buna sembolik olarak bakmak gerekiyor. (D) Tamam. (J) Diğer depremler nerelerde olacak?
C: Yüzlerce.

S:(T) Yüzlerce mi? Yüzlerce deprem. Yüzlerce yer mi?
C: Evet.

S:(T) Yani Kaliforniya'daki 15 depremin dışında başka bir sürü deprem olacak, öyle mi?
C: Evet.

S:(T) Bu kıtada beşik gibi sallanacak desenize! Sahilde suyun yaratacağı büyük yıkımlar olacak mı?
C: Açık.

S:(T) Florida'nın batı sahilinde sular yükselecek mi?
C: Belirsiz.

S:(T) Florida'da depremler olacak mı?
C: Sismik olarak dengeli.

S:(T) Florida'daki sismik faaliyet suların yükselmesine neden olacak mı?
C: Hayır.

S:(T) Yani tüm depremler sırasında güvende olacağız. Deprem dışında yıkıcı şeyler olabilir mi?
C: Fırtınalar.

S:(D) Kasırgalar mı?
C: Siklonik.

S:(J) Bu bölge bu fırtınalardan zarar görecek mi?
C: Açık.

S:(C) Bunlar doğadan mı kaynaklanıyor? (T) Tüm bu faaliyetler doğal mı?
C: Yakın.

S:(D) Eğer Hiala Dean'in yanına gidersem, şifa anlamında ona yardımcı olmak için yapabileceğim herhangi birşey var mı?
C: Açık.

S:(L) Tamam, iyi geceler diyelim. Kapatıyoruz.
C: İyi geceler.
_________________________









9 Şubat 1995 F___, Laura, S___

S:(L) Merhaba.
C: Merhaba. Çok iyi.

S:(L) Çok iyi olan nedir?
C: Herşey.

S:(L) Barbara'nın son kitabı burada...
C: Ego güdümlü.

S:(L) Bu kitap ego güdümlü mü? Yani çok fazla gerçek kanallama içermiyor mu?
C: Evet.

S:(L) Saptırılmış olması ve Kertişleri kanallıyor olması ihtimali var mı?
C: Hayır. Baskı altında, sınırlanma.

S:(L) Yani basınç, akışı sınırlandırdı. F___ ve yorgunluğu hakkında birkaç soru sormak istiyorum. F___'ye yorgunluğu konusunda nasıl yardım edebiliriz?
C: Hiçbirşey, ilerleme süreci.

S:(L) S___'nin vücudumda yaptığı bu "çözme" işlemi hakkında birkaç şey sormak istiyorum. İzliyor muydunuz?
C: Her zaman. Bazı enerji küreciklerine erişip onları çıkardın.

S:(S) Enerji kisti. (L) Peki bu enerjinin varlığının temel nedir?
C: Şiddetli depresyon altında olduğun ve intihar planları yaptığın 22'nci yaşındaki kızgınlık.

S:(L) Ensemdeki sorun da bu mu?
C: Hayır. Lif tümörü.

S:(L) Yaptığım çalışma bunun azalmasına yardımcı olacak mı?
C: Belki.

S:(L) S___, transkriptleri okurken ilgili sıradışı farkındalık deneyimleri yaşıyor...
C: Onun farkındalığını hızla açıyoruz.

S:(L) İçsel rehberini izleyerek büyük bir başarı sağlıyor. Transkriptleri okurken de diğerlerinden bile önce içsel bilgilere erişiyor gibi görünüyor. Bu doğru mu?
C: Açık.

S:(L) Orlanda bölgesindeki grupla konuşmaya gittim ve eminim siz de bir şekilde oradaydınız. Bilmek istediğim şey, J___'nin zihnindeki düşüncelerin ne olduğu ve konuşmama neden reaksiyon gösterdiği.
C: Bu ego cinsel odaklı ve sadece kendi söyledikleriyle ilgileniyor.

S:(L) Pekala, H___ B___ çok ilginç biriydi, onunla ilgili çok olağandışı birşey seziyorum ama net olarak tespit edemiyorum. Önce pozitif bir etki olduğunu ve çok bilgisi olduğunu düşündüm ama sonra bu değerlendirmede hatalı olabileceğimi düşündüm. Ama hala onda onayladığım birşey var. Onun zihninden geçenler neydi?
C: Açık.

S:(L) Bu kişi hakkında bana herhangi birşey söyleyebilir misiniz veya önemli mi?
C: Hayır, önemli değil.

S:(L) Materyalimizi uygun şekilde sundum mu?
C: Evet.

S:(L) Öldüğün zaman "Bardo"ya gittiğin doğru mu?
C: O nedir?

S:(L) Şu anda bilmemiz gereken herhangi birşey?
C: Bu gece değil. On birinde sor.

S:(L) Tamam, iyi geceler.
______________________




11 Şubat 1995 Frank, Laura, SV, DM

C: Vau, ne değişiklik!

S:(L) Neyi kastediyorsunuz?
C: Yeni tabla.

S:(L) Beğendiğinize sevindik. Sorularımıza başlıyoruz.
C: Kimliğimizi sormadın.

S:(L) Tamam, bu gece yanımızda kim var?
C: Sorran.

S:(L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S:(DM) Erkek misin yoksa kadın mı?
C: Burada cinsiyet yok.

S:(L) Gelecekteki biz olduğunuzu söylemiştiniz, hanginizin ben, hanginizin Frank vs olduğunu söyleyebilir misiniz?
C: Hepsi bir. İsimler yalnızca sizin algılarınız için kullanılıyor. Tek bir "birey" olduğumuzu kastetmiyoruz, ama birlik içinde biriz.

S:(L) Sormak istediğim kişisel bazı hususlar var ama... Sorabilir miyim?
C: Nasıl arzu ederseniz!

S:(L) İçimde birşeyler oluyor ve bunun ne olduğunu bilmek istiyorum. Şu anda bile kim olduğumu bilmiyorum. Kendimi tanımıyor gibiyim. Neler oluyor? Neden bu kadar sinirliyim?
C: Eski düşüncelerini bırakıyorsun, ama direnç meydana geliyor.

S:(L) Sinirlenmemeye çalışıyorum.
C: Çok fazla çalışıyorsun. Denemeyi bırak ve sadece "birlikte git!" Süreci yönlendirmeye çalışma, sadece akışla birlikte devam et!

S:(L) Bu enerji beni boğacak gibi olunca bunu yapmak çok zor.
C: Sen her zaman akışı yönlendirmeye çalıştın, bu eski kalıpları geride bırakman gerekiyor. Neden direniyorsun? Bu yüzden sinirlisin. Üst bilincin sana birşey söylüyor.

S:(L) Bu his neden Frank'in babası ölünce başladı? Neden şu anda nereye doğru gittiğimizi bilmiyorum gibi hissediyorum?
C: Bir dönüm noktasıydı.

S:(L) Tamam, celselerden birinde bir soruya yanıt olarak John ve Mike'ın beni "bildirdiğini" söylemiştiniz. Ama bunun bilinçli olmadığını söylemiştiniz. Bunu bilinçaltlarından yaptıklarını ve farkında olmadan Kertişlere aracılık ettiklerini söylediniz. Bu muhtemelen kaçırıldıklarını gösteriyor. John kaç kez kaçırıldı ve kaçırılmalar ne zaman başladı?
C: 4 yaşından başlayarak onunla 186 defa "temas kuruldu" veya kaçırıldı.

S:(L) Peki ya Mike?
C: Buna hazır mısınız? 446 defa.

S:[Genel şaşırma sesleri] (L) Bu iki kişideki kontrol mekanizması nasıl işliyor? Çünkü eminim bunu duyduklarında çok şaşıracak ve hatta muhtemelen tamamen inkar edeceklerdir.
C: Zihinlerine dalgalar gönderiliyor ve bu dalgalar önceden programlanmış olan implantları harekete geçiriyor. Gözleniyorlar. Gerçekle karşılaştıkları zaman algılarının kapanmasına ve önceden programlanmış olan karşı koyma düşünce kalıplarının güçlenmesine neden olan dalgalar üretiliyor.

S:(L) Diğer bir celsede ise enerjimi bloke etmek ve fiziksel sorunlara neden olmak için bana fiziksel olarak birşey yapıldığını söylemiştiniz. Bu neydi?
C: Tiroidin engellenmişti.

S:(L) Bir celsede özgür iradenin, yaratılıştaki en önemli bilinç yasası olduğunu söylemiştiniz. Neden özgür irademizi kullanıp kaçırılmayı ve üzerimizde deneyler yapılmasını reddedemiyoruz?
C: Kaçıranlar özgür iradelerini kullanıyor.

S:(L) Neden onların özgür iradesinin bizim özgür irademiz üzerinde bir önceliği var?
C: Neden sizin özgür iradenizin 2'nci ve 1'nci yoğunluk varlıkları üzerinde bir önceliği var?

S:(L) Bir başka celsede, havuzumun üzerinde gördüğüm bir UFO'nun, bir "çoklu gerçeklik projeksiyonu" olduğunu söylemiştiniz. Bunu daha basit bir şekilde nasıl ifade edersiniz? Gerçek bir araç mı gördük yoksa projekte edilen birşey mi?
C: Zihnin sana kullanmak için verildi, biz ipuçlarını veriyoruz.

S:(L) Çoklu gerçeklik mi? Bu olayda, mekan/zamanda 3'üncü yoğunluk ile 4'üncü yoğunluk arasında bir birleşme oldu. Onlar muhtemelen 4'üncü yoğunluktaydı ve biz de 3'üncüde ama evimin etrafındaki alan bir çoklu gerçeklik istasyonu olarak şekillendiği için böyle bir olay oldu, doğru mu?
C: Bravo!

S:(L) Bir kez daha kendilerini bana göstermelerinin amacının ne olduğunu sormak istiyorum, "kötü" adamlar oldukları için mi?
C: Son yanıta bak.

S:(L) Bunu düşündüğüm zaman düşündüğüm şeyden hoşlanmıyorum.
C: O zaman başka birşey düşün.

S:(L) TR ve JR'den duyduğuma göre bu bölgede özellikle Cumartesi geceleri bizim celselerimiz sırasında çok sayıda UFO görülmesi olayları oluyormuş. Bunun yaptığımız celselerle bir ilgisi var mı?
C: Elbette!

S:(L) İlişkisi nedir?
C: Öncülük ediyorsunuz.

S:(DM) Öncüymüşüz. (L) Aradaki ilişki nedir? Bunu açıklayabilir misiniz? (DM) Bu tür olayların gözlenmesine neden olan bir etki mi yapıyoruz? (L) Yoksa öncülük etmemizi engellemek için mi kendilerini gösteriyorlar? Öncülük ettiğimiz için mi?
C: Hepsi.

S:(L) Yani aynı şey. Biz bu konuda öncülük ediyoruz ve onlar da bizi engellemeye çalışıyor.
C: Ve...

S:(L) Bu bölgede artan bilinç sayesinde 3'üncü ve 4'üncü yoğunluk birleşimleri mi meydana geliyor?
C: Ve...

S:(L) Mmm... (DM) İnsanlığa verilecek bilgileri mi alıyoruz?
C: Ve...

S:(L) Bu araçlar aslında... Bu araçların bazıları sizin varlığınızı mı gösteriyor?
C: Ve...

S:(DM) Tıpkı yapboz gibi parçalar birleştirilecek. (L) Diğer bir deyişle bizim faaliyetlerimizin önemli etkileri oluyor ve biz bir öncülüğü gerçekleştiriyoruz, öyle mi?
C: Evet, tüm dünya için!!!

S:(SV) Tüm dünya için mi? (DM) Tanrım! Bu bizim çok önemli olduğumuzu mu gösteriyor?
C: Bingo!

S:(DM) Heyecandan tüylerim diken diken oldu! (SV) Benimkiler olmadı. (L) Her zaman biliyordun. (SV) Öyle söylemedim! [Gülüşme] (DM) Kişisel bir soru sorabilir miyim? New Port Richey'ye taşınmamın nedeni bu mu?
C: Açık.

S:(L) Bunu yanıtlamazlar. Nedenini biliyorsun.
C: Şimdi, mütevazı olmanızı tavsiye ediyoruz!!!

S:(DM) Sanırım oluruz. [Gülüşme] (L) Bunun için çok çaba gösteriyorum... [şarkı söylüyor] Tanrım, her bakımdan öyle mükemmelsin ki, mütevazı olmak çok zor!! [Gülüşme]
C: Laura, tavsiyemiz özellikle senin için.

S:(L) "Mütevazı" olma kısmı mı?
C: Bingo!

S:(L) Elimden geleni yapıyorum ve siz de bunu biliyorsunuz. Bazen gerçekten kontrolü eline alman gerekiyor. Biliyorum bu düşünce kalıbını bırakmamı söylediniz ve ben de bunu yapacağım. Frank, sen devam et. Görev sende.
C: Buna gerek yok.

S:(L) Önceki bir celsede Kertişlerin büyük kızımı kaçırmaya çalıştığını ama benim bunu "durdurduğumu" söylemiştiniz. O zaman sormam gerekirdi ama şimdi sorayım, bunu tam olarak nasıl durdurdum?
C: Zihinsel engelleme, yani 4'üncü yoğunluk prensiplerini kullanarak.

S:(DM) Gidip kaçıracak başka birini bulmaları gerektiğini düşünmelerine neden olan şey sadece onun varlığı mıydı?
C: Kendini açıklayan yanıtlara biraz daha dikkat edin.

S:(L) Tamam, yani zihinsel engelleme bir 4'ücü yoğunluk prensibi mi?
C: Bravo!

S:(L) Yani savunma yöntemimiz zihinsel engel, öyle mi?
C: Bir tanesi.

S:(L) Kızımla aralarına bir kalkan koydum, öyle mi?
C: Ve ne yapman gerektiğini biliyordun.

S:(L) Demek küreselleşmemiz gerekiyor? Bu büyük bir sorumluluk. (Diana) Ben özel kalmasını tercih ederdim. (L) Ben etmezdim. (F) Bunu belirlemek bizim elimizde değil Diana, sadece kendi kendine... (DM) Bu benim kendimde düzeltmeye çalıştığım birşey... (F) Bu hususta endişelenme, sadece akışına bırak. (SV) Evet, herşeyi akışına bırak. (F) Laura'yla konuşurken aslında hepimizle konuşuyorlar. Çaba gösterme ve yönlendirmeye çalışma. (L) Her ne olacaksa olacak. (SV) Tıpkı bana masaj ve beden çalışması için söyledikleri gibi. Artık plan bile yapmıyorum, sadece yapmaya başlıyorum ve ellerim ne yaparsa o. (F) Kötü şöhret konusunda endişelenme, eğer öyle olması gerekiyorsa olacak ve herşey gelişmeye devam edecek. Bu hayatının yıkılmasına veya ailenin dağılmasına neden olmayacak. (DM) En azından S___'ye ders vermeye başladım. Sınıfta yaşadığım bir deneyimi anlattım ona. Bir çocuk diğerine çok negatif birşey söyledi ve ben de dedim ki: "Biliyorsunuz, bu tıpkı önünüzdeki elastik bir duvar gibidir. Her ne yaparsanız o size geri dönecektir." Sınıftaki çocuklar bunu alkışladı! İşimi kaybetmemek için söylediğim şeylere çok dikkat etmem gerektiğini hissediyorum. (L) İnançları ne olursa olsun herkes için makul olacak şekilde söylenebilecek çok şey var. (DM) Bunu sormak istiyorum... Metafizik yeteneklerim nedeniyle sonunda işimi yitirecek miyim?
C: Açık.

S:(L) Sana böyle birşeyi söylemezler. Benim ilk tepkim hayır, ama bir gün kendin ayrılabilirsin. (F) Evet, bu benim de aklıma geldi. Biri gelip sana bir örgü fabrikası teklif ederse, evde örmeye devam eder miydin? (DM) Kastettiğin şeyi anlıyorum. Demek burada yaptığımız şey büyük birşeyin meydana gelmesine neden olabilir? (L) Çok büyük. (SV) Bence oluyor bile. (F) İvmemiz artmaya başladı bile. Everest Dağı'nın tepesinden yuvarlanmaya başlayan bir kartopu gibi. (DM) Böyle birşey aklımın ucundan bile geçmezdi...
C: Endişelenme Diana, "Que sera, sera!" (Herşey olacağına varır.)

S:(F) [şarkı söylüyor] "Whatever will be, will be..." (SV) Bazen bir işi kaybettiğinde daha iyi birşey bulabiliyorsun. (DM) Elimden geleni yapmam gerek. (L) Bunu şu anda yapıyorsun zaten...
C: Yönlendirmeye çalışmayın, yolculuğunuzun tadını çıkarın. Bizim yaptığımız bu, dalganın üzerinde yolculuk yapıyoruz!

S:(SV) Akışla beraber gitmek. (L) Şimdi birşey söylemek istiyorum. Çok uzun bir zamandır Frank ve ben, gerçekten yüksek bir hedefe ulaşmaya çalışıyoruz ve bunun başarılabileceğine inanıyorduk. Bir prens bulana kadar çok sayıda kurbağayı öpmek zorunda olduğumuzu biliyorduk. Ödüle ulaşmak için bir sürü pisliğin içinden geçmemiz gerektiğini de biliyorduk. Ve bunu çok uzun bir zamandır yapıyoruz. Her ikimiz de çok uzun bir süredir büyük zorluklardan geçtik. Şu anda çeşitli yönlerden gelen bütün yardımlar için çok ama çok minnettarım. Gerçekten bunalıyordum. Yaptığımız şeyin önemini biliyordum ve direndim. Gerçekten Frank, gece-gündüz ne kadar büyük bir çaba harcadığımı anlatamam... Ve bunu tek başıma yaptım. Sonunda mali destek, zaman ve çaba sunma isteğindeki diğerleri geldi ama bu aşamaya kadar bu çabayı tek başıma sürdürdüm. Hem ekonomik olarak, hem de diğer şekillerde.
C: Ve gruba dahil olacak başkaları da var.

S:(L) Ve şunu söylemek istiyorum ki bu noktada SV bu projenin sürdürülmesinde büyük bir rol oynuyor çünkü çok uzun bir süredir o kadar çok fiziksel bir saldırı altındayım ki, onun çalışması olmasaydı bunu sürdüremezdim ve görünüşe göre maruz kaldığımız saldırılar artacak. Bu saldırılar yüzünden günlerce ve bazen haftalarca yatağa düştüğümü Frank size anlatacaktır. Ama direndim ve çabalarımı sürdürdüm. (DM) Bu sorunlar DNA değişimleri yüzünden miydi? (L) Sanırım daha ziyade bu projenin meyvelerini vermesini ve Frank'le enerjilerimizi birleştirmemizi engelleyemeye çalışan güçlerle ilgiliydi. (DM) Sence S___ üzerinden benim üzerimde de çalışıyor olabilirler mi? (L) Evet, kesinlikle. (F) Bu işe giren herkes ciddi engellemelerle karşılaşıyor. Bu güçler yıllardır beni intihara sürüklemeye çalışıyorlar çünkü bunun geldiğini gördüler. (L) Kasyopyalılar her ikimizin de intihar etmek veya başka bir şekilde kendimizi öldürmek üzere programlandığımızı söylediler. Bunun nedenini sordum ve bizim dünya için çok önemli olduğumuzu söylediler. Bunun üzerinde fazla durmadım ama öyle görünüyor ki bu proje gerçekten oraya doğru ilerliyor; en azından bu noktaya kadar. (DM) Scientology hakkında ne söylersiniz?
C: Tabii ki diğer bir Kertenkele komplosu.

S:(DM) Epeyce içine girmiştim. (L) Bir yandan pek çok saldırıya uğrarken, diğer yandan da bizi hedefimize ulaştırmak için pek çok ilahi müdahale gerçekleşiyor. (SV) Tampa'da okuldan Linda isimli bir arkadaşım var. Kimi veya neyi kanallıyor?
C: Çeşitli kaynaklar.

S:(SV) Doğuya ait şifa yöntemleri konusunda ondan ders alacağım. (L) Daha önceki celselerde değindiğimiz bazı hususlar hakkında...
C: Tamam, neden şimdi geçmiş celselerle ilgili bir tekrar inceleme yapmıyorsunuz?

S:(L) Sadece bir soru daha: Neandertal adamının Kertişler tarafından başka bir gezegene götürüldüğünü söylemiştiniz. Bunun hangi gezegen olduğunu öğrenmek istemiyorum ama bizim zaman ölçümümüzle Neandertal adamının şu anda evrimsel olarak ne durumda olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: İlerleme yok, hala aynı.

S:(L) Genel olarak bizimle ilgili vereceğiniz bir bilgi var mı?
C: Dinleyin: şimdi, herkesin dışarıdan ziyade kendi içini araştırarak daha fazla bilgi öğrenebileceği bir noktadasınız. Bir veya ikiniz bu işte oldukça yetenekli. Bu yolla evrensel gerçeklere doğrudan erişebilirsiniz. Uygun şekilde yapıldığında bu yöntemde bilgilerin bozulma olasılığı daha düşüktür. Anlıyor musunuz?

S:(L) Doğrudan bir kanallama yöntemi kullanmaya başlamamızı mı istiyorsunuz? (DM) Aramızdan birini bir ses olarak kullanmamızı mı istiyorsunuz?
C: Hepiniz.

S:(DM) Eşzamanlı olarak mı yani?
C: Nasıl isterseniz.

S:(L) Yani örneğin bir grup olarak toplanıp birlikte meditasyon yapmamızı mı istiyorsunuz?
C: Kendinize sorular sorun ve yanıt alın.

S:(L) Diğer bir deyişle hipnoz yok, sadece oturup tartışalım ve birbirimize sorular sorarak grubun enerjilerinin etkileşmesini mi sağlayalım?
C: Veya aynı zamanda tek başınıza. Sonra da bir araya gelip öğrendiklerinizi paylaşın. Bu zaten çok yapılıyor.

S:(L) Yani aramızda tartışalım ve kendimize sorular soralım. Artık tablayı kullanmayalım mı?
C: Hayır, tabii ki bunu kastetmiyoruz!!

S:(DM) Anlamıyorum. (SV) Ben anladım; öğrenmemiz gerekenleri kendimiz öğrenmemiz ve doğru yol üzerinde olduğumuzdan emin olmak için bazı şeyleri kontrol etmemiz gerekiyor.
C: Kanal açın, bir veya ikiniz zaten açık.

S:(L) Gruptaki bir veya iki birey zaten açık mı?
C: Evet.

S:(DM) Kim?
C: Açık.

S:(L) Bunu söylemezler. (F) Tüm yapmanız gereken soruları sormak, yanıtlar gelecektir. Ben bunu hep yapıyorum, beş-altı yaşımdan beri. (DM) Ben de bunu yapmaya başladım. Daha sorular sorulmadan yanıtları duymaya başladım. Bu tablada çok oluyor ama benim söylediğim şey ise yanıtın kendi başına kanallama yapmak olduğu. (L) Bozucu etkiler için birşeyler yapmamız gerekmiyor mu?
C: Grup içinde değil.

S:(L) Yani bu noktada bireysel ve grup olarak yeterince konsantre olduk mu?
C: Evet. Bu süreçte belirli bir ölçüde yardım edeceğiz.

S:(L) Grup büyüdükçe gruba katılan kişilere de aynı şekilde yardım edilecek, doğru mu?
C: Belirli bir ölçüde.

S:(DM) Katılacak kişileri tek tek kontrol etmek için epeyce düşünmek zorunda kalacağız...
C: Hayır.

S:(L) Sanırım bizim durumumuzu kavrayanlar ya kalmaya, ya da gitmeye karar verecekler...
C: Evet.

S:(L) Daha önceki katılımcılardan artık gelmeyen iki kişi hakkında bir soru sormak istiyorum... Violette'nin artık gelmeyebileceği yönünde güçlü bir hissim var...
C: Açık.

S:(L) Scarlett'in Kertiş kontrolünden kurtulma olasılığı olduğunu sanmıyorum, doğru mu?
C: Açık.

S:(L) Daha önce, Ouspensky'nin "Tertium Organum"unda algılar hakkında birşeyler okuyorduk. Bu, bizim algılarımızın durumu ve 2'nci yoğunluktaki algıların durumu ile ilgili yeterince doğru bir tanımlama mı?
C: Evet.

S:(L) Tamam, buradan 4'üncü yoğunluk algısına bir sıçrama yapacak olursak...
C: Bekle ve gör.

S:(L) Geçen gece meditasyon yaparken yüzümün etrafında hafif bir şekilde hareket eden nazik bir varlık hissettim, bu siz miydiniz?
C: Açık. Zihnin sana bir sebep için verildi.

S:(L) Tamam, kendim kavrayabileceğim şeyler hakkında sormayacağım ama başka birşey hakkında sormak istiyorum: bildiğiniz gibi Frank'in babası iki hafta önce öldü. O günden beri dinamikler ve enerji bakımından herşey çok farklı görünüyor ve bu sadece Frank ve onun ailesi için değil, benim için de geçerli. Neden bu kadar farklı hissettiğimi öğrenmek istiyorum. Kendimi ne kadar farklı hissettiğimi anlatacak kelime bulamıyorum. Çok farklı bir his. Bunun nedeni nedir?
C: Bir dönüm noktası.

S:(L) Ama bunun neden... Keşke hepinize ne kadar garip hissettiğimi ifade edebilseydim... (DM) Garip derken? (F) Ben bile bilmiyorum... (L) Frank'in babası hala dünyada mı?
C: Kısmen.

S:(L) Benimle iletişim kurmaya mı çalışıyor?
C: Belki.

S:(L) Frank'in babasının öldüğü gün ve saatte neden yoğun bir uyuma isteği duydum?
C: Bağlantı.

S:(L) Neyle bağlantı? (DM) Yani Laura'yla bağlantı mı kuruyordu?
C: Yakın.

S:(SV) Laura onunla bağlantı mı kurdu?
C: Yakın.

S:(L) Başka bir seviyeden benimle iletişim kurmak için mı geldi?
C: Evet.

S:(L) Neden Frank değil de ben?
C: Hep başkalarının daha nitelikli olduğuna inanıyor.

S:(L) Bana Frank'den daha fazla mı güveniyordu? Bulunduğu yerden ona tavsiyelerde bulunmak için beni mi seçti? Bu mu?
C: Evet.

S:(F) Bu kesinlikle onun kişiliğine uyuyor. (L) Şimdi benden ne istiyor?
C: Spesifik birşey değil, ama kanalı aç ve gör.

S:(L) Bu bağlantı yoluyla Frank'in babasıyla doğrudan görüşebilir miyiz?
C: Bunu tek başına meditasyon yoluyla yapabilirsin. Daha uygun.

S:(F) Kendini bu kadar garip hissetmenin nedeni belki budur. Henüz kendi kanalını açmadın. (L) Evet, bu beni delirtiyor. (DM) Düşünce süreçlerine etki ediyor. (L) Frank'in babasının serbest kalıp ışığa gitmesi için benim yardımıma mı ihtiyacı var?
C: Açık.

S:(L) Böyle durumlarla karşılaştım, araştıracağım. (L) Tamam, bu durumu kolaylaştırmak için bu konu hakkında bana söyleyebileceğiniz başka herhangi birşey var mı?
C: Hayır.

S:(L) O zamandan beri sürekli olarak Frank ile benim birlikte yaşadığımız, Bavarya'da kardeş olduğumuz hayat aklıma geliyor ve o hayatta Frank'in babasıyla bir bağlantı olup olmadığını merak ediyorum. Bunun sürekli aklıma gelmesinin nedeni bu mu?
C: Neden kontrol etmiyorsun? İstediğinde bu işte çok iyisin.

S:(L) Bunu kendi kafamda araştırmamı istiyorsunuz yani?
C: Evet.

S:(L) Tamam, başka sorumuz olmadığı için bu geceyi burada bitiriyoruz.
C: İyi geceler.
_______________________









18 Şubat 1995 F___, Laura, TR, JR, D

(Laura'nın notu: Bu, negatif etkilerce ciddi bir bozulmaya maruz kaldığını düşündüğüm celselerden biri. Bunun muhtemel sebebi, D___ isimli kadındı. Ayrıca onunla JR arasında çok güçlü bir çelişme söz konusuydu. Göreceğiniz gibi bu celsenin tümünde ilginç hususlar var. Daha sonra daha emin bir şekilde anlayacağımız gibi, bunun temel sebebi D___'ydi. Fakat elbette Kasyopyalıların enerjisi de ulaşıyordu. "Kasyopya" kelimesini kısaltmaları tüm bu durumla ilgili bir ipucu olabilir. Sanki kısmi bir bağlantı kurduğumuzu ifade ediyordu.)

S:(L) Kimse var mı?
C: Durdurun.

S:(T) Neyi durduralım, bu tuhaf konu hakkındaki tartışmamızı mı?
C: Hayır. Ve tartışma konunuz tuhaf değil.

S:(T) Peki "durdurun" ne anlamda?
C: Kapıları kapatın.

S:(L) Bu garip, daha önce ev içindeki seslerden bu kadar rahatsız olmamışlardı. (Kapıları kapattık.) Bu gece kim var?
C: Teyurannea.

S:(L) Neden kapıların kapatılmasını istediniz?
C: Dış etkiler genellikle çok fazla engelleyici etki yapıyor.

S:(L) Bu gece...
C: Oturma odasında çok fazla gürültü ve statik var.

S:(L) Daha önce bu konuda hiç şikayet etmemişlerdi... (J) Televizyon yüzünden olmalı... (Laura çocuklara televizyonu kapatmalarını ve sessiz olmalarını söylüyor.) Uzay Yolu'nu sevmiyor musunuz?
C: Sorun o değil.

S:(L) Peki sorun nedir?
C: Gürültü ve çocukların arasındaki masum şakalaşmalar.

S:(J) Evet çocuklar... (L) Birazdan yataklarına gidecekler...
C: Bu celsenin kontrolü sizde olmayacak, o yüzden daha önceki gibi aptalca sorular sorma konusunda endişelenmenize gerek yok!

S:(L) Bu kulağa hiç hoş gelmiyor, değil mi? (T) Dinleyip özümsememizi istediğiniz bilgiler mi var?
C: Bazen dikkatlerin toplanıp dalgaboylarının düzenlemesi için hoşluğun bir kenara konması gerekiyor.

S:(T) Tamam, kontrol sizde, gerekli düzenlemeyi yapın.
C: Durun... Kanalımızdan önemli bilgilerin aktarılması için bekleyin. Kimlik sorgulamasını unuttunuz.

S:(L) Neredensin?
C: Kas. Çocuklar işbirliği yapmıyor. (Laura çocukları yatağa gönderiyor. Bu durum büyük bir negatiflik yaşanmasına neden oluyor.) Teşekkürler. Daha açık olmanız gerekiyor ve unutmayın, biz siziz!!!!!

S:(L) Açık olmayan kim?
C: Konu o değil. Bir zamanlarki kendinize bakmak ve birleşme amacıyla çok sıradışı bir seviyede kendinizle iletişim kurmak nasıl birşey, hayal edebiliyor musunuz?

S:(L) Hayır, bunu hayal edebileceğimi sanmıyorum.
C: Dene!

S:(L) Deniyorum. Bu tıpkı kendini bir bebek olarak görmek gibi olurdu herhalde.
C: Güzel. Devam et.

S:(L) Kendimizi bir bebeğin yerine koyduğumuzda sanırım neler olduğu konusunda çok az farkındalığımız olurdu. Bebeklerin farkındalığı temel olarak kişisel gereksinimlerinin karşılanması, yemek, rahatlık üzerinde odaklanır ve ebeveynler de çatıdan bir sızma olup olmadığı, pencereden rüzgar gelip gelmediği, kurtların kapıya dayanıp dayanmadıkları gibi şeyler hakkında endişelenip durur. Yaklaştık mı?
C: Gelişim!

S:(L) Sizi bazen usandırıyor muyuz?
C: Biz siziz ve siz de bizsiniz, tamamen bir ve aynıyız.

S:(L) Yani bizi usandırıcı bulmuyorsunuz çünkü bir varlığın kendini usandırıcı bulması pek kolay değil ama gene de kişiliğin çeşitli yönleriyle ilgili tatminsizlikler olabilir, öyle mi? (J) Veya birini sevmek ve onun isterse ne olabileceğini görmek ve olması için sabırsızlanmak gibi mi?
C: Vau! Ne kavram!

S:(L) Pekala...
C: Laura, bizi hala senden farklı bir varlık olarak düşünüyorsun. Gidip insanlara sürekli "Kasyopyalılar böyle söyledi, Kasyopyalılar şöyle söyledi." diyorsun. Kasyopyalıların sen olacağını bilmiyor musun?

S:(T) Bir zamanlar onlar da bizim gibiydi ve bunu bilerek bizimle iletişim kuruyorlar ve şimdi geçmişteki hallerine bilgi veriyorlar ve biz de gelecekteki halimizi dinliyoruz, veya buna benzer birşey. (J) Sanırım bize karşı sabırlılar.
C: Yakın, TR. Sizi kendimiz olarak dinlemek eğlenceli.

S:(T) Harika! Gelecekte eğlendiğimi bilmek güzel!
C: Biz olarak!

S:(T) Ama bu biraz da can sıkıcı çünkü siz geçmişte üçüncü yoğunlukta bizken, gelecekteki kendinizle nasıl iletişim kuracağınızı bilmiyordunuz.
C: Yanlış! Şu anda ne yapıyoruz sanıyorsun!

S:(L) Bu gelecek, geçmiş ve şimdi... (T) Ama biz olarak 3'üncü yoğunlukta sıkışıp kalmış olarak bunu görmeleri zor. (J) Bizim için zor, onlar için değil. (T) Onlar biz, biz onlar.
C: Bizim için hiçbir bakış açısıyla zor değil.

S:(T) Peki öyleyse orada neler bildiğimizi algılamak bizim için neden zor? (L) Belki sandığımız kadar zor değildir. (T) Peki o zaman bu sorunu nasıl aşacağız? Algılamamız gerekeni algılayacağımız noktaya nasıl ulaşacağız? (J) İlerliyoruz zaten.
C: Ulaştınız.

S:(T) Yani şu anda yaptığımız şeyi yapıyor olmamız, o noktaya ulaştığımızı gösteriyor. Öyleyse tüm yapmamız gereken, bunu daha doğru bir şekilde yapabilmek için daha fazla açık olabilmek?
C: Bingo zingo!

S:(T) Herhalde aramızdan biri "bingo zingo" demeyi seviyor. Çünkü ben hiç "bingo zingo" dememiştim.
C: Veya belki de değişmiş ve bunu söylemeyi sevmeye karar vermişsindir!

S:(L) Pekala millet, birşey sorabilir miyim? Tüm hafta boyunca kafama takılan birşey vardı.
C: Sorman gerekiyorsa sor, ama bu gece eğleneceğiz.

S:(J) Ben de yaşadığım uyku bölünmesi hakkında sormak istiyorum. (T) Her zaman eğleniyoruz... Neden söylemek istediklerini söylemelerine izin vermiyoruz? (L) Tamam, ne söylemek istiyorsanız söyleyin...
C: Hayır Laura, biz Kertiş değiliz; Kasyopya arıyor. Endişelenme, kanal bağlantısı artık sabitlendi. Ama o kahrolası kasetler!

S:(L) Beni kasvetlendiriyorsunuz.
C: Çok fazla ciddisin.

S:(L) Birinin olması gerek!
C: Hayır!

S:(T) Bize bazı önemli bilgiler verecektiniz... Bu celsenin başında öyle söylemiştiniz...
C: Hepsi uygun vakitte, ama önce biraz eğlenmek istiyoruz.

S:(L) Eğlenin o halde. Bunu görmek istiyorum, eğlenin.
C: Neşelen Laura. Bu senin kendimle konuşan başka bir personan (karakterin)!

S:(J) Bunu anlayamadım. Söyledikleri şeyi anlayamamaktan nefret ediyorum...
C: Persona, JR. Sen/ben bilgisayarı öğrendikten sonra kalemlerle hep sıkıntı yaşadın/yaşadım!!!

S:(J) Bu doğru! Normalde yazılarımı hep bilgisayarda yazıyorum. (ç.n. "quija tablası" yoluyla harf harf alınan yanıtlar JR tarafından kağıda geçirilerek çözülüyor ve sonra da sesli olarak teybe kaydediliyor.)
C: Ben/biz, JR.

S:(J) Personan seninle konuşuyordu Laura.
C: Boşver Laura, bu yalnızca çok, pek çok öğrenme deneyiminden biriydi. Bunlar bizi çok zenginleştirdi.

S:(L) Unutmam gereken öğrenme deneyimi nedir?
C: Hayatlar boyu "keder."

S:(T) Bu onun/sizin kederli hayatlarından biri mi?
C: O şekilde bakarsak tüm hayatlar öyle.

S:(J) Şunu söylemem gerek... (T) Bu 4'üncü yoğunluk hayatını da kapsıyor mu? (J) Yazmakta zorlanıyorum ve diğer yandan da söyleyecekleri şeyi tahmin etmeye çalışıyorum. Zorlanıyorum.
C: Gereği düşünüldü!

S:[Gülüşme] (T) 6'ıncı seviyeye ulaşıldığında hala mizah olduğunu bilmek güzel!
C: Burada mizah bol. Orada eksik. Sevgili JR, kalemi ve kağıdı D___'ye ver.

S:(T) JR'den sevgilerle! [Gülüşme] (D) Ne güzel boşta oturuyordum...
C: Duydum/duyduk D___! Bu arada konuşan biziz.

S:(T) "Bu arada"yı BTW (ing.: by the way) olarak kısaltabilirsiniz.
C: BTO.

S:(L) Bu ne?
C: Bachman Turner Overdrive! (bir müzik grubu)

S:[Gülüşme] (L) Bunu bilemediysen, kötü durumdasın demektir TR! (T) Emerson, Lake ve Palmer! Electric Light Orchestra! (L) Birşey söylemek istiyorum...
C: Pekala Laura, sorman gerekiyorsa sor.

S:(J) Şeyi sormak istiyorum...
C: Önce Laura sorsun, biz/o çileden çıkmak üzere.

S:[Gülüşme] (T) Evet, şimdi sor. (L) Biliyorum bana çok kızacaksınız çünkü hep uçlarda gidiyorum...
C: Biliyoruz, ne istersen sorabilirsin!!!!

S: ... (L) Bildiğiniz gibi Holokost (Nazilerin Yahudi katliamı) kurbanlarının reenkarnasyonları ve onların deneyimlerini hatırlamalarıyla ilgili bir kitap okuyorum. Bir keresinde ırksal bir grup olarak Yahudilerin Atlantis kökenli olduklarını söylemiştiniz, bu doğru mu?
C: Bazıları.

S:(L) Bazıları. Peki hangi bazıları, söyleyebilir misiniz?
C: Hayır.

S:(L) Holokost ile ödenen karmik bir borç var mıydı?
C: Elbette.

S:(L) Bu olayda hangi karmanın silindiğini ve bu Yahudilerin hangi grubu temsil ettiklerini söyleyebilir misiniz?
C: ...Atlantisli yöneticiler, o yaşam deneyimlerinden kalma suçlarını "siliyorlardı."

S:(L) Yani...
C: Yani ne?

S:(L) Birkaç hafta önce sabah kalktığımda bir deneyim yaşadım. Dilim sanki koparılmış gibi hissediyordum. Çok garip birşey olmuş gibi bir duyguya kapıldım. Bunun ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: Önemli değil.

S:(L) Önemli olmadığını söyleyeceğinizi biliyordum, ama bunun fiziksel bedenime önemli etkileri oldu.
C: Her zaman olduğu gibi. Ve fiziksellik üzerine daha az konsantre olmanızı tavsiye etmemiş miydik?

S:(L) Gecenin bir yarısında bir grup Kertiş tarafından bir yere götürüldüysem ve üzerimde birşeyler yapıldıysa, bu konuda birşeyler öğrenmek isterim...
C: Değildi.

S:(L) Pekala JR, cesaretin varsa sorunu sor! (J) Cesaretim varsa! Geçen hafta uyuduktan 20 dakika sonra çığlıklar içinde uyandım çünkü yatağımın kenarında duran birşey vardı. O neydi?
C: Evet JR, gerçekten götürüldün!

S:(L) Kim götürdü?
C: Arkadaşlarımız, Griler.

S:(L) Ne yaptılar?
C: Psişik veritabanında bir inceleme güncellemesi.

S:(T) [Soru kaybedildi.]
C: Neşe hiç bitmemeli!

S: [Soru kaybedildi.]
C: Yanlış kavram.

S:(T) JR pencereden geçme duygusu yüzünden mi korkup çığlık attı?
C: Pencereden geçilmesi gerekmiyor.

S:[Soru kaybedildi.]
C: Olağan kaçırılma deneyimi, bildiğiniz gibi.

S: [Soru kaybedildi.]
C: Doğru.

S: [Soru kaybedildi.]
C: Evet.

S:(T) Bizim zaman ilüzyonumuzda olay 20 dakika sürmüş gibi görünüyor. Çünkü bu olay olduğunda ben oturma odasında televizyon izliyordum. Ama onun deneyimlediği şeyler bizim zaman algımızdan daha uzun veya daha kısa sürmüş olabilir, doğru mu?
C: Evet.

S:(T) Çığlık attığında... (J) Çığlık atarak kaçırılma deneyimini sona mı erdirdim?
C: Kaçırılma bitmişti, bilinçlilik seviyesi sınırı.

S:(T) Yani ben yatak odasına girdiğimde kaçırılma yeni bitmişti, öyle mi?
C: Evet.

S:(T) Yani olayın sona ermesiyle bir ilgim yoktu? Beni çığlığı harekete geçirdi.
C: Senin dikkatin başka yöne kaydırılmıştı.

S:(T) Evet, bu çok kolay. Kolayca dikkatim bir yerlere çekilebiliyor. Bana bir bilgisayar ekranı verin ve hemen bütün dikkatimi ona yöneltirim.
C: Herkesin dikkati kolayca saptırılabiliyor.

S: ... (J) Bu olduktan sonra TR şöyle bir yorumda...
C: D___, lütfen tablaya eşlik et. (ç.n.: ellerin tablaya teması)

S:(J) Tablada dört kişi birden istiyorlar! (L) Hayır. Bu gece onlarla konuşmak istemiyorum, bana çirkin davranıyorlar! (D) Bana kendimi inanılmaz önemliymiş gibi hissettiriyorlar!
C: Çirkin subjektif. Biz seniz Laura.

S:(L) Buna inandığımdan emin değilim.
C: Neden kendimize çirkin davranalım? Ama fizikselliğin esaretini ve biyolojik eğilimlerini anlıyoruz.

S:(L) Bu çok küçümseyici bir ifade. (T) Seni anladıklarını söylüyorlar yalnızca. (D) Sadece kendimizle konuşuyoruz. (T) Onlar biziz. Biz biziz.
C: Küçümseyici senin, ve bizim, algımız.

S:(L) Kusura bakmayın ama bence büyük bir zaman ve enerjiyi boşa harcıyorsunuz. Bunu yapmak için geç saatlere kadar ayakta kalıyoruz ve...
C: "Boş"u belirleyen faktör nedir?

S:(L) Benim fikrim.
C: Bizim de!!

S:(T) Çünkü onlar sen ve sen de onlarsın... Beatles'in dediği gibi: "Coo coo cachoo, we are the Walrus!" (D) Neden insan ırkına aktarmak istedikleri önemli bir şey olup olmadığını sormuyoruz? (T) Şimdiye kadar söyledikleriniz dışında aktaracağınız birşey var mı?
C: Aktarılma sürecinde.

S:(L) Peki bu ne zaman olacak?
C: Şu anda oluyor.

S: (D) Belki tüm bu olanlar, geçmişteki kendimizle konuşmakta olduğumuzun farkına varmamızı sağlamak içindir...
C: Bir kısmı bu. Neden direniyorsunuz?

S:(D) Sanırım bunu anlıyoruz ve şimdi ne olacağını bekliyoruz.
C: Sizden ayrı değiliz. Bu bir kez anlaşıldığında ilerleme sağlanacak!

S:(T) Evet, siz bizsiniz, biz de siziz. (L) Pekala, bir hafta kadar önce kendimi çok garip bir etki altında hissetmeme ve duygusal kontrolümü sağlamakta zorlanmama neden olan şey neydi? Neler oluyordu?
C: Sizin zaman ölçümünüzle yarım saat kadar önce yanıtlandı.

S:(L) Bunun hakkında soru sorup yanıt aldığımı hatırlamıyorum. (J) Dilin hakkında sormuştun. (L) Ondan bahsetmiyorum.
C: Hayır.

S:(L) Hangisi... Geçmiş yaşam konusu mu?
C: Evet.

S:(L) O etkiye neden olan şey neydi?
C: EM penceresindeki farkındalık açıklığından enerji yüklenen iyonlar, yakın çevre üzerinde fiziksel travma yarattı.

S:(L) Yani Em penceresinde bu tür bir açıklık...
C: Farkındalığını arttırdın.

S:(T) Diğer yaşam deneyimlerinle bir bağlantı kurdun ve onları farklı bir şekilde deneyimleme şansın oldu. (L) Şunu söylemeliyim ki bende çok garip etkiler yaptı. Ama bu deneyim çok mutlu bir deneyim değildi. (T) Bu yükselme deneyimleri tekrarlanacak mı?
C: Evet. Her defasında daha kolay hale gelecek.

S:(L) Şükürler olsun! ... (T) Hepimiz bunu farklı bir şekilde deneyimleyebiliriz, değil mi?
C: Öyle denebilir. Herkesin kendi konuları var.

S:(T) Yolumuzda ilerlerken hepimiz farklı şeyler yapıyoruz. (J) Hepimizin ilgilenmesi gereken farklı hususlar var.
C: Neden bir başkası için sıkıntı dileyesiniz?

S:(L) Ben kimse için sıkıntı dilemiyorum; sadece hepimizin çektiği sıkıntıları anlamanızı istiyorum... (T) Anlıyorlar... (J) Ve biz de anlıyoruz... Bunları seninle birlikte yaşadılar. Tüm bu sıkıntıları tek başına yaşamadın! (T) Onlar senler!
C: Neden bir başkası için sıkıntı dileyesiniz? Herkesin kendi dersleri var, paylaşmak ister misiniz?

S:(L) Yani daha kötü olmadığı için şükredin diyorsunuz. (D) Birşey sormak istiyorum çünkü muhtemelen sen anladın ama ben anlamadım. Eğer 6'ncı yoğunluksak ve aynı zamanda 3'üncü yoğunluksak, gelecekte başka bir 3'üncü ve başka bir 6'ncı mı olacağız? (F) Bizim 3'üncü yoğunluk algımızla öyle. Çünkü bizim zamanımız doğrusal ve gelecekteki kendimize bakıyoruz ve şimdideki kendimizle konuşuyoruz ama tüm bunlar aynı anda oluyor çünkü aslında zaman yok. Ve bu muhtemelen, bir gün 6'ncı yoğunluktan buraya bakacağımız anlamına da geliyor... (D) Aynı şeyi hep tekrarlayacak mıyız? (F) Hem evet, hem hayır... Bu konunun her yönünü tamamen anlayabileceğimizi sanmıyorum. (T) Sorun şu ki...
C: 6'ncı yoğunlukta olduğunuzda anlayacaksınız!!! O yüzden "şimdi ve burada"nın tadını çıkarın!

S:(T) 4'üncü yoğunlukta bile şu andakinden çok daha fazla şeyi anlayacağız. Bize üçüncü seviyenin ötesinde kavramlar veriyorlar. 4'üncüye geçtiğimizde olan bitenler konusunda iyi bir başlangıç yapabilmemiz için bizimle bir hazırlık çalışması yapıyorlar. Frekansı oluşturmamız için bizi aslında zaten olduğumuz yere yükseltiyorlar. 4'üncü yoğunluktan bunu yapmak için geldik. Hatırlayabilmemiz için bize gerekli bilgileri veriyorlar... (F) Tıpkı Hansel ile Gretel'in ormana gidip, dönüşte yollarını bulabilmeleri için kırıntılar bırakmaları gibi. Yapmamız gereken şeyi yapmak için 4'üncüden 3'üncüye geldik ve şimdi tekrar 4'e gidiyoruz veya buna benzer birşey. ... (T) Şu anda bulunduğumuz yerde herşeyi kavrayamıyoruz ve zaten bu seviyede bunu yapmamız da gerekmiyor.
C: Hepiniz öğreniyorsunuz. Laura bir DNA ipliği daha edindi ve sıkıntılarının nedeni de bu, tamam mı?

S:(D) Vau! Tebrikler! (T) Evet, bir iplik daha kazandı ve Reiki Ustası oldu! (L) Çok kötü bir ruh halindeyim! (T) Neşe! Şu anda 6'ıncı yoğunlukta kendinle çok eğleniyorsun! Bir mola vereceğiz. (F) DNA ipliği mi kazandın? [mola; Laura'nın deneyimleriyle ilgili bir tartışma.]

S:(L) Burada mısınız? Elbette, siz bizsiniz!
C: Evet, öyle birşey.

S:(T) Laura neden hiç tatmin olmuyor?
C: Tatmin olmaz biri.

S:(T) Demek yaşadıklarının nedeni bu, tatmin olmaz birisin. (L) Hepimizin problemli yönleri var. (D) Soru sormada daha iyisin, karnımdaki problemin bendeki DNA değişimleriyle bir ilgisi olup olmadığını sorar mısın?
C: Bu gece arabanı kullanırken dikkatli ol D___.

S:(L) D___'nin DNA'sı değişiyor mu ve karnındaki sorun bu DNA değişimiyle mi ilgili?
C: Evet ve hayır.

S:(D) Teşekkür ederim. (T) Oradakiler erkek mi yoksa dişi mi? Hayır, bunu sormuştuk zaten...
C: Önceki celseleri gözden geçirin.

S:(L) Reiki ustalığı hakkında sormak istiyorum. Ücretleri tartıştık. En azından SV ile bu konuyu görüştük. Benim hissim şu ki, mevcut fiyatların altında olması gerekir ama aynı zamanda...
C: Evet, ama lütfen artık kişisel konuları daha kısıtlı tutun.

S:(L) Bu kişisel bir soru muydu?
C: Oraya yöneliyordu.

S:(L) Hayır, yönelmiyordu.
C: Üç gün içinde ABD'de 4.7'lik bir sallantı bekleyin. Kuzey doğuda, Rochester, N.Y. bölgesi. Oranın yakınında fay hatları mevcut. 1995 içinde Vezüv ve Etna'da faaliyet. Tera dahil. 1995 yaşında Afrika'da sel binlerce kişinin ölümüne neden oluyor.

S:(D) Sanırım birileriyle bağlantıya geçip bu bilgileri aktarmamız iyi olabilir... (T) Volkanlar Japonya'daki olaylarla ilişkili mi?
C: Evet. 1996'da kuzey buzları altında volkanik patlama.

S:(T) Vau! (L) Bu önemli etkiler doğurabilir. (T) Bu sellere neden olur herhalde?
C: Hayır. Hava, buharlaşmayı arttırıyor ve evet, UFO dalgalarının nedeni bizim faaliyetlerimiz ve bu iletişimler!

S:(T) Bunu sormuş muyduk? (J) Hayır, ama bunu düşünüyordum ve daha önce de konuşmuştuk. (T) Bunun olmasında...
C: Neden oluyorsunuz TR.

S:(T) Buna biz mi neden oluyoruz? (D) Hayır...
C: Evet.

S:(T) Yani bu bölgede bir açılmanın meydana gelmesini sağlıyoruz ve bu yüzden UFO olaylarında da artış oluyor, doğru mu?
C: Çok büyük bir pencere açılıyor. Devasa, kaydedilen tarihte en büyüğü!!!

S:(L) Tüm bunlar P___ Z___'yi hipnotize etmemden sonra başladı. Neyi başlattığını bir bilse!
C: Z___ değil. Bizimle kurduğunuz "bağlantı."

S:(L) Şaka yapıyordum. (T) Neşelenin oradakiler! (L) Ben de arada sırada neşelenebilecek miyim?
C: Evet ve mümkün olan tüm neşeye ihtiyacın olacak.

S:(J) Bu hayata katlanabilmenin tek yolunun kahkaha olduğunu söylemişimdir hep. (F) Bu bana hep uğursuz birşey gibi gelmiştir. (L) Evet, bana da. (T) Bu kanal çalışmasını ne kadar sürdürürsek, bu pencere de o kadar büyüyecek, doğru mu?
C: Evet. Ve epeyce meşgul olacaksınız.

S:(F) Mümkün olan tüm neşeye ihtiyacımız olacak olmasının nedeni bu mu? Çünkü yapmamız gereken epeyce şey olacak, öyle mi?
C: Evet.

S:(D) Bu çalışmaları haftada bir geceden daha fazla mı yapmamız gerekiyor? (L) Hayır! (D) Pardon.
C: Hayır.

S:(T) Bir gece fazlasıyla yeterli. (F) Ne yapmak istiyorsunuz, tüm enerjimi tüketip beni yok etmek mi? [gülüşme] (L) Haftada bir kereden fazlasını denedik ve bu bizi neredeyse öldürüyordu. (T) Biz bu pencereyi açarken, dünyadaki diğer insanlar da bunun farkına varıyorlar mı?
C: Yan etkilerini deneyimliyorlar.

S:(T) Sonunda kaynağı tespit edebilecekler mi?
C: Belki.

S:(T) Neşemizi yüksek tutsak iyi olacak çünkü çok sayıda ziyaretçimiz olabilir. (D) Burayı bulmalarına yardımcı olmak için yapabileceğimiz birşey var mı? (L) Bulmalarını istemiyoruz! (D) Ou! Neden?
C: Siyahlı Adamlar.

S:(T) Siyahlı Adamlar! Hayır D___, onların nerede olduğumuzu bilmelerini istemeyiz! Onların işini zorlaştırdığımız için bundan hiç hoşlanmayacaklardır! (D) Onlara zorluk yarattığımızın farkına varmamıştım. İyi olduğunu düşünmüştüm. (T) İşlerini zorlaştırıyoruz... (D) Anlıyorum... (T) Yaptığımız şeyler...
C: Kanallama gücü giderek artıyor.

S:(T) Giderek daha güçlü bir şekilde kanallama yapabileceğiz çünkü giderek güçleniyoruz. Dünyasal değişimlere de neden oluyor muyuz... Bunun bir parçası da biz miyiz?
C: Simetri.

S:(L) Ha? (D) Herşey birlikte oluyor. (T) Etki ve tepki...
C: Evet.

S:(L) Bulunduğumuz bölgede büyük bir enerji balonu mu oluşturuyoruz?
C: Gezegenin kaderinin öncüsüsünüz.

S:(L) Anneciğim! Büyüyüp dünyayı kurtarmak istemiyorum! [gülüşme] (T) Tüm bunlar bittikten sonra bizim hakkımızda bir TV filmi yaparlar mı? Şaka! (D) Çalışmalarımız hiç bilinecek mi? (T) Bunu hiç istemem! Üzerimize gelmelerini istemiyorum!
C: Bekleyin ve görün!

S:(L) Şimdi şunu sormak istiyorum... JR ve ben geçen gün mektup formatımızla ilgili tartışıyorduk. Şu andaki formatımız iyi mi yoksa değiştirmeli miyiz? Lütfen bize sabredin... (T) Biraz stil yardımına ihtiyacımız var...
C: Şu andaki format iyi. Doğru yönde ilerliyorsunuz; simetri ve eşzamanlılık.

S:(L) Zarf üzerine koymak için seçtiğim reiki sembolü bu enerjinin etkisini güçlendirir mi?
C: Belki. Neden size verdiğimiz sembolü kullanmıyorsunuz?

S:(L) Anuki sembolü mü?
C: Bingo!

S:(L) O halde üç parçalı piramitten oluşan Anuki sembolünü koyalım. (TR kehanetleri gözden geçiriyor.) Başka tahmininiz var mı?
C: Hayır.

S:(T) Sadece önemli birşeyi kaçırmadığımızdan emin olmak istedim. (D) Bunları başkalarına aktarmamızın bir sakıncası olup olmadığını sormuş muydum? (T) Neyin? (D) Bilgiler ve tahminler... (T) Sanırım bunları diğerlerine söyleyip söylememek bize bağlı. Rochester depreminde ölüm veya yaralanma olacak mı?
C: Hayır.

S:(J) Küçük bir deprem. (T) Dikkatlerini çekmek için yeterli ama, değil mi?
C: Evet.

S:(T) Tamam, başka sorumuz var mı? (L) Evet...
C: Illinois'te küçük bir yangın. Trajedi değil ama güçlü. Illinois'te kimin çiftliği var?

S:(D) Ben Illinois'liyim. Yakınlarımın orada çiftliği var. O çiftlikten mi bahsediyorsunuz?
C: Evet.

S:(D) Bu ne zaman olacak?
C: Yakında.

S:(D) Bunu önleyebilmek için yapabileceğim birşey var mı?
C: Hayır.

S:(L) Pekala, birşey sormak istiyorum. Bu bir ölçme sorusu. Zihin okumayla ilgili. Lütfen şu anda düşündüğüm soruyu yanıtlayın.
C: Rüyaların doğru.

S:(D) Benim rüyalarım mı?
C: Hayır.

S:(T) Laura'nın rüyaları mı?
C: Evet.

S:(T) Ne rüyası? (D) Rüyaların doğruymuş Laura. (T) Aklındaki soru bu muydu? (L) İsabetli diyebilirim. (T) Sen sormadan yanıtladılar. (L) Evet. Ama sesli olarak sormayacaktım zaten. (T) Eğer soruları atlayıp doğrudan yanıtları vermelerine müsaade etseydik çok daha fazla eğlenirdik.
C: Bu oldu.

S:(L) Yani bu DNA değişimlerinin nihai sonucuyla ilgili düşüncelerim...
C: Evet!

S:(T) Başka soru?
C: Pensacola'ya gidin.

S:(L) Pensacola'ya gitmeyi kim istiyor?
C: Ben, ben! [gülüşme]

S:(T) Pensacola'da birşey mi olacak?
C: Konferans.

S:(L) Pensacola'da bir konferans mı olacak? (T) Ekim'de. (J) Ekim'deki konferanstan mı bahsediyorsunuz?
C: Ondan bir önceki.

S:(T) Ekim'deki konferanstan önce başka bir konferans daha mı var? Diğer konferans hakkında hiçbirşey bilmiyorum.
C: Florida'nın uzantılarında artan faaliyet, enerji girdabı. Pensacola'ya giderseniz biz de dahil olmak üzere tüm kökenlerden UFO'lar göreceksiniz.

S:(T) Ou! Bu sizin konferansınız! Ve biz de davetliyiz!
C: Evet.

S:(T) Biletlerimiz hazır! Otel masraflarını siz mi karşılayacaksınız yoksa kendimiz mi ödeyeceğiz?
C: Aptalca.

S:(L) Bu dünyevi 3'üncü yoğunluk sorularını sormaktan nefret ediyorum ama bu, para dediğimiz bir enerji akışını gerektiren bir faaliyet. Her gün konferanslara gitmeyi karşılayamayız, biliyorsunuz. (T) Ne zaman gitmemiz gerekiyor? Ne zaman gidersek konferans o zaman mı olacak?
C: Mayıs.

S:(T) Mayıs'ta Pensacola'da birşey var mı? (J) Mayıs'ta Project Awareness var ama Tampa'da. (T) Pensacola grubunun Mayıs'ta düzenleyeceği konferanstan mı bahsediyorsunuz?
C: Bak ve gör.

S:(T) Project Awareness etkinliği dahilinde Tampa'da yapılacak olan konferanstan mı bahsediyorsunuz? (J) Pensacola'ya gitmemizi mi istiyorsunuz? Bu Gulf Breeze Altılısı olayına benzemeye başladı. Benzer şeyler yaptıkları için Almanya'dan kovulan adamlar... Tek fark, onlara bunu yapmalarını söyleyen biri vardı. Mayıs'ta Gulf Breeze'e gitmemiz iyi olur mu?
C: Evet.

S:(T) Gulf Breeze'deki konferans Mayıs'ta Tampa'da yapılacak. (L) Biz oraya gittiğimizde buradaki tüm UFO olaylarının sona erip orada başladığını düşünsenize! (T) Cr___'lerle bağlantı kuralım mı?
C: Evet.

S:(T) Oraya, Mayıs'ta konferanstan önce mi gitmemiz gerekiyor?
C: Onlarla birlikte gidin, görün ve dönün.

S:(D) Onlarla beraber gitmemizin ne faydası olacak?
C: Bir celse yapın ve aynı zamanda gökleri gözleyin. Bir kişi video kamerayla dışarıda beklesin!!

S:(D) Böylece herkes bizi tanıyacak mı? (T) Zaten giderek tanınıyoruz. Tüm ülkeyi bu konuda ikna etmiş olacağız. Cr___'lerle birlikte o konferansa gitmemiz gerek ve...
C: Tüm bu "ufologları" doğru yöne yöneltmeyi bir deneyelim.

S:(T) ... Şu anda yaptığımız şeyi yaptığımızda bir pencere açıyoruz demiştiniz. Peki bunu yaptığımızda normalde burada olmayacak olan şeyleri de buraya çekiyor muyuz? Yanlışlıkla diğer boyuttaki insanları veya varlıkları buraya çekiyor muyuz?
C: Pencereler, yolculuğu kolaylaştırıyor.

S:(T) Evet, ama sormak istediğim şey şu; bir 4'üncü yoğunluk şeridinde giderken kazara bu pencereden buraya düşen ve "neler oluyor böyle" diyen bir 4'üncü yoğunluk varlığı var mı?
C: Mümkün. Eğer 4'üncü yoğunluktan bir "Kayıp Yolcu" kapınızda belirirse, lütfen bunu reddetmeye yönelik güçlü dürtülerinize direnin.

S:(T) Kendilerini rahatsız hissetmelerine neden olmayız. (J) Evet, konuklarımızı en iyi şekilde ağarlarız. (T) Onları her zaman bekleriz.
C: Yorumumuz ciddiydi.

S:(L) Gördüğümüzün bir 4'üncü yoğunluk "Kayıp Yolcu"su olduğunu nereden bileceğiz? (D) Ben çok yorgunum...
C: Görülebiliyor.

S:(L) Bu geceyi sonlandıralım, yorgunluktan ölüyorum. (T) Söylemek istediğiniz son birşey?
C: İyi geceler.
___________________









22 Şubat 1995 F___, Laura ve S___

S:(L) Kasyopyalılar, burada mısınız?
C: Evet.

S:(L) Bu akşam kim var?
C: İora.

S:(L) Neredensin?
C: Kasyopya.

S:(L) Geçen Cumartesi, Kasyopyalılardan biri veya biz bozulmaya neden olduk mu?
C: Evet.

S:(L) Geçen Cumartesi aktarımlarda bozulmaya mı neden olduk?
C: Ve biz.

S:(L) Her iki taraf mı?
C: Evet.

S:(L) Bunun kaynağı neydi ve bozulmanın nedeni neydi?
C: ... Enerji dalgası saptırıcı.

S:(L) Peki bu saptırıcıyı nasıl edindik?
C: Biliyorsun.

S:(L) D___'nin yapışık ruhlarını buraya taşıdığından ve farkında olmadan Kertişlere aracılık ettiğinden şüpheleniyorum, doğru mu?
C: Hormonal etkiler aracılığıyla D___'nin zihnine yoğun tesirlerde bulundular.

S:(L) Celselerimizi böyle kişiler olmadan yapmamız daha iyi mi olur?
C: Size bağlı.

S:(L) Evet öyle, çünkü artık böyle birşeyin olmasını istemeyiz, karar zaten verildi. Pekala, J___ H___'nin evinde ruhsal cerrahi ilgili bir video seyrettim. Bu video gerçekti herhalde. Bu değerlendirme doğru mu?
C: Hayır.

S:(L) Hayır mı?! Peki ne oluyordu?
C: Sahtekarlık ve de aldatmaya yönelik "şeytani" etkiler. Şimdi önemli bir uyarı: ne pahasına olursa olsun uzak durun!!

S:(L) Ne pahasına olursa olsun neyden uzak duralım, ruhsal cerrahiden mi?
C: Evet.

S:(L) O kadar ciddi yani... (F) Böyle şiddetli bir uyarıda pek bulunmamışlardı. (L) Birinin sorduğu birşeyi sormak istiyorum. AIDS'in kökeni nedir?
C: Maymunsal mutasyon.

S:(L) Yani bir maymun virüsü.
C: Ama mutasyona uğratıldı.

S:(L) Bu mutasyondan sorumlu olan birey veya grup kim?
C: İnsanlar değil.

S:(L) O halde kim?
C: Kaderleri olan frekans yolunda çalışma yapan Kertenkeleler.

S:(L) Peki insan ırkına AIDS'i dayatmanın amacı nedir?
C: Belirli birşey değil.

S:(L) Bir insan olarak kaç yaşam geçirdiğimi öğrenmek istiyorum.
C: Tanıma açık.

S:(L) Tamam, Dünya gezegeninde diyelim.
C: Neandertal dahil mi?

S:(L) Hayır, onu geçelim.
C: O halde kesintili bir sırayla 79 yaşam.

S:(L) Neyle kesintili?
C: Diğer düzlemler.

S:(L) Aynı şeyi F___ için soracak olursak?
C: Seninkiyle tamamen aynı.

S:(L) Peki ya S___ için? Aynı mı?
C: Hayır. Farklı.

S:(L) Peki onunki nasıl?
C: Dizilim aynı değil. 72 yaşam ve buna ek olarak düşünme ve değerlendirme düzleminde, yani 5'inci yoğunluk seviyesinde özel öğrenme kanalı için 4 "geri çekilme."

S:(L) S___ bir 5'inci yoğunluk ruhu mu?
C: Hayır. Dünya'daki yaşamlar arasında 5'inci yoğunlukta 4 özel bölüm.

S:(L) Bu ilginç. Frank ile ben neden tam olarak aynı sayıda, 79 yaşam geçirdik? Bu biraz garip değil mi?
C: Hayır.

S:(L) Bu odadaki her üçümüzün birlikte geçirdiği kaç yaşam var?
C: Keşfet.

S:(L) Yahudilerin Atlantis kökenli olduğunu ve Nuh'un da bir Atlantisli olduğunu söylemiştiniz ve...
C: Çoğu.

S:(L) Bunun onların dinleriyle ve Yahudilerin şu andaki durumuyla ilgilisi nedir?
C: "Holokost"ta sadece Yahudiler mi vardı?

S:(L) Yahudi dini Atlantis dinine benziyor mu?
C: Önceki yanıtı anladın mı?

S:(L) Holokost'takiler sadece Yahudiler miydi?
C: Hayır.

S:(L) Holokost'u yaşayanların sadece Yahudiler olmadığını mı söylüyorsunuz?
C: "Yahudi" olmayla özel bir karmik bağlantısı yoktu; holokostu deneyimlemenin önemi, sıradışı karmik borcun ödenmesiyle ilgiliydi.

S:(L) Evet anladım. Peki, Yahudi dini Atlantis dinine benzer mi?
C: Yalnızca tek bir din değil. Pek çok "dinler."

S:(L) Tamam, şimdi şunu öğrenmek istiyorum: Ocak ayında yerel güvenlik birimine bildirilen pek çok patlama sesi duyuluyordu. Gazeteler bunların askeri uçakların faaliyetleriyle ilgili olduğunu yazdı. Bu doğru mu?
C: Evet.

S:(L) Benim sorularım bitti. F___'nin faturalarını ödemek için yeterli parası olacak mı?
C: Grup tarafından yardım edilirse.

S:(L) Bu projenin bir gelir getirmesini de istiyoruz, böylece zamanımızın daha büyük bir kısmını buna ayırabiliriz. Grup kendini destekleyecek noktaya gelecek mi?
C: Sonunda evet, ama şüpheciliğiniz ve şiddetli 4'üncü yoğunluk kökenli saldırılar nedeniyle kısa vadede hayır. Çalışmanıza büyük bir ilgi gösterdiğini iddia edenlere karşı dikkatli olun. Gördüğünüz gibi KH'nin ajanları pek çok sahte rehberler hazırlıyor.

S:(L) Kendimizi bundan korumak için ne yapabiliriz?
C: Öneri: Mutlak bir ilgi ve yardım vaadinde bulunanları soğukkanlı bir şekilde test edin!

S:(L) Nasıl yani?
C: Güzel soru; biri gelip bu çok önemli çalışmaya yardım vaadinde bulunursa, samimiyetleri ve güvenilirlikleriyle ilgili hemen bir kanıt isteyin!!!

S:(L) Ve eğer güvenilirliklerini ve samimiyetlerini kanıtlayamazlarsa?
C: Onları hemen bırakın!!!

S:(L) Diğer bir deyişle boş insanlarla vaktimizi harcamalayım...
C: Veya kötü niyetleri olan, bilinçli veya bilinçsiz ajanlar.... Onlarla doğrudan, hemen ve açık bir şekilde yüzleşmekten korkmayın.

S:(F) Biri gelip "Sizin için bunu veya şunu yapabilirim." veya "Çalışmanızla ilgileniyorum." veya buna benzer birşey söylediğinde, onlara gösterdikleri ilgiden memnun olduğumuzu ama çalışmamız nedeniyle saldırı altında olduğumuzu ve dolayısıyla gerçekten ciddi, dürüst ve iyi niyetli olduklarından emin olmamız gerektiğini söylemeliyiz. (L) Peki samimiyetlerini kanıtlamalarını nasıl sağlayabiliriz? (S) Çek defterini çıkar! (L) Bu mu?
C: Bu pek çok biçimde olabilir. Ekonomik yardımı soruyordunuz. O halde neden "Ağzının olduğu yere paranı koy" veya buna benzer birşey söylemiyorsunuz?

S:(L) Tamam, bu gecelik bu kadar. Yardımınız için çok teşekkür ederiz.
____________________









25 Şubat 1995 CD, BP, TM, GB, SV, TR ve JR, F___, Laura, DJ

[Grup, son papa'nın, iddiaya göre temizlikçisi tarafından bulunan günlüğünde, 5 Ocak 1995 tarihindeki toplu UFO inişi kehanetini tartışıyordu.]

S: Merhaba, bu gece nasılsınız?
C: Merhaba. Grubu neden toparlamıyorsunuz? Konsantre olun. Çok fazla enerji. Çocuklar. Üzgünüz. Biz kimiz?

S:[Çocuklar yatağa gönderildi.] (T) Bu akşam tablada başkasının oturup oturamayacağını sor.
C: Elbette.

S:(GB) Şimdi ben oturabilir miyim? (T) Elbette. Dördümüzü birden mi istiyorlar yoksa üç mü? [GB tablada TR'nin yerini alıyor.]
C: Sorun değil.

S:(J) Bu gece kim var, sormadık.
C: Konsantre olun. Zihinsel süreçleri yavaşlatın. Daha az basınç. [GB rahatlıyor.]

S:(L) ...Kimsin?
C: Kasyopyalılar.

S:(L) Bu gece kim var?
C: Pommori.

S:(J) Peki bu gece 3'üncü yoğunlukta yanımızda kim var?
C: Bilinmiyor. 3'üncü yoğunluk sizsiniz! Ve "geçmişteki" biz.

S:(L) Pekala sorularımıza başlayalım.
C: Güney konumunda kimin olduğunu sorun.

S:(L) Güney konumunda kim var? Aa, sensin. Evet, GB var, sanki bilmiyorsunuz. Briç falan mı oynuyoruz?
C: Merhaba. Odadaki herkes konsantre olsun.

S:(T) Ne üzerinde konsantre olacağız? (L) Biri seks mi düşünüyor? [gülüşme]
C: Zihin.

S:(GB) TM'nin sorusunu sor: 1995'te toplu bir UFO inmesi olacak mı?
C: Yanıt vermeye hazır değiliz. Hala odadaki enerji dalgalarını dengelemeye çalışıyoruz.

S:(GB) Sana sorayım F___, tüm kanal enerjisi akışı senin üzerinden mi sağlanıyor? (J) Bunu kesin olarak belirleyemedik. (F) Evet, tam olarak ne olduğunu tepit edemedik. Baş kanal denebilecek kişiymişim gibi görünüyor. (TM) Bunu başka biri olmadan tek başına yapabiliyor musun? (F) Kimse olmadan tek başıma yapsaydım, aldığım bilgiye güvenmezdim. (TM) Bunu meditatif bir durumda yapabiliyor musun? (F) Beni hipnoza sokarak da denedik ve epeyce bilgi aldık ama katılım yönü olmadığı için buna güvenmiyoruz. (L) Bu şekilde olduğunda kimse ne söyleneceğini bilmiyor. Hiçbir belirli bireyin zihninden gelmiyor. Gelen düşünceleri önceden bilmiyoruz. (F) Bilgisayar karşısına geçerek de epeyce bilgi aldım ama bunlara güvenip güvenemeyeceğimi bilmiyorum. (L) Aldığın bilgilerin ne kadarının kendi bilinçaltından geldiğinden emin olamıyorsun. (F) Pek çok insanın yaptığı standart kanallama yönteminin son derece sorgulanabilir bir geçerlilik oranı var. Bunun geçerlilik seviyesi de bir şekilde sorgulanabilir ama epeyce kontrol ve test yapıyoruz ve şimdiye kadar uyguladığımız tüm testlerden tatmin edici sonuçlar elde ettik. (GB) Gözlerimiz kapalı olarak da yapabilir miyiz? [Gözlerimiz kapalı haldeyken tabladaki hareketi test ettik ama sonuç başarısızlıktı. ... Temasın sürdürülmesi için katılımcıların hepsinin gözlerinin açık olması gerekiyormuş gibi görünüyor. Bu durum, temasın, 3'üncü yoğunluk veya "poltergeist" nitelikte olmadığı, tamamen telepatik bir temas olduğu fikriyle uyuşuyor.] (L) Çok sayıda konuğumuz olmadığında herşey daha farklı görünüyor. Burada ana kanalın kim olduğunu öğrenmek istiyoruz.
C: Bu önemli değil.

S:(L) Bunu yaparken duyularımızı, örneğin gözlerimizi, kulaklarımızı falan kullanmamız önemli mi?
C: Elbette. Tablayı başka türlü nasıl görebiliriz?

S:(J) Tablayı bizim gözlerimizle görmeleri gerekiyormuş. (L) F___ bunu tek başına yapabilir mi?
C: Hayır.

S:(F) Laura bunu tek başına yapabilir mi? (T) Tabladaki her zamanki üç kişiyi mi istiyorsunuz?
C: Hayır. Önemli değil.

S:(J) Peki önemli olan nedir? (T) Sorun nedir?
C: Bölünen frekans.

S:(J) Neden bölünüyor?
C: Bağlantısız enerji.

S:(L) Odada dolaşıp bunu yapan birşey mi var yani?
C: Belli değil.

S:(J) Bunu gidermek için ne yapabiliriz?
C: Etkisi giderek azalacaktır.

S:(BP) Soru sorun. Belki soruyla temizlenir. (L) Bir öneride bulunayım... TR, sen tablaya geri gel. GB sen bir süre için deminki yerine geç ve alıştığımız şekilde devam edelim. Sonra dileyen katılabilir. Bu yönteme güvenmekle birlikte biraz sabırsızım ve bu kesintiler beni sinirlendiriyor.(BP) Evet, kayın-biraderim onları kaçırdı! [Yer değişikliği yapıldı.] (J) Sanırım bunun nedenlerinden biri de odada yeni kişilerin olması ve büyük oranda yeni enerjinin akışı. (L) Tamam, şimdi nasıl?
C: Şimdi biraz daha toz. Gecikme için üzgünüz. Odadaki biri büyük bir stres içinde.

S:(L) Stres içinde olan kim?
C: CD.

S:(L) Stresli misin? Bana stresli görünmüyorsun. (CD) Stresli hissetmiyorum.
C: Öğrenmek istedikleriyle ilgili zihinsel bir basınç var.

S:(BP) Yazmak istediğin makaleyle ilgili olmalı. (CD) Olabilir. (L) Yetiştirmen gerek bir son tarih falan mı var? (CD) Evet. Ama bunun hakkında düşünmüyordum gerçekten, en azından bilinçli olarak.
C: Evet. İzleniyorsun CD.

S:(L) Kim tarafından? (BP) CD izleniyor mu?
C: Devlet.

S:(BP) Seni tanımak güzeldi CD! [gülüşme] (GB) Bu varlıkların mizah anlayışı var mı? (J) Evet, gerçekten var! (T) Bu şaka mıydı?
C: Hayır, şaka değil.

S:(BP) Devlet C___'yi neden izliyor?
C: Yazdığı şeylerden dolayı.

S:(L) Ne yazıyorsun? (CD) Kitap yazıyorum. İkizler araştırmasıyla ilgisi var mı? (BP) Kaybolan İkiz Fenomeni mi?
C: Kısmen.

S:(CD) Dahilerle ilgisi var mı?
C: Kısmen.

S:(CD) T___ C___'nin bununla herhangi bir ilgisi var mı?
C: Açık.

S:(BP) T___ C___, kendisi dışında herhangi biri için çalışıyor mu?
C: Açık.

S:(J) T___ C____, CD hakkında neler hissediyor?
C: İyi.

S:(T) Sorunun bir parçası o mu?
C: Açık.

S:(GB) C____'nin yeni makalesinin bununla bir ilgisi var mı?
C: Evet.

S:(L) Ne hakkında? (CD) Dahiler, dünyadışı varlıklarla temas kuran ve dahileşen kişiler ve Kaybolan İkiz Fenomeni.
C: Tehlike. Ciddi!!

S:(T) C___ birşeye çok mu yaklaştı?
C: Vardı bile!!

S:(CD) Ne yapmam gerekir? (T) Peru'nun derinliklerine bir yolculuk düşünür müsün? [Gülüşme] Gerçekten çok iyi birkaç tapınak yeri söyleyebilirim!
C: Ciddi bir sorun, lütfen bunu ciddiye alın.

S:(GB) Linda Howe'un bununla bir ilgisi var mı?
C: Açık.

S:(CD) Ne yapabilirim? (BP) Şu anda yapmasını önerdiğiniz bir şey var mı?
C: Diğerleriyle birlikte kal.

S:(T) Yalnız kalma. (CD) Perşembe günü geceleyinki olayın bununla bir ilgisi var mı?
C: Evet.

S:(CD) 4'üncü yoğunluk tehlikesi mi?
C: Hayır. Devletin üst seviyesi. Birilerinin "sinirlerine" dokunuyorsun.

S:(GB) Bahsettiğin tek şey, dahiler ve kaybolan ikizler. (CD) Daha çok ikizler hakkında mı?
C: Açık.

S:(CD) Renk çalışmasının bununla bir ilgisi var mı?
C: Hayır.

S:(GB) Son zamanlarda kimlerle iletişim kurdun? Linda Howe...
C: Önemli değil, kaynaklar samimi ama yakından izleniyorlar. Şimdi bir kısmı sana transfer edildi.

S:(BP) R___ tehlikede mi?
C: Evet.

S:(T) Bu işte birden fazla ülkenin devleti mi var?
C: Bu bir kompleks.

S:(T) İngiltere'ye yapacağı yolculuğa gitmeli mi?
C: Açık.

S:(J) Tek tavsiyede bulundukları şey diğerleriyle birlikte kalman. (CD) Önceki gece yaşanan şey... ELF bombardımanına mı maruz kalıyordum?
C: Herkes kalıyor.

S:(L) Odadaki herkes mi?
C: Herkes.

S:(BP) Özellikle C___'ye birşey yapmak için ELF veya mikrodalga teknolojileri mi kullanıyorlar?
C: Belki.

S:...(T) Belki. (GB) Devlette kim, devletin hangi kanadı?
C: Karmaşık bir kaynak.

S:(CD) Fiziksel tehlike altında mıyım?
C: Mesele o değil. Taciz edilebilirsin.

S:(L) Bir örnek vereyim. B___ ve S___ K___ için bir celse düzenledik ve insanlara nasıl gelir vergisi ödemeyeceklerini öğretmeyle ilgili bazı faaliyetlerden uzak durmaları konusunda çok ciddi bir uyarıda bulunuldu. Geçenlerde bir gece bizi aradılar çünkü ilişki içinde oldukları bazı kişiler IRS (Amerikan İç Gelir İdaresi) tarafından baskına uğramış. IRS bilgisayarlarına, mücevherlerine, ekipmanlarına ve ellerine geçirebildikleri herşeye el koymuş ve yaptıkları şeyin yasadışı olup olmadığının belirlenmesine kadar da teslim etmeyeceklermiş. B___ ve S___ de yakında böyle bir baskına maruz kalabileceklerini düşünüyorlardı. Kasyopyalılar onları uyardıklarını ve artık baskına uğrayıp uğramayacaklarının önemli olmadığını, önemli olanın bundan sonra ne yapacakları olduğunu söylediler. Önemli olan, daha fazla saldırıyı önlemek için şimdi hangi adımları atacağın ve hangi bilgileri kabul edeceğin. (CD) Kitabı yayınlamaktan vaz mı geçmeliyim?
C: Açık.

S:(J) Ne yapacağını söylemezler. (CD) Kitabı yayınlamamak, tacizi ve tehlikeyi durdurur mu?
C: Açık. MUFON'un "casusları" var.

S:(GB) Bunu biliyorduk. (BP) Koşulsuz sevgi ve iman tüm bunların üstesinden gelemez mi?
C: Açık. Daha fazlasına ihtiyaç var.

S:(GB) Devlet bu yıl politikasını gevşetip halka daha fazla bilgi verecek mi?
C: Karmaşık soru; bir değil pek çok şekilde yorumlanabilecek mevcut kanıtlara dayalı olarak basit bir yargılamada bulunuyorsun!

S:(TM) Okuduğum bir kitapta Stanton Friedman'ın bir casus olduğu söyleniyor. (BP) Gerçekten mi? (T) Cooper mi söylüyor? (TM) Bu yorumu cımbızlamış olabilirim çünkü tüm kitabı okumadım. (T) Bunu daha önce duymuştum. (L) Neden casusa ihtiyaçları var? MUFON'daki herşey kamuya açık olduğuna göre neden MUFON'da casus bulunduruyorlar?
C: "Çifte doğrulama."

S:(BP) Odadakiler içinde yalnızca C___'nin mi tehlike altında olduğunu sorsana.
C: Evet. Ama nihayetinde herkes.

S:(GB) BP tehlikede mi?
C: Bunlar basite indirgeyici sorular. Bu ve diğer kaynaklarla ilgili daha fazla şey öğrenmeniz gerekiyor. Şüpheci olduğunuzu biliyoruz. Çok materyal bilginiz var ama "göze görünenler" dışında pek çok şey var.

S:(GB) Tehlike nedir? Zihinsel mi, fiziksel mi...
C: Karmaşık. Ve GB, söylediğinden daha fazlasını biliyor!

S:(CD) Casus o! [Gülüşme] (BP) NASA'da çalışıyordu! (F) Gerçekten Apollo programı için çalıştın mı? (GB) Evet. Gizli, bir danışman olarak. (Laura ve JR) A ha! (BP) Genel önerilerde bulunabilirler mi? Biliyorum bize ne yapmamız gerektiğini söylemeyecekler, ama bu, ışığa yönelenler, hizmet etmek isteyenler için genel bir soru. Bizim için genel önerilerde bulunabilirler mi?
C: BH sadece "ışık" değildir. [Planşet tablanın dışına uçuyor.] (ç.n. planşet; bilgileri almak için kullanılan tablada, harf ve diğer sembolleri gösteren hareketli işaretleyici parça.)

S:(GB) Diğer bir deyişle, diğerleri için birşeyler yapmak zorundasın. ... (BP) Bakalım C___ oturabilecek mi... [C___ TR'nin yerini alıyor.]
C: Merhaba!

S:(CD) Ödümü patlattığınız için teşekkür ederim.
C: Bilgi korur canım.

S:(BP) Gezegensel yükseliş için 4'üncü boyutun ortadan kaldırılması mı gerekiyor? İnsanlar bu büyük değişimden ve 4'üncü boyutun elenmesi gerektiğinden bahsediyorlar.
C: Ne??

S:(L) 4'üncü yoğunluğa doğru ilerliyoruz. (BP) 4'ü atlayıp doğrudan 5'inciye geçmeyecek miyiz? (L) 5'inci yoğunluk düşünme-değerlendirme bölgesi. (F) Öldüğünde ruhunun gittiği yer. (L) 4'te fizikselliğin değişken olduğu bir duruma geçeceğiz. (BP) Kağıdı okudum... (L) Oradakiler sadece genel bilgiler. 300 sayfadan fazla materyal var. (J) Bunları toparlamaya çalışıyoruz. (L) Kasyopyalılar bize 4'üncü yoğunluk durumuna doğru ilerlediğimizi ve sürüngen varlıkların bunu önlemek için çılgınlar gibi çalıştığını çünkü eğer öyle olursa ve eğer bizden yeteri kadar kişi BH modunda olursa...
C: Hepiniz 4'üncü yoğunluk adayısınız.

S:(L) 4'üncü yoğunluğa geçtiğimizde hepimiz bu diğer varlıklarla eşit duruma geleceğiz ve herşey daha eşit olacak. Ayrıca, 4'üncü yoğunluk adayı olmayanlar döngüde başa dönecekler ve herşeye baştan başlayacaklar. 3'üncü yoğunluk karmaşasında bir 300.000 yıllık kavga ve sefalet deneyimi daha yaşayacaklar. (BP) Ve 4'üncü yoğunluğa geçişle birlikte, mekanda bir değişimden ziyade algıda bir değişim olacak, doğru mu? (L) Hm hm.
C: Yakın.

S:(L) Sanırım en yaklaşık şekli bu. (CD) Bana söylemek istedikleri başka herhangi birşey var mı, veya hizmet sunabilmek için yapabileceğim herhangi başka birşey?
C: Sessiz ol.

S:(L) Ne hakkında sessiz?
C: Yakın zamanda öğrendiği iki şey.

S:(L) Yakın bir zamanda insanlara açıklamayı planlandığın birşey mi öğrendin? (BP) Şimdiye kadar söylediklerin dışında? (GB) Onun bilinçaltında mı? (CD) Makalemdekiler mi?
C: Yakın.

S:(CD) En yeni kitabımdakiler mi?
C: Kendine sor CD.

S:(CD) Makaledekiler mi?
C: Yanıtları tekrar incele.

S:(L) Bu gece burada öğrendiği iki şeyden mi bahsediyorsunuz? (GB) Hayır.
C: Hayır.

S:(BP) Bu şeylerden biri, Oklahoma'daki topluca sığır kaybolması mı? Bu önemli mi?
C: Açık.

S:(CD) Robin'le mi ilgili?
C: Kendine sor CD, bu kendin bilmen gereken birşey. Temiz bağlantı için fazla basınç.

S:[Gülüşme] (L) Bazıları çok basınç kullanıyor, bazıları yeterince kullanmıyor. (BP) İşte... Hemen alındılar! [Gülüşme]...
C: İyiydi BP. [Gülüşme] Neşe!!! Bilgi korur. Şimdi, C___, kendine sor, gerçek dostların kim?

S:(L) Tamam, bağlantı duruyormuş. Gerçek dostlarının kim olduğunu bilmek bir koruma sağlayabilir. (CD) Yani dost gibi görünen biri aslında dost değil mi?
C: Evet.

S:(CD) R___ mi? (L) Sana bunu söylemezler. (GB) Ama bundan hep şüpheleniyordun C___! (J) Kendine sor, BİLİYORSUN. (L) Bu konuda aslında hissetmene rağmen, görmezden geldiğin bir duygu oldu mu? (BP) J___ S___ hakkında söyleyebileceğiniz herhangi birşey var mı? Kim o? (CD) J___ S___ tüm bunlarla ilişkili mi?
C: Açık.

S:(BP) Bize onun hakkında herhangi birşey söyleyebilir misiniz? Kim o?
C: Birden fazla kişi.

S:(J) İlginç. (GB) Karmaşık devletle bir ilişkisi var mı? (CD) Bu tehlikeye benim için mi girdi?
C: Açık.

S:(BP) Neden bu kadar çekimsersiniz?
C: Keşfet..

S:(L) Bu J___ S___, birden fazla kişi derken fiziksel anlamda mı, yoksa çoklu kişilik gibi mi? (BP) Çoklu kimlik mi?
C: Her ikisi.

S:(L) Niyetleri nedir?
C: Çeşitli.

S:(L) Faaliyetlerinin kökeninde ne var?
C: Bunu yanıtlamayacağız.

S:(L) C___'ye karşı düşünceleri veya niyetleri nedir?
C: Açık.

S: ... (CD) T___ C___ devlet için mi çalışıyor?
C: Söyleyemeyiz, "Özgür irade."

S:(GB) Neden daha sonra dönmek üzere bu konuyu bırakmıyoruz? Bana ruhun bir tanımını yapın. (TM) Benim sorumu yanıtlamadılar... Kitlesel bir UFO inişi olacak mı?
C: Tek soruda çok fazla kavram. Soruyu inceleyin.

S:(L) Böyle bir... (TM) Bu yıl kitlesel bir UFO iniş olayı olacak mı? (J) Dünyada herhangi bir yerde...
C: Soruyu inceleyin.

S:(L) Bu soruları daha önce yanıtlamışlardı.
C: Soruyu bölün.

S:(L) Bu yıl sürüngen varlıklar tarafından kitlesel bir iniş olacak mı? (BP) Kendilerini açıkça gösterecekler mi? (L) Kitlesel olarak inecekler mi?
C: Daha fazla bölün.

S:(L) Kendilerini insanlara bu gezegenin yöneticileri olarak sunacaklar mı?
C: Zaman.

S:(BP) 1995 bitmeden.
C: Bilmiyoruz.

S:(L) Bunu yapma planları var mı?
C: Laura, şimdiye kadar öğrendiklerin sana ne söylüyor?

S:(L) Tamam, şimdi size daha önce verdikleri bazı bilgileri anlatmam gerekiyor. [Önceki bilgilerle ilgili inceleme]
C: CD etkili bir şekilde kanallama yapma konusunda çok fazla baskı altında.

S:(CD) Makaleden mi bahsediyorsunuz? (L) Hayır, genel anlamda sanırım. Rahatlaman gerek canım. (CD) Evet, gerçekten öyle. (GB) Rahatlama nasıl yazılıyor BP? [Gülüşme]
C: Neşe!!

S:(L) İkizler fenomeniyle ilgili olarak: BH'de ikizlerle ilgili çalışma yapan gruplar var mı?
C: Belki.

S:(CD) İsimlendirdiğim şekliyle dahilerde olan şey bununla mı ilgili?
C: Evet.

S:(CD) Ben ikiz miyim?
C: Evet.

S:(CD) BP ikiz mi?
C: Hayır.

S:(L) CD'nin ikizi 1987'de ona renklerle ilgili tüm o bilgileri veren kişi mi?
C: Kısmen.

S:(L) Frank ikiz mi?
C: Hayır.

S:(L) Bu odadaki başka herhangi biri ikiz mi?
C: Hayır.

S:(L) Bu projede çalışanlar insanlar da var mı?
C: Çok az.

S:(L) Peki genel anlamda bu fenomenin yüzde kaçı BH?
C: Belirsiz soru.

S:(l) Bu Kaybolan İkiz Fenomeni'nin yüzde kaçı...
C: Az.

S:(GB) Yani Kaybolan İkiz Fenomeni, KH varlıklarının bir çalışması mı? Sürüngenler. (CD) Küçük bir yüzdesi pozitif. (GB) Bundan ne elde ediyorlar? (L) Kendileri için bedenler yapıyorlar.
C: Herşeyin istisnası vardır.

S:(L) Yani istisnalar var. (GB) Bir süre önce meditasyon yaparken çok garip bir deneyim yaşadım, bu pozitif miydi yoksa negatif mi?
C: Sen çok sayıda "garip" deneyim yaşadın. Bunlardan herhangi birini buradakilerle paylaşmak ister misin GB?

S:(TM) Sanırım hangisinden bahsettiğini biliyorum. (L) Nasıl bir deneyimdi?
C: Boyut perdesinden bir varlık yansıması.

S:(L) Bir varlık veya ona benzer birşey mi deneyimledin? Bir enerji? (GB) Arkamda ortaya çıkan varlık sürüngen miydi? Veya, pozitif bir enerji miydi, yoksa negatif mi?
C: Her ikisi ve hiçbiri.

S:(L) Sürüngen miydi?
C: Yansıma. Projeksiyon.

S:(L) Neyin yansımasıydı?
C: Karmaşık.

S:(L) Bu yansımanın kaynağı neydi?
C: KH.

S:(BP) Ne olduğunu çok iyi biliyordum! (GB) Sandalyemin arkadasındaki sesler neyedi? Bana ne söylemeye çalışıyorlardı?
C: Bir mesaj değildi; bir "perde ihlali"ydi.

S:(J) Boyut ötesi bir ses bombası gibi. (GB) Bir işaret istediğimde sandalyemin arkasında feci bir kırılma sesi duydum. Sanki yer parçalanmıştı. (J) Sandalyesinin arkasında duran bir varlık var mıydı?
C: Evet, ama tekrarlıyoruz, GB'nin yaşamı hep çok ilginçti, ama görünüşe göre bundan bahsetmek istemiyor.

S:(L) Üç kez bununla ilgili ipucu verdi! [Gülüşme] (BP) Ben de seni tanıdığımı sanırdım! (TM) Kendisinin bile bilmediği şeyler gibi görünüyor! (BP) GB "kaçırıldı mı"?
C: Birden fazla şekilde.

S:(BP) Açıklayın lütfen.
C: GB'ye bağlı.

S:(L) Fizikselden telepatik temasa ve tetiklemeye kadar altı değişik türde kaçırılma var.
C: Ve insanlarca kaçırılma da var.

S:(L) İnsanların insanları kaçırması mı? (J) GB insanlar tarafından da mı kaçıldı?
C: GB'ye bağlı.

S:(L) Saskuaşlar tarafından kaçırılmışa benzeyen kişiyi düşünün. Bacaklarının arkasında yaralarla evime geldi. Onu hipnoza soktuğumda askerler tarafından götürüldüğünü ama dünyadışılar tarafından kaçırılmakta olduğunu düşünmesi için telkinler ona verildiğini anlattı. Onu götüren kamyonu bile evinin arkasındaki gölün üzerinde duran bir uzaylı aracı olarak algılıyordu. GB, Stratford'daki yerde kaçırıldı mı?
C: Evet.

S:(L) O zaman onu kim kaçırmıştı? Ona ne yaptılar?
C: Griler. İnceleme.

S:(L) Bu onun ilk kaçırılması mıydı?
C: Hayır.

S:(L) İlk olarak ne zaman kaçırıldı?
C: Üç yaşında.

S:(L) GB kaç kez kaçırıldı?
C: 175 kez.

S:(L) Son temas ne zamandı?
C: Geçen hafta.

S:(GB) Kandırıldım desenize. (J) Öyle görünüyor. (L) Kandırabilirler. Bunu çok yapıyorlar. (GB) Beni kaçırma amaçları nedir?
C: Çok şey biliyorsun, öyle değil mi?

S:(L) GB'de implant var mı?
C: Evet.

S:(GB) Nerede?
C: Beyinde.

S:(L) Yapısı nedir?
C: Silikon.

S:(L) Kim yerleştirdi?
C: Griler

S:(BP) İmplantın amacı nedir?
C: Kertenkelerin gözlemi için.

S:(L) Hepimizde var, kendini garip hissetmene gerek yok. (GB) Öyle mi? (L) Bu odada implantı olmayan kimse var mı?
C: Lewis.

S:(L) Evet, kocamda implant yok ama bunun nedeni onun bir timsah avcısı olması. [Gülüşme] ... (GB) Demek hepimizde implant var?
C: Hepinizin bu konuya ilgi göstermesinin nedeni bu.

S:(TM) Benim implantım nerede?
C: Sende iki tane var. Biri beyinde, sinüsün arkasında ve diğeri de bacak kemiğinde.

S:(TM) Beynimdekini ne zaman edinmiş olabileceğimi tahmin edebiliyorum, geçen yıl... Sürekli burnum kanıyordu. (GB) Evet, beyin sinüslerin arkasında. (L) Burnundan beynine ulaşıyorlar. (J) Delinmenin farkında olabilirsin, ama implantın son yerinin farkında değilsin. (TM) Beynimdeki implantı ne zaman edindim?
C: Yolculukta, hareket esnasında.

S:(L) Geçen yıl yolculuk yaptın mı? (TM) Nereye gidiyordum?
C: Bir çeşit toplantıya gidiyordun.

S:(TM) Aklımda belirli bir zaman vardı... Şüphelerimi doğrulayacak birşey söyleyeceklerini umuyordum.
C: Sen söyle. Yolculuğu açıkça görebiliyoruz. Ama 3'üncü seviyedeki ani bir hızlanmayla ilgili bir belirsizlik var. Zaman döngüsüne müdahale edildi ve döngü bloğu nedeniyle açık bir şekilde göremiyoruz.

S:(L) Kayıp zaman oldu mu? (TM) Bilmiyorum. Ama bir yere normalden daha erken varmıştım. (L) 3'üncü seviyedeki ani hızla ilgili söyledikleri şey bununla ilgili olmalı. (J) TM zaman hızlanması mı yaşadı?
C: Emin olabilirsiniz.

S:(TM) Ne tür bir araçla gidiyordum?
C: Döngü bloğu nedeniyle göremiyoruz.

S:(L) Döngü bloğu nedir?
C: Çok karmaşık ama birey üzerinde bir frekans örtüsünün oluşumuyla ilgili.

S:(GB) Bir çeşit balon gibi mi?
C: Yakın.

S:(BP) Zaman algımız allak bullak oluyor. Seni alıyorlar, birşeyler yapıyorlar ve sonra geri koyarken bunu normalden hızlı veya yavaş yapabiliyorlar ve zamanda bir kayma yaşıyorsun. ...
C: Yakın.

S:(J) Tıpkı insanları yanlış arabalara veya yatağın ters tarafına koymaları gibi. ... (BP) Gerçekten farklı yataklarda, farklı evlerde veya ormanda uyanan kişiler oluyor.
C: Evet.

S:(GB) Karım son olarak ne zaman kaçırıldı?
C: Geçen hafta.

S:(J) Aynı anda mı kaçırıldılar?
C: Evet.

S:(L) İnsanların %94'ünün bedenlerinin Kertişler tarafından kullanılacağını söylediler. (BP) Dünyanın %94'ü mü?! (GB) Yaşadığımız olaya geri dönecek olursam... Birlikte kaçırıldığımızda, bu fiziksel bir kaçırılma mıydı, yoksa başka türlü mü?
C: Ruh kaçırılması.

S:(L) Gece uyudukları sırada mı oldu?
C: Evet.

S:(GB) Bu kaçırılma sırasında ne yaptılar, amaçları neydi?
C: Bilgi incelemesi.

S:(GB) Ne için? (J) Bilgilerini kim inceledi?
C: Kertenkeleler tabii.

S:(J) Tıpkı download gibi. (L) Peki eğer GB'nin ve karısının bilgiye sahip olduğunu görürlerse... Kaçırma sırasında karşılaşacakları bilgiler içinde, kaçırmayı durdurmalarına neden olabilecek bilgilerle de karşılaşabilirler mi?
C: Açık.

S:(L) Bilgi seviyeleri nedeniyle kaçırılmayan insanlar var mı?
C: Belki.

S:(GB) Kaçırılma, bilgimizi arttırmaya yönelik mi, yoksa sahip olduğumuz bilgileri kontrol etmeye mi?
C: Her ikisi, ama çoğunlukla gözlem.

S:(L) KH varlıkları tarafından kaçırılmak bilgimizi nasıl arttırabilir?
C: Yanlışlıkla.

S:(L) Bu yanlışlıkla nasıl yapılabilir?
C: Kendini açıklıyor.

S:(L) Yani, bilgisini incelemek istedikleri birini kaçırabilirler ama eğer kişi belirli bir bilgi seviyesine ulaşmışsa, bu kaçırılma onun bilgisine katkıda da bulunabilir, öyle mi?
C: Evet.

S:(BP) Kertenkelelerin "Aşil topuğu" nedir? (zayıf nokta)
C: KH. Bilgiyi engelleyen "arzulu düşünme"de olduğu gibi.

S:(J) Sadece kendilerine hizmet etmeye odaklanmaları, 4'üncü yoğunluğun ötesine geçmelerine engel oluyor.
C: Evet.

S:(TM) Bunu istiyorlar mı? (J) Hayır, orada mutlular... Orada sonsuza kadar kalmak, tüketmek ve iyi vakit geçirmek istiyorlar. (BP) Bu tıpkı çok iyi yiyecekler, yaşayacak harika bir yer, muhteşem bir seks ve istediğin herşeyin olduğu bir yer bulup orada kalmak istemek gibi. (TM) Çoğumuz da 3'üncü seviyede sonsuza kadar kalma fikrini sevmiyor muyuz?
C: Evet.

S:(BP) Kertenkelelerin kontrolü altında! (F) Ama eğer KH üzerinde odaklanmışsan 3'üncü yoğunlukta sonsuza kadar kalmak istersin. (TM) Evet, ama fiziksel dünyayı isteyen çok insan var. (J) Fiziksellik. (L) Tüketmeyi seviyorlar çünkü 3'üncü yoğunluk gerçekliğinin özü bu, tüketim. Burada olmak için tüketmek zorundasın. (GB) Bu mesajlar bu gece bize 6'ıncı yoğunluk varlıkları tarafından mı veriliyor?
C: Evet.

S:(GB) 4'üncü yoğunluk Kertenkele varlıklarından daha mı güçlüsünüz?
C: Önemli olan bu değil. Biz BH'yi seçiyoruz.

S:(L) BH varlıkları kimseye güç yettirmeye çalışmıyor, herkese hizmet ediyorlar. KH varlıkları bilgi istediklerinde ve frekans seviyelerini yükselttiklerinde, KH içinde oldukları halde bunu yapabilirler ve evrende bilgi alabilecekleri tek yer BH varlıklarıdır. Tabii aldıkları bilgiyi kendilerine hizmet için de kullanabiliyorlar. KH varlıkları bilgi VERMEZ, çünkü bu BH'dir. (GB) Kertenkelelerin ruhları var mı?
C: Evet.

S:(BP) Mayalar bir KH medeniyeti miydi?
C: Hayır.

S:(BP) Neden insan kurban etme gibi şeyler yaptılar?
C: Yapmadılar.

S:(BP) Yapmadılar mı?! (L) Sanırım bu bir arkeolojik yanılgı. (TM) Evet. (BP) Çok ilginç! (TM) Önümüzdeki birkaç ayda bu konuyu araştıracağım. (L) Daha hiçbirşey duymadın! (TM) Başka bir grup daha yok muydu... Toltekler, insan kurban edenler onlar mıydı?
C: Bir noktada.

S:(GB) Şu anda karımda implant var mı? (L) Bunun cevabını biliyorsun GB.
C: Evet.

S:(TM) Bendeki implantın amacını öğrenmek istiyorum.
C: Gözlem.

S:(J) Bende implant var mı?
C: Evet.

S:(J) Nerede?
C: Lütfen artık bunun üzerinde durmayalım.

S:(BP) Bu implantlardan kurtulmak işimize yarar mı?
C: 5'inci seviyeye hızlı bir bilet mi istiyorsun?

S:[Gülüşme] (BP) Evet! Düşündüğüm şey buydu. Bu cehennemden çıkmak istiyorum. (J) Sanırım işe yarar! (GB) İste, alacaksın!
C: 5'inci seviyenin ne olduğunu biliyor musun BP?

S:[Gülüşme] (BP) Biliyorum sanıyordum! (TM) Dikkatli ol! (L) Ölüm. (BP) Sorumda kastettiğim şey BH'de daha güçlü olmaktı. (L) Bize implant konusunda söyledikleri...
C: Bir BH adayısın.

S:(J) Hepiniz doğru yol üzerindesiniz, endişelenmeyin. (L) TR onların implantlarını onlara karşı kullanıp devrelerini bozmamız gerektiği fikrini dile getirmişti. Bize söylenen şey ise, yapmamız gereken şeyin sadece onların hoşlandığı düşünce ve duyguları göstermemek olduğuydu. Burada böyle birşey oldu. Normalde bugün buradaki toplantımıza katılacak olan kişilerden biri arayıp bir mesaj bırakmış ve buraya gelip bizimle buluşmaması gerektiğini söyleyen ruhsal bir mesaj aldığını söylemiş. Eve geldiğimde onu arayıp ne kadar muhteşem bir toplantıyı kaçırdığını söyledim. On dakika sonra beni tekrar arayarak onun sinirlerini bozduğumu söyleyip tüm duygularını boşalttı. Öylece kalakaldım. Kertişler onun üzerinde gerçekten sıkı çalışıyorlar ve duygusal dengesini bozuyorlar. Pozitif olan herşeyi negatif bir şekilde algılamasına neden oluyorlar. Aklınızla ve duygularınızla oynadıklarını BİLDİĞİNİZ sürece ve bunun SİZ olmadığını, sadece dışarıdan aklınız üzerinde oynanan oyunlar olduğunu bildiğiniz sürece bunları sahiplenmenize gerek kalmıyor. Bunlar sizin değil. Bu negatif algıları kabul etmek zorunda değiliz. (F) Dezenformasyon bize kendi gemimizin, kendi aklımızın tamamen bizim elimizde olduğunu, bize olan herşeyi tamamen kendimiz yarattığımızı söylüyor. Ve negatif şeyler olduğunda ve negatif şeyler düşündüğümüzde bunlara inanıyoruz veya kendi kendimizi yok etmeye çalıştığımızı düşünüyoruz. (GB) Bu odadaki herkes 4'üncü yoğunluk BH adayı mı?
C: Açık.

S:(GB) Ben?
C: Evet.

S:(BP) Ben?
C: Evet.

S:(GB) C___?
C: Elbette. TM'nin hafif bir karaciğer sorunu var.

S:(BP) Ek DNA'yı nasıl alıyoruz? Nasıl gelişiyor? (L) Dünya bu yaklaşan dalganın etkileriyle bombardımana tutuluyor. (F) Bir deniz dalgasına benzer birşey olarak tanımlandı. (L) Evet, ve buraya geldiğinde bunun ruhsal bir termonükleer patlama gibi olacağını söylediler ve bu kulağa hoş geliyor... hepimiz havaya uçacağız! (BP) Belki de söylediklerini kelimesi kelimesine ele almamanız gerekiyordur. (GB) BP, neden şimdi tablayı denemiyorsun? Meditasyon yoluyla bilgi alabilir miyiz?
C: Evet.

S:(GB) Önce ışığın gelmesini isteyerek mi?
C: Olabilir.

S:(L) Ama ritüellere dikka et. (GB) Meditasyon...
C: Ritüeller sınırlandırıyor.

S:(GB) Meditasyon, DNA değişim süreçlerini hızlandırıyor mu?
C: Sürekli olursa, genel olarak evet.

S:(L) Düzenli yaparsan. (GB) Ne kadar sık? (L) Hergün veya zahmetsiz bulduğun ölçüde. (TM) D___ bir BH adayı mı?
C: Evet.

S:(L) Diğer bir konu ise, DNA değişimleriyle birlikte fiziksel sorunların olabilmesi. (TM) Şu anda hafif bir başağrısı deneyimliyorum. Bunun nedeni şu anda yaptığımız şey mi?
C: Evet.

S:(CD) Bana uyarıyla ilgili olarak verdikleri bilginin C___'yle ilgili olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
C: Belki.

S:(CD) Ya B___?
C: Lütfen keşfet, öğrenme böyle olur.

S:(GB) F___'ye neden 6'ncı yoğunluğun enerjisine erişme yeteneği verildi?
C: Doğru kavram değil. F___'nin yetenekleri ona özgü değil.

S:(BP) Los Angeles'te C.L.T. aracılığıyla da bilgi aktarıyor musunuz?
C: Belki.

S:(T) O da sizinle temas halinde mi?
C: Açık.

S:(BP) Carlos Castenada'nın eserleri, Don Juan'la ilgili olarak söyledikleri, tarihsel olarak doğru mu?
C: Evet.

S:(T) Çok iyi! (BP) Benim ailemdeki herkeste implant var mı?
C: Hayır.

S:(BP) Özellikle bir şifacı olarak BH oluşumla ilgili algım doğru mu?
C: Halen KH'sin, tüm insanlar gibi.

S:(J) İnsanız ve dolayısıyla da KH'yiz, ama BH adayıyız. (T) 3'üncü yoğunluk varlıkları KH. (CD) BP'nin en özel yeteneği şifacılık mı?
C: Bir tanesi.

S:(L) Reikinin onun iyileştirme yeteneklerini arttırıp arttırmayacağını sor.
C: Elbette, her zaman olduğu gibi.

S:(L) Reiki, iyileştirme yeteneklerini anında %50 arttıracaktır. (GB) Ruhun yaşadığı süreci açıklayabilir misiniz?
C: Ruh bilinçliliktir, nokta.

S:(BP) M___ H___ kim?
C: Gerçek bir BH.

S:(J) Gerçek bir BH mi? Vau! (L) M___ H___ kim? (BP) 5'inci yoğunluktan bir "walk-in" mi? (ç.n.: kavram, 5 Ocak tarihli celsede tanımlandı.)
C: Evet.

S:(J) Nerede yaşıyor? (L) Kim bu şahıs? (T) Bir "evet"ten çok daha fazlası var mı?
C: Evet.

S:(T) O halde devam edin.
C: Aynen öyle. Siz devam edin.

S:(L) M___ H___ kim? (BP) R.T.'yle bir yere gittik, M___'yle orada tanıştım ve Dokuz Kehanet'teki (Celestine Prophecy) gibi oldu, gerçekten bir tür şok geçirdim. Chicheen Itza'daki (Meksika'daki bir Maya yerleşimi) kurban odasında bir tür temizleme denebilecek birşey yaptık. Arkeolojiye göre burada insanlar kurban ediliyormuş, elbette bir yanılgı olabilir. Belki de gönüllüydüler. (L) Çok farklı bir kültür. (BP) Evet, bir çok şeyi bilmiyoruz. Mayalar gideli çok oldu. Herneyse, orada bir tür şifa çalışması yaptık ve M___ bana kim olduğuyla ilgili pek çok şey anlattı: 11 Ocak 1991'de sıradan bir insanmış. Arabasıyla yolda gidiyormuş ve arabasında bir varlık hissetmiş ve sonradan bunun İsa olduğunu anlamış. Bedenini terk etmiş ve hayatı incelenmiş, 5'inci yoğunluğa götürülmüş. Orayı bizim cennet olarak bildiğimiz yer olarak tarif ediyor. Ve yaklaşık 20 dakika sonra dönmüş ve sanki başka biriymiş. Ruhsal algıları çok artmış ve tüm bu deneyimleri yaşamış. Klasik walk-in hikayesi. Bedeninin silikon temelli olduğunu ve belirli bir enerjiyi buraya sabitlemek için burada olduğunu söylüyor. Bense duygusal olarak, bu kişinin bunak bir ev kadını mı, yoksa dünyada yürüyen bir melek mi olduğu konusunda gidip geliyordum. Ona bir şekilde aşık oldum ama fiziksel bir cazibe gibi değil. Benim üzerimde bazı çalışmalar yaptı. Bu çalışmalarda pek birşey hissetmedim. Birlikte 6 gün geçirdik. Dolayısıyla tüm bunları çok merak ettim. Ve sonra C___ tüm bunların ortasında adeta patladı. O yönde ruhumu izlemem gerektiği çok açıktı ve yapmam gereken buydu. KH gibi görünmüyordu, ama kim bilir? M___ bu noktada çok negatif tepki gösterdi. İlişkimizi istediğimiz noktaya ulaştıramadık. Hala kocasıyla yaşıyor ve kocası ona dokunmuyor, onun deli olduğunu düşünüyor. Kocası tamamen 3'üncü yoğunluk biri. Kocasıyla arasındaki durumu halledememişti. M___ gerçekten çok garip şeylerle ilgileniyor. (L) M___ saf bir BH olabilir ama belki de o bedene tam olarak yerleşememiştir. (BP) Evet, dünyaya alışmakta çok zorluk çektiğini söylüyordu. (L) Bana göre çoğumuz hizmet etmek için buraya geri dönen 4'üncü yoğunluk varlıklarıyız. (BP) Hepimiz şu anda sınırlı bir ortamda oynayan çok-boyutlu ustalarız. (BP) R.T. kim?
C: Ne anlamda?

S:(BP) Grilerin raydan çıkmış bir deneyi mi?
C: Öyle birşey yok.

S:(BP) C___'nin onunla ilgili değerlendirmesi doğru mu?
C: Yakın.

S:(BP) R.T.'nin iyileştirme ile ilgili öğrettiği şeyler doğru mu?
C: Açık.

S:(TM) Onunla kişisel bir deneyim yaşayan yakın bir arkadaşım vardı... (BP) Kadın mı? (TM) Evet. (BP) Bu hep olur... [gülüşme]
C: Güzel.

S:(L) M___ H___'nin buraya tam anlamıyla gelmiş bir 5'inci yoğunluk BH varlığımı olup olmadığını soralım.
C: Tanımlayın.

S:(L) Yapması gereken şeyi mi yapıyor?
C: Yakın.

S:(BP) Kim olduğunu açık bir şekilde biliyor mu?
C: Hayır, henüz değil?

S:(BP) Kim olduğunu Hawaii'de mi öğrenecek?
C: Belki.

S:(CD) BP onunla ilişkisindeki alacak-vereceklerini bitirdi mi?
C: Açık.

S:(BP) M___'ye başka herhangi bir hizmetim olabilir mi?
C: Sana bağlı.

S:(GB) Kasyopyalılar bireysel olarak veya grup olarak bize kendilerini gösterebilirler mi?
C: Bu pek çok yanıtı olan ilginç bir soru. Ama asıl soru; nasıl?

S:(BP) Nasıl?
C: Meditasyon. Bu gece Land O'Lakes üzerinde Grilerin aracı var.

S:(T) Buraya doğru mu geliyorlar?
C: Açık. Neden celseler sırasında bir kişi evin üzerini izlemiyor?

S:(T) Güzel soru. Bunu düşünmüştük ama kimse bunu yapanın kendisi olmasını istemiyor. (BP) Sadece tek bir kişi orada durursa onu götürebilirler... (L) Zaten komşularım bahçemde haç yakmak istiyor... (BP) Bu araçlarla etkileşime girmeye çalışarak kendimizi fiziksel bir tehlike altına mı sokuyoruz?
C: Bilgi korur.

S:(GB) Hangi bilgi korur? (J) Farkında olmadığında tehlike altındasın... (BP) Land O'Lakes'e gidelim derim. (LM) Bilgi seni nasıl koruyabilir? Seni ışınla yakalayıp yukarı çekebilirler... (J) Bunu her zaman yapıyorlar zaten...
C: Yalnızca bilmiyorsan.

S:(LM) Eğer bir gemiden taşıyıcı bir ışın çıkarsa ve sen bunun taşıyıcı bir ışın olduğunu biliyorsan seni götüremezler mi? (L) Burada bahsettiğin varlıkların 4'üncü yoğunluk varlıkları olduğunu anlaman gerek. (BP) Bu araçlarla etkileşime girme yönünde makul bir istek, bize aktardığınız bilgilerin geçerliliğini onaylama isteğimizle ilgili olabilir mi?
C: Evet.

S:(J) GB bakmak için dışarı çıktı. (T) Buradan Land O'Lakes'i görebildiğinizi bilmiyordum. (LM) Eğer birkaç kilometre yukarıdan bakıyorlarsa kolayca görürler. (F) Bu çalışmalara ilk başladığımı zaman bölgede pek çok UFO görülme olayları başladı. (J) Transkriptlerin birinde o anda evin üzerinde bir araç olduğu yazıyordu. Neden hemen kapıya koşmadınız? (L) Hiçbirşey görmek istemiyordum. (GB) Dışarı çıkıp baktım ve hiçbirşey göremedim. (BP) Bu araçları görmek için kişinin frekansını yükseltmek amacıyla meditasyon veya diğer yöntemleri kullanması gerekir mi? Her zaman etraftalar mı?
C: Yakın. "Yükseltmek" değil, değiştirmek.

.... [ç.n. orijinal metnin bu kısmında soruların kaydedilememesi nedeniyle verilen kısa "evet, "hayır," "belki" türünde cevapların bir anlam ifade etmediği bir bölüm var. Dolayısıyla bu kısmı atladım.]

S:(TM) L___ isimli bir arkadaşım var ve onunla vakit geçirmemin benim için iyi olup olmayacağını merak ediyorum.
C: Açık.

S:(TM) L___ H___ kim?
C: Açık.

S:(TM) Öğrenmek istediğim şey, bu kişinin yanında olmanın iyi olup olmadığı.
C: Bunlar kişisel sorular. ABD'de terörist bir saldırı olacak. Bir ay; bomba.

S:(T) ABD'de bir ay içinde terörist bir saldırı mı olacak?
C: Evet!!! [planşet tablanın dışına uçuyor.]

S:(T) Bir ay içinde mi?
C: Evet.

S:(T) ABD'de nerede?
C: Washington D.C.

S:(T) İflası dosyaladılar ve şimdi de havaya uçurup sigorta alacaklar.
C: Dava devam ediyor.

S:(BP) O.J. mi? (TM) Terörist davası yüzünden mi? (T) Evet, New York'taki terörist davası devam ediyor. (TM) Evet, Wall Street'i koruyorlar çünkü oranın uçurulması tehditleri geliyor. (J) Demek onunla ilgili. (BP) CIA veya FBI'nın bu terörist bombalamayla bir ilgisi var mı?
C: Hayır.

S:(T) Bu konuda birşey biliyorlar mı?
C: Hayır.

S:(BP) Müslüman teröristler mi?
C: Evet.

S:(BP) Nükleer bir bombadan mı bahsediyoruz?
C: Hayır.

S:(T) Orada olmadığımız için şanslıyız. (J) Bomba Washington'da tam olarak nerede patlatılacak? (BP) Kongrede mi?
C: Hayır.

S:(BP) Kongre binası civarında mı?
C: Hayır.

S:(BP) Beyaz Saray'da mı?
C: Hayır.

S:(BP) Federal bir ofis binasında mı?
C: Olabilir.

S:(BP) Yani, başarılı olup olmayacağı konusu ve diğer hususlar hala değişken öyle mi?
C: Evet.

S:(T) Otoritelerin böyle birşey olacağıyla ilgili bir fikri var mı?
C: Bazı.

S:(T) Bazı otoriteler mi, bazı fikirler mi?
C: Fikir.

S:(GB) Başka bir tahmininiz var mı?
C: Long Island veya Chicago'da Amtrak treninin raydan çıkması. Biri veya diğerinin yakınında. Şimdiyle Haziran arasında.

S:(L) Kasıtlı bir olay mı?
C: Hayır.

S:(L) Neden birbirinden bu kadar uzak iki yer?
C: Belirsiz.

S:(L) Yani henüz şekillenmeyen amorf bir olay. (GB) Başka tahminleriniz?
C: Buradaki kişilerden biri şimdiyle Nisan arasında hafif bir araba kazası geçirecek. GB veya TM olabilir. Gelecek ay Orta ABD'de fırtına; 191 ölü. Olası bölge Missouri.
______________________









4 Mart 1995 Frank, Laura, TR ve JR, SV

S:(T) İyi akşamlar.
C: Şans.

S:(L) Şans bu sıralar bizimle mi?
C: Evet.

S:(L) Bu akşam karşımızda kim var?
C: Henüz değil.

S:(L) Şans henüz bizimle değil galiba?
C: Söylediğimiz şeylerle ilgili ikinci tahminde bulunmayın.

S:(L) "Şans" ne anlama geliyor?
C: "Kasyopya'dan" Nilyonna.

S:(L) "Şans" terimi neyi ifade ediyor?
C: Keşfet.

S:(L) Çok yakında bir grup olarak bizim için şanslı olan birşey mi keşfedeceğiz?
C: İkinci tahmin!

S:(T) Merhaba Nilyonna!
C: Merhaba.

S:(L) Nilyonna, tartışmamızı dinliyor muydun?
C: Belki.

S:(L) Celselerimiz için bazı kontrol sistemleri hakkında tartışıyorduk.
C: Evet.

S:(L) Oluşturmaya çalıştığımız kontrol sistemlerinin sizce iyi mi?
C: Evet. Ama zaman sınırı yok. Durmak sizin faydanıza olduğunda celseler sona erecek.

S:(L) Diğer bir deyişle, celseler üzerinde bir zaman sınırı koymamamız gerekiyor. (T) Benim için bir sorun yok. (J) Aklıma birşey geldi Laura; önceki celsede D___ burada olmasa da, kanalı açmadan önce varlığı hissedildi çünkü onunla ilgili şeyler hala aklındaydı. Yani bu bir şekilde etki etti. (L) Bunu kendin sormak ister misin? (J) Evet. Frank'la yaptığı telefon görüşmesi ve benim ona tepki gösterme tarzım nedeniyle D___ celse üzerinde etki yapıyor mu?
C: Senin algın JR!

S:(L) Tartıştığımız şeyde haklı mıydık? Burada bulunmasının, kanal üzerinde bozucu bir etkisi var mı?
C: Temizle.

S:(L) Nasıl yani? (T) Kanalı mı? (L) Kanal şu anda temiz mi?
C: Onu.

S:(L) O temiz mi?
C: Temizle.

S:(L) Anlamıyorum? (J) Yapışık ruh temizlemesi.
C: Evet.

S:(J) Yapacağımız şey de bu. Bir randevu aldı ve gelecek. (T) Yapışık ruh temizliğine ihtiyacı var. (L) Devam etmeden önce bu konuda D___ hakkında birşey sormak istiyorum.
C: Bu hususta yeterince şey söylendi. Hatırlayın, kişisel meselelerin öneminin düşük olduğunu yavaşça öğreniyorsunuz. Ama TR'nin rüyası önemliydi!!!!! SV'ninki de!! Ve Frank'a da aynı mesaj gönderildi.

S:(L) Bir rüya mı gördün Frank, veya bir mesaj mı aldın? (F) Doğru. Çok garip hisler duydum. (T) Başka? (F) Bazı bilgiler aldım. Benzer şeyler, ama kaçırdığımız birşeyler var. (T) Pekala. Kaçırdığımız bir konu başlığı veya konu var, doğru.
C: 4'üncü seviye BH!

S:(L) Konu başlığı bu mu?
C: Hep 4'üncü seviye KH'yi düşündünüz.

S:(L) Aaa! SV'nin bahsettiği şey, iyi adamları sormamız gerekiyor.
C: 4'üncü seviye saldırıya karşı kendinizi savunmanızda size yalnızca onlar yardım edebilir!!!! Bize size nitelik olarak çok değerli bilgiler veriyoruz, ama unutmayın biz 6'ncı seviye BH ışık varlıklarıyız ve bu seviyede, sizin için ne kadar yıkıcı olursa olsun, özgür iradeye müdahale yoktur!!!

S:(T) 4'üncü seviye BH varlıkları çok işe yarar yardımlarda bulunabilirler! İki taraf olduğunu biliyorduk ama hiç sormadık. Kertenkeleler üzerinde konsantre olduk. (S) Evet! Her iki tarafta 16 grup var ve kimse... (J) Ve Kertenkeleler üzerinde konsantre olarak onların enerjilerini besliyoruz. ... (T) İletişim kurmamız gereken bu 4'üncü yoğunluk BH varlıkları kim? Herhalde onlarla konuşmamız gerekiyor çünkü onlar bizimle doğrudan konuşabilir. Altıncı yoğunluktaki "Biz" konuşamaz.
C: Oryon Federasyonu.

S:(L) Peki Oryon Federasyonu'nun üyeleri kim?
C: Henüz değil.

S:(L) Bize ne söyleyebilirsiniz? (T) Oryon Federasyonu 4'üncü yoğunluk mu?
C: Bizden sizi korumamızı istediniz. Bunun ötesinde olduğumuzu anlamanız gerek!

S:(L) Anlıyoruz. (J) Anlıyorum. (T) 6'ncı yoğunlukta olduğunuzu, her iki tarafın özgür iradesine de müdahale edemeyeceğinizi anlıyoruz. Ama Oryon Federasyonu...
C: Şimdi, bir sonraki konuya geçmeden önce, yerleşmiş yanlış düşünce kalıplarının atılması gerekiyor.

S:(J) D___'nin bu gruba dönmek için temizlenmesinin gerekmesi gibi. Yanlış düşünce kalıplarından kurtulması gerekiyor. Bizim de kurtulmamız gereken yanlış düşünce kalıplarımız var. (L) Ne olabilir, Frank? (F) Bana sorma. Onlara sor. (J) Söylemezler. (T) Neden olmasın? Soralım. (F) Evet, eğer söylemeyeceklerse, söylemeyeceklerini söylerler. (T) Yanlış düşünce kalıpları nedir?
C: Koruduğumuz.

S:(T) Bilginin koruduğunu söylediniz ve bize bilgi sağlıyorsunuz. (J) Hı hı. (T) Değil mi?
C: Dolaylı olarak.

S:(J) Aslında bilgiyi bize vermiyorlar, almamıza yardımcı oluyorlar.
C: Bilgi haline gelen değerli veriler sunuyoruz, fakat saldırı altındasınız. Dolayısıyla belki saldırıların geldiği yoğunluktan doğrudan güç alabilirsiniz.

S:(F) Ama kesin bilgin olana kadar... (L) Yani ihtiyaç duyduğumuzu hissettiğimiz türde bir gücünüz yok. (F) Evet. O tür bir bilgiye, o seviyeye ulaşmamız için bize 500.000 sayfa transkript gerekirdi. (L) Tamam, Oryon Federasyonu'nun telefonu kaç? (S) Laura! (T) Ben de bunu soracaktım. [Gülüşme] Onlara nasıl ulaşabiliriz?
C: Meşgulde!

S:(T) A o! (L) Meşgüller mi? (T) Çok kişi arıyor olmalı. (L) Pekala, ne yapmamız gerekiyor?
C: Bir "Nordik" bulun. İnsan kılığında Dünya'dalar. [ç.n.: kuzey avrupalılara benzetildikleri için kuzeyli anlamında "nordik" olarak isimlendirilen, hümanoit/insanımsı bir dünyadışı varlık türü.]

S:(T) Ama onlar 4'üncü yoğunluk. Ben...
C: Evet.

S:(T) Ben 4'üncü yoğunluktakilerin burada uzun süre kalamayacaklarını, Kertenkelelerin o yüzden bu kadar sıkıntı yaşadıklarını sanıyordum. (J) Onlar KH.
C: BH değil!

S:(T) Çok iyi, JR lafı ağzınızdan aldı. KH kalamıyor ama BH kalabiliyor.
C: Evet.

S:(T) Demek bir Nordik'e ihtiyacımız var, tanıdığımız bir Nordik var mı?
C: Toplantılarda vs onları gördünüz.

S:(L) Ne tür toplantılar? (J) MUFON toplantıları mı?
C: MUFON.

S:(T) Demek aramıza sızmışlar. (L) Geçen haftalardaki toplantılarda var mıydı hiç?
C: ?? Keşfedin. Unutmayın, bunlar sizin koruyucularınız arasında. Ve Laura ve Frank, birinci seviye saldırının nasıl birşey olduğunu biliyor. TR, JR ve SV de öğrenmeye çok yakınlar!

S:(T) Saldırıya maruz kalmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim toplantılarımıza gelen bir Nordik var mı? (J) Bugün biriyle karşılaştık mı? (L) Buna soru işaretleri koydular. Peki ya Mayıs'taki büyük toplantı?
C: Keşfedin.

S:(L) Kalabalıkta bizi bulabilmeleri için kırmızı fular gibi özel birşey giyelim mi? (T) Bekle, bekle...
C: Hiç gerekli değil, sadece açık ve farkında olun!!

S:(L) Maruz kaldığımız bu saldırılara bir son vermek için bu 4'üncü yoğunluk iyi adamlardan herhangi bir yardım alabilir miyiz?
C: Onlardan yardım istemeniz gerekiyor olabilir.

S:(L) Onlardan nasıl yardım isteyebiliriz. (T) "Keşfedin" dediler. Project Awareness toplantısıyla ilgili olarak böyle birşeyi pek söylemezler. (L) Evet. Tamam.
C: İpucu!

S:(T) Teşekkür ederiz! (L) Onları nasıl arayabiliriz? (T) Şu anda onları arıyoruz, veri paketlerimiz gidiyor. (J) Tabladan mı?
C: Hayır.

S:(L) Hayır, tabladan değil. (T) Onlar bizi bulacaklar.
C: Onlar 4'üncü, 6'ncı değil.

S:(T) 4'üncü yoğunluk oldukları için onlarla tabladan temas kuramaz mıyız? Bunda sorun var mı?
C: Makul değil. GSM hattına ulaşmak için FAKS kullanmak gibi.

S:(J) Kedilerimizden birinin bize sanki birşey söylemek istermiş gibi bakıyor olmasının bir anlamı var mı?
C: Kedilerinizden biri, hayır şunu iki yapalım, 3'üncü seviyeye geçmeye yakın.

S:(T) Sabrina yükseliyor, terfi edecek. (J) Üçüncüye geçtiğinde ona ne olacak? İnsan mı olacak?
C: Evet.

S:(J) Vau. (T) Kedilikten insanlığa geçtiğinde, kedi bedeni ölecek mi?
C: Evet.

S:(T) Bu, bizim zaman ölçümümüzle yakın bir gelecekte mi olacak?
C: Yanlış kavram, bir sonraki enkarnasyonu kastediyoruz, ne zaman olursa. Bu arada ismi kim verdi?

S:(J) Ne ismi? (L) Sabrina mı? (S) Kedinin ismi mi? (T) İki kedimiz mi? (L) Belki. (T) Kedilerimiz üçüncü yoğunluk adayı. ...
C: Aynen öyle.

S:(L) Peki bu durumda, 4'üncü yoğunluk adayları 4'üncü yoğunluğa geçerken bedenlerini terk mi etmek zorundalar?
C: Evet, ama eğer dalga vardığında hala bedenlerindeyseler buna gerek olmaz.

S:(J) Peki ya isim? (T) Kediye ismini kimin verdiği mi?
C: Hayır.

S:(T) Neden o kedinin ismini verdiğimi mi kastediyorsunuz? Sabrina değil mi?
C: ? 2 aday var.

S:(T) Yani hangi ikisi olduğunu söylemeyeceksiniz. (J) Sabrina'nın sergilediği davranışın herhangi bir önemi var mı?
C: Belki.

S:(L) Birkaç dakika için Oryonlulara dönelim. Bu yardım ve koruma arayışı konusunda bize söyleyebileceğiniz herşeyi söylediniz mi?
C: Söylediklerimizi inceleyin.

S:(J) Tamam. (T) Yüzden fazla broşür dağıttık. Eğer toplantılara geliyorlarsa görmüşlerdir. Onları arıyoruz zaten. (J) Onlar mı bizimle temas kuracak yoksa bizim mi onları tespit edip iletişim kurmamız gerekiyor?
C: Broşürleriniz olmasa da hakkınızda bilgileri var.

S:(L) Bana bu mektubu gönderen kişi, Thor Templar...
C: Açık.

S:(T) Ona bir silah tasarımı verebilir misiniz? (L) Tanrım! (T) Mizah, neşe! (L) Bir keresinde bize taşlarla, kristallerle falan belirli bir koruma seviyesi elde edebileceğimizi söylemiştiniz, bu doğru mu?
C: Evet ama kristaller "küçük patateslerdir."

S:(L) Düşünce kalıplarımızla veya bedenlerimizle ilgili yapabileceğimiz birşey var mı? Veya yardım almayı hızlandırmak için yapabileceğimiz herhangi birşey?
C: Birleşin.

S:(J) Bunu yapıyoruz. Yani devam ediyor.
C: Hayır. Halen KH'siniz.

S:(L) Bu süreci, bu birleşme, KH'den BH'ye geçme sürecini hızlandırmak için ne yapabiliriz?
C: Bir kerede 8 soru.

S:(L) Bunun ne olduğu konusundaki düşüncelerimden biraz bahsedeyim o zaman.
C: Tamam.

S:(L) Algıladığım şey kısmen şu ki, sahip olduğum veya aldığım herşeyi, zamanım, enerjim, düşüncelerim, ekonomim ve ilgili herşeyi grupla paylaşıyorum, bu doğru mu?
C: Saldırının şiddetini değerlendirin.

S:(T) Saldırı ne kadar güçlü? Deneyimlediğin yoğunluk nasıldı? (L) Çoğunlukla, çeşitli kurumlarla olan finansal durumlarla ilgiliydi. (F) Evet, daha önce orta sınıf Amerika'da hiç deneyimlenmemiş bir seviyede saldırıya uğradığımızı düşünüyorum ben de. (J) Bu tür saldırıları mı kastediyorsunuz?
C: Kısmen.

S:(L) Saldırının diğer bir yönü de, birkaç hafta önce deneyimlediğim duygusal karmaşa mı?
C: Kısmen.

S:(J) Peki D___?
C: Kısmen, kaza, vs, vs. Kendi başına D___ değil, onun üzerinden.

S:(L) Yani geçirdiğim kaza ve diğer tüm fiziksel şeyler, saldırının bir parçası mı?
C: Evet.

S:(L) Duanın faydası olur mu?
C: Sırada TR ve JR var.

S:(L) Çok dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum! (F) Tanrım! İnanın bunu yaşamak istemezsiniz. (T) Şu anda bize yapabilecekleri fazla birşey yok.
C: Doğru değil!

S:(L) Pekala, saldırı altında olduğumuzu söylüyorsunuz. Daha da kötüleşeceğini söylüyorsunuz. Bu adamlardan bazılarının yardım edebileceğini söylüyorsunuz. Bu arada biz ne yapabiliriz?
C: Duanın faydası oluyor ama daha fazlası gerekli.

S:(T) Duadan fazlası gerekiyor. Demek bizimle temas kurulana kadar kendi başımızayız?
C: Bir Oryonlu bulun!!!

S:(J) Nasıl? (L) Ne yapalım, sahile gidip "Oryonlular buraya gelin" mi diyelim? (T) Hayır, diskodadırlar, Oryonlular dans etmeyi sever.
C: Size söyleyebileceğimiz tek şey bu, çünkü bilgilendirme alanı sınırında ve bunun ötesi özgür iradeye müdahale yaratır. O yüzden, keşfedin.

S:(L) Bir celsede geçmişte bana olan şeyleri sormuştum ve ilahi bir müdahale ile kurtulduğum söylenmişti.
C: Evet.

S:(L) Bu ilahi müdahaleden bahsedebilir misiniz?
C: Çok yönlü bir konu.

S:(L) Bu ilahi müdahale, gelecekte yapacağım çalışmaları engelleyecek sonuçlardan beni korumak için mi gerçekleştirildi?
C: Evet.

S:(L) Şu anda olduğu gibi saldırı altında olmak da benim ve arkadaşlarımın yaptığı çalışmayı engellemiyor mu?
C: Elbette.

S:(L) Öyleyse bu durumda aynı ilahi müdahalenin uygulanması gerekmiyor mu? Tehdit daha düşük seviyeli mi?
C: İlahi müdahale 3'üncü yoğunluk varlıkları tarafından düzenlenemez.

S:(L) İlahi müdahaleyi hangi seviyedeki varlıklar düzenleyebilir?
C: 4'ten 7'ye.

S:(T) Yani bunu yapabilmeye çok da uzak değiliz! Yarım bir ilahi müdahale yapabiliriz!
C: Siz bu ilahi müdahaleyi yapamazsınız. 3'üncü seviye müdahale yapabilirsiniz.

S:(L, JR) Üçüncü seviye müdahale nedir? [Bir süre yanıt yok.] (T) Kozmik bilgi sistemine erişiyorlar.
C: Keşfedin.

S:(L) İpucu verin!
C: Bunu kendiniz anlayabilirsiniz!

S:(T) Bilgi korur! Demek kendimize bir dördüncü yoğunluk varlığı bulduğumuzda herşey farklı olacak....
C: 3'üncü yoğunluk müdahalelerini her "zaman" yapıyorsunuz.

S:(L) Yapışık ruh çıkarma ve temizlemeyi mi kastediyorsunuz?
C: Ve diğer.

S:(T) Yapışık ruh çıkarma ve temizleme çalışmaları yaptık ve bu bizi biraz hazırladı. (L) Bunu sürekli mi yapmamız gerekiyor?
C: Açık.

S:(T) Öğle yemeği molasında kompleksin etrafında dolaşmaya çıkıyorum. Yürürken genellikle zihnimde, yapışık ruh çıkarma çalışmasında gördüklerime benzer görüntüler, formlar ve şekiller görüyorum. Görüntülerin üzerime doğru geldiğini görebiliyorum. Bunlar bana doğru gelirken onlara ışık gönderiyorum. "Merhaba, nasılsınız, ışığa gidin!" diyorum. Ve etrafımda dönüp kayboluyorlar. Yapmamız gereken şey bu mu acaba? Kendimizi sürekli buna hazır tutmak, alanımızı temizlemek... (F) Yaptığın şey kendini yapışıcı enerjilere karşı korumak. (T) Aynı zamanda bir alan oluşturuyor... (L) Tamam, 3'üncü yoğunluk müdahalelerini her zaman yaptığımızı söylüyorsunuz. Ve yapışık ruh çıkarma da bunun bir parçası. Şunu sormak istiyorum; S___'nin dokulardaki bu şeyleri çıkarma çalışması da bu müdahalenin bir parçası mı?
C: Evet.

S:(J) Kolektif birşey mi?
C: Yazı yazmak da bir 3'üncü yoğunluk müdahalesi ve telefonda insanlara bağırmak da!

S:(S) Rahatlamak için yaptığımız şeyler. (J) Evet... (F) 3'üncü yoğunlukta yaptığımız herşey... (J) Kendini teflonla kaplamak... (F) Birinin çenesine bir yumruk atmak da bir 3'üncü yoğunluk müdahalesi. (S) Bağırmak en iyi rahatlama yöntemlerinden biri... (L) Bunu yapmamızı mı söylüyorlar? (F) Bunu yapabiliriz. (T) Bunlar istediğimiz zaman yapabileceğimiz şeyler, 3'üncü seviye repertuarımız.... (F) Ne yapabileceğimizi sordun ve şu anda... (T) Ruh yapışmaları konusunda bana öyle geliyor ki, biz güç kazandıkça, enerji seviyemizi yükselttikçe onları kendimize daha çok çekiyoruz. (L) Öyle mi düşünüyorsun? (T) Son birkaç gündür bu yapışmalarla ilgili deneyimlediğim şeyler... Bize geliyorlar çünkü onlara ışık gibi görünüyoruz. (S) Biliyorsunuz, auraları okuyabiliyorlar. Ben de gözlerim kapalı olarak bunu yapabiliyorum. (T) Muhtemelen saldırının bir parçası da etrafımızda uçuşan bu enerji varlıklarındaki artış. Ve ben de kendi enerji kalkanımı güçlendirme üzerinde çalışıyorum. Otomatikleşmesini istiyorum. Çalıştığım yer negatif enerjiyle dolu ve yapışık ruhlar konusunda korkunç bir yer. Park alanında dolanırken üzerime doğru uçuşuyorlar. Onları hissedebiliyorum. (F) Benim çalıştığım yerdeki kişilerden ikisi alkolik ve onlarda da pek çok yapışık enerjiler olduğundan şüpheleniyorum. (S) Jin Shin (uzak doğuya özgü bir şifa tekniği) bedenin ötesindeki enerji alanına da uzanıyor. (T) Bizim burada, bu odada yaptığımız şey de, evine bu yapışkan enerjileri çekiyor olabilir. (L) Tablayla yaptığımız bu çalışmanın özellikle bu zaman-mekan noktasıyla herhangi bir ilişkisi var mı? Çünkü bu çalışmayı çok uzun bir süredir burada yapıyoruz.
C: Evet.

S:(L) Başka bir yerde değil de burada yaptığımız için daha mı iyi sonuç veriyor?
C: Şimdilik.

S:(J) Peki Cumartesi günü Leonard'a gitmemize ne dersiniz? (L) Cumartesi günü MUFON toplantısında bir gösteri yapabilecek miyiz?
C: Evet, çünkü bu kadersel olarak önceden belirlendi.

S:(L) Bu ağır... (T) Yani bu özgür iradeyle ilgili değil. Cumartesi günü oraya gitmeyelim ve kader planını bozalım! [Gülüşme] Benim özgür iradem önceden kadersel olarak belirlenen şeyleri bozmak istiyor. Neşe, neşe! (L) Son yanıtınızla ilgili başka soru sorabilir miyiz?
C: İstediğiniz herhangi birşeyi sorabilirsiniz.

S:(T) Ama bu, sorduğumuz herşeyi yanıtlayacakları anlamına gelmiyor! (S) Auralarla ilgili birşey sormak istiyorum. Kirlian fotoğrafçılığında bazı insanların aurasında beyaz bir bölge görünüyor, hale gibi, kafalarının arkasında veya etrafında veya omza yakın. Bu ne anlama geliyor?
C: Açık.

S:(T) Tahminimce bu, farklı insanlarda farklı anlamlara geliyor.
C: Evet.

S:(L) Çeşitli grupların sundukları gibi, aura renklerinin genel bir şeması ve anlamları diyebileceğimiz bir liste var mı?
C: Hayır.

S:(S) Edgar Cayce'nin renklerle ilgili okumaları...
C: Herhangi birşeyi okumak, "daha yüksek seviyeler" ile ilgili kavrayış gerektirir ve bu seviyeler akışkandır ve somut ve mutlak değildir.

S:(L) Yani bunlar değişiyor, dalgalanmalar gösteriyor. (S) Ou evet, auralar sürekli değişiyor. (L) Evet, ama onların söylediği şey, renklerin anlamlarının bireyden bireye değişebilmesi. (T) Kart okumak gibi... (F) Ve el falı, çünkü bir insanın bir çizgisinin belirli bir şekilde olması, onun falanca günde bir kaza geçireceği anlamına gelmez... (T) Evet, tıpkı kartlardaki gibi; bir kart belirli bir kişi için belirli bir anlama gelirken, başka biri için başka bir anlama geliyor. (F) Çizgileri neredeyse tamamen aynı olan iki el görebilirim ama birbirlerinden çok farklı anlamlara gelebilirler... (T) Ve bu da, kart veya avuç okuma araçlarıyla birlikte bir talimatnamenin gelmesini isteyenlerin beklentilerini boşa çıkarıyor. [Gülüşme] (L) Yardım alma konusuyla ilgili sormamız gereken başka birşey var mı?
C: Keşfedin, böyle öğrenirsiniz; "elinizden tutulup götürülerek değil."

S:(L) Hazırladığımız sorulara geçelim. (S) Subliminal kasetlerin, korumaya yardımcı olup olmayacaklarını merak ediyorum?
C: Sana bağlı.

S:(L) Dünya gezegenindeki tüm karalar, dünya tarihinin bir noktasında büyük, tek bir kıta haline geldi mi?
C: Çoklu tarih gerçekliği olasılıkları.

S:(L) Deneyimlediğimiz bu gerçeklikte, tüm karalar tek bir büyük kıta haline geldi mi?
C: Yanlış kavramsallaştırma.

S:(L) Nasıl soracağımı bilmiyorum. (J) Diğer soruya geç. (L) Yıldızların ürettiği enerjinin kaynağı nedir?
C: Transfer noktaları sürtünmeye, dolayısıyla da enerji üretimine neden olur.

S:(L) Neyin transferi noktaları? Neyden neye?
C: Boyutlar.

S:(L) Bu garip bir soru olacak ama, yanıtlayabilirseniz çok iyi olur. Evrenin yaşıyla ilgili ortalıkta pek çok teori var. En sonunculardan biri, evrenin yaşının 8 ila 25 milyar yıl arasında olduğunu söylüyor. Zamanın bir ilüzyon olduğunu söylediğinizi biliyorum, ama bilimadamlarının bu konuda bir uzlaşmaya varamamalarını göz önünde bulunduracak olursak... yaptıkları tahminlerden hangisi en doğru?
C: Hiçbiri.

S:(F) Bu, soruya bir yanıt sağladı mı? Bu, "Aa, ilginç bir dükkan, içinde neler var acaba?" demek gibi birşey. (L) Eğer bilimin ürettiği rakamların hiçbiri doğru değilse, evrenin yaşının doğru tanımı nedir?
C: Kuantumsal olasılıklar.

S:(L) Nasıl yani? (J) Tahmini olan var mı? (L) Sanırım bununla ilgili bir açıklama yapacaklar.
C: Keşfedin.

S:(J) Çok teşekkür ederiz! (T) Benim de bir fikrim yok! (S) Kim bilir kaç gazilyon (çok büyük bir sayı anlamında) yaşındadır! ... (F) Kuantum ne demek? (L) Kuanta bir ölçü birimi... (T) Tüm olası ölçü birimleri... (L) Bu hususta bize yardım edin! ... (F) Bir ormanın derinliklerindesin; döktüğün kırıntılara bakarak yolunu bul! (L) Kuantum olasılıkları derken neyi kastediyorsunuz?
C: Kapalı çember.

S:(L) Bir çemberde bir noktayla başka bir nokta arasındaki mesafeyi nasıl ölçeriz? Tesadüfi birşey mi?
C: Doğru kavram değil.

S:(L) O zaman yardım edin. Eğer kapalı bir çember varsa, ölçüm yapmanın da bir anlamı yok mu demek? (J) Evet.
C: Evet.

S:(L) Bu konuyu bırakalım mı, yoksa devam mı edelim?
C: Açık.

S:(L) Tamam o zaman, bırakalım. (J) Hep sınırsızdı ve hep sınırsız olacak, ne güzel! (F) Eğer bize söylendiği gibi zaman diye birşey yoksa ve özgür irade o kadar önemliyse, bu ne anlama geliyor olabilir? Eğer zaman yoksa ve geçmiş, şimdi ve gelecek, yani herşey bağlantılıysa ve herşey akışkansa, o zaman özgür irade diye birşeyin olmaması gerekirdi. Eğer özgür irade varsa ve geçmiş, şimdi ve gelecek yoksa ve herşey zaman/mekanda aynı noktada meydana geliyorsa, kilit nokta özgür irade ama yanıtsız. (L) Pek çok kişinin tahmin ettiği gibi dünya gezegeninin ikinci bir güneşi olacak mı?
C: Belki.

S:(T) İkinci bir güneş, yani Jüpiter'in patlaması gibi mi? Jüpiter henüz doğmamış bir güneş mi?
C: Jüpiter zaten bir yıldız.

S:(L) Neden onu bir yıldız olarak algılamıyoruz?
C: Hala öğreniyorsunuz. Dünya da bir yıldız adayı.

S:(F) Bu nasıl olabilir? (L) Eğer bir gezegen...
C: Herşey tam bir döngü içinde.

S:(Ş) Eğer bir yıldız, bir boyuttan diğerine bir geçiş noktasıysa, dünya 4'üncü yoğunluğa geçtiğinde, 3'üncü yoğunluktaki insanlara bir yıldız olarak mı görünecek?
C: "Gaz gezegen."

S:(L) Bir gaz gezegen olarak mı görünecek? (J) Tıpkı Jüpiterin bize göründüğü gibi.
C: Jüpiter 4'üncü yoğunluk seviyesinde.

S:(L) Jüpiter kime yanan bir güneş gibi görünüyor, hangi seviyedekilere?
C: 5, 6 ve 7.

S:(T) 4'üncü yoğunlukta nasıl görünüyor?
C: Dünya.

S:(T) 4'üncü yoğunlukta Dünya Jüpiter ve Jüpiter de Dünya gibi mi görünüyor?
C: Hayır.

S:(L) 4'üncü yoğunlukta Dünya nasıl görünüyor?
C: Görünmüyor.

S:(J) Ha? (L) Görünmüyor derken?
C: Yalnızca istemeyle görünür. Fizikselliğin değişkenliği.

S:(L) Yani Kertişler ve Oryonlar için dünya görünmez mi?
C: Dünya'yı düşünmediklerinde.

S:(J) Dünya hakkında düşünmediklerinde Dünya onlar için mevcut değil mi yani? Görünür olması için üzerinde odaklanmaları mı gerekiyor?
C: Yakın.

S:(T) Ama bir keresinde 4'üncü yoğunluktaki herkesin bizi görebildiğini söylemiştiniz?
C: Evet.

S:(J) Dünya'yı, bizi değil. (T) Bizi neyin üzerinde görüyorlar?
C: İstediklerinde sizi görebiliyorlar.

S:(J) Yani bizi görebilecekleri frekansa odaklanıyorlar. (L) Bu tıpkı ikinci yoğunluktaki hayvanlar gibi. Yolda giderken eğer odaklanmazsan, etrafındaki şeyleri görmüyorsun. (J) Onları görmek için odaklanmadıkça... (T) Ormanda öylece durduğunda belirli bir süre sonra bazı şeyleri görebilmek gibi. (J) Herşey algıya dayalı.
C: Evet, ama 4'üncü seviye, gerçek değişkenliğe sahip ilk yoğunluk.

S:(L) Georges Gurdjieff Dünya'nın bir anlamda Ay için bir besin olduğu fikrini öne sürdü. Kastettiği şey, kadim öğretmenlerden öğrenmiş olduğu gibi, Dünya'nın, başka bir seviyedeki varlıklar için bir besin kaynağı olduğuydu ve muhtemelen bu varlıkların Ay'da üsleri vardı. Ama Dünya eninde sonunda bir yıldız olacaktı ve o zaman Ay da tıpkı bir zamanlar Dünya'nın olduğu gibi, üzerinde yaşanan bir gezegen haline gelecekti gibi... Bu yeterince...
C: Yakın.

S:(L) Ay, ikinci yoğunluk bir gezegen mi?
C: Evet.

S:(L) Peki Ay, başka varlıklar tarafından bir üs olarak kullanılıyor mu?
C: Başka yoğunluklarda.

S:(L) Sürekli Ay'da yaşayan 2'nci yoğunluk varlıkları var mı?
C: Hayır.

S:(T) 3'üncü yoğunluk varlıkları var mı?
C: Hayır.

S:(T) 4'üncü yoğunluk varlıkları var mı?
C: Evet.

S:(T) Griler mi?
C: Onlar Ay'da kalmıyor, Ay'ı sadece kullanıyorlar.

S:(T) Orada 5'inci yoğunluk varlıkları var mı?
C: 5'inci yoğunluk herşeyi kullanır.

S:(T) Orada 6'ncı yoğunluk varlıkları var mı?
C: Aynı.

S:(T) Ay'da 7'nci yoğunluk varlıkları var mı?
C: 7'nci yoğunluk, Bir ile birliktir.

S:(T) Sağolun, sadece kontrol ediyordum. (L) "Arkturuslular" Büyük Merkezi Güneş'e giden yoldan bahsediyorlar. Büyük Merkezi Güneş ve oraya giden yol ne anlama geliyor?
C: 7'nci seviye.

S:(L) Arkturus yıldızı, belirli bazı varlıklar için bir ikamet yeri mi?
C: Yıldızlar geçiş ve iletişim noktalarıdır.

S:(L) "We Are the Arcturians" ("Arkturus Mesajları") kitabı Arkturuslular'dan bahsediyor ve onların Arkturus'ta yaşadıklarını söylüyor. Onlar için bir gezegen olduğunu ve orada aileleri olduğunu, çoğaldıklarını ve diğer olağan şeyleri yaptıklarını anlatıyor. Bu bana tuhaf geldi ve Jiles Hamilton'ın bahsettiği şeyleri hatırlattı.
C: Hayır.

S:(L) Peki bu bilginin kaynağı neydi?
C: Bu bilgi, okuyanların en iyi şekilde anlamalarını sağlayacak bir biçimde verildi.

S:(T) Bu kitap, dalganın Arkturus'taki konumunun tarihlerini almamız gereken kitap mı? (L) Evet. Şu anda Kentucky olarak isimlendirdiğimiz bölgede hiç büyük bir volkan var mıydı?
C: Hayır.

S:(J) Olacak mı? L) Kentucky bölgesinde büyük bir volkan var mı?
C: Hayır.

S:(L) Olacak mı?
C: Açık.

S:(L) Kaldera'nın merkezi neredeydi veya nerede?
C: Önceki yanıtta verilen bilgiye göre hareket etmediniz. Kaldera diye birşeyin olduğunu kim söyledi?

S:(L) Yani diğer bir deyişle, Kentucky bölgesinde bir volkan yoktu, yok ve olmayacak?
C: Açık.

S:(L) Bize güneşimizin iç kısmını ve nasıl işlediğini tanımlayabilir misiniz?
C: Bir pencere.

S:(L) Güneşin içi bir pencere. Tamam, güneşin içi bizim somut madde olarak bildiğimiz birşeyden mi oluşuyor?
C: Hayır.

S:(L) Güneşin iç kısmının büyük bir hidrojen kitlesi içerdiği ve bunun helyuma dönüştüğü ve...
C: 3'üncü yoğunluk algısıyla.

S:(L) Güneşin, boyutlar arasında bir pencere veya bir geçiş noktası olduğunu söylüyorsunuz. Eğer öyleyse, ömür anlamında hiçbir sınırı yok, öyle mi?
C: Yakın.

S:(L) Yani güneşin gazının bitmesi ve bir kırmızı deve dönüşerek insanlığı pişirmesi yanlış kavramlar mı?
C: Hayır. 3'üncü seviye Laura, 3'üncü seviye!

S:(L) Yani güneş 3'üncü seviyede...
C: Açık.

S:(L) Kuzey Afrika yeşil ve bereketli bir oluşu ve jeolojik faktörlerin onu bugün bildiğimiz hale getirmesi ne zaman oldu?
C: 3'üncü yoğunlukta 10.000 yıl önceki iklim değişiklikleri.

S:(L) Bilimadamları evrenin maddesiyle ilgili pek çok varsayım öne sürüyorlar ve evreni dengelemek için gerekli maddenin %90-95'inin kaynağının açıklanamadığını söylüyorlar. Buna karanlık madde diyorlar. Bu karanlık maddenin neyden oluştuğuna dair çeşitli teoriler öne sürülüyor. Karanlık maddenin ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
C: "Gökkuşaklarını kovalıyorsunuz", onlar da öyle.

S:(L) Kozmik arkaplan radyasyonunun kaynağı nedir?
C: 3'üncü seviye kozmik ışınlar.

S:(L) Buna ekleyebileceğimiz başka herhangi birşey var mı?
C: Önemsiz.

S:(L) İnsanlar dünyada önce nerede tohumlandılar? (T) Wimbledon! [Gülüşme] Özür dilerim, buna engel olamadım. (L) İnsanlar önce belirli bir yerde mi tohumlandılar?
C: Hayır.

S:(L) Bir zamanlar dünyanın etrafında bir su buharı örtüsü bulunduğu belirtilmişti. O zamandaki insan ömrünün uzunluğunun nedenlerinden biri de bu muydu?
C: Evet, ve bunu zaten yanıtlamıştık. Transkriptleri gözden geçir.

S:(L) O zamanla karşılaştırıldığında, bugün güneş ışınlarının insan bedeni üzerindeki etkileri nelerdir?
C: Dejeneratif. (Bozucu)

S:(L) Artık bir buhar örtümüz olmadığı için güneş ışığından mümkün olduğunca sakınmalı mıyız?
C: Önemli bir fark yaratacak kadar sakınamazsınız.

S:(T) Güneş ışığı her yerde, gün boyunca. (F) Evindeyken bile güneşin radyasyonuna maruz kalıyorsun. Havadaki radyasyon, gelen ışınların birer kalıntısı. (T) Radyasyon her yerde, geceleyin bile. Bu arada, Antartika'dan kopan, Rhode Island büyüklüğündeki buz parçası ile ilgili yazıyı gördünüz mü? Bilim adamları bunun nedenini bilmediklerini söylüyorlar. Ve Antartika, son beş yıldır ozon deliğinin en büyük olduğu yer. (F) Bunu yıllardır tahmin ediyorlardı... (T) Umarım kimseyi ezmemiştir! (F) Bunu hissedemeyeceğin kadar ağırdır herhalde. (L) Şimdi Leah Haley olarak bilinen kadın, ki anladığım kadarıyla ailesini korumak için ismini yasal olarak değiştirdi, ABD devletince taciz edildi mi, yoksa bu dünyadışıların ona empoze ettiği perdeleyici bir anı mı?
C: İlk soruya evet, ikincisine hayır.

S:(T) Griler tarafından kaçırılma ile ilgili anılarının herhangi biri aslında devlet tarafından kaçırılmanın perde anıları mı?
C: Hayır.

S:(T) Neden kaçırılıyor?
C: Elinizdeki verileri inceleyin.

S:(L) O halde bizim kaçırılmamızla aynı nedenlerle kaçırılıyor. (J) Amaç her zaman aynı.
C: Bu bir tekrar gözden geçirme celsesi mi?

S:(L) Hayır. Tamam.
C: Neden aynı soruları tekrarlıyorsunuz?

S:(L) Bunun bir tekrar sorusu olduğunu bilmiyorduk. (J) Transkriptleri henüz ezberleyemedik. (L) Eğer ABD ile dünyadışılar arasında bir anlaşma yapıldıysa, bu anlaşmaya nasıl varıldı? Kim kiminle ne zaman ve nerede buluştu?
C: Tekrar incele.

S:(L) Bunu tam olarak hiç söylemediniz?
C: Evet söyledik.

S:(L) Hayır, söylemediniz. (J) Onlarla tartışma. (L) 7 Ocak 1948'de bir UFO'yu takip etmeye çalışan Kaptan Thomas Mantell'e ne oldu? Kimin aracıydı?
C: Griler. Bilincini yitirdi, uçağı normal rotasının üzerine çıkardı ve uçak parçalandı.

S:(L) Yani ona saldırmadılar, sadece kontrolünü yitirdi. (T) Evet, bir P 51 Mustang uçuruyordu ve çok yükseğe çıkmış. (L) Önceki celselerden birinde TR yönlerden bahsederken, pusula yön bilgisinin yakın gelecekte çok önemli hale geleceğini söylemiştiniz. Bunun nedenini söyleyebilir misiniz?
C: Çünkü manyetik etkilere hassasiyetiniz artacak.

S:(L) Yani bunu öğrenmemiz gerektiği için değil, sadece bu husustaki hassasiyetimiz artacağınız için söylediniz, öyle mi?
C: Her ikisi.

S:(L) Pusula bilgimizi arttırmamız, duyarlılığımızın artmasını mı sağlıyor?
C: Madde 22. (bir romana gönderme.)

S:(T) Yani çelişki. Kitapta şöyle diyordu: Bombalama uçuşlarını sürdürmeniz gerekiyor çünkü savaşı kazanmaya yetecek kadar insanımız yok, ama eğer deliysen o kadar bombayla uçmana izin veremeyiz. Ama doktor senin deli olup olmadığına karar veremiyor. Doktorun kağıdı imzalayabilmesi için deli olduğunu söylemen gerekiyor, ama deli olduğunu söylersen doktor kağıdı imzalayamaz çünkü bu bir akıllılık göstergesi... (F) Çıkışsız bir durum. (J) Bunun, 4'üncü yoğunluğa geçtiğimizde şu andaki fiziksel yön duyumuzu yitirecek olmamızla bir ilgisi var mı?
C: Denklemin bir yarısı.

S:(T) Yönleri otomatik olarak algılayacağımız noktaya ulaşana kadar şu andaki fiziksel yön tespit etme yeteneğimizi arttıracağız ama ondan sonra buna ihtiyacımız olmayacak çünkü fiziksel olmayacağız, öyle mi?
C: Yakın.

S:(T) Bu Madde-22. Artık ihtiyacın olmadığında büyük bir yön duyun olacak.
C: Değişken fizikselliğiniz olacak.

S: ... (L) Önceki bir celsede sfenksteki kedi (cinsi) prensibinden ve Mısırlıların kedilere taptığından bahsetmiştik. Bu konuda söyleyebileceğiniz başka birşey var mı? Bunun nedeni neydi? Kedi, öğrenmemiz veya araştırmamız gereken bir ilkeyi mi temsil ediyordu?
C: Bu gerçekten önemli değil.

S:(T) Kedinin ve kedi simgesinin kendisi bir şekilde önemli mi?
C: Önemli olan sizsiniz; algılayıcıya bağlı.

S:(L) Bok böceğinden ve neden Mısırlılar için sonsuz hayatı temsil ettiğinden bahsetmiştik. Bu sembolizmanın bugün bizim için ifade ettiği önemli bir anlam var mı?
C: Size bağlı.

S:(L) Morris K. Jessup'un dipnotlu kitabında, dipnotları yazan üç kişi vardı: Bay A, Bay B ve Jemi olarak bilinen kişi. Referanslardan biri, Kenneth Arnold'un yaptığı bir gözlemle ilgiliydi. Bu gözlemle ilgili olarak Bay B şöyle yazmış: "Üzülme Jemi, onlar HM gemileri, G adamları değil. Bu gelişmiş bir tür ve bir eğitim uçuşundaydılar. Liderlerinin onların güç alanlarıyla bağlantı kurmasının nedeni buydu; bir korku bloğu oluşturmadan onlara uzaktan kontrolü öğretmek." Şimdi, HM gemisi nedir?
C: Hafif madde.

S:(L) "G adamı" nedir?
C: Gizli düzen üyesi.

S:(L) Gizli düzen nedir?
C: Siz keşfedin.

S:(L) Liderlerinin onlara uzaktan kontrolü öğretmek için onların güç alanlarıyla bağlantı kurması ne demek?
C: Kendini açıklıyor.

S:(L) Jessup'un, tarihte insanların gizemli kayboluşlarıyla ilgili tartışmasına yaptığı yorum oldukça ürkütücü. Kitabın kenarında şöyle yazıyor: "Hey, eğer bunun nedenini bilseydi şoktan ölürdü!" Bu ne anlama geliyor?
C: Şu anda bunu ifşa edemeyiz.

S:(L) Yani diyorsunuz ki, bu gezegende, şimdiye kadar bize anlattıklarınız dışında bir sürü şey dönüyor, öyle mi?
C: Elbette.

S:(L) Eğer çok daha fazla şey varsa, ve eğer bunları öğrenseydik "şoktan ölür müydük?"
C: Belki.

S:(L) Bu hiç hoş değil. Kitapta Jessup pilotların uzaygemileri tarafından dondurulup görünmeden götürülmelerinin mümkün olup olmadığını merak ediyordu. Bay B kitabın kenarına şu notu düşmüş: "Eğer bu deneyimi yaşamış olsaydı, sesi çıkmazdı ve hayatı boyunca bir daha bu konuda ne yazar, ne de konuşurdu. Çünkü bu kişinin zaman algısını felç ediyor, zihinsel biliş, işlev ve hafızayı devredışı bırakıyor. Hiç bilgisi yok, olamaz da. Sadece tahmin yürütüyor."
C: Evet.

S:(T) Evet ne?
C: Aynen doğru!

S:(L) Bu kitapta pek çok terim var...
C: Çok fazla veri.

S:(L) Bu yorumları kimin yazdığıyla ilgili varsayımlar vardı. Bu kitaptaki notları kimin yazdığıyla ilgili olarak bize bir ipucu verebilir misiniz?
C: Keşfedin. Size herşeyi söyleseydik, iyi olmazdı!!

S:(L) O halde bu geceyi sonlandırabiliriz.
C: İyi geceler.

S:(L) Kitaptaki terimler şunlar: ana gemi, ev gemi, ölü gemi, büyük gemi, büyük bombardıman, büyük dönüş, büyük savaş, küçük adamlar, güç-alanları, derin dondurma, denizaltı binaları, ölçüm işaretleri, devriye gemileri, manyetik ve yerçekim alanları, elmas tabakaları, kozmik ışın güç kesicileri, denizaltı kaşifleri, kakma çalışması, temiz iletişim, telapati, yanan giysi, düğüm vorteksleri, ağlar ve kaybolan uçak ve gemilere neler olduğu. Jessup'un kitabının üç yorumcusu garip fırtınaların, bulutların, gökten düşen cisimlerin, garip izlerin, ayak izlerinin ve çözemediğimiz diğer şeylerin açıklamasını yapıyorlar. (F) Tüm bunları öğrenmeye çalışsaydın, bu tıpkı kocaman bir meyveyi ısırıp bir kerede yutmaya çalışman gibi olurdu. (L) Böyle şeyleri "keşfedin" diyorlar. Böyle şeyleri nasıl keşfedebiliriz ki? (F) Adım adım gelecek. (J) O kadar önemli değil. (L) Önemli, çünkü bilginin koruduğunu söylüyorlar ve bunlar bilgi. (F) Biliyorum, ama hepsini bir kerede öğrenemezsin. Son üç yılda ve son sekiz ayda ne kadar çok şey edindiğine bak. Çok sabırsızsın. Tüm bunların hemen zihnine girmesini ve sonrada geri dönüp çocuklarınla eğlenmeyi, patlamış mısır yemeyi ve film seyretmeyi bekliyorsun. Ama öyle işlemiyor. Tüm bu bilgileri bir kerede öğrenseydin böyle olurdun. [Aşırı spastik bir ifadeye bürünüyor. (Gülüşme)] İstediğin şey bu mu? (T) Evet, çocuklar mısırlarını alıp annelerini seyrederlerdi! Filmden daha iyi. (F) 3'üncü yoğunlukta kalan tüm vaktin "e-e-e-e-e" diyerek geçerdi. [Gülüşme] Doktorlar gelip sana glikoz iğnesi yapar ve midene besin aktarırlardı ve sen bunu hissedemezdin. Hala "e-e-e-e-e" sesleri çıkarıyor olurdun. Tüm bunları hemen öğrenemezsin! Zaman ilerledikçe bilgimizin çok artacağını hissediyorum. Her bir celseyi sindirmemiz gerekiyor. Bunları kamyona yüklenen bir yük gibi zihnine sokamazsın. (T) Yapmamız gerekenleri yapıyoruz. (F) Kitaptaki dip notlarının bazılarının, tüm bunları çocuk oyuncağıymış gibi bilen bir 4'üncü yoğunluk varlığından geldiğinden şüpheleniyorum. Ama mesele değil. Henüz orada değiliz. (L) Neden biri bu kitaba notlar ekleyip ONI'ya göndersin ki? (F) ONI'ya ne kadar az şey bildiklerini göstermek için. (S) İşe yaramış. Artık bir araştırma grupları var! (F) Ayrıca çok fazla şeyi çok hızlı öğrenseydik, film izlerken birden kapın çalardı ve kapıda gri giysili birileri seni sorardı!
_______________________





 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol